SUSURLUK
Ramazan NARİN
xsusurlukx@hotmail.com
FETULLAH GÜLEN HOCA EFENDİ ÖLDÜ..?
Öncelikle şunu belirteyim ki; Ramazan NARİN olarak benim kimsenin öldüğünü
istemem gibi bir şey yok. Öldü ise Allah Rahmet eylesin ! Yaşıyorsa, Allah
gecinden versin ! GERÇEK, bir gün kendisi konuşacak nasılsa…
Ancak, son zamanlarda Amerika’da yaşadığını bildiğimiz Hoca efendinin
en yakın adamı Nurettin VEREN’ in dehşetli itiraf ve açıklamalarını
izliyoruz basından. Ama, Hoca Efendi adına verilen bir cevaba rastlamadım
henüz. Belki Nurettin VEREN de biliyor öldüğünü ki, rahat rahat kirlilerini
serebiliyor. İnternette de Hoca Efendinin öldüğü yolunda, pek çok mail
geziyor bu arada.
Ölse ne olacak, ölmese ne olacak? Türkiyede’ki AKP iktidarı üzerinde
ve bazı devlet kurumlarımızda Hoca Efendinin etkili olduğunu bilmeyen yok.
Dini bütün insanları etkilemenin yolunu gayet iyi bilen Fetullah Hocanın,
ağlayarak verdiği vaazları hepimiz hatırlıyoruz. Esas şıhları Saidi Nurs-i
Efendinin, Saidi Kürd-i’nin veya pek çok tarikat büyüğünün, tarikat
ehilleri tarafından mezarlarının dahi gizlenerek ULU-laştırıldığını da
biliyoruz. Bugün Fetullahçı bilinen merkezlerde Risale-i NUR tabletlerinin
okutulduğunu da. Oysa ki, TABLET deyimi bile bir uydurmacadır. Sadece
peygamberimize ait, peygamberimiz Hz. Muhammed S.A.V’e inen ayetlerle
ilgili kullanılan bir terminolojidir. Ancak şimdilerde, tariki şeyhler,
şıhlar kendilerinin yorumlarını TABLET olarak sunarak, bilerek veya
bilmeyerek Peygambere ŞİRK olmaktadırlar. Ölse ne olacak? ölmese ne?
ÖLÜM HABERİNE GELİNCE ;
Ben, profesyonel gazeteci değilim. Devletin istihbarat kaynakları da elimde
yok. Bu haberin doğru olup olmadığı hakkında sadece ulaşabildiğim
kaynaklardan araştırma yaptım o kadar. Hoca Efendi, daha önceden Türkiyenin
her gündem konusuyla ilgili kendisine bağlı medyada (Samanyolu-TV, Zaman
Gazetesi, SIZINTI Dergisi, www.herkül.org, www.fgulen.com vb) boy gösterir
ve fikirlerini duyururdu. En son; Fethullah Hoca, Genelkurmay Başkanı Org.
Büyükanıt Paşa ve Cumhurbaşkanı Sezer’in konuşmalarına, herkul.
org’ da yayınlanan bir yazı ile cevap vermiş, burada; “
demokrasiyi hazmedemeyenlerin bulunduğunu, cemaatin ordu ile başa
çıkamayacağını düşünenler olduğunu ancak yanıldıklarını” , meydan
okurcasına söylemiş, Şemdinli olayları patladığında da, ülkeyi bu hale
getirenlere (TSK’ yı kastederek) gönül koyduğunu açıklamıştı.
Hoca Efendi benim hatırlayabildiğim kadarıyla, en son ECEVİT Hükümeti
döneminde basın önünde canlı olarak gözükmüş, hasta olduğunu tedavisinin
devam ettiğini söylemişti. Şu anda IŞIK evlerine gidenler, dikkat etsinler!
Hoca Efendi ile ilgili gösterilen kasetlerin hepsi eski görüntüleri ve
vaazlarıdır. Son yıllarda ve aylarda, Amerikaya gidip Hoca Efendi ile
görüşen ve röportaj yapan bir gazeteci nedense yoktur ?
Ama son günlerde cemalini göremiyoruz. Hasta olduğunu falan söylediydi,
söylendiydi lakin, inandırıcı değildi. Hatta, Türkiye’deki
yargılamalarında. ZAMAN AŞIMI nedeniyle cezasız kaldığı halde, yani
Türkiye’ye dönse de cezaevine girmeyeceği belli olduğu halde, güya
yaşadığı AMERİKA’ dan Hoca Efendi, nedense geriye dönmemişti.
Son üç yıldır da, Fethullah Hoca (!) cemaatine ait görsel, yazılı ve sanal
medya ile, cemaat toplantılarında çok açık şekilde Türk Ordusu, Türk
Devleti ve Türk Milleti hedef alınır olmuştur. Türk Devleti, Türk Milleti,
Türk Ordusu ve İslam düşmanı bir ekip, bu cemaatin bünyesinde var
muhtemelen ve bu yüzden ÖLÜMÜ gizleyerek cemaatlerini ustaca yönetmeye
devam ediyorlar. Bu yönetim, pek tabii gelirlerinin kesilmemesini de
sağlıyor böylelikle. Halen, kermesler, bağışlar devam ediyor yani. Bu
devamlılığın, hedef alınmaların altında dahi, gerçek hocanın olmadığı
düşünülebilinir. Ben düşünüyorum. “ FETHULLAH HOCA 3 YIL ÖNCE ÖLDÜ!
Tarih: 26.05.2007 Saat: 23:03 Yayınlayan: isbara_alp, SESAR ”
Face To Face (Yüz Yüze) filminde John Trovolta’nın tıpatıp benzeri
üretilmiş, gerçek eşin yerine yerleştirilmişti. Şimdi de aynı işlemin
Fethullah Hoca ile ilgili yapılmış olduğu bilgileri birilerine ulaşmış ki
ve bu bilgiler kamuoyuyla paylaşılıyor olmuş. Cemaat içinde de bu söylenti
çok yaygın.
Fethullah Hoca’nın üç yıl önce öldüğü, onun yerine Hollywood ve
estetik cerrahi üretimi birisinin oturtulduğunu iddia edenler var. Ancak
üzülmeyelim tabii, yeni Fethullah Hoca (!) , eski Fethullah Hoca’nın
vücut dilini, geçmişini, jest ve mimiklerini ve cemaat tarihini
içselleştirmiş veya özdeşlemeye çalışıyor halen. Çok yakında, olgunlaşınca
cemaatinin önüne geçip yeniden vaaz edecektir. Hatta belki o’da tıpkı
hoca gibi, zaman zaman ağlayarak vaaz edecektir.
Ben, konuyla ilgili naçizane şu araştırmayı yaptım. Hoca Efendiye ait veya
onun cemaatine ait yayınları 1-SIZINTI Dergisi, 2- Yeni ÜMİT, 3- Yağmur, 4-
Gurbet. 5-Zaman Gazetesi aldım. Hoca efendinin bu yayınlardaki son
yazılarının içeriğine ve tarihlerine baktım. Gurbet Dergisinde en son;
21.03.1999 tarihli yazısı var. Yağmur’da 01.04.2006 tarihli yazısı
var. Yeni ÜMİT’te gine 01.04.2006 tarihli yazısı var. Bir tek
SIZINTISI Dergisinde 08.04.2008 tarihli bir yazısı var. Ancak yazının
başlığı ne biliyor musunuz? HAYALİ CİHAN DEĞER ! İçeriğinde ise, Türkiye
ve Türk Halkının veya İslam Dünyasının yaşadıklarından, yani gündemden tek
bir kelime yok ? ZAMAN Gazetesinde de 02.05.2008 tarihli bir yazısı var
ama, konusu " Peygamberlik liyakate dayalı ilahi bir ihsandır" . Cemaat
sanırım, kendini hoca efendinin yerine koyarak, olaylar üzerine yorum
yapmasını henüz pek iyi öğrenememiş.Ama nedense son üç yıldır bu cemaat (!)
nedense AKP’nin yapışık ikizi oldu. Sadece AKP’ nin değil,
ABD’ nin, İsrail’in, AB’nin, Patrikhane’nin ve
bölücülücülerin de, yapışık ikizi oldu. Bu ikiz kardeşliğin sorgulanması
gerekiyor.
fgulen.com’da, herkül.org'ta ise, 27.04.2008 tarihli Zeynel Yılmaz
İYİGÜN'e ve 23.04.2008 tarihinde de güya Hoca Efendinin, gündeme ilişkin
taziye mesajları yayınlanmış. Son yayınlanan taziye mesajlarından birisi,
geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz eski bakan Ayvaz GÖKDEMİR hakkında.
Vefatı tessürle öğrendiğinden bahisle, merhuma Cenab-ı Allah’tan gani
rahmet ve mağfiret dilemiş.? Taziyelerle, taziyelerde gösterilen üslupla,
hoca efendinin yaşadığı fikri ayakta tutulmaya çalışılıyor.
Herkül.org ise; Hoca efendinin gündeme dair yazılarının yerine, güya onun
yanına gidip gelenlerin, hocadan aldıkları öğüt veya feyzleri yayınlıyor
sürekli. Yani hocanın yerine talebelerinin hatıra ve yorumları yayınlanıyor
artık. Biraz mantalite yürütebilen dikkatli herkes, nurculara ait yayınları
siteleri izlesin, Hoca Efendinin öldüğünü pekala anlayabilecektir.
ULU-laştırma fiilinin tipik bir örneğidir bütün bunlar. Neticede; Hoca
Efendinin sağlığından istifade eden birileri, belki de ölümünden de bir
şekilde istifade etmenin yolunu öğrenmişler ve kendi cemaatlerinden de bu
durumu gizliyorlar. Öyle gözüküyor? GERÇEK, bir gün bu halkın karşısına
çıkıp konuşacaktır. Ve bazıları utanacaktır o zaman.
Fetullah GÜLEN gerçekten yaşıyorsa, AMERİKA'nın, KENDİ MEDYASININ sunduğu
imkanlarla çıkıp, eskisi gibi konuşmalıdır. Hatta, ekmeğini yediği suyunu
içtiği ülkesine geri dönmelidir. Yok dönmüyorsa, yok konuşmuyorsa;
birilerinin bu ölüm gerçeğini veya yaşadığı gerçeğini açıklamasında fayda
olduğunu sanıyorum. İkisinden biri gerçek dışıdır ve gerçek müslümanlığın
gereğidir sala ve cenaze namazı. Gazeteci-yazar Ali Bulaç, Bugün Gazetesi
yazarı Ahmet Taşgetiren ve Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin veya
gine Zaman yazarı olup, AKP nasıl takkiyye ile şekil değiştirdiyse, MHP'nin
de Milliyetçilikten Vatanseverliğe geçmesi yönünde temmennilerde bulunan
mürit Şahin ALPAY, bu açıklamayı yapmalıdırlar. (YALAN GÜNAHTIR!)