Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Cuma, 27. Aralık 2024 03:20   User Online: 54 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Bebek -10Goek_Bayrak.jpgElde FidanManzara -9Cicek -4Manzara -16Dostluk Resimi adam_ve_guel.jpgBayragimiz.SelaleBebek -7Tabiat 3Bebek -1Bayrak3Beyaz kardelenSensizBayrak1Dostluk Resimi 1Renkli karanfilYasemin

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Türkiye tanitim - Türkei Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: 24 Erzincan
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 4
kayıt olmuş: 11/1/2007
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 16/3/2008 Saat 13:16  
Çayırlı

İliç

Kemah

Otlukbeli

Refahiye

Üzümlü

Kemaliye

Tercan




Çayırlı
Erzincan'a 114 km uzaklıkta, 1126 km2 yüzölçümlü Çayırlı ilçesinin nüfusu 1997 yılı nü¬fus sayımına göre 12.439'tür.
Önceleri Mans adıyla bilinen ilçenin hangi tarihte kurulduğu bilinmemektedir. 1071 Ma¬lazgirt Savaşı'ndan sonra, sırasıyla Mengücekoğulları'nın, Anadolu Selçukluları'nın ve İl¬hanlıla'ın egemenliğine giren yöre, 1401'de Osmanlı topraklarına katıldı. Bir süre Timu'un ve Akkoyunlular'ın eline geçti. 1473'te kesin olarak Osmanlılara katıldı. 1916 yılında Rus işgaline uğrayan Çayırlı, Şubat 1918'de işgalden kurtuldu. Tercan ilçesine bağlı bir bucak durumunda iken 1954 yılında ilçe olmuştur.

TARİHİ YAPILAR

Eski Cami
1690 yılında yapılan caminin, kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Duvarı restore edilmiştir. Konak 1219 tarihinde Karslı Tahir Usta tarafından yapılmıştır. Duvarları yontma taşlarla örül¬müş, tavanı ahşap oymalarla süslenmiştir.

Aygır Gölü
Keşis dağı üzerinde bulunan Aygır gölü, tabiat güzelliğinin yan ısıra, krater gölü özelliği¬ne de sahip olan piknik ve dinlenme yeridir.
Bu göl dışında Büyük Yayla gölü, Yedi göller, A.Kartallı köyü gölü bulunmaktadır.

Aygır Gölü'nün havadan eşsiz bir manzarası.


Erzincan'a 153 km uzaklıkta, 1397 km2 yüzölçümü olan İliç ilçesinin nüfusu 1997 yılı nü¬fus sayımına göre 7.078'dir.
İlçenin ilk yerleşim tarihi bilinmemektedir. Ancak, Erzincan'ın diğer ilçeleriyle aynı tari¬hi evreleri yaşamış olduğu sanılmaktadır.
Kuruçay adıyla, Kemaliye ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken, 1938 yılında demiryolu¬nun İliç'ten geçmesi üzerine, Kuruçay kaza merkezi İliç'e taşınarak İliç ilçe yapılmıştır.
Ali Cevad, 19. yüzyıl İliç şehrine ilişkin şu bilgileri vermektedir:"Erzurum Vilayeti'nin Erzincan Sancağı'na bağlı ilçe merkezi bir kasabadır. Toprağı çok verimli olduğu için, her çe¬şit tarım ürünü yetişir. Küçük sanayi alanında, kaba dokumalar, bürümcük benzeri yünden ince şayaklar dokunur. Ayrıca, kapı perdesi ve döşemesi olarak kullanılan bir tür keçe de do¬kunur."

İliç'in köylerinde çok sayıda höyük ve tarihi yapı kalıntıları bulunmaktadır. Bunların ço¬ğunda bilimsel kazı ve araştırmalar yapılmamıştır. Refahiye-İliç-Kemaliye hattı ilk çağ ula¬şım sisteminin bir parçasıdır. Altıntaş köyünde, Romalılara ve daha sonraki dönemlere ait olan çok sayıda kalıntılar bulunmaktadır.


Kemah
Erzincan'a 52 km uzaklıkta, 2354 km2 yüzölçümlü Kemah ilçesinin nüfusu 1997 yılı nüfus sayımına göre 8.648'dir.
Geçmişi eskiye dayanan ilçenin adına ilk kez, Hitit Kralı I.Şuppiluliuma döneminde yazılan bir metinde rastlanmaktadır. Metinde I.Şuppiluliuma ile Hayaşa Kralı Kranis'in, Ku¬maha (Kemah) yöresinde savaştıklarından söz edilmektedir. Kemah, antik çağlarda, Müslüman Arap akınları ve Türk dönemlerinde jeo-stratejik konumu nedeniyle anahtar rol oynamıştır.

