SUSURLUK
Ramazan NARİN
xsusurlukx@hotmail.com
ÜLKÜCÜ TERMİNOLOJİ..!
TERMİNOLOJİ ; Bir sanat kolunda, bilim (siyaset) dallarında veya teknik
alanlarda özel olarak kullanılan terimlerin tümüdür ve ; ÜLKÜCÜ HAREKET 40
yıllık geçmişine münhasır, Türk Siyasi hareketinde bir ülkücü
terminolojiyi yaratmıştır. Hepimizin anlayacağı dilde söylersek, Türk
Milletine ait bir ÜLKÜCÜ SÖZLÜK… artık vardır. Vardır ki, ERGENEKON
soruşturması kamuoyunda bu kadar ilgi çekebilmiştir.
Ülkücü Terminolojiyi, ülkücü ağzı ve ülkücü söylem biçimi olarak ta
değerlendirebilirsiniz. Yani ÜLKÜCÜYÜM diyen bir kişinin, öncelikle bu
terminolojiyi, bu ağzı, bu lügatı kullanması gerekir ve Ülkücüye de bu
yakışır...!
Merak ediyorum..? ÜLKÜCÜ Terminoloji günümüz siyasi hayatında halen yaşıyor
mu veya yaşatılıyor mu ? ve neden bu konuya girme gereği duydum derseniz ?
Önümüz yerel seçim. Ağzı olan konuşacak, ve konuşsun da…Biz de halk
olarak onların konuşmasını, merakla bekliyoruz. Solcu kendi ağzıyla
konuşacak, devrimcisi de, komünisti de, Liboşu da… Yerel seçimlere
katılacak partiler ve adayları, pek çok yerde belirsizlikler olsa da aşağı
yukarı belli oldu. ÜLKÜCÜ patentli, misyona uygun bir adayımız var mı ?
Bekleyip, göreceğiz.
Ben; şahsım olarak 1994 yılındaki adaylık dönemimde çalışmalarıma 6 ay
öncesinden başlamıştım fakat, 28-MART geldiği gün de adeta çuvallamıştım.
Çünkü seçim takvimi ve stretejilerimdeki programımı henüz
tamamlayamamıştım. O kadar çok eksiğim kalmıştı ki, pek çok yere, pek çok
eve, pek çok kişiye henüz gidememiştim. Şimdi aradan 15 yıl geçti. Sanırım
şimdiki adaylar, SÜPERMEN olacaklar ve 45 günde seçim çalışmalarını
tamamlayacaklar. Tıpkı, 45 günde 3 YILLIK EĞİTİM ENSTİTÜLERİNDEN öğretmen
yetiştirdiğimiz günler gibi. AKP’yi bu konuda (seçim takvimini
yavaşlatmadaki başarısından dolayı) tebrik ediyorum. Diğer partilerimiz de
aşağı yukarı uydular bu takvime.
Bandırmada ki bir gazeteci arkadaşımız olan Önder BALIKÇI ; <BENİM
BAŞKANIM> başlığı ile bir yazı yazmış. Nasıl bir Belediye Başkanı
istediğini nitelikleriyle sunmuş. Ben de ondan esinlenerek, < NASIL BİR
BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLMALI ? > sorusunu kendime sorarak, kendimce bir
çıkış yolu aradım.
ÜLKÜCÜ BELEDİYE BAŞKAN ADAYI..!
Halkının karşısına çıkacak ve sözlerine ; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !
diyerek başlayacak. Ülkücü terminoloji ile davasını sunacak.
Ve devam edecek;
Ermeni değilim ! Hocalı'da hamile kadınlara tecavüz etmedi, karnını yarmadı
dedelerim, ve ÖZÜR DİLEYENLERDEN, Bende ERMENİYİM! diyenlerden hiç
değilim… diyecek. Amerikan veya Amerikalı da değilim ! Irakta
MÜSLÜMAN sivilleri ben kurşuna dizmedim, çoluk çocuk Pazar yerlerini
bombalayan da ben değilim..! Amerikanın ortağı veya onun Ortadoğu
hayallerinin BOP EŞ BAŞKANI değilim..! İngiliz değilim..! Masum insanları
kesmedim, sömürmedim halkları… Rus değilim..! Çeçenleri kılıçtan
geçirmedim, İtalyan değilim! Fırsattan istifade kan dökmeden toprak talep
edeyim, Arap değilim..! Beraber girdiğim savaşta, yanımdakini sırtından
vurayım,İsrailli veya Yahudi de değilim, Türkiye Başbakanı ile görüşüp,
ertesi günü FİLİSTİNE bombaları ben yağdırmadım.Benim Amerikada yaşayan
GÜLEN dervişlerimde yok, Tuncaylarım da..
Ben; haçlı seferleri yapan Hıristiyanlara temizlik adabını (hela ve hamam
kültürünü) öğretmiş, topraklarında güneş batmamış, gemileri karadan
götürmüş, bir Bizanslının zulümden kurtulmak için Fatih'e İstanbul
surlarını yıkabilecek toplar döktüğü, kırk kişi ve alperen KÜRŞAD ile Çin
sarayını basan, şimdilerde DÜNYANIN SEKİZİNCİ HARİKASI ! sanat eseri
denilen ancak Türk korkusunun birebir delili olan Çin Seddini korkak
çinlilere inşa ettiren akıncıların torunuyum..!
Ben ; Bir TÜRK’ÜM !... Ben ; Orta Asyadan, Ben; ERGENEKONDAN Türeyen,
Anadoluda Büyüyen, Avrupa İçlerine Yürüyen TÜRKüm..! Ben ; Dağlarda Gemi
Gezdiren, Taşlara Destanlar Kazdıran, Tarihi Baştan Yazdıran TÜRKüm..! Ben
; Adalete, Mertliğe Örnekler Veren, Ölüm Kalım Savaşına Gülerek Giden,
Yeryüzünde Her Murada Eren TÜRKüm !
Ben ; Sancaklara, Tuğlara Baş Eğdiren, Beylere, Paşalara Hilat Giydiren,
Kılıcını Üç Kıtada Gezdiren TÜRKüm ! Ben; Atilla’yı, Yavuz’u,
Fatih’i Var Eden, Kralları, İmparatorları Kendisine Yar Eden,
Düşmanına Dünyasını Dar Eden TÜRKüm..! Ben; Şahları, Sultanları Kul Edinen,
Altınları, Elmasları Pul Edinen, Kaftanları Çul Edinen TÜRKüm..! Ben; Zafer
Rüyasını Görenlere Saç Yolduran, onları Hezimete uğratıp Ümitlerini
Solduran , Müzelerde Baş Köşeleri Dolduran TÜRKüm..!
Ben; Damarlarında Asil Kanın Aktığı Irkım, Benden Bahseder Destanım,
Ağıtım, Ben TÜRKüm, Taa İliklerime Kadar TÜRK’üm..! Ve, bizim
yolumuzu deniz fenerleri aydınlatmıyor, ışığımızı Başbuğ Alparslan
TÜRKEŞ’ten alıyoruz. ve Ben ; BAŞBUĞLARIN kültüründen gelen, VATAN
MEVZUU BAHİS İSE GERİSİ TEFEARUUATTIR diyen BAŞBUĞ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
’üm !.. ‘ü yüreğinden diyecek ve haykıracak… DÜN BU VATAN
İÇİN ÖLDÜK, BUGÜN DE ÖLÜYORUZ ve ÖLÜME GİDERKEN DE ÖLÜRKEN DE GÜLDÜK.
AĞLAYACAĞIMIZ TEK KONU VATANSIZLIKTIR, BAYRAKSIZLIKTIR… Tanrı
Türk’ü Korusun ve Yüceltsin!
Bu söylem, bu terminoloji bazılarınıza çok hamasi gelmiş olabilir. Oy
istemek için bu kadar hamaset yapılmaz diyenleriniz de çıkacaktır. Ama
cevap ta hazır. Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün bu vatanı
kurtarırken, okulundan çarıkla gelmiş evlatlarına “ BEN SİZE ÖLMEYİ
EMREDİYORUM..!” dan, daha hamasi değildir mutlaka.
Böylesi bir konuşmadan sonra ancak yerel meselelere gelinebilinir, bundan
sonra ancak AKP zulmünden kurtuluşun reçetesi, bu halka anlatılabilinir.
ÜLKÜCÜ TERMİNOLOJİ budur yani.
Basından gördüğüm kadarıyla, bu terminolojiye sahip olduğunu düşünen,
aslında öyle olması gereken MHP’li bazı idarecilerin demeçlerini
hayretle takip ediyorum.
“ Milli mücadele ruhunu yüreklerinde duyan; Cumhuriyet değerlerine
bağlı ; Milletimizin tamamını kucaklayan ; İnançlara saygılı ve fikir
hürriyetine inanan, dürüst, ahlaklı ve ilkeli ; Katılımcı, demokratik ve
uzlaşmacı bir anlayışla milliyetçiliği hayata geçiren ; Hukuk devletine her
yönüyle işlerlik kazandıran, hakkaniyeti öne çıkaran ; Yaşanan sorunları,
yalnızca demokrasi içinde çözmeyi amaçlayan ; Aziz milletimizin milli ve
manevi değerlerine saygıyı esas alan ; Milletimizin tamamını al
bayrağımızın etrafında kucaklaya hazır ; Halka hizmet Hak’ka
hizmettir anlayışını benimseyen ve ilke edinen ; Önce ülkem sonra Partim,
sonra Ben diyebilen tüm Bandırma’lıları AKP’ den hesap sormak,
Bandırma’yı, Bandırma Belediyesi’ni, AKP zihniyetinden
kurtarmak ve Bandırma’ya hizmet etmek için, MHP çatısı altında
siyaset yapmaya davet ediyoruz”
“ …bu çağrılarımıza ANAP eski İlçe Başkanı ve eski belediye
başkan adayı Mustafa Gönenlioğlu ve DYP eski İlçe Başkanı Mustafa Çoban ile
şu anda ismini açıklamak istemediğimiz, Bandırma’da çeşitli siyasi
parti yönetimlerinde görev yapmış bir çok kişi de, olumlu
yanıt vermişlerdir. VATANSEVER YÜREKLERİ BEKLİYORUZ...”
