AK Türkler
Zenginleşen muhafazakar kesim, tarz değiştirdi. Ölçülü dekolteleri, file
çorapları ile türbanlı bayanlar tesettür defilesinde mankeleri gölgede
bıraktı
Tekbir Giyim’in önceki akşam yapılan defilesi ‘Beyaz
İslamcılar’ın gövde gösterisi gibiydi. Almanya’dan transfer
edilen modacının hazırladığı tesettürlü kıyafetler, ilahili, dualı
defileyle sunuldu. İzleyenler arasında Converseli, file çoraplı türbanlı
genç kızlar dikkat çekti
Muhafazakâr Burjuvazi, 1980’li yılların sonlarında başlayan
yükselişini sürdürüyor. AKP iktidarı ile tavan yapan bu yaşam tarzı; son
dönemde 5 yıldızlı otellerde, tanıtımlarda ve sokakta kendini iyiden iyiye
gösterir oldu. Onlar da kendi modasını, kendi eğlence anlayışını oluşturdu.
Duvarlarla çevrili kentin dışında lüks konutlar havuzlu villalardan oluşan
siteler, lüks cipler, pahalı restoranlar, yabancı dili ve din eğitimini bir
arada veren özel okullar, beş yıldızlı özel tatil köyleri derken giyim
sektöründe de kendi pazarını yarattı.
Tesettür kıyafeti üreten Tekbir Giyim’in İstanbul Yeşilköy WOW
Otel’deki defilesi bu yeni yaşam tarzı ete kemiğe büründü.
Tekbir’in 2008 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu tanıttığı defile
muhafazakar burjuvaziyi buluşturdu.
Ece Gürsel, Tuğba Altıntop, Elif Ece Uzun, Seçkin Piriler, Ece Ltynova,
Arzu Pavlova, Tatyana’nın da aralarında bulunduğu ünlü mankenlerin
görev aldığı defilede geçmiş yılların aksine bu yıl konuklar, harem
selamlık değil karışık oturdu. 366 parçadan oluşan yeşil, sarı, mor, pembe,
siyah, beyaz ve gold renklerinin damgasını vurduğu koleksiyona “Özgür
Çiçekler ve Özgür Renkler” adı verildi. Osmanlı, Selçuklu ve Anadolu
Selçuklu zamanında giyilen işlemeli kıyafetlerin de sergilendiği defile
yaklaşık 2,5 saat sürdü.
ÖNCE NAMAZ SONRA DEFİLE
Ferhan Aral’ın hazırladığı koreografi eşliğinde mehteran takımı da
podyuma çıkarak, mini bir gösteri yaptı. Yabancı basının da büyük ilgi
gösterdiği defilede Reuters çok sayıda fotoğrafı servis etti.
Defileyi izlemeye gelenler, salonun girişinde ayrılan bir bölümde yatsı
namazı kıldı. Erkeklerden bazılarının beyaz takke taktığı görüldü.
Üç bölümden oluşan defileden önce ilahi dinletisi yapıldı. Sema gösterisi
arasındaki defilede mankenler sahnede dua eder gibi ellerini gökyüzüne
kaldırdı.
MUHAFAZAKÂR GİYİME ALMAN MODACI İMZASI
Tekbİr Giyim, yeni kreasyonunu hazırlayan imza ise yeni İslami Burjuvazi
konseptine uygundu. Firmanın anlaştığı Alman tasarımcı Heide Beck yeni
kreasyona imza atan isim oldu. Beck kreasyonu Şükran Uysal’la
birlikte hazırlardı. Tekbir Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaduman,
“Jupp Derwall nasıl Galatasaray’a Alman ekolünü getirip, sağlam
bir sistem kurduysa Beck de bize yeni ufuklar açacak. Tekbir Giyim’in
amacı sadece Türkiye’de değil tüm dünyada tesettür konusunda modanın
öncüsü olmak. Kafalarımız, modaya bakışımız onunla uyuştu. Heidi Hanım,
Avrupa Moda Konseyi Üyesi’dir” dedi. Karaduman, Heidi
Beck’in misyonunu da şöyle açıkladı: “Biz bugüne kadar daha
ziyade yaş olarak daha olgun hanımlar için üretim yapıyorduk. Ama dünya
hızla değişiyor ve gençleri de düşünmek lazım. Heidi Hanım bize genç
tesettür modası konusunda önemli ufuklar açtı.”