Malazgirt zaferinden sonra, Mengücek Beyliği'nin ilk merkezi olan Kemah, sonraları sırasıyla, Selçuklulaı'ın, İlhanlılarıın ve Celayirliler'in eline geçti. 1370-1403 yılları arasında da Mutahharten'in yönetimine girdi. Timurun Anadolu seferi sırasında işgal edilen Kemah, kısa bir süre Akkoyunluların yönetiminde kaldıktan sonra, 1515'te Bıyıklı Mehmed Paşa ta¬rafından alınarak, Osmanlı Devleti'ne katıldı. Kemah, Osmanlı yönetiminde Diyarbekir Eyaleti'ne bağlı bir sancak iken, daha sonraları Erzurum Eyaleti'nin Erzincan Sancağı'na bağlı kaza durumuna getirildi.

Kamus ül-Alam'da Kemah'a ilişkin şu bilgiler vardır:"Erzurum Vilayeti'nin Erzincan Sancağı'nda, ilçe merkezi bir kasabadır. Kasabanın 4.000 nüfusu, kilim dokuma tezgahları, 1 rüştiyesi vardır. İlçe, 7 bucak ve 75 köy ile 18.872 nüfusa sahiptir.
Verimli tarım ve toprak ürünleriyle ünlüdür. Yerel sanayi ürünlerini kilim, seccade, ço¬rap ve eldiven oluşturur. İlçede kömür madeni çıkarılmaktadır.



TARİHİ YAPILAR

Kemah Kalesi
Karasu'ya egemen yalçın kayalar üze¬rinde inşa edilmesi nedeniyle, elde edilme¬si güç bir kaleydi. Yapım tarihi ve yapımcı¬sı bilinmemektedir. Arsak (Arşak) krallarının adı geçtiğinden Artaksiadlar döneminde yapıldığı sanılmaktadır.

Bizans döneminde Ani, Darana-Kemaghe, Gamahha ve Arap döneminde Berberi adlarıyla bilinmekteydi. Burç ve bedenleri büyük blok kesme taşlardan yapılmış, beş¬gen planlı burçlarla güçlendirilmiş bir yapıdır.

Yavuz 8ultan Selim'in kaleyi aldıktan sonra bir burç eklettiği söylenir.

Gülabi Bey Camii
Kemah ilçe merkezinde Çarşı Mahallesi'ndedir. Uç kitabesi vardır. Başka bir yer¬den getirildiği sanılan yazıtta, 1328 tarihi görülmekte, asıl yazıtta. 1450'de Emir Gü¬labi Bey'in yaptırdığı bildirilmektedir. Ayrıca, 18. yüzyıla ait onarım kitabesi bulunmakta¬dır. Kare planlı, eğimli çatıyla örtülü bir yapıdır. Doğu ve batı duvarlarında 2 dizide 3'er, gü¬ney duvarında mihrabın yanlarında 2 dizide 2'şer penceresi vardır. Kuzeye, daha geç dönem¬de son cemaat yeri eklenmiştir. Mihrap mukarnas dolguludur, çevresi Barok süslemelidir. İbadet mekanına sütunceli taç kapının nişinde bulunan yuvarlak kemerli kapıdan girilir.

Gülabi Bey Hamamı
Caminin 10 m batısındadır. 1328'de camiyle birlikte yapıldığı sanılmaktadır. Soyunma, soğukluk, sıcaklık ve külhan bölümlerinden oluşan, klasik Osmanlı hamamları planındadır. Haç biçimi üç eyvanlı ve köşe hücrelidir. Sıcaklık ortada büyük bir kubbe, eyvanlar beşik tonozla örtülüdür. İki halvet hücresi kare planlı ve kubbelidir.

Melik Gazi Türbesi
1071-1228'de yöreye egemen olan Mengücek Beyliği dönemine aittir. Kemah'ın kuzeybatısındaki, kayalık platform üzerinde yapılmıştır. Tığla duvarlı, sekiz köşeli bir yapıdır. Alttaki mezar odasının ortasında üst katı taşıyan sekizgen bir sütun vardır. Orta direk, tavan silmeleri ve tavan, tuğla örgü düzenindedir. Türbe, inşa malzemesi ve cenazeliğin orijinal şekli ile dikkat çekmektedir.
Halk arasında "Sultan Melek" olarak adlandırılan türbede, Mengücek Beyliği döneminde yaşayan Sultan Melik'in mumyası ve 5 mezar bulunmaktadır.