Gördüğüm kadarı ile, ÜLKÜCÜ MİSYONA VE TERMİNOLOJİYE, M. Gönenlioğlu diye
birisi ile, M. Çoban diye birileri sığdırılmış. Eğer bu kişiler
hayatlarında bir defa Türk Milliyetçiliği ve ÜLKÜCÜLÜK misyonuna sahip
çıkmışlarsa bir diyeceğim yok elbet. Eğer bu kişiler, MHP‘ li
yöneticinin tarif ettiği (milli mücadele ruhunu yüreklerinde duyan,
Cumhuriyet değerlerine bağlı, katılımcı-demokratik-uzlaşmacı milliyetçiliği
hayata geçiren, vatansever yürek..v.s, v.s) iseler elbette ki bir diyeceğim
gine yok. Keşke sayın idareci, sunduğumuz tanımlamaya Bandırma halkımız
inandı ve her gün onlarcası gelip partimize üye oluyor diyebilseydi…
O, onlarcasının her biri, zikredilen iki isimden kat be kat üstün
görülürdü.
Benim hatırladığım kadarı ile, MHP’nin aday gösterdiği kişi,
“BEN MHP’liyim” asla dememişken, adaylığını dahi BİLGİTAŞ
Şirketinin tabelası altında açıklamışken, bir ÜÇ HİLAL ve BOZKURT ile resim
çektirmekten korkmuşken…yarın nasıl çıkacak ta bu halka bir ÜLKÜCÜ
gibi, bir MHP li gibi konuşacak, vallahi bilmiyorum, billahi
bilmiyorum…
Amma, Mustafaların GÖNENLİOĞLU’SU veya ÇOBAN’I, yukarıda arz
ettiğim ÜLKÜCÜ TERMİNOLOJİYİ bu halka göstermezler veya gösteremezlerse,
MHP adına isteyecekleri oylar hanelerine gelir mi bilemem ? Çünkü
arkalarında ittifak ettik dedikleri, partileri de - partilileri de kalmadı.
MHP’liyim ve ÜLKÜCÜYÜM demeyeceği, diyemeyeceği kesin olan MHP'nin
aday gösterdiği Gönenlioğlu’nun, ben İTTİFAKIN adayıyım falan deme
lüksü de hepimizin bildiği gibi ortadan kalktı. Çünkü gerek ANAP, gerekse
DP buna vize vermedi.
DP ve MUSTAFA ATAÇ,
İttifak söylentilerinin inadına ; Bandırma DP (eski Doğru Yol Partisi yeni
DEMOKRAT PARTİ), Genel Başkanları sayın Süleyman SOYLU’nun Bandırmaya
kadar teşrifi ile ve görkemli bir tanıtımla, Bandırma Belediye Başkan Adayı
olarak Bandırmalıların çok yakından tanıdığı ve sevilen bir ismi, Mustafa
ATAÇ Beyi, BANDIRMA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI olarak ilan etti. Mustafa ATAÇ
Beyi sevdim. Neden mi ? Öncelikle, birkaç kendini pazarlayan kişilerce
İTTİFAK KURDUK diye uyutulan, BÜYÜK ÇATI diye aldatılan bir kesim vardı ve
Bandırma’da MHP-ANAP-DP Birleşti söylentileri ile bekletilmişlerdi.
Bekletilenler adına bunun böyle olmadığını ortaya çıkaran isim olarak,
öncelikle Sayın DP Adayı Mustafa ATAÇ Bey’i, cesaretinden dolayı
kutluyorum. Kendisinin şimdiden kamuoyu yoklamalarında AKP’ye
alternatif olduğunu görüyorum ve kendisine de, partisine de başarılar
diliyorum.
( Bu arada, Bandırma ANAP eski İlçe Başkanı ve ERGENEKON soruşturmasında
tutuklu bulunan Orhan TUNÇ Bey’in tahliye olduğunu öğrendim.
Kendisine büyük geçmiş olsunlar diyorum ve aramıza ve Bandırma’ya
tekrar hoş geldin, özgürlüğün daim ola…
:ztc:
____________________
NOGAYTURK