Bir süre önce yine sanal forum sitelerinden birisine yazarken bir mesaj
aldım, ve DostSesi sitesine davet edildim, hakkında hiç bir bilgiye sahip
olmadığım, kullanıcısı bile olmadığım DostSesi sitesine bodoslamadan
dalarken, ne aklımda kimseyi rencide edecek sözcükler nede duyacağıma
ilişkin en ufak bir düşünce yoktu.
Ne yalan söyleyeyim bir şeyler paylaşırken DostSesi ni didik didik ederek
sitenin bana neler verebileceğini araştırdım. Sagolsunlar yönetici
arkadaslarımız sayın Rojin ve sayın Asliyok o kadar özveride bulundular ki
forum bölümü apayrı oldu. Ellerine yüreklerine sağlık, kendilerini
isteklerimle adeta bıktırdım… Serde havacılık var ya yaşımıza
bakmadan hızlı yaşamaya çalışıyoruz.. Şu an bile sitede istediğim bir sürü
bölüm var (dı).
Bir umut bir şeyler öğrenirken kendine has bir okur yazar kitlesi
edinebileceğimiz umudu içindeydim. Bu siteyi her gün bıkmadan usanmadan
ziyaret ederek kendime bir şeyler kazandırdım paylaşımlarını esirgemeyen
arkadaşlarımıza da minnettarım. Hele sitede birkaç yüz kişinin var olduğunu
bilmek çok güzeldi. Gölgeden seyretmeyi tercih eden bazı suskun
arkadaşlarımızda yavaş yavaş paylaşımlara başladılar.
Bekir Coşkun un bir sözü vardır. İste benim için "Onuncu Köy" burasıydı.
İnternette buraya gelirken niyetim o olmasa da, artık bu sanal dünyanın bir
üyesiyim ve kendimi bu topluluğa karşı sorumlu hissediyorum. Arkadaşlarla
hep birlikte uğraşıp didinip bir şeyler üretelim paylaşalım düşüncesinde
idim. Ama bunun yolu, birbirimizin gözünü oymaktan geçmemeliydi.
İnterneti çirkinleştirmemek, kirletmemek zorundayız. Ya hep birlikte
yükseleceğiz, ya da hep birlikte silinip gideceğiz.
Oysa görüyorum ki, internet, hepsi de aynı hızla kirlenen renklerden beyaza
en yakın olanı.
Chat i beceremem herhalde bir eksiklik bende, arada bir girer hep aynı
sözcükleri kullanırım “CANDAN BİR MERHABA” Ne yazık ki, yanlış
anlaşılmalar, nasılsa sanal dünya da, yanlış kişilerin yanlış kelimeleri
hevesimi kırdı.
Bazıları için chat odasında bilgisayarın başına kurulma ve diş bilediğine
fütursuzca yazılar, kişilik onuruna zerre kadar saygı duymadan, (son günde
bana karşı KABA SABA, YOBAZ SEVİMSİZ benzetmelerinin yapılması) ve
yazdığını tekrar okumadan sıradan bir davranış gibi görülmesi internet
özgürlüğü olarak algılanıyor.
İnternet giderek kişisel hesaplaşmaların, kinlerin, defter dürme
girişimlerinin, takma adlar ardından çamur atma çabalarının denetimsiz
hukuksuz gayrı ahlaki bir duruma dönüşüyor.
İnternet çoraklaşıyor.
Şu an soluk alabildiğimiz ve belki daha uzun bir süre yegane soluk
alabileceğimiz yer olan interneti bu kadar hoyratça, izansızca ve yalapşap
kullanırsak, yok oluşunu, hiçleşmesini hep birlikte kendi ellerimizle
hazırladığımız bu son vahanın küllerinden kaçıp da başka nereye
gideceğiz?
Hem ahlaki hem de estetik yönden hızla çamurlaşıyor internet. Kurtaralım
istedim ama Mahzuni Babanın dediği gibi BOŞU BOŞUNA çırpınmanın da galiba
bir anlamı yok.
İşaret Parmağınla Birini Aşağılarken, Diğer Üç Parmağının SANA Dönük
Olduğunu Asla Unutma
Saygıyla