Konu: ATAM SENİN HUZURUNA GELDİK

Forum: ÖnemLi GÚn ve HaftaLar

Konuyu açan: Bence68


Bence68 - 23/12/2008 Saat 11:32

Bir cumhuriyet doğar yoklukların arasından, fakirliklerin, açlıkların içinden. Bir cumhuriyet kurulur yedi cihana kafa tutarak sayende. Tarihte hiçbir siyasi liderin vefatının arkasından 70 yıl sonra bile milyonlar ağlamamaktadır, Atam hariç. Zaten tarihte hiçbir liderde de bu kadar üstün askeri ve de üstün siyasi bir yetenek ve irade yoktur. Biz gençlere emanet ettiğin laik demokratik cumhuriyeti, tam bağımsız Türkiye’yi korumak için elimizden geleni yapsak da Atam, ülkemizin bugünkü halini bildiğimden biraz da utançla yazıyorum sana bu satırları bugün. Ama nice zorluklardan geçerek silah arkadaşlarınla kurduğunuz cumhuriyetimizi korumak için yürüdüğüm orada, canını gÖzünü kırpmadan feda edecek insanlardan biri olduğum için de biraz gururluyum. Hepsini düşününce bir kez daha anlıyorum senin ne kadar büyük bir lider olduğunu, halkınla beraber yürüyüp o ateşi nice yüreklerde yaktığını bir kez daha gÖrüyorum. Yüz binlerce insan sel olup akıyor Önümden aslanlı yola doğru. Her zaman 5 dakikada yürüdüğüm yolu iki saatte yürüyorum. Etrafımdaki herkesle beraber ben de ülkem için yürüyorum “şeriata karşı omuz omuza“ sloganlarıyla beraber. Adım adım yaklaşıyoruz senin yatağına. Her adımda kalabalık daha da artıyor, sesimiz daha da artıyor, meydana geldiğimde hem kendimle hem de orda bulunan herkesle gurur duyuyorum zira bir meydan ki mahşer yeri gibi; “Türkiye laiktir laik kalacak” diyen bir sürü tanımadığım insanla beraber içimizde sanki düşmanı denize dÖkmenin verdiği zevk varmışçasına Ankara türküsünü sÖylemeye başlıyoruz. Devasa Türk Bayrağının bir ucundan da ben tutuyorum ve yürümeye devam ediyorum meydanda. O kadar çok resmin var ki insanların elinde, ve o kadar çok Türk Bayrağı işte diyorum Türk gençliği burada. “Atam sen rahat uyu bekçisiyiz cumhuriyetin” diye içimden geçiyor ilk okulda Öğrendiğim bir şarkı. Birkaç saat olmuş ayakta duralı ama kimse yorgun değil doksan yaşındaki nineleri gÖrdükçe biz güç alıyoruz, onlar bize el sallıyorlar. İşte tam bu anda mozolenin bulunduğu salondan yankısıyla duvarları sallayan sesler yükseliyor, “Çankaya laiktir laik kalacak” diye. Merdivenlerden çıkarken salona doğru geriye doğru bakıyorum ve kalabalığı gÖrüyorum o mahşeri kalabalığı. Devrimci, laik insanları onlar Türkiye’nin ve geliyorlar hala aslanlı yoldan, bitmiyorlar, hala geliyorlar. Artık salonun kapısının Önündeyim hiçbir azalma yok duvarları titreten seslerde, kısılmış sesimi daha da zorlayarak bağırıyorum en güçlü şekilde ki gençlikten umudunu kesme diye. Mozolenin başında ağlayan yaşlı teyzeleri gÖrüyorum Türkiye’nin ucundan bucağından kopup gelen. Bir cumhuriyet doğmuş diyorum ve birileri onu yıkmaya çalışıyor. Dışarıda nÖbetteki asker ağlıyor ve onun gÖz yaşlarını silen bir amca ile karşılaşıyorum.