Melik Gazi Zaviyesi

Melik Gazi türbesinin yanında, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Bina iki ayrı bölme tipi gösterir. Bunlar tuğladan küre biçiminde kubbelere sahiptir ve penceresizdir. Biri küçük, ikisi büyükçe 3 mezar, sol bölme içerisinde yer almaktadır. Tugay Hatun Kümbeti

Çarşı Mahallesi'nde, bahçe içindedir. 13. yüzyılda Mengücek Beyliği döneminde yapıldığı sanılmaktadır. İki katlı olup, altta yemek pişirilir, fakirlere ve yolculara yedirilirmiş. Silin¬dirik gövde ve konik kubbeden oluşmuştur.

Haç biçimli planlı mezar odası, pandantifli kubbeyle örtülüdür. Yapının taç kapısının taşları çeşitli şekil ve motiflerle bezenmiştir. Özenli taş işçiliği ilginçtir. Kıvrık dallar-rumiler, Selçuklu geçmeleri, örgü ve bitki palmet motiflerinden dört dizi süslemeyle çevrelenmiştir. Çatı boyunca, palmetlerden bir korniş yapıyı çevrelemektedir. Taç kapının özenli taş işçiliği hayli güzeldir.

Behramşah Kümbeti
Melik Gazi Kümbeti'nin yanındadır. Biri tromplu, öbürü pandantifli iki kubbeyle örtülü¬dür. Birbirine geçmeli iki kare mekandan oluşmaktadır. Ana yapı taştan, anıtsal kapısı tuğladandır.

Gülcü Baba Kümbeti
Taşboğası çevresinde, yüksek bir tepe üzerinde yapılmıştır. 13. yüzyılın ilk yarısına ait olduğu sanılmaktadır. Düzgün kesme taştan, iki katlı bir yapıdır. Altta mezar odası, üstte sekizgen gövdeden oluşmaktadır. İçten kubbe, dıştan piramit biçimi çatıyla örtülüdür. Ali Baba Türbesi

Çarşı Mahallesi'ndedir. 1969 yılında onarılmıştır. Kare planlı, kubbeli bir yapıdır. Güney¬de girişi ve her yüzde birer penceresi vardır.

Meryemana Kilisesi
Koruyolu köyündedir. Yapım tarihi ve yapımcısı bilinmemektedir. Alaettin Bey Çeşmesi
ilçe merkezinde bulunan Alaettin Bey Çeşmesi, 1879 yılında Alaettin Bey tarafından yaptırılmıştır. Mimarisi, batılı dönem özellikleri taşımaktadır.

Hacı Mehmet Bey Çeşmesi
İlçenin eski pazar yerinde bulunan çeşmenin, 1875 tarihli bir kitabesi bulunmaktadır.

Taşdibi Kilisesi
İlçenin kuzeyinde, Karasu kıyısında kayalara yapılmıştır. Hıristiyanlığın ilk dönemlerin¬de, Tarsuslu Aziz Paulus'un müritlerinden Azize Aya Thekla'nın yaptırdığı sanılmaktadır. İçte, siyah zemin üstüne al renkte melek-Meryem Ana ve İsa üçlüsü çizilmiştir.

Buz Mağaraları
İlçenin Ayranpınar köyünde bulunan buz mağaraları, kışın sıcak, yazın soğuk olma özelliğini taşımakta ve soğuk hava deposu olarak kullanılmaktadır. Mağaranın içinde büyük buz külteleri ve buzların oluşturduğu sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Buz mağarasında, ilçe köylerinin peynir, yağ gibi gıda maddeleri muhafaza edilmektedir.
Soğuksular Mesire Alanı Kemah ilçesindeki bu mesire yerinin özelliği, her yıl Haziran ayı sonunda çıkan ve Ağustos ayı sonunda kaybolan, beyaz köpüklü, soğuk sularıdır.


Kemah Tuzlası
İlçenin, Kömür-Tımısı-Yerhan tuzlaları; Tekel Genel Müdürlüğüne bağlı olarak işletilmekte ve Haziran-Kasım dönemlerinde üretim yapılmaktadır.



Otlukbeli
Erzincan'a 142 km uzaklıkta, 254 km yüzölçümlü Otlukbeli ilçesinin nüfusu 1997 yılı nü¬fus sayımına göre 3.874'dür.
Daha önceleri Karakulak olarak bilinen, 1473'te Fatih Sultan Mehmed ile Akkoyunlu Hü¬kümdarı Uzun Hasan arasındaki Otlukbeli Savaşı burada olmuştur. Otlukbeli, 1800'lü yıl¬larda bucak haline getirilerek, idari yönden Tercan ilçesine bağlı iken, 1954 yılında Çayırlı ilçesine bağlanmıştır. 7 Haziran 1971 yılında Belediye teşkilatı kurulan Karakulak beldesi¬nin ismi 10 Nisan 1973 günü Otlukbeli olarak değiştirilmiştir. Otlukbeli beldesi 9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olmuştur.

