23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Büyük Millet Meclisi'nin açılış
yıldönümü olan 23 Nisan'da kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal
bayramı.
Bu bayram, Büyük Millet Meclisi'nin açılışı ile 23 Nisan 1920'de
gerçekleşen ulusal egemenliğin simgesidir. 1935'e dek "Hakimiyet-i Milliye"
adıyla kutlanan bayram, 27 Mayıs 1935'te "Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı" olmuştur. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk
Yılı olarak duyurmasının ardından, Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni
başlatarak, bayramı uluslararsı düzeye taşımıştır.
İstanbul'un işgalinden üç gün sonra, Atatürk 19 Mart 1920 tarihinde bildiri
yayımladı. Bildiride, "olağanüstü yetkiler taşıyan bir Meclisin Ankara'da
toplanacağı, Meclis'e katılacak üyelerin nasıl seçilecekleri, seçilenlerin
en geç onbeş gün içinde yapılması gereği, kesin ve kararlı ifadelerle yer
alıyordu. Ayrıca, dağılan Meclis-i Mebusan'ın üyeleri de Ankara'daki
Meclis'e katılabileceklerdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temelleri Ankara'daki bu ilk tarihi binada
atıldı. Birinci Meclis Binası, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yönetim yeri
olarak pek çok tartışma ve millî kararlara sahne oldu: Bu yapı bugün
Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak, ilk yılların anılarını sergiliyor. İllerde
seçilen temsilciler ve Meclis-i Mebusan'ın bir kısım üyeleri Ankara'ya
geldiler.
Ankara'nın o günkü şartlarında Meclis'in toplanabileceği elverişli bir bina
yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki
Cemiyeti kulübü olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik
kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan
eşyalarla donatıldı. Hazırlıklar tamamlanınca, Atatürk 21 Nisan'da
yayınladığı ikinci bir bildir ile, Meclis'in 23 Nisan günü toplanacağını ve
açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, günümüzde uluslararsı düzeyde
kutlanmaktadır.23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan
herkes Meclis Binası çevresinde toplandı. Halk, kendi kaderine sahip
çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram Câmii'nde kılınan öğle namazından
sonra, Meclis binası girişinde bir tören yapıldı. Saat 13.45'de, Ankara'ya
gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı.
Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif
Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak
Meclis'in ilk toplantısını açtı.
"Burada Bulunan Saygıdeğer İnsanlar, İstanbul'un geçici kaydiyle yabancı
kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik
makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce
bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı
köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için
kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış
olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve
hemen vekillerini toplamaya başlıyarak Yüksek Meclisimizi meydana
getirmiştir. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın
yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının
sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye
başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni
açıyorum."
Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı
da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsendi.
Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8
Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak,
"Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı.
TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı
(Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan
TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923
tarihine kadar sürdürdü. TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama
değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukukî ve siyasî yapısını düzenleme
çalışmalarına başladı.
İlk meclis başkanı Mustafa Kemal AtatürkBu düzenlemeler, TBMM'nin tam bir
"güçler birliği" ilkesini benimsediğini göstermişti.
2 Mayıs 1920'de Bakanlar Kurulu'nun seçilmesi hakkındaki yasa çıkarıldı. 11
Bakandan oluşan "Meclis Hükümeti", 5 Mayıs'da TBMM Başkanı Mustafa Kemal
Paşa'nın başkanlığında ilk toplantısını yaptı. TBMM'nin açılışı ile
birlikte, millî egemenliğe dayalı yeni Türk Devleti doğmuş oluyordu.
Birinci TBMM'nin iki temel hedefi, kesin zaferi kazanmak ve yeni devletin
otoritesini güçlendirmek, kalıcılığını gerçekleştirmekti. Öncelikle, ülke
topraklarının yabancı işgalinden kurtarılması gerekiyordu.
3 Aralık 1920'de Ermenistan Cumhuriyeti ile imzalanan Gümrü Barış
Antlaşması, TBMM'nin yaptığı ilk uluslararası andlaşmaydı. Böylece Doğu
Cephesi kapandı. 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması ile Rusya,
yeni Türk Devletini ve Misak-ı Millî ilkelerini tanıdı. 6-11 Ocak 1921'de
Birinci İnönü, 23-31 Mart 1921'de İkinci İnönü ve 13 Eylül 1921'de Sakarya
Muharebesi sonucunda, 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile
Fransızlar savaştan çekildi. Aynı yılın sonunda İtalyanlar da TBMM
hükümetiyle işbirliğine giriştiler. 1922 yılında, Yunanistan ve İngiltere
dışında, TBMM, tüm ülkelerle iyi ilişkiler içindeydi. TBMM Orduları, 26
Ağustos 1922'de Büyük Zaferi kazandılar. 9 Eylül'de İzmir kurtarıldı.
18 Eylül'de ise Anadolu'da hiçbir yabancı askerî güç kalmamıştı. Yeni Türk
Devleti'nin bu başarıları karşısında İngiltere de dahil olmak üzere İtilaf
Devletleri ile 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi imzalandı. Doğu Trakya
kurtuldu. İtilaf Devletleri, 27 Ekim'de Lozan'da barış görüşmelerinin
yapılmasını kararlaştırdılar. Uzun süren görüşmeler sonunda 24 Temmuz
1923'de imzalanan Lozan Barış Antlaşması 24 Ağustos 1923'de TBMM'de
onaylandı. Yeni Türk Devleti, böylelikle askerî, siyasî ve ekonomik
özgürlüğüne kavuştu.
23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi'nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bütün Dünya çocukları birlikte
kutlarlar.
Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta
olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde egemenlik padişaha aitti.Bu
sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü. Osmanlı
İmparatorluğu'nun de saflarına katılmış olduğu İttifak Devletleri savaşta
yenildi. Savaş kurallarına göre Osmanlı İmparatorluğu da yenilmiş sayıldı.
Bütün ülke İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından
paylaşıldı.
Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için
İstanbul’dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun'dan Amasya'ya,
oradan Erzurum'a ve Sivas'a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler topladı.
Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla
"Ulusu yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır,
o da ulusal egemenliktir." ilkesini öne sürdü. Yurdun dört bir yanından
seçilip gelen temsilciler - günümüzün milletvekilleri - Ankara'da 23 Nisan
1920 günü toplandılar.
İlk Büyük Millet Meclisi'nin toplandığı yapı Ankara'da Ulus Meydanı'ndan
istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu
yapı tek katlıdır. O yıllarda Türkiye yokluk içindeydi. Milletvekillerinin
oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile
aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara'da duyulduğu
zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşıyla ilgili
bütün kararlar bu mecliste alındı.
alintidir.
____________________
kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz