Konu: İKİZ YASALAR...

Forum: Türkiye Siyasi Yönetimi

Konuyu açan: NOGAYTURK


NOGAYTURK - 9/5/2008 Saat 21:39

İKİZ YASALAR? VE CUMHURBAŞKANINDAN İZİN ?
İKİZ SÖZLEŞMELERİN ( 2 ) MADDESİ :1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar, kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.

2. Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla,'doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz. Hiçbir koşulda da yalnız bırakılmayacaklardır.
İmzaladığımız bu yasalara göre; Türkiye’de TÜRK HALKI değil, HALKLAR vardır ve kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptirler. İsterlerse bağımlı, otonom, muhtariyet, federasyon veya isterlerse bağımsız devletlerini kurabilirler. Bu bir devletin intiharıdır!. Ve hal gerçekten böyle ise, güvenlik uğruna verdiğimiz şehitlerimizin kemikleri sızlayacaktır.
Ülkemizin yer altı zenginlikleri malum. Örneğin petrol çıkan RAMAN bölgesindeki ahali, kendisini TÜRK değil de, ayrı bir halk olarak nitelendirebiliyorsa, bulundukları yerdeki doğal kaynak petrole sahip çıkabilirler, bu petrol bizim diyebilirler veya demeseler bile, bizim onları mahrum bırakmamız yasaktır. Ha, onlar sahip çıktı diye de hayıflanmamıza telaşe kapılıp harekatlara kalkışmamıza gerek yoktur çünkü buna hakkımız yoktur veya biz böyle bir harekata kalkışırsak, AB Ülkeleri bu azınlık halkın yanında karşımıza dikilebileceklerdir.
Benim naçizane Türk vatandaşı olarak, işbu yasalardan anladığım budur. Eğer ben idrak sorunuyla, hezeyana kapılmış ve Avrupalı olmak nedir ! anlamıyorsam, ilgililer bu anlayışımı düzeltebilirler.
Bu iki maddeden ben bunu anlıyorum, takdirini ve yorumunu size bırakıyorum.
CUMHURBAŞKANI’NDAN İZİN ALINSIN….!
Partisinin kurucusunu Cumhurbaşkanı yaparak önemli bir başarı kazanan davalı AKP, AB Uyum yasaları çerçevesinde, Avrupa’ya karşı yeni yasal düzenlemeleri hızla yapmak için düğmeye basmış gözükmektedir. Ve bu minvalde de, Anayasal ve yasal düzenlemeler için komisyonlar, harıl harıl çalışmaktadırlar.
Laf kalabalıklığına getirilerek, araya sokuşturulan iki taslak yasal düzenlemeye ! dikkat çekmek istiyorum.
1- Bir partinin kapatılması gereğini duyan Yargıtay Başsavcısı, Cumhurbaşkanından izin alsın?
2- TCK 301’inci maddeden (Türklüğe hakaret eden), birini yargılamak isteyen savcı, Cumhurbaşkanından izin alsın?
Her iki tasarı da en başta, sadece zorlaştırıcılık getirmek ve araya başka sigortalar sokmak gibi görünse de, Cumhurbaşkanının olmayan yetkilerinin arttırılması ile, TEK BAŞKAN TEK MECLİSE dönüşüm işareti veren çalışmalar olarak dikkat çekmektedir. Yasadışı davranan partiler ve gine yasadışına çıkan kişiler için getirilmek istenen bu durum, pekala bir dokunulmazlıktır ve dokunulmazlık ile demokrat havariliği, pek te hoş görünmemektedir. Sunduklarım bir paranoya değil, bizatihi gerçekliktir. Cumhurbaşkanının iznine bağlı hususlar yarın daha da arttırılarak, diktatorya kurulabilinecektir. Hepimizin dikkatli olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Hükümetin ve davalı AKP’nin uyarılması noktasında başta muhalefet partilerimiz ve sağduyulu vatandaşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ikazlarına, demokratik tepkilerine ihtiyaç olduğu günler yaşıyoruz. İnşallah ben haksız çıkarım.

Bu konunun yazarı : Dostsesi - Stimme der Freundschaft
http://dostsesi.com/forum

Bu sayfanın URL'u:
http://dostsesi.com/forum/modules.php?name=eBoardtr&file=viewthread&fid=747&tid=305