Ekonomik bakımdan her türlü tarım ürünlerinin yetiştirildiği ve hayvancılığın büyük önem taşıdığı ilçede, ayrıca zengin manganez madeni rezervleri bulunmakta ve halen özel sektör tarafından işletilmektedir. Nüfusunun %80'i hayvancılık ile uğraşmaktadır.


Otlukbeli Gölü
İlçe merkezinin 6 km kuzeybatısında bulunan göl, traversten seddi (Maden sularının oluş¬turduğu traversten seddi) gölü olup, oluşumu günümüzde de devam etmektedir. Yüzölçümü 6500 m2 olan gölün derinliği 15-18 m civarındadır.

Otlukbeli gölünün en önemli özelliği, çanağının ve oluşumunun göl türleri içerisinde gü¬nümüze kadar bilinenlerin içerisinde dünyada tek tip oluşudur. Göl, bu özelliğinden dolayı, doğal anıt olarak nitelendirilmektedir.



Refahiye
Erzincan'a 71 km uzaklıkta, 1744 km2 yüzölçümlü Refahiye ilçesinin nüfusu 1997 yılı nüfus sayımına göre 15.072'dir.
Eski adı Gercanis olan Refahiye'nin tarihine ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Erzincan yöresi ile aynı yönetimler altında yaşadığı sanılmaktadır. İlçeye, Erzincan Mutasarrıfı Şefık Paşa tarafından, bolluk anlamına gelen Refahiye adı verilmiştir.

İlçe, batısındaki çam ormanları ve merkezden 10 km mesafede Soğukgöze ve Karaçam mevkileri arasında yer alan, yüksekliği 2000 m olan Dumanlı yaylaları, soğuk su kaynakla¬rı, göleti, piknik alanları ve kayak imkanları ile yaz ve kış turizmi açısından önem taşımak¬tadır. Her yıl Ağustos ayında bal festivali düzenlenmektedir.
Ekonomisi toprak ve tarım ürünlerine dayanmaktadır. Çavdar, bakliyat, ceviz, kavun ve karpuz bolca yetiştirilir.

TARİHİ YERLER

Kutlutepe Kalıntıları
Cengerli köyü çevresinde bulunmaktadır. Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılar vardır. Çevrede bulunan önemli yerleşim alanıdır. Tarihte Kemah-Başguvar-Dariza üçgeninde, Malatya'ya uzanan yolun kilit noktası özelliğini taşımaktaydı

Kadıköy Kilisesi
Kadıköy kilisesi, günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir. Kesme taştan yapılan kilisenin, giriş kapısı bezemeleriyle dikkat çeker. Kapıdaki atkı taşı üzerinde kabartma olarak işlenmiş haç motifi bulunmaktadır. Kilisenin içinde, duvar resimlerinin izleri mevcuttur. Apsisin önünde, ağaçtan yapılmış ince bir işçiliğe sahip bezemeli pano vardır.

Kutsal Kaya-Roma Antreposu
Kökeni Hititlere kadar uzanmaktadır. Kutsal kayanın kuzey kesiminde bulunan Roma Antreposu üç yuvarlak binadan oluşmaktadır.

Merkez Camii
İlçe merkezinde bulunan Merkez Camii, batılı dönem bezeme özelliklerini göstermekte, avlusunda ise Bahaettin Paşa şehitliği bulunmaktadır.

Köroğlu Mağarası
İlçenin Altköy mevkiinde bulunan mağaraya taş merdivenlerle çıkılmaktadır. Mağaranın içerisinde kesilmiş taşlardan oturma bankları vardır. Mağaranın içinde bulunan izlerin, Köroğlu'nun kır atının izleri olduğu söylenmektedir.

Bal Kaya
Yatan arslan görünümünü andıran kayadaki oluklara, arılar yaz aylarında yuva yapmaktadır. Bu yuvalarda oluşan ballar, oyuklardan aşağıya aktığından, kayaya Bal Kaya adı verilmiştir.

Gölet
Kalkancı köyüne 2 km mesafede bulunan Kalkancı göleti ve Akarsu köyü göleti sulama amaçlı kullanılmakta ve piknik yeri özelliği de taşımaktadır.

