Mevlid Nedir?
Doğum zamanı demektir. Peygamberimizin doğumu ve bunu anlatan eser
anlamında kullanılır.
1989 yılından beri kutlanmakta olan Kutlu Doğum Haftası fikri nasıl doğdu?
Sizin de bildiğiniz gibi Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan Mevlid-i
Nebevi, asırlardır milletimiz tarafından ‘Mevlid Kandili’
olarak kutlanmaktadır. Mevlid Kandili ilk defa 13. asırda Erbil Atabeği
Muzafferüddin Gökbörü tarafından iki ay süreyle kutlanmaya başlandı. Mevlid
Kandili münasebetiyle ilim adamları bir araya gelip ilmi, fikri sohbetler
yapıyor, halk sokaklarda mevlidi bir bayram havasında kutluyordu.
Süleyman Çelebi’nin kaleme aldığı Vesiletü’n Necat isimli
şiirin, Mevlid adıyla, yüzyıllardır sevinçte, tasada, doğumda, ölümde okuna
gelmesi ve bu geleneğin bugün de canlı bir şekilde devam etmesi, Peygamber
sevgisi etrafında teşekkül eden milli ruhun ifadesidir.
Yüce dinimiz, huzurlu ve mutlu dünyanın en büyük hayat kaynağıdır. Bu
noktadan hareketle dini tefekkürü cami dışına taşırmak, değerli ilim
adamlarımızın araştırmalarını ve düşüncelerini halka aktarabilmek için
Mevlid kandilini hayırlı bir vesile telakki eden Türkiye Diyanet Vakfı,
yüzyıllar önce bir ilim ve kültür bayramı şeklinde kutlanan Mevlid
geleneğini canlandırmayı amaçlamıştır. Bu düşünce ile Peygamberimizin doğum
gününü içine alan haftayı, "Kutlu Doğum Haftası" olarak ilan etmiştir.
Bir gelenek haline gelen Kutlu Doğum Haftasının gayesi nedir?
Mevlidi, Türk kültürünün sağlam bir mesnedi, milletimizi birlik ve bütünlük
içinde aydınlık geleceğe taşıyacak sağlam bir gelenektir. Hafta dolayısıyla
hazırlanan programlar belirlenirken gözetilen gaye hep bu olmuştur.
Takip ettiğimiz geleneğin gücü ve bunun hâlâ milletimizin gönlünde dipdiri
yaşaması, gelecek için bizleri umutlandırmaktadır. Yüzyıllardır görülmüştür
ki Türk Milleti inançlıdır, hoş görülüdür, dinî inançlarını bir kavga
konusu olarak değil, barış ve huzur kaynağı olarak görmektedir.
Mevlid’le ifadesini bulan kültür atmosferi, bu geleneğin devamıdır.
1989’dan beri icra ettiğimiz programlardan devşirdiğimiz fikir ve
kültür iklimi, Türkiye Diyanet Vakfı’nın hayırlı bir yolda olduğunu
göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, insanlık için en güzel rehber; bütün
güzellikleri bünyesinde toplayan ve güzel ahlâkı tamamlamak için gönderilen
Hz. Peygamber, model ise Peygamberimizin insanlığa sunduğu modeldir. Çünkü
O, tam bir anarşi ve kargaşa ortamında, insanlık için bir güneş olmuş,
çirkinlikleri güzelliklere tebdil etmiştir. İnsanlık O’nun getirdiği
yüce değerler ve prensipler doğrultusunda büyük medeniyetler kurmuş,
kaybedilen haklarına kavuşmuş, fıtratında var olan yüce değerlerin farkına
varmış, kadın erkek Allah’ın ve cemiyetin huzurunda eşit olmanın
hazzını tatmıştır.
İslam medeniyeti Kur’an ve Hz. Peygamberin sünnetinden kaynaklanan,
evrensel ahlak ilkeleri ve insan hakları ile ilmi anlayış üzerine bina
edilmiştir. Zira İslam Medeniyetinin esası, İslam dininin hikmet ve adaleti
üzerine kurulmuş olduğundan, ilmi ve irfanı öğretmiş, zulmü ve zoru
yasaklayarak, haksızlıklara karşı koymayı hedef almıştır. Şurası bir
gerçektir ki Cenab-ı Hak, insanın kendisi ile olan ilişkisini iman ve
ibadete bağladığı halde, insanın diğer insanlar ve eşya ile ilişkilerini
ahlak ve hukuk kurallarına bağlamıştır. Kamil bir insan, bu ilişkilerini
yerli yerince ve dengeli bir biçimde yapan kişidir. İşte Hz. Muhammed, bunu
sağlayan ve bize örnek olan insandır.
Biz de Türkiye Diyanet Vakfı olarak, örnek insan Hz. Muhammed’in
evrensel prensiplerini ve insanlığa getirdiği yüce değerleri, günümüz
şartlarını da dikkate alarak insanlığa ulaştırmak amacıyla Kutlu Doğum
Haftası’nı ihdas ettik.
alintidir.

____________________
kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz