Her zaman tanık olduğumuz, böyle giderse daha çok tanık olacağımız
olaylardan biri yaşandı yine…
Bir adam, bir kadını – karısını- evlendikleri gece bakire olmadığı
gerekçesiyle öldürmeye kalktı…
O"nun tabiriyle “bozuk çıktı” (!) diye…
Adam hiç mutlu olamayacaktı belli… Çünkü kadın bozuk(!) çıkmasaydı
bile adamın ruhu bozuktu…
Tamiri mümkün değildi…
Mutlu olmak için savaşacak, sevgiyi kalbine kazıyacak takati
yoktu…
İstemiyordu…
Yazık…
Bu adamı haklı görenler de yok değil… Namusun iki dudak arasına, iki
bacak arasına sıkıştırıldığı, zihni küçük, dünyaları kinden kurulu
insanlara ve o adama seslenmek istiyorum:
Yüreğinize nakış gibi işlemezseniz sevgiyi, hayat boyu mutlu
olamazsınız…
Siz mutlu olamadığınız gibi etrafınızdaki insanları da mutsuz
edersiniz…
Ne seven olursunuz ne sevilen…
Eğer bu acıyla yaşamak istiyorsa yüreğiniz, nefreti işleyin sevgi yerine o
kocaman alana…
Bu sizin tercihiniz…
Tercihleriniz, mutluluğunuzu etkileyecek, yaşam alanınızın enini boyunu
çizecek, ne kadar dar bir mekânda veya ne kadar geniş bir mekânda
yaşayacağınızı belirleyecektir…
Dar bir mekânda yaşamaksa gayeniz, hiç gerek yok yüreğinize sevgi işlemek
için uğraşmaya…
Emek ister çünkü…
Yürek ister…
Bilek ister…
Karşınıza çıkan insanların kalbini sevmek yerine, öğretilen, saçmalığı su
götürmez ve adına “değer” denen şeyleri severseniz, hayat, siz
istemezseniz bile, noktayı koyar önünüze…
Yaşamı kucaklamak yerine itmekse yaptığınız, sevgiyi baş tacı yapmak yerine
bacak arasına almaksa başardığınız, insanlık dışı olaylara töre, gelenek,
örf gibi isimler takmaksa tüm bildiğiniz, bir insanın ruhunu sevmek yerine
bedenini sevmekse maksadınız, kurşunları aslında çoktan sıkmışsınız
demektir insanlığınıza…
Baskıyla, sevgisizlikle, emekten uzak bir birliktelik kurmaksa amacınız,
karşınızdakine de kendinize de zarar vermek, onu da kendinizi de öldürmeye
çalışmak, çaredir beceriksizliğinize…
Birlikte çıkılan yolculukta, ilk geceden, hayata karşı nefretin, hıncın
verdiği korkuyla silaha sarılmaksa bütün cesaretiniz, bir gecede her şeyi
terk etmekse emeliniz, bir insanın canını alma hakkıysa kendinizde
gördüğünüz, iyi ki sıkmışsınız kafanıza…
Zaten sizden önce, içinizdeki nefret sıkmış kurşunlarını…
Hayatınıza…
Nesrin Yılmaz..
İnternet Haber
____________________
Zengin bir kalp yoksa , servet çirkin bir dilencidir