Dişiliği öne çıkaran abiye giyimde iddialı
Tekbir’in Almanya’dan ithal ettiği modacı Heidi Beck’in
web sitesinde şu bilgiler yer alıyor:
Meslek yüksek okulunda terzilik öğrendi. Frankfurt’ta Moda Enstitüsü
tasarım bölümü mezunu. Paris’teki Ecole Guerre Lavigne’de
modelist diploması aldı.
Kariyerine Paris’te Chloe modaevi için model tasarlayan Atelier Jany
Six’te başladı.
İngiliz kimya şirketi ICI ile çalışıp yeni materyalleri modaya uyarladı,
Paris’te defilelere katıldı.
Kendi atölyesini Köln’de açtı. Yüksek kaliteli kumaşlarla tasarladığı
elbiselerle kendi ‘haute couture’ çizgisini yarattı.
Almanya, Amerika, Fransa, Rusya, Japonya ve Arap ülkelerinde özel
müşterilerle çalışıyor.
Dişiliği öne çıkaran abiye giysilerde iddialı. Gece giysilerini jean gibi
gündelik kıyafetlerle de harmanlıyor.
Mehteran ve sema!
Tekbir Giyim’in 26. kuruluş yıldönümünde gerçekleştirilen defilenin
koreografisini Ferhan Aral hazırladı. Mehteran Takımı, sema gösterisinin
yapıldığı ve ilahilerin okunduğu defilede yerli ve yabancı mankenler,
ilginç tasarımları sergiledi. Defilede dua edilen sahneler dikkat çekti.
Bu da Converse üstü çene yanı formülü
WOW Otel’deki defileyi izleyen davetliler de İslami kesimin beyaz
Türklerini çağrıştırdı. Özellikle genç izleyicilerden birinin sarı converse
ayakkabı ile uyumlu sarı türbanını bağlama şekli de dikkat çekti. Fileli
çorap giyen, burunları hızmalı, gözleri lensli, parlak rujlu, dantel
eldivenli, french ojeli türbanlı gençler; giyim ve kuşamlarıyla İslami moda
akımının habercisiydi.
Manikürlü garsondan kebap servisi
Anadolu yakasının ünlü restoranı Sahan, Türkiye’de değişime öncülük
ediyor. Restoranda çalışan 350 personele manikür, pedikür ve istenmeyen
tüylerine karşı ellerine lazer epilasyon uygulanıyor
TÜRKİYE’de yaşanan değişimin bir adresi de Anadolu yakasının ünlü
restoran zinciri Sahan. Gaziantep yemekleriyle ünlü Sahan Restoran Sahibi
Tahir Tekin Öztan (45), restoranda çalışanların imajını da değiştirdi.
Caddebostan, Acıbadem, Carrefour, Sahan Sorti, Suadiye, Sahan Vega ve
Bostancı’dan sonra eylül ayında Gaziantep’te de bin 500 kişilik
bir restoranı açmayı planlayan sahibi Öztan, restoranda çalışan 350
personelin temizlik ve bakımıyla yakından ilgili. Öztan’a göre her
şeyin başı hjiyen. Bunun için eldiven takan bir personel yerine bakımlı
ellere sahip personel her şeyden önce geliyor.
2 yıldır da her hafta personele manikür-pedikür yaptırdığını belirten
Öztan, “Restoranlar zincirimizin aşçısı, garsonu olduğu gibi bir de
manikür-pedikürcüsü var. Her şeyin başı hijyen. Ama bakımlı ve metroseksüel
görünmek de önemli. Benim restoranlarımda çalışanlar bakımlı ve hijyenik
olmalı” dedi. Öztan, son olarak da personelin el kılları için lazer
operasyonu yapacaklarını söyledi.
PSİKOLOJİK DESTEK
Restoranın personeline Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli psikolojik
danışmanlık hizmeti veriyor. Öztan “Dersler başladığından beri
personelim hafta sonu ve hafta arası gelen müşteriye nasıl hizmet edip,
davranacağını öğrendi” dedi. Öztan, Türk Mutfağı Yüksek
Kurulu’nun oluşturulmasını hedeflediklerini de belirterek,
“Yemeklerin içine konulan malzemeler tescillenmeli. Bu kurulla Türk
yemeklerinin aslını, özünü korumayı amaçlıyoruz” dedi.