Konu: Unutulmak

Forum: Sizin Paylasimlariniz

Konuyu açan: Dilberim


Dilberim - 11/12/2010 Saat 23:01

Madem ki unutmak ve unutulmak insanın aldığı nefes kadar, içtiği su kadar doğal o halde insan her şeye hazırlıklı olmalı ve şairin dediği gibi; BAVULLARI HEP TOPLU DURMALI İNSANIN.

Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...

Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...

İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...

Yalnızlığa alışmalı...

Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma, günümüzün borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...

Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; Zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır...

İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...

Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...

Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...

Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...

Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...

Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...

"Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...

Telesekretere "Şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "Bekli de hiç olmayacak..." cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...

Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı...

Susmanın utancı öldürür...

O yüzden en sessiz gecelerde "doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan.

Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı...

Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...

Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...

Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli...

Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...

Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...

Yollarla barışmalı...

Yalnızlğa alışmalı…

Hayatta her şeye hazırlıklı olmalı insan, unutmaya unutulmaya…yok sayılmaya…
Ve insanlara dair beklentilerini azaltmalı… Büyüklerimizin dediği gibi “umma ki küsmeyesin” Öyle ya çoğu zaman beklentilerin sonu kalp kırıklığı ve gönül yorgunluğu olabiliyor sonra topla toplayabilirsen cam kırıklarını ve en önemlisi kendini…

Kötü anı ve olayların, sarılması zor yaraların, acıların ve vehimlerin peşine düşmeden onlardan geriye sadece tecrübeleri bırakarak hayatımızın karelerinden çıkarmak. UNUTMAK.

Gönlümüzde eskimeyip ve değerini kaybetmemesi gerekenleri de çerçeveleyip ömür duvarımızın en güzel köşesine asmak….ve onlara her baktığımızda iyi ki yaşamışım diyebilmek…hatırasını kalpte taşımak ve yaşatmak. Çünkü insanın hayattaki değerleri ve değerlilerini unutması, kaybetmesi aslında kişiye kendini kaybettirir. Ömründe kendine ait izleri sildirir...

alıntı

Bu konunun yazarı : Dostsesi - Stimme der Freundschaft
http://dostsesi.com/forum

Bu sayfanın URL'u:
http://dostsesi.com/forum/modules.php?name=eBoards&file=viewthread&fid=104&tid=1462