|
Member Cevaplar: 274 kayıt olmuş: 27/1/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 21/3/2008 Saat 22:07 |
|
|
Duru bir sudan daha derindi ayna. Binlerce demir parçasının
ateşte eritilip bir bütün demir parçası elde
edildiği gibi onu da kim bilir kaç kum tanesinden elde
etmişler, içine kim bilir daha neler
katmışlardı.
İlk halini hatırlıyor, kendini gÖremiyordu... Yeni
doğmuş bir çocuk gibi şuursuzdu.
Bir yanı siyah giyindiği gün içi gibi her yeri
ışıldıyordu. Hele altın rengindeki
çerçeveye sahip olduğu gün tacını giymiş
kral gibi gülümsüyordu.
Beyaz bir duvara asıldı. Artık sırtını
dayadığı duvara bir çivi ile bağlanarak onunla
dost olmuştu.
Yaşamın bir penceresi olmuştu. Her şeyi olduğu
gibi gerçek, tarafsız ve yorumsuz yansıtan bir pencere.
Ağlayanla ağlıyor, gülenle gülüyordu.
GÖrmek istediği gibi bakanlar oluyordu aynaya. Onlara gÖrmek
istediklerini gÖstermenin, içinde açtığı
yarayı anlayabilmek çok zordu.
Maskeli yüzlerin maskesiyle karşılaşmak,
yüreklerindeki acımasızlığın riyanın
vefasızlığın yüzlerine akseden yÖnleriyle
karşılaşmak kolay değildi.
özellikle geceleri, son ışık da terk edip
gittiğinde, ayna sessiz sessiz ağlıyordu. Bazen kendi
gÖzyaşlarını siliyor, bazen de yakalanıyordu.
Neyse ki sıcaklık farkından oluştuğunu
düşünerek siliyorlardı üstündeki damla damla
yaşları. Oysa ayna ağlıyordu.
Kimi zaman yalnız başına kaldığında, bir
gün dilinin çÖzülüp kendisine bakanlarla
konuşacaklarını karşısında birine sÖyler
gibi kendi kendine konuşuyordu:
"Siz insanlar ne tuhafsınız. Olduğunuz başka, olmak
istediğiniz başka. Aradığınız başka,
bulduğunuzu sandığınız daha başka. DÖrt
bucakta aradığınız huzurun yanı
başınızda olduğunu inatla gÖrmek istemeyen garip
varlıklar.
Bir gün ellerinizi şakaklarına dayayıp
karşıma geçseniz... Düşünseniz... Kendi
gÖzlerinizin içine baksanız derin derin. Her şeyin
çaresini bulacaksınız. Huzurun, başarının,
dostluğun, sadakatin, samimiyetin ta kendisini...
Sorun da içinizde, çÖzüm de... Maskeyi
yırtmanın yolu da bu...
Bir kalem alıp elinize kendinizi çizseniz
yüzünüzü nasıl çizersiniz. Masum
çocukluğunuzun kaybolan hüznüyle mi?
Ya benim halim?... Sizi her saniye gÖrmek istediğiniz
şekille resmetmek zorundayım. En zoru da; olmak istediğinizi
anlamakta çekiyorum.
Nelerinizi gÖrmüyorum ki... Benden ayrı olduğunuzda
yaptıklarınızı bile okuyorum yüzlerinizde.
Bazen uyarmak istediğim oluyor sizi, olduğunuz gibi
gÖsteriyorum. "Şimdi kÖtü gÖrünüyorum"
diyorsunuz. Yine de kÖtü olduğunuzu kabullenmiyorsunuz.
Sizin üzdüklerinizi unutup, sizi üzmekten korkarak eski
halime çekiniyorum.
Az da olsa gÖzlerinizin içinin güldüğü
oluyor. Bazen ilahi bir lütuf gibi samimice gÖzlerinizin
yaşardığında sizi, ne çok seviyorum.
Gerçek hayatta yaptıklarınızı romanlarda,
hikayelerde, filmlerde bir başkasının
yaptığını gÖrdüğünüzde; sanki
onları siz yapmamışçasına mağdur olandan yana
olup sizi temsil edene kızıyorsunuz. Ne büyük
çelişki?.
Ben aynalığımdan utanıyorum. Ama siz...
Kendinize bÖyle yabancı olmasanız... Biraz olsun ruhunuzu
dinleseniz karşımda. Kendinizi sorgulasanız...
İçinizden birinin dediği gibi Suçlarınız
yüzünüzde gÖrünseydi biz aynaları satın
almazdınız' Yüzünüzde maske var.
Yaşlanınca maskeyi bir parça çıkarıyorsunuz.
Bu kez de, aynalar yalan sÖylüyor diye yalancılıkla
suçluyorsunuz.
GÖrmeyi bilseniz, gÖrmek isteseniz, her biriniz bir ayna. Ama
siyah gÖzlüklerle gizliyorsunuz gÖzlerinizi. Cenazelerde
ağlamadığınız bilinmesin, dışarıda
nereye baktığınız fark edilmesin diye.
