Thema: felsefik dusunce

Forum: Serbest Kürsü

Autor: asliyok


asliyok - 9/2/2008 um 09:23

En genel anlamı içinde, soru sormanın sonucu olan ve insan­la, insan yaşamıyla ilgili problemlere karşı ilginin gelişmesiyle başlayan düşünce türü. ...
En genel anlamı içinde, soru sormanın sonucu olan ve insan­la, insan yaşamıyla ilgili problemlere karşı ilginin gelişmesiyle başlayan düşünce türü.

Buna göre, felsefe zor ve çözülemeyen yaşam problemleriyle karşılaşmaktan, bu problemlerle uğraşmaktan korkmayan bir yaklaşım, düşünsel bir tavır olmak duru­mundadır. Felsefe insan yaşamının anlamıy­la, varlık, bilgi ve değerle ilgili sorulara bir yanıt getirmeye, bu konularda ortaya çıkan problemleri çözümlemeye çalışırken, işe sı­fırdan başlamayıp, belli bir bilgi birikimine sahip olunduğunu varsayarak çözüm getir­meye çalışır. Çünkü insanların yaşamlarında neyin önemli olduğunu değerlendirebilme­leri için, hayatla ilgili bazı deneyimlere sahip olmaları gerekir. Demek ki, felsefe insan yaşamının anlamıyla ilgili sorulara yanıt verirken, başka bilgi türleri tarafından sağlanan bilgilerden yararlanarak, genel, bü­tüncül ve kuşatıcı yanıtlar getirmeye çalışır.

Bununla birlikte, felsefeyi felsefe yapan şey, insan yaşamının anlamıyla ilgili sorula­ra yanıt vermekten çok, sorular sormak, problem görebilmektir. Zira, insan için önemli olan, yalnızca felsefe okumak ve fel­sefeyi bilmek değildir, felsefe yapmaktır, felsefi davranabilmektir. Felsefe yapmak ise, felsefi hissetmeyi ve felsefi düşünmeyi gerektirir. Felsefe yapmak varlığı ve bilgiyi bir bütün, insan yaşamıyla ilgili olay ve problemleri çok boyutlu olarak görmek ve her yönüyle kavramaya çalışmak anlamına gelir.

Felsefi düşünce, araştırmaya ve eleştirel bir tavra dayanan bir düşüncedir. Yani, fel­sefi düşünce, kendisine veri olarak aldığı her tür malzemeyi aklın eleştirici süzgecin­den geçirir. Her şeyi olduğu gibi kabul eden, merak etmeyen ve kendisine sunulanla yeti­nen bir insan için felsefe söz konusu ola­maz. Felsefi düşünce, şeylerin niçin olduk­ları gibi olduklarını merak eden, hayatı bütün boyutlarıyla görmeyi, yaşamın bütün boyutlarını göz önünde bulundurmayı bilen, açık ve sorgulayan bir zihnin ürünüdür.

Felsefi düşünce, akıl temelli soruşturma ve refleksif bir düşünme yönteminin sonucu olan bir düşüncedir. Felsefede söz konusu olan düşünce, kendi üzerine dönmüş olan ve kendisini konu alan bir düşüncedir. Buna göre, felsefeci, doğrudan doğruya doğa, tarih, toplum üzerinde eleştirici bir bakış açısıyla düşünebileceği gibi, çeşitli bilimler tarafından sağlanan malzeme üzerine de düşünebilir. Yine, o bir problemi yalnızca bir bakış açısından, bir bakımdan ele alan diğer disiplinlerin, bilgi türlerinin tersine, bir problemi bütün yönleriyle ele almayı içerir. Felsefi düşünce, ayrıca çözümleyici ve kurucu bir düşüncedir. Yani, felsefi düşün­cenin analiz ve sentez gibi işlevleri söz konusudur. Analiz söz konusu olduğunda, fi­lozof, kendisinin de içinde bulunduğu ve bir parçasını teşkil eniği dünyayı anlamak ve kavramak için kendisine sunulan her türlü bilgi, deney, algı ve sezgi sonuçlarından oluşan düşünceyi analiz eder, açıklığa kavuşturur. Fakat filozof, bununla yetinmez, yani dünyayı parçalanmış bir halde bırakmaz; analize koşut olan başka bir düşünme tarzı ile, üzerinde düşünülmüş, çözümlenmiş, aydınlığa kavuşturulmuş malzemeden hareketle dünyayı yeniden inşa eder, bir birlik ve bütünlüğe kavuşturur. Nihayet, felsefi düşünce evrenseldir, çünkü insan yaşantısına giren her şey felsefeye konu oluşturabilir. En basit bir algı öğesinden (örneğin, dokunduğum masanın sertliği) en karmaşık bir düşünme sistemine (örneğin, Einstein’ın genel rölativite teorisi) kadar her şey felsefeye inceleme konusu olabilir. Öte yandan, felsefede söz konusu olan insan yaşantısı, şu ya da bu insanın değil, genel olarak insanın yaşantısıdır.


alintidir

gokkiz - 9/2/2008 um 14:05

Yasam; bir Felsefedir...
Aslicigim,o güzel emegine saglik,harika bir paylasim.

Rojin - 9/2/2008 um 15:23

Felsefede söz konusu olan düşünce, kendi üzerine dönmüş olan ve kendisini konu alan bir düşüncedir. :thumbup: :t:


[Editiert am 9/2/2008 um 15:24 von Rojin]

asliyok - 9/2/2008 um 17:48

ewet canlar!!
ilk önce kabul görmus bilgileri alinti yaparak bilgilenelim istedim yorumlarinizi esirgemeyin konularimizdan sag olun :thumbup:

Bence68 - 10/2/2008 um 18:33

Eline yüreğine sağlık....

Bitirişin ardından doyum gelir.

Doyum özgürlüğü getirir.

Özgürlük devam etmemizi sağlar.

Ölüm bile gerçek bir bitiş değildir.

Yaşam sonsuz bir devamlılıktır.

Her zaman başladığınız şeyi bitirelim. Yalnızca bu bile yeteri kadar bilgelik ve disiplin demek değilmidir.

Bir döngünün sonuna geldiğimizde yeni bir döngü başlar. Bitirişin aslında döngünün ortalarında bir yerde başladığını ve yeni başlangıçların önceki etkenlerden doğduğunu söyleyebiliriz.

Bir döngüyü bitirmek doyum ve kıvanç demektir. Kendini bilme, disiplin, kendine ve etrafındaki dünyaya ilişkin yeni bir anlayış kazanmak demektir. Tabii ki burada duramayız. Yeni ufuklar hep oradadır. Ama yeni bir kendine güven ve bilgelikle yeni manzaralara uzanabilmeliyiz.

Tekerleğin her dönüşüyle daha ileri gideriz. Tekerleğin her dönüşüyle kendinizi cehaletin çamurundan kurtarırız.

Yaşamınızın tekerleğini döndürün. Eksiksiz devrimler yapın. Her dönüşü kutlayın. Ve sevinçle, coşkuyla sebat edin.

Sevgiyle

Senden benden hepimizden

asliyok - 11/2/2008 um 09:13

harika bir paylasim cok tskler,

o zaman kisaca hayat bir döngudur diyebilirmiyiz. :cool: :t:

Dieses Thema kommt von : Dostsesi - Stimme der Freundschaft
http://dostsesi.com/forum

URL dieser Webseite:
http://dostsesi.com/forum/modules.php?name=eBoards&file=viewthread&fid=117&tid=173