Mutlu Adamin Gömlegi
Bir hükümdar amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Ülkenin bütün hekimleri
saraya geldiler, komşu ülkelerin hekimleri de çağırıldı. Ama hastalığa
hiçbir çare bulunamadı. Hükümdar, herkesin gözü önünde her gün biraz daha
erimeye devam ediyordu. Umutsuzluk içinde çırpınırken son çare olarak bütün
falcıların, büyücülerin bulunup saraya getirilmesini istedi.
Adamları koştular, ülkede ne kadar adı falcıya büyücüye çıkmış insan varsa
toplayıp getirdiler.
Falcılar, büyücüler hükümdara tek tek baktılar, bildikleri bütün numaraları
yaptılar, ama hiçbiri de yaptığıyla herhangi bir iyileşme sağlayamadı.
Hükümdar artık iyiden iyiye umutsuzluğa düşmüşken günün birinde sarayının
kapısına bir yaşlı kadın geldi. Bu kadın Hükümdarın derdini nasıl
çözeceğini bildiğini söylüyordu!
Yaşlı kadını hükümdarın yanına götürdüler. Hükümdar yatağında doğrulamadan,
"Söyle kadın" diye güç bela konuştu: "Neymiş senin çaren!"
Kadın bildiği çareyi anlattı: "Adamlarınız ülkeyi dolaşacak, ülkenin en
mutlu adamını bulacak, onun gömleğini alacak ve size getirecek. Siz de bu
gömleği giyince iyileşeceksiniz..."
Hükümdar emir verdi, adamları hemen ülkeye dağıldılar. Önce en zenginlerin
kapısınıçalmaya başladılar. Ama hangi zenginle gidip konuştularsa onun hiç
de tahmin ettikleri gibi mutlu olmadığını gördüler. Aralarından bir iki
kişi, en değerli gömleklerini verdi. Hükümdar gömlekleri giydi fakat
bunların da herhangi bir faydası olmadı. Böylece o gömleklerin
sahiplerinin, söyledikleri gibi mutlu olmadıkları ortaya çıktı.
Hükümdar köpürüyor, adamları bütün ülkeyi adım adım dolaşıyor, artık zengin
fakir dinlemeden mutlu insan arıyor ama bir kişi bile bulamıyorlardı.
Durmaksızın dolaşırken susuz kalan hükümdarın adamlarından birkaçı dökülen
bir kulübenin yanından geçmekteydiler. Su istemek için yaklaştıklarında
içeriden gelen sesi duydular.
Bir adam kendi kendine konuşuyordu:
"Ne kadar mutluyum, benden iyisi yok, karnımı doyurdum, yarın çalışabilecek
gücüm de var... Benden iyisi yok..."
Hükümdarın adamları suyu falan unutup hemen içeri daldılar. Bu son derece
yoksul kulübede bir adam yere oturmuş, kağıt üzerine serdiği peynir-ekmeğin
son kırıntılarını ağzına atarken bir yandan da türkü söylüyordu.
Hükümdarın adamları "Nihayet bulduk" diye adama doğru hamle ettiler ve
yanan tek bir mumun zayıf ışığında adamın gömleğinin olmadığını
gördüler.
Kaynak:http://w10.gazetevatan
Ben gercekten merak ediyorum? mutlu insanlar varmidir ülkemizde,gömlegini
verecek....