KILIM
Zamanın birinde bir çoban ile bey kızı arasında geçiyor hikayemiz. Çoban
yanında çalıştığı beyin biricik kızına kaptırır gönlünü.
Üstelik karşılıksız değildir sevdası.
Bey kızı da çobanı sevmektedir büyük bir aşkla. Dayanamaz iki sevdalı
aşkında verdiği cesaretle Çoban, dikilir beyin karşısına ve ister Allah
emriyle bey kızını kendine.
Bey kibrinden hakaret sayar bu isteği.
Dövdürüp kovar Çoban"ı.
Kızını çağırıp sorar bu işin aslı nedir diye Kız babasından korkar ve
sevdasını hep saklar içinde. Ancak Bey"in zalimliği ne kızının ne de
Çoban"ın gönlünden silmeye yetmez bu sevdayı.
Bey bu işe son vermek için civar köyün bekâr ama yaşlı beyine haber salar.
Bey Kızı"na söz kesilir. Düğün tarihi verilir.
Çoban kahrolmaktadır. Ama elinden gelen bir şeyde yoktur.
Bey Kızı Çoban"a olan aşkını kimseye anlatamamış elindeki çeyizlik
kilimlere dokumuştur.
Kilime dokunan motif aşkın dilidir.
Ve âşıklar anlar yalnızca.
Çeyizler gider, kıza koca olacak olan Bey kilimleri görünce her şeyi anlar.
Kızın babasını çağırtır, her şeyi anlatır ve kızın babasını ikna edip
Çoban"la Bey Kızı"nın kavuşmasını sağlar. Hikâyemiz böyle biter.
Bu hikâyeyi
Fatih Kısaparmak dinledikten sonra sözlerini ve müziğini
kendisi yapmış ve o meşhur kilim türküsü ortaya çıkmıştır.
KILIM
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!