Dumanlı Yaylaları
İlçenin batısında, Soğukgöze ve Karaçam mevkiileri arasında yer almaktadır. Denizden yüksekliği 2000 m olan dumanlı yaylaları genelde çam ormanları olmak üzere çayır ve bitkilerle kaplıdır.
Doğal güzelliği, temiz havası, bol soğuksu kaynakları, av hayvanları ve kamp imkanları ile yaz ve kış turizme açıktır.

Refahiye Ormanları
Refahiye ilçesinin çevresinde yer alan çamlık alanlardır. Soğuk suları ve serin havası ile en güzel mesire yerlerindendir.



Üzümlü
Erzincan'a 23 km uzaklıkta, 410 km2 yüzölçümlü Üzümlü ilçesinin nüfusu 1997 yılı nüfus sayımına göre 38.500'dür.
İl merkezine bağlı kasaba iken, 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe merkezi olmuştur. İlçe, adını yetiştirdiği siyah üzümden alır.

TARİHİ YERLER

Akkoyunlu Camii
Akkoyunlular zamanında yapıldığı bilinmektedir. 1965 yılında restore edilmiştir. Günümüzde de cami olarak kullanılmaktadır.

Hacı Nutullah Camii
Karakaya beldesindedir. İki asırlık geçmişiyle, çok değerli ahşap süslemelere sahiptir. Hacı Nutullah Efendi'nin yaptırdığı bilinir. Günümüzde de cami olarak kullanılmaktadır.

Şeyh Karpuz Türbesi Mağarası
Merkez köy tepesi denilen yerde bulunmaktadır. Yaklaşık 30 m2 büyüklüğündedir. İçindeki bir taştan ince bir toprak akmaktadır.

Aygır Gölü
İlçenin kuzeyinde bulunan Keşiş dağı üzerindedir. Tabiat güzelliğinin yanı sıra, krater gölü özelliğine sahiptir.

Hıdırellez Gölü
İlçenin, Çadırtepe köyünün kuzeyindedir. Bol kaynak suları bulunmaktadır.

Bayırdağ (Değirmenönü) Mesire Yeri
Bayırbağ beldesindedir. Pahnik çayı çevresinde, bol ağaçlık ve yeşilliği ile zengin bir doğa örtüsüne sahip olan bir mesire yeridir. Mesire alanının altyapı çalışmalarının büyük bir bölümü tamamlanmış durumdadır.

Karakaya (Çermik) Mesire Yeri
Karakaya beldesindedir. Soğuk suları, yeşilliği ve yerden kaynayan kaynarca adı verilen şifalı sularıyla doğal bir güzelliğe sahip olan Çermik'te alabalık yetiştirme göletleri de var¬dır. Her yıl 20 Mayıs'ta Kaynarca şenlikleri düzenlenmektedir.

Şeyh Karpuz Mağarası
Üzümlü köy tepesinde, 4-5 m2 büyüklüğünde ve 3 m yüksekliğinde, halkın ziyaret yeri olarak kabul ettikleri bir mağaradır. Mağaranın içerisindeki taş duvarlarda çizgiler ve mum koymak için yapılmış oyuklar mevcuttur.

Efsaneye göre mağarada, kış mevsiminde etrafın karlı olduğu bir zamanda yemyeşil dallar arasında bir karpuzun çıktığı görülmüş. Kış ortası büyük bir karpuzun yetiştiğine hayret eden köylüler, buranın büyük bir velinin türbesi olduğunu düşünmüşler.
Bir başka efsaneye göre ise; Rus işgali sırasında, tepeye doğru Rus askerlerinin çıktığı biliniyormuş. Bu sırada şeyh Karpuz ziyaretinde bir el silah atışı yapılmış. Bu atışı duyan köylüler, Rus askerlerini çevirerek köye girmelerini engellemişler.


