Duraklama içinde geçen 17. yüzyıldan sonra, Lale Devri olarak
adlandırılan 18. yüzyıl başlarında, 16. yüzyılın muhteşemliği yeniden
canlandırılmaya çalışılmıştır. Batı ile ilişkilerin gelişmesi sonucu Avrupa
sanatının etkileri görülmeye başlamaktadır. Klasik dönemin çiçek motifleri
buket biçiminde düzenlenmiş, renk tonlamaları ile ışık-gölge etkisi
verilmiştir. Meyve dolu tabaklar, perspektifin verildiği manzara resimleri,
minyatür sanatçısı Levnî'nin eserlerinde karşımıza çıkan eğlence ve
giyim-kuşam biçimini yansıtan sahneler dönemin sevilen temalarıdır.
Avrupa sanatına ve yaşam biçimine duyulan ilginin 18. yüzyıl sonlarında
giderek artması ile sanatta Türk Rokokosu olarak adlandırılan üslup
yaygınlaşmıştır. Çiçekli girlantlar, iri akantus yaprakları, meyve dolu
sepet ve tabaklar, kurdele ve fiyonklar, istiridye kabukları, bereket
boynuzları mimariden küçük sanatlara kadar tüm sanat dallarında uygulama
alanı bulmuştur.