Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Pazar, 22. Aralık 2024 05:53   User Online: 80 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Manzara -16Dostluk 2Tatli HanimlarSevimli 18SevimliManzara -11SarikardelenlerCigdemSevimli 12GecesefasiSevimli 9iki kalpBebek -7Dostluk 1LalelerSevimli 17Sevimli 8Sevimli 10Elde MumCicek -2

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Serbest Arsiv 01.2007 - 11.2008 Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: HOŞ GELDİN KALBİMİZE SEVGİLİ PİŞMANLIK
Member
Member


Cevaplar: 289
kayıt olmuş: 27/1/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/5/2008 Saat 17:51  
Hoş geldin kalbimize sevgili pişmanlık…



Tenimizdeki çizik olmadan nasıl anlamıyorsak canımızın incinebilirliğini, pişmanlığın sızısı olmadan fark edemiyoruz içimizde saklı masumiyetin kırılganlığını.
Sessizce akıp giden suyun önüne çıkan bir çağlayan yahut kaya gibi suçlarımız; vicdanımızın sessiz bekçiliğini hatırlatırlar bize, girdaplar, fırtınalar katarlar masum sandığımız hayatımıza. Kendimizi masum ve günahsız, hatasız ve kusursuz bildiğimizde kalınlaşıveren, kalınlaştıkça da ruhumuzu sağırlığa hapseden demir perdeyi yıkar günahlar.



Dokunulmazlığımız üzerine kurduğumuz sırça sarayın yıkılışını haber verir içimizde yükselen “ah!”lar. Gururun kalesinin yangına verilişine denk düşer hatamızın utancını kıpkızıl yüzümüze taşıdığımız anlar. Pişmanlığın o kekremsi tadı, o akrepsi sokulganlığı utançla tanıştırır bizi. Utançla tanıştığımızda da, utanabilen yanımızla, içimizde suskunca bekleyen vicdanımızla buluşuruz ilk defa. Film gibi hani… Sevdiğimizle çarpışmak gibi köşe başında; defterler kitaplar dağılırken havada, kalpler buluşur, gözler el ele tutuşur ya. O hata; o sakarlık, o dikkatsizlik, o sürçme, o ayak kayması, o kaza, utanabilen yanımızla tanıştırır bizi. “Ah!” ettiren her günah, bağışlanmanın ve affın, rahmetin ve gufranın serin pınarlarına susatır bizi.



Hiç istemeden olmuş gibi, kaza ile değmiş gibi sokulur günah ve kirler ruhumuzun billur sularına. Paslı bir bıçak gibi bulandırıverir kalbin duru ayazmalarını. Sular üzerinde rüzgâr ürpertisi gibi, dudaklarımızda içli yakarışların kıpırtısını başlatır hatalar. Yağmurun çöllerin kumunu yarması gibi, içimizin de içinde sancılı itiraflara kuytular açar günahların darbesi. Vicdanımızın kulağının dibinde fısıltılı hesaplaşmalara çağırır bizi pişmanlıkların nefesi. Utandırır bizi. Utandırdığı gibi, utanabilir olduğumuzu da hatırlatır bize. Yüzümüz kızarır, başımız öne eğilir, mahcubiyetle kısılır gözlerimiz, belki gözyaşı dökeriz. Müşfik bir baba gibi teselli eder bizi pişmanlığımız: “Ağlıyorsun ya işte; o işi yapmayı yakıştıramadın kendine. Sen elinle ettiğinden fazlasısın. Sen bile isteye ettiğin günahtan daha yukarıdasın…”



Kucağımızda hiç durmadan ağlayan bebek gibi, habire sızlanan bir hasta gibi buluruz pişmanlığı. Ne inkar edebilir, ne unutabilir ne acısını dindirebiliriz. Bırakalım öyle kalsın! Acısın. Kanasın. Ağlasın. Sızlansın. Dağlasın göğsümüzü. Yırtsın yüzümüzü. Kendi gözlerimizin içine baktığımızda, hemen yüzünü gösterip utandırsın bizi. Bizi bize gammazlasın. Acısına ihtiyacımız var pişmanlığın. Ya hiç acıtmasaydı günah kalbimizi? Ya pişmanlığın sızısı hiç yapışmasaydı yakamıza? Kurtulmak için çırpındıkça üzerimize atılıvermeseydi pıtraklar gibi? Kıvrandıkça, kıvrandıkça yine yeniden yakalamasaydı bizi bileklerimizden?



İyi ki öyle... Kaynağı saptanamayan ağrılarda hastalara, kural gereği, ağrı kesici verilmez. Çünkü ağrısı olmazsa, hasta çare aramaz. Kıvranmazsa, ağrının odağını bulmaya yönelik zahmetlere katılmaz, katlanmaz.



Pişmanlığın da soğuk sert taşlar gibi vurması beklenir ayaklarımıza. Hiç bitmeyen kışlar gibi soğuk buzlar düşürmesi gerekir alnımıza. Firari mahkûmlar gibi köşe bucak tedirginliklere mahpus etmesi istenir bizi. İlk fırsatta, saati geri alma telaşına düşmek, takvim yapraklarını yerine yapıştırma telaşıyla yanıp tutuşmak gerek. Günahı, ömrünün son deminde ak örtülere sarılmış adamı/kadını acı bir sırla kirletmek diye bilmek gerek.



