Şimdi dostlar soracaklar nereden çıktı bu tan davulu.
Dostlar şimdilerde azaldı ama bizim Yozgat Sivas ve Çorum da bir gelenek
vardır. Evlilik öncesi adetleri dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım.
Yeni bir devredir evlilik. Ergenlik çağının ardından yeni bir kimlik
kazanır, evliler. Köylerde evlenme aslında biraz görücü usulü olursa da
gençler tarlada, köyde yaşarken tanıyıp beğendiklerinden birini seçer.
Kız istemeye genellikle cuma gecesi (perşembe akşamı) gidilir. Gidilmeden
önce, kız annesinin ağzı yoklanır. Kız verilecekse yanlarına leblebi, üzüm
vb. alır öyle giderler. Kız evi kızı vermekten cayarsa götürülenler
verilmez, geri oğlan evine getirilir. Erkek tarafı, Allahın emri
Peygamberin kavli ile kızınıza dünür geldik. Bizi kapıdan kovarsan köşeden
gene gelir gireriz diye şaka yollu iyi niyetlerini ve akraba olma
isteklerini belirtir. Kız evi Konuşup danışalım der. O akşam iki olgun
erkek bir kağıt içi yağlık büyükçe başörtüsü götürür. Bunu, varsa kızın
kardeşi veya bir erkek yakınına düğümletilir. Yağlık genellikle kırmızı
renkli olur. Birliktelikleri sağlam olsun, uzun sürsün diye kızla oğlan,
yağlığın ucunu bağlarlar. Düğüm atılırken Allah mesut etsin diye bağrılır.
Konuklar alkışlarlar. Götürülen tatlıdan önce kızın pişirdiği kahve içilir.
Tatlının ardından düğün koşulları konuşulur.
Söz kesildiği günün ertesi leblebi, üzüm vb. alınır. Yağlı ballı ile kız
evine varılır. Ayrıca gitmeden oğlan evinde leblebi, üzüm dağıtılır. Şimdi
bunun yerine tatlı veriliyor.
Nişanda oğlan ve kız evine bayrak asılmaz. Kıza atkı atılır. Yani hediye
verilir. Şimdilerde kalmayan başlık, geçmişte genellikle kızın babasına
para ya da mal olarak verilirmiş. Düğünden önceki hafta, bir kağıda
sarılmış karanfil, lokum, mendil, çorap veya peşkir oku olarak her eve
dağıtılır. Oku alanlar okuyu dağıtana hediye verilir.
Düğün salı günü akşamüstü başlar. Bir bohça içinde kız evine süt hakkı için
genellikle biraz para konulur. Kutnu, çember, iç gömleği, erkek giysileri
de konur. Salı gecesi oyunlar oynanır. Düğün sahibi güçlü ise, çevre
köylerden gelenler de kendi oyunlarını oynarlar. Kadın erkek mutlaka
birlikte halay çekerler. Eli mendilli halayın ilk kişisi halay başıdır.
Çarşamba sabahı erkenden TAN DAVULU çalar. Peşinden köydeki delikanlılar
ağaçtan bir bayrak direği keserler. O ağacı düğün evine getirir. O ağacı
kesen baltayı ise, taşa vurup kırarlar. Bayrak ağacı düğün evinin önüne
veya damına dikilir. Bu ağaca bayrak takıldıktan sonra elma, ayna, turunç,
yağlık, mendil bağlanır. Dikilen bayrağın dibine kurban kesilir. Ayrıca su
dolu bir testi (cere) bayrak direğinin dibinde kırılır (damdan atılarak).
Köyün kızlarına bir genç kız karanfil veya tatlı dağıtır. Kızlar oğlan
evine gelir, imece Dövme döverler (bulgur). Evlenecek oğlan tokmakla
bulguru döver. Gelinlik kız ise Soku nun üzerini önlüğü ile örterdi. Oğlan
bahşişi verir oturur. Kızlar dövme işini manilerle, türkülerle, oyun
havaları ile bitirirler. Peşinden kızlar düğün evinde yemek yerler. Düğün
bu sırada diğer tarafta sürer gider.
Aslında hikaye uzayıp gidiyor ama kimseyi sıkmayayım)))
Sevgiyle