Müşfik Kenter bilgisayar çağı insanlarına şiiriyle sesleniyor:

Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?

Hiç vaktiniz yok, “fast life”, “fast food”, “fast music”, “fast love”…

Dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar…

Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.

Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, size sesleniyorum!

Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?

Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?

İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?

Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?

Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?

Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?

Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?

Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?

Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?

Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?


____________________
Nefrete Sevgiden Daha Çok Güvenirim Demiş Şeytan... Çünkü Nefretin Sahtesi Olmaz...

Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda

Hayata okdar guzel seyler varki koklamaya deger duymak guzel sözleri anilari hikayleri sevdigine dokunma, Y asam bu tabiki.
Ve bunalarin kiymetini bilelim derim cünkü yarina cikmya sendimiz yok


____________________
Dört sey geri gelmez atılan ok, söylenen söz, kacırılan fırsat ve gecen zaman .

Slm murat

Temayi okurken benim aklima"da su geldi gercekten git gide teknolji bizleri degitiriyor

Eskiden mektupkllar vardi sevdikelerimize yazdigimiz üzerine kimi zaman sigarimizi basardik kimi zaman öpücügümüzü yazardik.

Oysa simdi özlemler bile basitlesirildi teknoliji bize bircok sey kazandirdi"isede bir cok seyi aldi


____________________
Dört sey geri gelmez atılan ok, söylenen söz, kacırılan fırsat ve gecen zaman .