Tarikat ve cemaatlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki
faaliyetleri nedeniyle taban yitirme kaygısı yaşayan Öcalan, 'ilahiyat
akademisi' kurulmasını istedi
Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler DTP ve PKK'yi endişelendirirken,
Kürt eksenli siyaset, dinin politikada kullanılması stratejisinde yeni bir
açılıma zorlanıyor! Öcalan da Hizbullah, AKP ve başta Fethullahçılar olmak
üzere tarikatların bölgedeki faaliyetleri nedeniyle taban yitirme kaygısı
yaşıyor.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Mehmet Faraç'ın haberine göre Urfa merkezli bir
"ilahiyat akademisi " kurulması için avukatları aracılığıyla talimat veren
Öcalan, "Din doğru öğrenilmelidir " diyerek örgütlerini muhafazakâr İslamcı
anlayışı kullanmaya yöneltiyor!
DTP'yi salt Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın Diyarbakır belediye
başkanlığının kazanılmasına yönelik talimatı endişelendirmiyor. Siyasalaşma
yolundaki Hizbullah'ın son üç yıldır sürdürdüğü sosyo-ekonomik kampanyalar
da PKK üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Bu etki örgütün yayın organları
aracılığıyla sıklıkla dile getiriliyor. İddiaya göre "AKP hükümetinin
desteğini alan Hizbullah, Fethullahçılar, Nurcular ve Nakşiler Güneydoğu'da
vakıf, aşevi, dernek, sivil toplum örgütü, okuma evi, sendikalar, yurtlar
ve özel okullarda örgütlenmeye ağırlık veriyor. Van-Adıyaman hattında
yoğunluk kazanan faaliyetlerle Erdoğan'ın 'istiyorum' dediği Diyarbakır'ı
düşürmek" hedefleniyor!
Yoksullar hedefleniyor
Bu "düşürme " operasyonunun odağında yoksulluk bulunuyor. Yani, "Dernek ve
vakıflar aracılığı ile halka kuru gıda, sıcak yemek, yiyecek ve kışlık
yakacak yardımı yapılıyor, eğitim, burs ve yurt imkânları sağlanıyor. Hızla
örgütlenen Hizbullah, AKP adaylarını desteklemeyi hedefliyor!"
Emniyet'in MGK'ye sunduğu bir raporda, "Hizbullah'ın 2006 Kurban
Bayramı'nda 5 bin, 2007'de ise 3 bin aileye yardım yaptığı" na yer
verilmesi, yukarıdaki gözlemleri doğruluyor.
Etnik-ümmetçi sentez!
Son iki yıldır Güneydoğu'da sosyal ve ekonomik yatırımlara hız veren
Fethullahçılar da Kürt siyasetçilerin tepkisini çekiyor. Örneğin ANF'de
"Fethullahçılar da Kürt oylarına göz dikti" başlıklı şu yazı çok şey
anlatıyor: "Güneydoğu'da Hizbullah'ın yanı sıra diğer İslami cemaat ve
gruplar da atağa geçmiş durumda. Nurcular, Nakşiler dışında en örgütlü olan
Fethullahçılar, Diyarbakır'da son 4 yılda kurulan yaklaşık 100'den fazla
dernek, dershane, özel okul ve sağlık merkezleri aracılığıyla eğitici
çalışmalar yürütüyor, yardım dağıtıyor."
400 kadar Fethullahçı işadamının 10-14 Ocak arasında Diyarbakırlı
girişimcilerle bir araya gelmesinin ardından, önceki gün İstanbul'dan
gönderilen cemaat üyelerinin Bingöl'ün köylerinde giyecek dağıttığı
bildiriliyor.
Şehir timleri saldırıyor
DTP'ye karşı üçlü blokun son ve en önemli ayağını ise iktidar gücünü
kullanan AKP oluşturuyor. 500 bin yeşil kartlının bulunduğu Diyarbakır'da
valiliğe bağlı kurumların dağıttığı gıda, ilaç, giyecek ve parasal
yardımlar yoksul kitleleri AKP'ye çekiyor!
Tüm bu girişimlerin Kürt siyasetinin bölgedeki etkinliğini kırmaya yönelik
olduğu biliniyor. PKK'nin şehir timleri Kandil Dağı'ndan verilen
talimatlarla tarikatların bölgede market ve dershane gibi kuruluşlarına
molotoflu saldırılar düzenliyor. Fethullah yanlısı Gazeteciler ve Yazarlar
Vakfı'nın Diyarbakır'da düzenlemek istediği toplantıyı bu tehditler
yüzünden iptal ettiği biliniyor.
PKK'nin gözdağı eylemlerinin dışında DTP ise bir dönem örgüte karşı
kullanılan Kürt melleleri, emekli imam Muhittin Eryılmaz olayında olduğu
gibi ellerinde Kuran'la mitinglerde halkın önünde yürütüyor. Van'da emekli
imamların 7 Mart'ta, cuma namazı çıkışında PKK yanlısı açıklama yapması, 20
Mart'ta DTP örgütünde Kuran okumaları, öldürülen teröristlerin cenaze ve
taziyelerinde boy göstermeleri, Kürdistan İmamlar Birliği'nin kırsaldaki
propaganda faaliyetleri bu kapsamda dikkat çekiyor!
İmralı'dan mesaj verdi
Öcalan'ın geçen hafta İmralı Adası'ndan yaptığı çıkış ise bölgedeki
dinamikleri, dinin siyasette kullanılması stratejisinde "etnik ve
ümmetçiliği" sentezleyen yeni bir açılıma zorladığını gösteriyor. Öcalan
memleketiyle ilgili talimatında şöyle diyor: "Urfa peygamberler diyarıdır,
halkı inançlıdır, din doğru öğrenilmelidir. Bunun için bir İlahiyat
Akademisi'ni oraya kurabilmeliler. Din nedir, günümüze kadar kaç peygamber
gelmiş, nerelere gelmiş, bunlar araştırılmalıdır. Ben de dini taa Hz.
İbrahim'den alıp günümüze kadar getiriyorum, çözümleme yapıyorum!"
Abdullah Öcalan'ın muhafazakâr çevrelere antisemitizm üzerinden mesaj
vermesi dikkat çekiyor: "Rahşan Ecevit uyarmıştı, Harran'daki
topraklarımızı Yahudiler satın alıyor, ülke satılıyor!"