İnsanların türlü amaçlarla yaptıkları gezilere turizm denir. Turizm; başka
yerleri görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek ve alıveriş etmek için yapılan
gezilerdir. Bu gezilere katılanlara turist denir.
Turizm; iç ve dış turizm olarak ikiye ayrılır. İnsanlar ülke içinde
dinlenmek, eğlenmek, alışveriş etmek, gezip görmek için, sürekli
yaşadıkları kentin dışına çıkarlar. Başka yerlere giderler. Buna iç turizm
denir. Dış turizm ise ülkeler arasında yapılan gezilerdir.
Yabancı turist, ülkemize hangi amaçla gelirse gelsin para harcayacaktır.
Turistin harcadığı paraya döviz denir. Döviz, yabancı ülke parasıdır.
Ülkemizde üretilmeyen ilaç, makine; gereksinme duyduğumuz petrol ve benzeri
mallar yabancı ülkelerden alınır. Bunların satın alınabilmesi için dövize
gereksinmemiz vardır. Dövizi ürünlerimizin ve ürettiğimiz malların dış
ülkelere satışından ya da turizmden sağlarız. Görülüyor ki ülkemizin
kalkınmasında turizmin çok önemli bir yeri vardır.
Turist, dinlenmek, eğlenmek, görmek istediği yere çabuk, kolay ve rahat
gitmek ister. Bunun için yollarımızın bakımlı, konaklama yerlerinin iyi
olması gerekir. Yurdumuz turistlerin ilgi duyduğu bir ülkedir. Yurdumuz
kuzey yarımkürede Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü durumundadır.
Ülkemizin üç yanı denizlerle çevrilidir. Ilıman iklim kuşağındadır. Bitki
örtüsü bakımından zengindir. Yurdumuzda dört mevsimin özellikleri görülür.
Türkiye’miz aynı zamanda tarihi anıtlar yönünden de çok zengindir.
Anadolu’muzda çeşitli uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygarlıkların
kalıntıları günümüze dek gelmiş ve korunmuştur.
Yurdumuz, turizm zenginlikleri bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden
biridir. Bir ülkede turizmin gelişmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi
zorunludur. Yolların güzel olması, ulaşım araçlarının gelişmiş olması,
konaklama yerlerinin bol, rahat ve temiz olması gereklidir. Turist yatacağı
yerin temiz olmasını ister.
Ülkemize turist gelmesini istiyorsak, onlara karşı güler yüzlü,
iyiliksever, temiz, hoşgörülü olmalıyız. Turistler konuklarımız sayılır.
Konuklarımızı rahat ettirmek için her çabayı göstermeliyiz.
Turizmi daha iyi anlayıp değerlendirebilmek için, turizmin tanımında geçen
görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek sözcüklerinin anlamı üstünde iyice
düşünelim.
Görmek:
İnsanlar, bulundukları yerden uzakta da olsa anıtları, kentleri, tarihsel
kalıntıları, doğa güzelliklerini, sanat yapılarını yakından görmek ister.
İnsanların, bu özlemlerini düşünerek müzeler kurmalı, görülmeye, incelemeye
değer kalıntıları ortaya çıkararak onları sergilemeli, bunları görmek için
gelen turistlere yardımcı olmalıyız.
Tanımak:
Turist, bir ülkeyi bir yöreyi tanımak ister. Orada yaşayanların törelerini,
göreneklerini, yaşamlarını bilmek ister. Bu istek insanlar arasında sevgi,
arkadaşlık, dostluk bağlarının doğup gelişmesini sağlar. Aslında turizm
yalnız ekonomik yararlar sağladığı için değil, insanlar arasında dostluk
duygularının doğup gelişmesine yardımcı olduğu için de yararlıdır.
Eğlenmek:
Dinlenmenin bir çeşididir. Zamanı iyi güzel ve hoş geçirmektir. Eğlence
yerlerinin temiz, iyi, ucuz, güzel olması turistin o yerde uzun süre
kalmasını sağlar.
Dinlenmek:
Çalışmaya ara vererek, yorgunluğu gidermektir. Çalışanların belirli bir
süre dinlenmek haklarıdır. Bu hak yasalarla güvence altına alınmıştır.
Ülkemize dinlenmek için gelen turiste her kolaylığı göstermeli, onları
rahat ettirmeliyiz.
Sonuç olarak ülkemizin doğal zenginliklerini, anıtlarını, tarihi
kalıntılarını, müzelerini görmek güneşinden, denizinden, kaplıcalarından
yararlanmak, dinlenmek, eğlenmek için gelen turistlere yardımcı
olmalıyız.
Turistleri rahatsız etmeyelim. Değişik giysilerini ve davranışlarım hoşgörü
ile karşılayalım. Turistlerin karşılaştıkları güçlükleri yenmek için
yardımcı olalım. Turistik eşya satımında eşyanın gerçek değerini isteyelim.
Bize yapılmasını istemediğimiz hareketlerin turistlere yapılmasını
önleyelim
alintidir.
____________________
kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz