POLİS TEŞKİLATI'NIN KURULUŞ GüNü (10
Nisan)
İLK POLİS TEŞKİLATININ KURULUŞU (10 Nisan 1845)
1845 tarihi, Türk Emniyet Teşkilatı açısından
Önemli bir noktadır. Çünkü bu tarihe kadar
zabıta olarak nitelenen teşkilat; 10 Nisan 1845 (12
Rebiü’l Evvel 1261)’den itibaren polis adı
altında hayata geçmiş ve Emniyet Teşkilatının
kuruluş günü olarak kabul edilmiştir.
Yeniçerinin ortadan kaldırılmasından sonra,
başkentte ve eyaletlerde zabıta hizmetleri eskisiyle
kıyaslanmayacak derecede gelişmesine rağmen; bu hizmetler
karışık ve ayrı ayrı kurumlara bağlı
olarak yürütülmekteydi. Teşkilat ve yürütme
alanındaki bu karışıklığı ortadan
kaldırmak amacıyla ilk defa 10 Nisan 1845’te
İstanbul’da ilk polis teşkilatı kurulmuş,
gÖrevleri de yine aynı tarihte yayımlanan Polis
Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere
de bir yazı ile bildirilmiştir.
Bu nizamnamede polis teşkilatının kuruluş amacı,
belde güvenliğini sağlamak olarak belirtilmiştir.
Bu çalışmalara rağmen, karışıklık
devam etmiş, İstanbul’da polis hizmeti; Yeniçeri
Ağası yerine geçen Serasker, İhtisap Ağası ve
Polis adını taşıyan teşkilatlar tarafından
yürütülmüştür. Taşrada ise güvenlik
hizmetleri, Sipahilerden oluşan zaptiyelerle ve Asakir-i Mansure
alaylarıyla yürütülmüştür.
POLİS
Polis terimi, kÖkeni Yunanca ve Latince olan bir kelimedir. Yunanca
politika, Latince politika kelimelerinden türemiştir. Eski
Yunanlılar kendi şehir devletlerine polis ismini
vermişlerdir.
Polis kelimesi ıstılah! Olarak, kuruluşu bulunduğu
yerde kamu düzen ve güvenliğini koruyan, yasaların adil
ve eşit bir şekilde uygulanmasını sağlayan
teşkilat, kolluk, zabıta, şehirde güvenliği
sağlamakla yükümlü kişiler anlamında
kullanılmıştır. Polis kelimesinin yerine emniyet
deyiminin kullanıldığı da olur.
Polis gÖrevi itibariyle; asayişi, amme, şahıs tasarruf
emniyetini ve mesken masuniyetini koruyan, halkın ırz can ve
malını muhafaza ve ammenin istirahatını temin eden,
yardım isteyenlere, yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve
acizlere muavenet eden, kanun ve nizamnamelerin kendisine verdiği
vazifeleri yapan silahlı icra ve inzibat kuvvetidir.
Genel olarak polis, bir ülkenin sükûn, güvenlik ve
düzenini sağlamak ve korumakla gÖrevlidir. Bunu yerine
getirirken Önceden belirlenmiş müeyyidelere uymakla
yükümlü ve hükümet tarafından alınan ve
yerine getirilmesi istenen kararların icrasını
sağlamakla gÖrevlidir.
POLİS TEŞKİLATI'NIN KURULUŞ GüNü - TARİH
üLKEMİZDE POLİSLİĞİN TARİHİ
GEÇMİŞİ
Zaptiye Müşirliği DÖnemi (1846–1879)
Zaptiye Müşirliği, yalnız zabıta işleriyle
uğraşmak üzere kurulmuş, yeni bir teşkilat
niteliği taşımaktadır. 1846 yılında
yayımlanan bir genelge ile polis hizmetlerinin Serasker
tarafından yÖnetilmesinin askerlerin asıl gÖrevlerini
aksattığı belirtilerek, yalnızca polis hizmetlerini
yürütmek üzere ve seraskerlikten bağımsız
olarak, Zaptiye Müşirliği, Zaptiye Müşir
Yardımcılığı ve emniyet hizmetleriyle ilgili
kanunları hazırlamak için Zaptiye Meclisi kurulmuştur.
Ancak kısa bir süre sonra da, Zaptiye Meclisi
kaldırılmış ve yerine “Divan-ı
Zaptiye” ve “Meclis-i Tahkik” kurulmuştur.
BÖylece, hem İstanbul, hem de eyaletlerin emniyet işleri,
Zaptiye Müşiriyetince yürütülmüş ve bu
makam gerek teftiş memurlarıyla ikinci defa olarak 1867’de
kurulmaya girişilen polis teşkilatının ve gerekse
jandarma teşkilatının bağlı olduğu tek yer
olmuştur.
Bu “ Tevhid-i Zabıta ” dÖnemi 1879 yılına
Kadar devam etmiş ve Zaptiye Müşiriyeti
kaldırılmış, yerine gÖrevi sadece polis
işlerini içeren, Zaptiye Nezareti kurulmuştur. Yani, polis
ve jandarma bir daha birleşmemek ve tek elden yÖnetilmemek
üzere ayrılmışlardır.
