deleted   Cevaplar: 158 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 16:25 |
|
|
ABD’liler vahşeti anlattı
İngiliz The Sunday Times gazetesi, Irak ve Afganistan’da görev yapan
100 Amerikan askerinin kendi ağzından sivil halka yaptıklarını yayınladı
Vietnam Savaşı’nda ABD’nin büyük bir hezimete uğramasından
sonra 100 Amerikan gazisi 1971 yılında Detroit’te bir otelde bir
araya gelmiş ve 3 gün boyunca savaşın gerçek yüzünü anlatmıştı. Vietnam
gazilerinin anlattığı vahşet öyküleri o günlere damgasını vurmuş ve
Amerika’da halkın savaşa bakışını değiştirmişti. Bugün bunun bir
benzeri daha yaşanıyor. Irak ve Afganistan’da savaşan 100 Amerikan
askeri, bir araya gelerek savaşın gerçek yüzünü Washington’da 4 gün
boyunca anlatma kararı aldı. Askerlerden 80’i savaş karşıtı
derneklere cephede yaşadıklarını yazılı olarak teslim etti. İngiliz The
Sunday Times gazetesi de bu ifadelerden en çarpıcı olanlarını dünkü
sayısında yayınladı. Askerler Ebu Garib skandalı ve Hadise katliamı gibi
olayların münferit olmadığını, ABD ordusu genelinde bir bozulmanın
yaşandığını anlattı.
____________________
|
|
deleted   Cevaplar: 158 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 16:26 |
|
|
Elinde kürek olan herkesi öldürürdük
Perry O’Brien (30): 2003 yılında Afganistan’da görev yaptım.
Elinde kürek olan herkesi öldürme hakkımız vardı. Çünkü bu küreklerle yol
kenarlarını kazıp bomba yerleştirdikleri bilgisini almıştık. Hele ki akşam
olduğunda herkesi öldürme yetkisine sahiptik. Kimse soru sormazdı. O saatte
sokakta bulunmak öldürülmenin gerekçesi olarak kabul ediliyordu. Geceyarısı
insanların evlerine baskın düzenleyip kadınların ve çocukların gözü önünde
evdeki erkekleri gözaltına alırdık. Sonra onlara ne olduğu konusunda hiçbir
bilgim yok. Arkadaşlarımız içinden bu tür uygulamalara karşı çıkanlar yine
askerler tarafından ya psikolojik ya da fiziksel olarak
cezalandırılırdı____________________
|
|
deleted   Cevaplar: 158 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 16:27 |
|
|
Cesetler sokağa yayılırdı
Jason Washburn (28): 2003 yılında savaşın ilk günlerinde Irak’a
gönderildim. Bize şeytani bir diktatörü devirmek için Irak’a
gittiğimiz söylendi. Göreve başladığımızda ilerlediğimiz her yerde
Iraklılar bize teslim oluyordu. En ufak bir direniş göstermediler. Bizi
kurtarıcı gibi karşıladılar. Buna karşılık bizim tek yaptığımız ise
sivilleri öldürmek oldu. Irak ordusunun bize karşı direniş gösterdiğini ve
bir mahallede üslendiğini söylediler. Bu mahalleye girmeden önce saatlerce
burayı top atışına tuttuk. Sonunda içeri girdiğimizde sokaklarda sadece
sivillerin cesetleriyle karşılaştık. Kadın ve çocukların cesetleri
tanınmayacak hale gelmişti. Aralarında tek bir üniformalıya bile
rastlamadık. Bahsettikleri karargahtan da eser yoktu. Beni buraya
göndermeden önce Amerikan askeri olarak onurlu bir iş yaptığımızı
düşünürdüm. Oysa ki hiç öyle değilmiş...
____________________
|
|
deleted   Cevaplar: 158 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 16:29 |
|
|
Sivilleri öylece vurup yanına silah bırakırdık
Logan Laituri (26): Ben sadece para kazanmak için asker oldum. Ordu bana
ayda 800 dolar maaş veriyor ve Irak’taki tüm ihtiyaçlarımı
karşılıyordu. Yani 800 doların tamamını biriktirebiliyordum. 2004’ün
Aralık’ında Irak’a gönderildim. Ama sokaklarda Irak polisini
bile dövebilme hakkımız vardı. Üniformalı polisleri hiçbir gerekçe
olmaksızın midelerine yumruklar indirerek yere devirirdik. Komutanımız bize
“Masum bir sivili öldürdüğünüz zaman korkmayın. Yanına bir silah
bırakın ve sanki onun ateşine karşılık vermişsiniz gibi ifade verin”
diyordu. Bunları gördüğüm zaman orada bulunma sebebimi sorgulamaya
başladım. Ve sonunda bunları anlatmam gerektiğine karar verdim.
____________________
|
|
deleted   Cevaplar: 158 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 16:30 |
|
|
3 kez ayağı yere vurmak “bunu yapma” demekti
Kelly Dougherty (29): Komutanlarımız bize verdikleri brifinglerde
“olması gereken” ve “yapmamız gereken” arasındaki
farkı şöyle anlatırdı. Mesela “Operasyona gittiğinizde sivillerin
kesinlikle zarar görmemesini sağlayın. Birinci önceliğiniz bu olsun”
dedikten sonra ayağını 3 kez yere vururdu. Bu, “söylediklerimi
beyninize kaydedin ama savaş alanında bunu uygulamayın. Sadece geri
döndüğünüzde ifade verirken böyle anlatmanız gerektiğini bilin”
anlamına geliyordu. Çatışmalarda yaralanan siviller, revire gelip de masada
kaldıklarında cesetlerini kadavra olarak kullanırdık. Ama ölen bir ABD
askeriyse ona hiç kimse dokunmaz büyük öden gösterilirdi.
17 bin sivil yanlışlıkla öldürüldü!
WashIngton Times gazetesinin haberine göre Amerikan ordusu, yanlışlıkla
öldürdüğü siviller ya da yanlışlıkla yıktığı binalar için 2005 yılından bu
yana toplam 42.4 milyon dolar ödedi. Bu paradan evleri yıkılanlara da
tazminat ödendi.
* Yapılan incelemelere göre son üç yıl içinde Amerikan ordusu 16 bin 960
kişiyi yanlışlıkla öldürdü.
* Yanlışlıkla yıkılan ev 28 bin 266.
* Ölen her Iraklı için 2 bin 500 dolar, yıkılan her ev içinse 1500 dolar
ödendi.
* Ödenen tazminatların toplamı 42 milyon 400 bin dolar olarak hesaplanıyor.
Ancak Kongre bugüne kadar bu tazminatlar için 33 milyon 650 bin dolarlık
bütçeyi onayladı. Aradaki fark Savunma Bakanlığı’nın kendi
bütçesinden karşılandı.
* ABD Savunma Bakanlığı, ödenen bu paralarla ilgili bir kayıt tutmuyor.
* Ordu uzun incelemeler sonucunda personelinin “hatalı”
olduğunu kabul ederse tazminat ödüyor.
* Yılda 1000 Iraklı başvuruyor.____________________
|
|
Member  Cevaplar: 289 kayıt olmuş: 27/1/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 22:52 |
|
|
Paylasimlariniz icin tesekkürler Zora kardesim.
Artik oynanan oyunlar...?, dan ders almaliyiz...kimse kara kasimiza,kara
gözümüze bakmiyor.
Lokmalari,nasil ufaltip kolay yutulur duruma getiririm diye düsünüyorlar.
|
|