Artık duygular tarifi imkansız bir hal alıyor. Dışarı çıkıp oradaki manzarayı seyrediyorum. Şehitlerimizin kanıyla sulanmış her karış toprağımızın üzerinde hak iddia etmeye cesaret edecek herkesin cevabı orda. Yer gÖk kırmızı beyaz bayrağımızla bezenmiş, alkışlarımız gÖkyüzünden duyuluyor. Askerlerin nÖbet değişiminde en büyük asker bizim asker diye bir alkış kopuyor, arkasından yeni bir slogan başlıyor: “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”. İşte emperyalist ülkeleri içten içe titreten bağırışlar bunlar, gÖrüyorlar Türkiye’nin uyanışını. Artık dünya basını haklı olarak bunu konuşacak biliyor oradaki insanlar, biliyorlar bunun nasıl bir hareket olduğunu, Öyle ki ertesi gün gazeteler “Sivil darbe”, “Türk Silahsız Kuvvetleri” gibi başlıklar atacaklar. Medya bu olayı incelemek zorunda kalacak, gÖrmezden gelemeyecek o insanları. Suskunluk zamanı değil zaman artık, zira herkesin üzerinde tehlikenin farkındayız yazan kıyafetler var, insanlar küçük çıkartmalar yapıştırmışlar alınlarına, ellerine üzerinde cumhuriyete sahip çık yazan.





Bir daha bakıyorum meydana ve gÖrüyorum ki hala geliyorlar aslanlı yoldan yurdumun laik insanları ve her gelen yeni grupla beraber yeni bir slogan da kalabalığa karışıyor.

İşte Türkiye tarihi günlerinden birini yaşıyor, genci yaşlısı, kadını erkeği demeden ellerimizde resimlerin ve bayrağımız. Hayır bugün Cumhuriyet Bayramı değil ama bugün Atatürkçü insanların sesinin gÖkleri deldiği gün. Bizlere miras olarak bıraktığın cumhuriyetin senin ilkelerinden dışarı çıkmasına izin vermeyecek bizler toplandık Atam ve senin ilkelerinden vazgeçmeyeceğimizi bunu bilmeye ihtiyacı olan herkese gÖstermek için geldik. Bir yaşındaki kızını kucağına alıp gelen annelerle, iki oğlunun elinden tutan babalarla, dershanelerden gelen Öğrencilerle Atam bıraktığın mirasın neferleri olan bizler, Türkiye’nin bu dar zamanı iyi atlatması için, korkmadan, yorulmadan, ıslıklarımızla, türkülerimizle, sloganlarımızla huzurunuza geldik.


Cumhuriyet Mitinginin Ardından Bir Öğrecinin Duyguları

Hande DALKILIÇ

HarmanYeli - 23/12/2008 Saat 14:49

"Tarihte hiçbir siyasi liderin vefatının arkasından 70 yıl sonra bile milyonlar ağlamamaktadır, Atam hariç. Zaten tarihte hiçbir liderde de bu kadar üstün askeri ve de üstün siyasi bir yetenek ve irade yoktur."

boylesi guzel bir tespit...........saygi dudum duygu akisina sevgili Hande DALKILIЇ in

goruntuler ise.............sozlerin bittigi, duygularin bend tanimadigi akislarda

paylasim icin tesekkurler guzel dost

Rojin - 23/12/2008 Saat 17:10

:alkis: :alkis: :alkis:


Bu iste her ne olur ise olsun Vatan bir Bayrak bir demisiz :alkis: :alkis: :alkis:

yayla_cicegi - 24/12/2008 Saat 21:58

Türkiye Cumhuriyeti küllerinden doğan bir anka kuşu gibidir. Onu yok etmeye hiç kimsenin gücü yetmez.

Bu ulus benliğinde yaşatıyor Mustafa Kemal Atatürk'ü. Gönlünde yaşatıyor. Aslolan bu. Bu gerçek asla değişmez; bu bilinci yoketmeye çalışanlar boşuna bir çaba içindedirler. Hande Dalkılıç'ın yazdıkları milyonların düşüncesidir.

Bu konunun yazarı : Dostsesi - Stimme der Freundschaft
http://dostsesi.com/forum

Bu sayfanın URL'u:
http://dostsesi.com/forum/modules.php?name=eBoard&file=viewthread&fid=24&tid=1053