Kemaliye
Erzincan'a 194 km uzaklıkta, Keban Baraj Gölü kıyısında güzel bir vadi içinde kurulmuş¬tur. 1168 km2 yüzölçümlü Kemaliye ilçesinin nüfusu 1997 yılı nüfus sayımına göre 7.715'dir.
İlçenin hangi dönemde kurulduğu bilinmemektedir. Kemaliye yöresi, MS 4. yüzyıldan iti¬baren Bizans İmparatorluğu'nun toprakları içinde kalmış, 7. yüzyılda Müslüman Araplaı'ın akınlarına uğramıştır. Türklerin Anadolu'ya gelişleri ile Anadolu Selçukluları'nın, İlhanlı Devleti'nin ve Akkoyunlular'ın egemenliği altına girdi. Çelebi Mehmed döneminde Osmanlı Devleti'ne bağlandı. Uzun süre Diyarbekir Eyaleti'nin Arapkir Livası'na bağlı bir kaza mer¬kezi olarak yönetildi. 19. yüzyılda Mamuret ül-Aziz (Elaziz) Vilayeti'nin Harput Merkez Sancağı'na bağlı bir ilçedir. 1926'da Malatya'ya bağlı bir ilçe iken, 1938 yılında Erzincan ili¬ne bağlanmıştır. Geçmişte Eğin olarak bilinen ilçenin adı, Mustafa Kemal'in adından esin¬lenerek Kemaliye'ye çevrilmiştir.
İlçe merkezi ve bağlı diğer yerleşimleri geleneksel yöre mimarisini ve dokusunu büyük öl¬çüde korumaktadır. Yakın çevresindeki doğal güzellikleri ve zengin folkloruyla büyük bir tu¬rizm potansiyeline sahiptir.
Halıcılığı ile ünlü olan ilçede, her yıl halı festivali düzenlenmektedir.

TARİHİ YERLER

Endiçi Kalesi
Aşutka köyü arazisindedir. İlk çağdan günümüze ulaşan yerleşim alanıdır

Roma Mezarlığı
İlçenin güneyinde, Fırat nehrinin içindeki taşlar üzerindedir.

Pigan Kalıntıları
İlçenin kuzeybatısındadır. Roma, Bizans, Selçuklu dönemlerine ait kalıntılar vardır.

Hasgel Kalıntıları
İlçenin doğu kesiminde, Roma döneminden günümüze ulaşan kalıntılardır.

Arsanias Kalıntıları
Kale, toplantı salonu ve kilise önemli yapılardır. Çoğu yıkık durumdadır. Kalıntılar Ro¬ma dönemine kadar uzanmaktadır.

Topkapı Kalesi
Dutluca köyü yakınındadır. Son cemaat yeri sonradan eklenmiştir. Minaresi Selçuklu özelliği gösterir. Mescit bölümü orijinal özelliğini korumuştur.

Orta Camii
Kadıgölü'nün kıyısında bulunan Orta Camii'nin, 17. ve 18. yüzyıla ait olduğu sa¬nılmaktadır. Dört ana ayak üzerine oturan kubbe, caminin tüm tabanına hakimdir.
Ayrıca ilçede; 1596 yılında Melik Ahmet Paşa tarafından yaptırılan Kışlacık Köyü Camii, 1305 tarihinde yaptırılan ve halen kullanılan Salihli Köyü Camii, 1641 yılında ilçe merkezinde yapılmış Taşdibi Camii, 1858 tarihinde Padişah Abdülmecid tarafın¬dan yaptırılan Yeşilyamaç Köyü Camii ve Başpınar Köyü Cami vardır.

Kadıgölü
Çeşitli efsanelere konu olan bir su kayna¬ğıdır.

Ala Mağarası
İlçenin kuzeydoğusunda bulunan Ala Mağarasının içinde dehliz ve kanallar bu¬lunmaktadır. Girişinde sızıntı olarak akan suyun, ala ve sedef hastalıklarına iyi geldiği bi¬linmektedir.

Ocak Köyü (Hıdır Sultan Abdal Ocağı)
Çok eski yüzyıllarda, "Şeyhler" olarak bilinen köyün, günümüzdeki adı Ocak'tır. Ancak, köyün kurucusunun maneviyat dünyasına candan bağlı olanlar, bu isim yerine çoğunlukla Hıdır Abdal Sultan Ocağı ismini kullanırlar. Köy, ilçe merkezi Kemaliye'ye 40 km uzaklık¬tadır. Konuk evleri, hamamları, camileri, kütüphanesi ve okulu gibi sosyal tesislerinin yanı sıra müzesi, helikopter pisti, çeşmeleri, düzenli ve bakımlı yolları ile örnek ve görülmeye değer bir Anadolu köyüdür.

Hıdır Abdal Türbesi
Türbe, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin özelliklerinde yapılmıştır. Yapıya tümüyle taş işçiliği hakimdir. Yapılış tarihi ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Varlığı dönemin padişah farmanlarıyla tescil edilen, daha sonra 1925 yılında yürürlüğe konan bir yasa uya¬rınca kapatılan ve 24 yıl sonra yeniden açılan Hıdır Abdal Sultan Türbesi tarihe ışık tutan anıt bir eser olarak halkımızın ziyaretine açıktır.
Anadolu insanının "ermiş", "veli", "evliya" olarak nitelendirdiği kişilerden biri olan Hıdır Abdal, Hacı Bektaş Veli tarafından "Düşkünocağı" göreviyle onurlandırılmış ve onun mane¬vi dünyasından feyz almıştır. Yaklaşık 700 yıl önce burada kurduğu tekkesinden, Türk gü¬cünün çevreye yayılmasında etkili hizmetleri olmuştur.