Zaptiye Nezareti DÖnemi (1879–1909)
1876 yılındaki Tanzimat ve Islahat hareketleri
çerçevesinde, Avrupa’daki Örneklerine gÖre bir
polis teşkilatı kurulmasına, I.Meşrutiyet’in
ilanından sonra oluşan hükümet programında yer
verilmiş ve 1879 yılında Zaptiye Nezareti
kurulmuştur.
Bu dÖnem, bir taraftan 18 Zilhicce 1296 tarihinde oluşup,
Önce yalnız başkent istanbul’un emniyet
işleriyle, daha sonra da 1311’den itibaren diğer illerde
kurulmaya başlanan polis teşkilatını idareyle
gÖrevlendirilen Zaptiye Nezareti’nin oluşturulmasıyla,
diğer taraftan kaldırılmış Zaptiye
Müşiriyeti’nin emrindeki Asakir-i Zaptiye’nin,
Zaptiye Nezaretine bağlanmayarak, Jandarma Dairesi kanalıyla
doğrudan doğruya Seraskerliğe bağlanmasıyla
başlar ve II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Zaptiye
Nezareti’nin ortadan kaldırılıp yerini Emniyet Umum
Müdürlüğü’ne bıraktığı
Hicri 17 Recep 1327 (22 Temmuz 1909-Miladi) tarihine kadar devam eder.
Hicri 1298 senesinde, İstanbul’da inzibat ve asayişi
korumakla gÖrevli Asakir-i Zaptiye teşkilatı
kaldırılarak yerlerine polis teşkilatı kurulmuş ve
bunlara zaptiye gÖrevleri devredilmişti.
1-İstanbul Polis Teşkilatı ve BÖlgeleri
İmparatorluk başkenti, İstanbul, üsküdar,
Beyoğlu Polis Müdürlükleri ve Beşiktaş Polis
Memurluğu adları ile dÖrt polis dairesine ve her polis
dairesi de merkezlere ayrılmıştır.
Her polis dairesi, bir polis müdürü ile bir başkan ve
üyeden oluşan bir polis meclisi ve her merkez bir serkomiser
tarafından yÖnetilmekteydi. Zamanla, meclislerin üye
sayısı ve serkomiserlikler çoğaltıldı.
1303 (1886) yılından sonra, İstanbul Polis
Müdürlüğü dışındaki diğer
müdürlüklerin “mutasarrıflık”
adını aldığı, polis müdürüne
mutasarrıf denildiği gÖrülmekte ve 1316 (1898)
tarihinde de İstanbul’da sivil polis teşkilatı
kurulmuş.
2- illerde Polis Teşkilatının Kurulması
1311 senesinde 15 ilde polis teşkilatı kurulmuş ve her il
polis dairesinin başına bir serkomiser getirilmiştir.
Zaptiye Nezareti devrinin sonlarına doğru illerin
çoğunluğunda polis müdürü veya serkomiserin
yÖnetiminde polis teşkilatının kurulduğu
gÖrülmektedir.
1845 yılında kurulan, 1907 yılına kadar hızla
gelişen polis teşkilatının kanuni bir
dayanağı yoktu.
1298 (1881) senesinden Önce, 1261 ve 1284 senelerinde kurulması
istenen polis müesseselerinin dayanacağı hükümleri
içeren polis nizamnamelerinin peşinen yayımlanmasına
rağmen; bu teşkilat meydana getirilmemiş, buna
karşılık kanuni bir metine dayanmayan 1298 (1881)
teşkilatı büyük bir başarıyla
gelişmiş ve memleketimizin bugünkü kuvvetli polis
teşkilatının temellerini atmıştır. İlk
kez, 6 Aralık 1896 (l Recep 1314) tarihinde polisin gÖrev ve
yetkilerini gÖsteren 16 maddelik bir talimat yayımlanarak ilk
hukuki metin niteliğini taşıyan belge ortaya
çıkmıştır.
1907 yılına kadar, yürürlükteki ilkelere ve
işin gereklerine uygun olarak ve daha Önce yayımlanan
talimat hükümleri çerçevesinde gÖrev yapan polis
kuruluşlarının teşkilatını ve
uyguladığı hükümleri tek bir metin halinde
toplayan ilk polis nizamnamesi, 19 Nisan 1907 (5 Rebiülevvel 1325)
tarihinde yayımlanmıştır.
Polis kuruluşlarının ihtiyaçlarını her
yÖnden mükemmel bir tarzda karşılamış olan bu
nizamnamenin en belirgin Özelliği, içerdiği
hükümlerin uzun bir süre başarıyla
uygulanmış ve herhangi yabancı bir devletin kanunundan
kÖrü kÖrüne iktibas edilmiş
bulunmamasındandır. Hatta 1913 yılında
çıkarılan Polis Nizamnamesi dâhil bu nizamnamenin
bazı maddelerini yürürlükten
kaldırmamış, bahse konu maddeler yeni
çıkarılan nizamname ile birlikte uygulanır
olmuştur.