Merhametin yokluğu, kıskançlığın hakimiyeti
belli olmasın diye.
Yalan sÖyleyen dudaklarınızı boyalarla kapatıyor,
kirlenen yüzünüzü fondÖtenlerle kremlerle
Örtüyorsunuz.
İmrenilecek halinizde yok değil. Siz,
yanlışlarınızı bana gÖre çok kısa
hayatınızda kolayca taşırken, ben doğruluğu
sonsuza yakın taşımak zorundayım.
Fanilik bazen, ne güzel diyorum.
Bir tırtılın kelebeğe dÖnüştükten
sonraki Ömrü, gül bahçesinde de geçse en fazla bir
gün.. Sizlerin de atmış, yetmiş, nihayet yüz
yıl... Bu süreler içinde yer, içer
çoğalır; dilediğiniz gibi yaşarsınız.
Her gün üzerime konan karasinekler bile 3 gün yaşar.
Oysa ben büyüyemem, çoğalamam. Sekiz bin yıl
Önce ÇatalhÖyük'te var olan en eski atam bile sizin
elinizde. Rahat bırakmamışsınız...
Sizin toprak olma hakkınız var. Biz aynaların kuma
dÖnüşme hakkımız yok nedense?"
Ayna bÖyle sÖylüyor, kırılgan bir yürekle
hayata tutunmaya çalışan insanlar gibi, beyaz duvara
ufacık bir çiviyle tutunuyordu.
Duvar bir gün "yeter" dedi.
Çivinin prangasını çÖzdü.
Ayna yere düştü.
Kırıldı.
Şimdi ayna bir kÖşede Özellikle geceleri, son
ışık da terk edip gittiğinde, sessiz sessiz
ağlıyor. Her şeye rağmen kendi doğrularıyla
var olmanın mutluluk gÖzyaşları bir yandan;
eğilenlerin, bükülenlerin açması haline
yÖnelik hüzün bulutları diğer yandan. Sahi sizin
de aynanız var mı? Aynanız ağlıyor mu?
Ben aynami aglatmamaya bakiyorum))
Sizde aglatmayin,icinizdeki kücük cocugu sevin...ben seviyorum!!!
salya sümük agladiginda,basini,sacini oksuyorum.
Ben seni seviyorum sen benim icin Önemlisin diyorum ve aynaya
baktiginda ayna gülümsüyor.
|
|
Junior Member Cevaplar: 69 kayıt olmuş: 12/12/2007 Durum: Çevrimdışı
|
|
Yazılış Tarihi: 22/3/2008 Saat 11:44 |
|
|
Tsk bu guzel paylasimlar icin gokkiz.
Ayna gercekleri yansitir görmek istesekte istemesekte,Kendimizde
birsler yapmak ister iken neden ayna seceriz en basit örnekSacimiza
sekilmi verdik yada Kiyafetimizi giydik nasil durmus diye yanimizda olna
sormak aklimiza gelmez cünkü gercegi gösteren Ayna
gideriz.
Kimi zaman Aynalarda yalan sölyüor der ve kizariz aslinda gercegi
gördügümüz icin aynayi bahane ederiz,Icimizdeki cocguga
gelince o zate hic büyümez büyr ise zate biz yok olmusuz
demektir.
Kimi zaman aglar kimi zaman ciglik atar kimi zaman ele avuca sigmaz
icimizdeki cocuk,Iste bir yerde de bize hayat veren icimizdeki cocuktur
____________________ Bir Kitap Bastan Yazilabilir Ama Hayat Asla
|
|
Member Cevaplar: 274 kayıt olmuş: 27/1/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 23/3/2008 Saat 00:14 |
|
|
Kimi zaman aglar kimi zaman ciglik atar kimi zaman ele avuca sigmaz
icimizdeki cocuk,Iste bir yerde de bize hayat veren icimizdeki cocuktur
Evet sevgili Dostaynasi,icimizdeki cocuk ve aynalar herdaim
gülsün!!!
Tesekkürler yorumun icin.
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 1061 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 23/3/2008 Saat 02:02 |
|
|
Tsk gokkiz abalcim ve dostaynasi paylasimlariniz icin ve aynen diyorum
icimizdeki cocgu öldürmeyelim aynlarda gülümsemeyi
unutmayalim. :t: :t:
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
|
|
Happy Birthday |
Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok! |
üye Puani |
- Rojin: 10 976 Puanlar
- asliyok: 4 432 Puanlar
- HarmanYeli: 4 396 Puanlar
- KizilZora: 2 048 Puanlar
- life23: 1 675 Puanlar
- gokkiz: 1 657 Puanlar
- BirNefes: 1 048 Puanlar
- Erasmus: 984 Puanlar
- -Pozan-: 785 Puanlar
- Siyahinci: 623 Puanlar
|
|