Tercan
Erzincan'a 88 km uzaklıkta, 1592 km2 yüzölçümlü Tercan ilçesinin nüfusu 1997 yılı nü¬fus sayımına göre 31.430'dur.
Eski bir tarihi olan ilçe, Urartular ve Asurlular'ın etki alanı içinde kalmıştır. Tercan, da¬ha sonraları sırasıyla Medler'in, Persler’in, İskender İmparatorluğu'nun, Araks Devleti'nin ve Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi. Malazgirt Savaşı'nı izleyen dönemlerde, Mengücek Beyliği'nin yönettiği yöre, sonraları Eretna Beyliği'ne bağlandı. Timur'un saldırı¬larına da uğrayan Tercan, uzun bir süre Akkoyunlular'ın yönetiminde kaldı.
Otlukbeli Savaşı'ndan (1473) sonra Osmanlı İmparatorluğu'na katıldıysa da, Akkoyunlular Tercan'ı, bir süre için geri aldılar. Tercan, Kanuni Sultan Süleyman zamanında kesin ola¬rak Osmanlı egemenliğine girdi.

TARİHİ YERLER VE ESERLER
Çadırkaya bucağında Çadırkaya tepesi, Konarlı köyünde Şirinli kale, Esenevler köyünde Şirinkayalar mağaraları, Üçpınar köyünde Vank kilisesi, yörenin ören yerlerindendir.

Kadın Hükümdar Mama Hatun ve Külliyesi
Saltukoğulları Hükümdarı II.İzzettin Saltuk'un kızı olan Mama Hatun, 1191 yılında Sal¬tukoğulları Beyliği'nin hükümdarı olmuştur. Eyyubiler'in Ahlat'ı kuşattıkları sırada çevre beyliklerine ait ordularla, Ahlat'a yardıma giden Saltuklu kuvvetlerinin başında bulunmaktaydı.
Hükümdarlığının ilk yıllarındaki duru¬mu açıklık kazanmamış olmakla beraber, yeğenlerine karşı kararlı ve güçlü bir şekil¬de mücadele ederek 10 yıl hükümdarlığını sürdürmüştür.
Mama Hatun'un Mısır ve Suriye Meliki El Adil'den kendisine uygun soylu biriyle evlenmesi konusunda istekleri gerçekleşe¬memiş, kadın hükümdar olmanın güçlükle¬ri nedeniyle siyasi yaşamından ayrılmıştır.
Onun daha sonraki yıllarda nasıl yaşa¬yıp, kaç yaşında öldüğü bilinmiyor. Ancak, hayatının son yıllarını Tercan'da geçirmiş olması ve buradaki türbede defnedilmesi ile Tercan, bir süre onun adıyla anılmıştır. Bu soylu kadın hükümdar, Tercan'da Orta Çağ Türk mimarisinin en ilginç ve önemli eseri kervansaray, hamam, mescit ve kendi tür¬
besinden oluşan büyük bir külliye inşa etmiştir.

Mama Hatun Türbesi
Saltuklu dönemine ait olan türbenin, 1192 yılında ölen Saltuklu Erzurum sa¬hibesi Mama Hatun için yaptırılmıştır. Mimarı Ahlatlı Ebul-nema bin Mufad¬dalü'1-Ahval'dır. Türbe, dairesel planlı mimari özelliği ile Anadolu türbe mimarisi içindeki tek özgün eser olarak dikkat çeker. Türbe kapısı üzerinde bulu¬nan 5 kitabenin dördünde kurandan alı¬nan ayet, Hazreti Muhammed ile 4 Hali¬fenin adları, birinde ise mimarın adı ya¬zılıdır. Ortadaki sivri külahlı kümbet, kimi ayrılıkları dışında, genel çizgileriy¬le Ahlat kümbetlerini andırmaktadır. Sarımsı kesme kireç taşından inşa edi¬len yapı, iki bölümden oluşur. Ortadaki kümbet ve çevresinde 2.50 m kalınlığın¬da dairesel duvarla çevrilmiştir. Çevre duvarı, içten 11 nişlidir. Bu nişlere Mama Hatun'un yakınlarının sandukaları yerleştirilmiştir. T.Erdoğan Şahin'e göre, Evliya Çelebi'nin gördüğü orijinal süslemeli mermer sandukanın yerine, günümüzde geç dönemlere ait sembolik bir sanduka bulunmaktadır. Ortada yükselen kümbet iki katlıdır. Dıştan 8 dışbükey dilimler, köşelerde ince uzun sütuncelerle son bulmaktadır. 8 köşeli kaide üstünde yükselen kümbetin altında çapraz to¬nozlu mezar odası vardır. Üst kattaki mescide 7 basamakla çıkılmaktadır. Taçkapı mukar¬nas dolgu, geometrik motifler, çok dilimli rozetler ve dörtlü düğümlerle bezenmiştir. Bordür¬lü dikdörtgen niş içindeki mazgal pencereler üzüm salkımı, palmet ve rumi süslemelidir.