“Kim aklar beni?” diye bütün kapılardan eli boş döndüğümüzde, “illâ O” diyecek çaresizliğin dizi dibine oturtmalı bizi pişmanlığımız. Rahmetin ve gufranın dergâhında kusurluluğumuzu ve günahkârlığımızı şefaatçi bilip öylece ümitlenmeliyiz Allah'tan. Hiç koşulsuz affedileceğimiz kapının eşiğinde umutla ve gözyaşıyla oturabilmeyi öğretmeli bize pişmanlık. Kimselere diyemediğimiz sırlarımızı kabuğunda sızlanan bir inci gibi rahmetin kucağına itiverme ihtiyacını tir tir titreyerek hissetmeliyiz pişmanlık göğsümüze sarıldığında. Ne kadar çok hata etmişsek etmiş olalım, sonsuz serin bir okyanusun maviliğinde kir pasımızı kimselere göstermeden yıkayıverme umudunu göğsümüzde cılız pınarlar gibi biriktirmeyi vaat eder bize pişmanlığımız.



Sevapça hiçbir şey edemediğimizi, ettiklerimizin de bize ait sayılmayacağını aniden görebilmek demektir günahların “ah!”ları. O'ndan korkup yine O'na kaçacak denli anaç ve müşfik olan rahmeti acıyan dudaklarımızla içmeyi sadece pişmanlığımız öğretir bize..



O tatlı Şebnem Ferah şarkısı gibi, “Sil baştan başlamak gerek bazen. Hayatı sıfırlamak. Sil baştan sevmek gerek bazen. Her şeyi unutarak, yeni baştan sevmek gerek.”



Sil baştan başlama telaşıyla affın boynuna sarılırız pişmanlığımızla. Sil baştan sevildiğimizi ummak adına rahmetin kucağına bırakırız gözyaşımızı. Sancıyan vicdanımızla, utanan yüzümüzle, ağlayan gözümüzle, titreyen dudağımızla içten bir özür, mahcup bir tövbe fırsatı sunar bize pişmanlığımız. Ya hiç olmasaydı pişmanlığımız? Hiç yakmasaydı canımızı? Ağrı hissedemeyen hastalar gibi yakardık rahmete yürüyen ayaklarımızı, kırardık affı avuçlayan ellerimizi





























Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/5/2008 Saat 18:54  
Eline yüreğine sağlık harika bir paylaşım...

Her nedense pişmanlıklarım olmadı diyebilirim. Hata yapmadım mı hemde hatalar yaptım ama yaptığım hatalardan yaşamı öğrendiğimi düşünüyorum.

Sevgiyle
Cevap 1
Site kurucusu
Senior Member

Rojin
Cevaplar: 660
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/5/2008 Saat 18:54  

Alıntı:
Tenimizdeki çizik olmadan nasıl anlamıyorsak canımızın incinebilirliğini, pişmanlığın sızısı olmadan fark edemiyoruz içimizde saklı masumiyetin kırılganlığını.


Yasmadan tadmadan anlamiyoruz ne yazi,ki yine bu cümleyi kulaniyoruz,Sil bastan da zor be ablacim nekadar kendi adima yazim sil bastani yaptim ise,dolaip ayni yere gelyior kimi zaman,silbasatan yani okadar kolay deil :cay:


____________________
Dört sey geri gelmez atılan ok, söylenen söz, kacırılan fırsat ve gecen zaman .
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 2
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 70
kayıt olmuş: 12/12/2007
Durum: Çevrimdışı
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/5/2008 Saat 19:07  
Her pismanlik bir sil bastandir tsk gokkiz guzel paylasim icin :t:


____________________
Bir Kitap Bastan Yazilabilir Ama Hayat Asla
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 3
Member
Member


Cevaplar: 289
kayıt olmuş: 27/1/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 25/5/2008 Saat 01:25  








Yorumlariniza cokca tesekkürler sevgili Bence68 kardesim, Rojim, Dostaynasi.
Bence kardesim, bir de söyle düsünsek?-
Hatalarimiz dogrulara erismemizi saglar...pismanliklarimiz, demir perdeyi,kalbimizde olan pasi siler...derinlere nüfus eder.








Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 4
Site kurucusu
Senior Member

Rojin
Cevaplar: 660
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 25/5/2008 Saat 22:57  
Korkularin karanliktan dogmadigini anladim Korkularda yildizlar gibi hep ordadirlar ama gün isigi onlari hep Gizler.

Her hatda bize bir yol cizer yasmda :cay:


____________________
Dört sey geri gelmez atılan ok, söylenen söz, kacırılan fırsat ve gecen zaman .
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 5
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/5/2008 Saat 07:39  
Eline saglik gokkiz arkadaşım. Önemli olan pişmanlıklardan ders çıkarıp tekrarlamamak..
Cevap 6
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/5/2008 Saat 09:25  
Elbette Gokkiz hatalarımız doğruya ulaşmamızı sağlar. Hatalar yapılınca nelerin doğru nelerin yanlış olduğu ortaya çıkmaktadır.

Sevgiyle
Cevap 7
Member
Member


Cevaplar: 289
kayıt olmuş: 27/1/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/5/2008 Saat 22:50  








Yorumlariniza tesekkürlerimi sunuyorum arkadaslar.





Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 8
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 69
kayıt olmuş: 12/10/2007
Durum: Çevrimdışı
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 27/5/2008 Saat 20:52  
sevgili ablacıgım harika süper bir paylaşım çok teşekkür ederim.
Pişmanlık hata .

hatalar biz insanlar içindir.
hatasız kul olmaz.hepimiz hatalar yaparız bazen ders çıkarırız bazen tekrarını yaparız.
iste pişmanlık ozaman başlar.
iş işten geçmiş üzdügün kırdgın insanlar olmuş mühim olan yaptıgımız hatayı pişman olmadan yapmamak.

ablacıgım çok sagolllllllllllllllllll
. :alkis: :alkis:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 9
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

0,039 saniye - 36 queries
Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Aralık 2024
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8098 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11182 okuma)
Mektup......
(11996 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12021 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11783 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12011 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12176 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 979 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft