Aydinlik bir
evet Mustafa Kemal Atatürkün aydin Türkiyesi icin
Selam Tukenmez iyim arkadas sen nasilsin umarim bundan sonra
paylaismlarimiz cogalir arkadasim.
Merhaba Asker.
Nasılsın ?
Selam Tukenmez kardes nerde kalmisdik :-)
Aydinlik bir Türkiye denmi
saygilar
18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ
Tarih : 18 Mart 1915 - 9 Ocak 1916
Bölge : Gelibolu Yarımadası
Sonuç : Osmanlı Devleti'nin Kesin Zaferi.
Mehmetçik’in 18 Mart 1915’te dönemin süper güçleri İngilizler
ve Fransızlardan müteşekkil ortak orduya tarihi yenilgiyi tattırmalarının
yıldönümünü gururla kutluyoruz...
Bugün, Türk milletinin kuvvetini ve kudretini dünyaya göstermesi bakımından
tarihimizin en büyük şeref levhalarından biri olan Çanakkale Zaferi'nin 96.
yıldönümü. Mehmetçik'in 18 Mart 1915'te dönemin süper güçleri İngilizler ve
Fransızlardan müteşekkil ortak orduya tarihi yenilgiyi tattırmalarının 96.
yıldönümünü gururla kutluyoruz. Milli Şair Mehmet AKif ERSOY'un dizelerinde
"Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe, desem
sığmazsın…" şeklinde dile getirdiği kahramanlık destanının yazıldığı
96 yıl önce bugün Türk milletinin bir ve beraber olduğunda hiçbir gücün o
birliği kıramayacağı ispatlanmış oldu.
Düşmanlar Boğaz'a gömüldü.
Çanakkale Zaferi sadece bir savaşta elde edilen zafer değil, aynı zamanda
dünyanın en güçlü donanmalarının, askeri varlığının Çanakkale Boğazı'na
gömülmesinin adıdır. Çanakkale Zaferi, maddi açıdan son derece zayıf olduğu
bir dönemde böylesine muazzam bir zafere imza atan Türk milletinin, manen
ve madden güçlü olduğu dönemlerde neler yapabileceğinin anıtsal ifadesidir.
Ayrıca Çanakkale Destanı'nın Osmanlı Devleti'nin çöküşünden 5 yıl önce
gelmesi de son derece anlamlıdır.
20. yüzyılı bu zafer şekillendirdi
Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en
önemli savaşlarından biri. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak
aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden
beri özlemiydi.
18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en
büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi. Bu
donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth
zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri
bulunuyordu. İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca
susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle
18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar.
Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu.
Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü.
Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini
ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş
gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir
gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı.
Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi
Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Türk tabyaları,
Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada
düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza
soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur
gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar.
İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez
çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlıyordu.
Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa
Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve
Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von
Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.
Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan
saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da,
savaştı. Cephanesi biten askerlere:
— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye
kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar
geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler
arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker
ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına
bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde
Conkbayır'a doğru ilerliyordu. .
Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına
döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri;
Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve
Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9
Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında
parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında
bozguna uğrayarak çekip gitti.
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman
kayıpları ise bu rakamın üstündedir.
Metre Kareye 6000 mermi evet yanlış okumadınız metre kareye 6000 mermi
düşerken Kahraman TÜRK milletinin askeri bu vatanın evlatları metre kareye
6000 mermi düşen conk bayırından aşğıya mermilere karşı koşuyorlardı.
Belkide hepsi öleceğini (Şehit Düşeceklerini) biliyordu ama bu vatan için
bu ülke için bu topraklar için canlarını ortaya koydular...
''Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor.
ve bir göğüs, nefes almak için,
Rüzgar bekliyor,
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
KİM DEMİŞ MEÇHUL ASKER diye?''
[tarihinde düzeltildi 22/3/2011 Saat 15:17 Yazar Tukenmez]