TV mi bozuldumu? Artik daha yenileri cikti, git kos al yenisini? Bulasik makinasi mi bozuldu? Tamir cok pahali, kim ugrasacak simdi. Git hemen al yenisini. Hatta gitmemize dahi gerek yok... internet icat edildi (sag olsunlar) ordan sparis veririz ayol! Dolabin cami mi kirilmis? Kim ugrasacak camci vs. ile? Gidip hemen yenisini alir geliriz. Piril piril karsimizda durur, her baktigimizda "hop" diye kalbimizi hoplatir. 2 ay sonra ilk vidalari düsmeye baslar.. olsun düssün, atip yenisini aliriz ayol!

Nerden mi aklima geldi?

Yaklasik 1 saat okey oynadiginiz masada (neticede 4 insansiniz) aniden karar degistirip selamsiz kacan oyunculardan gina geldi artik! Verdigim bu basit örnek her seyin, tüm maddi ve manevi degerlerin tüketime ugradigi bir cagda yasadigimizin kanitidir.

Bozuldugunda veya artik hosunuza gitmediginde olay/ konu hakkinda konusup düzetecek ve emek verip bir objeyi tamir edecek, onaracak yerine "daha iyisini" veya "daha yenisini" veya daha üstününü" arama hevesine "at- elindekini-al-yenisini" felsefesi almis basini gidiyor... Bir sey dedigimiz yok, ayol. Gidenin yolu acik, hatta hayirli ugurlu olmaya olsun da... pek hayir gören olmamis simdiye kadar.

Masum bir "Selam" veya "Merhaba"nin tüketime ugrayip sesli harflerini katledip "slm" veya "mhb" larin ucustugu bir dönemdeyiz. Öyle bir cagdayiz ki bu "slm" ve "mhb" lara dahi sükrediyoruz artik! Cünkü selamsiz kelamsiz gelip, gidenler de var hayatimizda.!
Nerdeyse "Tulip'in elestirdigi konuya bak" lari duyar gibiyim! Haklisiniz, dostluklarin, asklarin, sevgilerin, insanligin tüketime ugradigi cagda ben gelmisim sicak bir "Merhaba"nin "mhb"ya ugramasina kafa yoruyorum.

Ne diyeyim yine haklisiniz.... hakli olmaya haklisiniz da. Illa her konuda bu moda trentlere uymak zorunlulugundamiyiz ayol?

Ne kadar cabuk unuttuk, kendimizin emek vermedigimiz bir seyin asla ve ASLA gözümüzde zerre kadar degeri ol(a)mayacagini?