Meşrutiyet DÖnemi (1908–1920)
1909 tarihinde II. Meşrutiyetin ilam üzerine, Fransız ve
Alman polis teşkilatları esas alınarak zabıtada bir
değişiklik yapılması ve ona gÖre yeniden
teşkilatlandırılmasına karar verildi.
Başlangıçta 1908’de Zaptiye Nezareti
kaldırılmamış, aksine Bakanlığın
başına yetenekli kişiler getirilerek yeniden
düzenlenmesine çalışılmıştır.
17 Recep 1325 (22 Temmuz 1907) tarihinde çıkarılan
“İstanbul Vilayeti ve Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti
Teşkilatına Dair Kanun” ile Zaptiye Nezareti
kaldırılarak yerine Dahiyile Nezaretine bağlı ve
memlekete şamil polis işlerinin yürütülmesiyle
gÖrevli Emniyet Umum Müdürlüğü ve
İstanbul vilayetine bağlı bir polis
müdürlüğü kurulmuş ve Harekat Ordusu
Kumandanlarından Galip Bey ilk Emniyet Umum Müdürü
olarak teşkilatın başına geçirilmiştir. Yine
aynı kanuna gÖre, Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti yeni bir
polis nizamnamesinin düzenlenmesine kadar polis işlerini 4
Ağustos 1907 tarihli Polis Nizamnamesi’nin hükümlerine
gÖre yürütecekti.
Bu durumda, Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti kurulmasının
başlangıcında, İstanbul zabıta işleri de
dâhil olmak üzere bütün memleket polisini
yÖnetim altında bulundurmaktaydı. Bu itibarla Emniyet-i
Umumiye Müdüriyeti tam manasıyla Zaptiye Nezaretinin yerini
alıyordu.
9 Aralık 1913 tarihinde çıkarılan Dâhiliye
Nezareti Teşkilat Nizamnamesi’ne gÖre; Emniyet-i Umumiye
Müdüriyeti, Ankara’da milli hükümet
kurulmasına kadar Dâhiliye Nezareti’ne bağlı
olarak gÖrev yapan bir teşkilat niteliğini
kazanmıştır.
SÖzü edilen nizamnameye gÖre, Dâhiliye
Nezareti’nin bir dairesi olan Emniyet-i Umumiye
Müdüriyeti’nin şubeleri şunlardır. Emniyet
Şubesi, Memurin ve Levazım Şubesi, Muhasebe Şubesi,
Tahrirat Şubesi. Bu şubelerin en Önemlisi olan Emniyet
Şubesi, memleketin genel asayişine ait işleri incelerdi,
ikinci şube ise, polislerin Özlük işlerine bakar ve
levazımını tedarik ederdi. Bundan başka, Emniyet-i
Umumiye Müdürlüğü’nün
kurulmasından hemen sonra açılan İstanbul Polis Okulu
da bu daireye bağlıydı.
Daha sonraki tarihlerde, bu teşkilata yeni şubeler
eklenmiştir. 28 Ocak 1327’de Heyet-i İstihbariye, 13 Nisan
1329’da Polis Müfettişliği ve aynı senenin
eylül ayında bir Kısmı Siyasi
Müdürlüğü’nün meydana getirilmesi,
siyasi ve idari işlerle gÖrevli iki Umum Müdür
Muavinliğinin meydana getirilmesi bunlar arasında yer
almaktadır.
Siyasi kısımda; birer müdür yÖnetiminde altı
şube ile umumi kalem ve hususi kalemler bulunmaktaydı. Her
şubenin kadrosu, birer müdür, iki muavin ve yeterince
memurdan oluşuyordu, idari kısım ise, muhasebe, memurin ve
müteferrika müstahdemini içermekteydi. 1915 yılı
başlarında, bu teşkilat yeniden gerçekleştirilerek
Seyrüsefer, Ecanip ve Takibat-ı Adliye
Müdürlükleri kurulmuştur. Yine aynı yıl
içinde, Dâhiliye Nezareti’ne bağlı olmak
üzere Emniyet Müfettişliği adı altında yeni
bir memuriyet daha meydana getirilmiştir. Bunlar, hudut
kapılarıyla demiryolu durak yerlerinde gÖrev
yapmaktaydılar. Yolcu trenlerinde gÖrevli seyyar polis ve
komiserler Emniyet Müfettişliği’ne bağlı
bulunmaktaydılar.
21 Mayıs 1913 tarihli Polis Nizamnamesi
II. Meşrutiyet’ten sonra yeni rejimin ilkelerine uygun ve
zamanın ihtiyaçlarını daha iyi karşılayan
yeni bir polis nizamnamesinin hazırlanması zorunlu
gÖrülmüştü. 21 Mayıs 1913 tarihli nizamname
ile polisin teşkilatlanması, gÖrev ve yetkiler ile
personelin dereceleri, sınıfları, mesleğe giriş,
yükselme ve diğer bütün Özlük işleri en
iyi şekilde ve günün şartlarına uygun olarak
yeniden düzenlenmiştir.
Polis haftası Tüm Emniyet Camiasına hayırlı
olsun Kutsal gÖrevlerinde her zaman üstün
başarılar dilerim.ALLAH yardımcıları olsun...