Mama Hatun Kervansarayı, Hamamı ve Mescidi
Yapım kitabesi bulunmayan kervansarayın 13. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. T.Erdoğan Şahin; A.Tevhid ve Ravendi'yi kaynak göstererek yapının 13. yüzyılda inşa edil¬diği görüşündedir.
Türbenin 30 m doğusundadır. Onarımlar nedeniyle özgün biçimini yitirmiştir. Yakın bir geçmişte çevre düzenlemesi ile birlikte restorasyonu yapılmıştır. Ana hatlarıyla Osmanlı kent hanları planındadır. Sarımsı renkte, düzgün kesme kireç taşı ile inşa edilmiştir. Çevre duvarı konik çatılı 16 silindirik yarım kuleyle desteklenmiştir. Doğuda sivri kemerli taçka¬pı vardır. Girişin sağ ve solunda dikdörtgen planlı mekanlar sıralanır. Ortada üstü açık av¬lu, kuzey ve güneyinde yük hayvanları için uzun ahırlar ve bir dizi hücre bulunmaktadır. Planı ve mimari özellikleriyle 12. yüzyıl sonunda yapıldığı sanılmaktadır.
Kervansarayın kuzeydoğu köşesinde yer alan Mama Hatun Hamamı, kitabesi olmamak¬
la birlikte kervansarayla aynı zamanda yapıldığı sanılmaktadır. Orijinal özelliklerini olduk¬ça yitirmiştir.
Külliye içerisinde bulunan ve Evliya Çelebi'nin sözünü ettiği mescit, I.Dünya Savaşı'nda yıkılmış, daha sonra yerine bir cami inşa edilmiştir.

Kötür Köprüsü
Tıızla suyuyla, Karasu'nun birleştiği yerdedir. Tümüyle yontma taştan olan yapının, gü¬nümüze yalnızca ayakları kalmıştır.

Pekeriç Kalesi (Çadırkaya)
İlçenin Çadırkaya beldesinde bulunmaktadır. Yaklaşık 100 m yüksekliğinde doğal kayadan oluşmaktadır. Kayaya oyulmuş odalar, merdivenler, sarnıçlar bulunmaktadır. Sur¬lardan günümüze çok azı gelebilmiştir.
Kalıntılar buranın çok eski bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir.

Abrenk (Vank) Kilisesi
Üçpınar köyü yakınlarındaki Vank dağının güneydoğusunda, çukurca bir alan içerisindedir. Giriş kapısının üzerinde 1854 tarihi yazılıdır. Kilise ile birlikte bir şapel ve iki adet dikili taş bulunmaktadır. Bu taşlar, mimarisi ve bezemesiyle dikkat çekici olup, 12. yüz¬yıldan sonra Selçuklu Beyi Nasurettin dönemiyle tarihleşen kitabeleri taşırlar.

Kefrenci Tapınağı
İlçenin Oğulveren köyündedir. Bezemeleri önem taşımaktadır. Yapı, Pers özelliğine sahiptir.

Oklu Baba
İlçeye 20 km uzaklıkta, Çadırkaya beldesinde bir tepe üzerinde bulunan mezarlık, savaşta ok ile şehit düşen bir ermişe ait olduğu söylenir.

Ağ Baba
İlçeye 15 km uzaklıkta Akyurt köyün¬de, Ağaçlık ve sulak bir mesire yeridir. Yöre halkı tarafından kutsal sayılan bu yer, ziyaret edilmekte ve kurban kesil¬mektedir.


____________________
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

0,114 saniye - 18 queries
Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday
Doğum Gününüz Kutlu Olsun!:

  • cannur: 124 Yaşında
  • cannurr: 54 Yaşında
Etkinlik Takvimi
Aralık 2024
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8110 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11197 okuma)
Mektup......
(12012 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12037 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11797 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12026 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12188 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 982 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft