Tarihin ilk dönemlerinden beri bir yerleşim yeri olan Erzurum günümüzde de
Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük kentlerinden birisidir. Yüzölçümü: 25.066
km², nüfus: 400.000 (merkez)(2007),il nüfus 1.060.000, il trafik no:
25'dir.
Tarihteki Yeri [değiştir]Roma istilasından önce, Erzurum’un
bulunduğu yerde değişik dönemlerde KARİN, KARNA, GARİN, KARNDİ ve KALHAK
isimli bir şehir bulunduğu, tarihi kaynaklara dayanılarak tespit
edilmiştir.M.Ö. 408-450 yıllarında yaşamış Bizans İmparatoru 2. Teodosius,
doğudan gelen İranlıların saldırılarına karşı koymak amacıyla bu bölgedeki
ERZEN şehrinin güney batısında yeni bir kale ile çevrilmiş bir şehir
kurdurdu. Kale o devirde Bizans imparatorluğunun doğu bölgeleri komutanı
olan Antonyus tarafından yaptırılmış ve şehre imparatorun adına izafeten
TEODOSİOPOLİS denilmiştir.651 yılında şehir, Arapların eline geçmiş ve
KALİKALA ismi tam anlamıyla yerleşmiştir. Bu dönemde Erzurum’ un
20km. batısında bulunan Karas köyünün yerinde etrafı sıra halinde surlarla
çevrili eski Arze - Azze şehri bulunmakta idi. Onbirinci yüzyılda
Erzen-Erze adını taşıyan bu şehir, 1048-1059 tarihlerinde Selçuklu Devleti
Komutanlarından Yınal oğlu İbrahim Kutulmuş Beyler tarafından tahrip ve
yağma edildi. Daha sonra TEODOSİLOPOS (Kalikala) ya yerleşenler, bu şehre
Erzen adını verdiler.Erz-i Rum, Erzen-i Rum (Erzen-Al Rum, rum merkezi),
Erzen-Er Rum, Arzirum, Erd(t)zi-Rum şeklinde isimlendirildiği belirtilen
şehir, halkın dilinde bugünkü ismi olan Erzurum şeklini almıştır.[1]
Bu bölge tarih boyunca; Urartular, Kimerler, İskitler, Medler, Persler,
Partlar, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Moğollar,
İlhanlılar ve Safaviler, gibi çok çeşitli kavimler ve milletler tarafından
zapt ve idare edilmiştir. 1514 yılında şehir ve çevresini fetheden
Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyetinin Kurulduğu 1923 yılına kadar burada hüküm
sürmüşlerdir. Erzurum ve çevresine hakim olan büyük şahsiyetler arasında
Büyük İskender ve Timur'u sayabiliriz. Bölgenin savunmasında şehrin
fonksiyonu coğrafi yapısı ile yakından ilgilidir. Zira şehir Doğudan
gelebilecek saldırılara karşı kolayca savunulabilecek bir yerde
kurulmuştur. 20. yüzyılın başlarında batı güçlerine karşı girişilen direniş
hareketi Atatürk'ün liderliğinde Erzurum'da başlamıştır. Atatürk milli
birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongreyi 23 Temmuz'da
burada toplamıştır. Atatürk'ün Osmanlı ordusundan istifasi, manevi hemsehri
ilan edilmesi, ilk nufus cuzdani'nin verilmesi, ilk Meclis'de milletvekili
olarak temsil ettigi Erzurum'da gerceklesti. Türkiye Cumhuriyeti'nin 4.
Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Erzurum'ludur.Devrim şehidi ve anti-emperyalist
Deniz GEZMİŞ'te Erzurumludur.Erzurum; Arif SAĞ gibi büyük ozan ve sanat
adamlarıda yetiştirmiştir.
Not:Erzurum'da günümüzde kullanılan dilin Azeri Türkçesine yakınlığı Kanuni
Sultan Süleyman zamanında Tebriz'de azınlık durumunda kalan sunni Türkmen
aşiretlerinin Erzurum ve çevresine yerleştirilmesiyle açıklanabilir.
Şehirde yukarıda bahsedilen kavim ve milletlere ait birçok tarihi eser
bulunmaktadır. Bunların bir çoğu bozulmadan günümüze kadar gelmiştir. Şehre
doğal güzellik katan bu eserlerin yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen doğal
güzellikler de mevcuttur.kışları çok soğuk geçer
Coğrafi Özellikleri [değiştir]Erzurum, Erzurum - Kars Bölümü´nde yer
almaktadır. Anadolu'da deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikteki tek
büyük yerleşim yeri olan Erzurum yüksek bir yaylanın güney batı bölümünde
yer alır. Yerleşme alanı yer yer 2000 metreye kadar yükselen bir ova
üzerinde bulunur. Bölge kuzeyde Dumlu, güneyde Palandöken dağları ile
çevrilmiştir. Buradan geçen İpek Yolu ve verimli ovaları bölgenin tarih
boyunca yerleşme alanı olarak seçilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu arada
yer yer şiddetli depremlere maruz kalan şehir ve çevresi önemli ölçüde
zarar görmüştür.
Erzurum'da gün batımı.Türkiye'nin en şiddetli iklimi bu bölgede hüküm sürer
baharları yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçer, kışları soğuk ve karlıdır.
Yıllık ortalama sıcaklık 6 derece, en soğuk ay ortalaması -8,3 derece'dir.
En sıcak ay ortalaması 20.2 derece'dir. Yılın yaklaşık 220 günü boyunca
ortalama sıcaklık 8 derece'nin altında seyreder. Yıllık yağış ortalaması
460.5 m2 olarak kaydedilmiş olup yağışlar düzensizdir. Nisbi nem %60.3
tür.
İlin toplam nüfusu 1990 sayımına göre 848.201 dir. Şehir ve banliyölerinde
oturan nüfus 362 bin civarındadır. Arazinin %20 si tarıma elverişlidir.
Halkın başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır.
Erzurum'un jeolojik yapısından dolayı bölgede birçok kaplıca mevcuttur. Bu
kaplıcalardan en önemlileri Ilıca (15 km) Hasankale (38 km) ve Soğukçermik
(60 km) kaplıcalarıdır.Çermik kelimesi ılıca anlamına gelir ve ERMENİCEDİR.
Bu kaplıcalar romatizma, siyatik ve çeşitli kadın hastalıkları tedavisi
için tavsiye edilmektedir. Bu kaplıca merkezlerinde konaklamak için oteller
de mevcuttur...
Kültür [değiştir]
Erzurumun mutfağı [değiştir]Anadolu'nun her yöresinin kendine ait yöresel
bir mutfağı vardır. Erzurum'da zengin bir mutfak kültürüne sahiptir.
Bunlardan lor dolması, kadayıf dolması, özel yapılmış su böreği,gliko,
ayran aşı ve Tortum cağ kebabı bu mutfağın baş yemekleridir. Erzurum'a yolu
düşenlere bu yemekleri, özellikle TORTUM Cağ kebabını tatmaları tavsiye
edilir.
Erzurum'da Bar oyunufatih binici.
Halk oyunları [değiştir]Erzurum'da oynanan halk danslarına "bar" denir.
Bar'ın tarihçesi çok eskilere Orta Asya'da Altay kavimlerine kadar uzanır.
Erzurum halk oyunları erkek ve kadınlarca ayrı ayrı oynanır. Atatürk
Üniversitesi halk oyunları ile Erzurum halk oyunlar ve türküleri derneği
bar ekibi çeşitli uluslararası halk dansları festivallerinde birincilik
ödülleri almışlardır. Bar oyunu mertlik ve yiğitlik sembolüdür. Erzurum
ayrıca zengin bir halk türküleri kaynağına sahiptir.Bar erkekler tarafından
davul ve zurna eşliğinde oynanan Erzurum'a has oynanan bir oyundur.Özelliği
yurdunu düşmanlardan koruyan savaşan mehmetçiği temsil eder.
El sanatları [değiştir]Erzurum, el sanatları, Erzurum kuyumculuğu ve Oltu
taşı işlemeciliği ile ünlüdür. Yarı değerli taş olan Oltu Taşı (kehribar)
Erzurum'a özgüdür. Altın ve gümüş ile birlikte Oltu Taşından kadınlar için
bilezik, gerdanlık, broş, küpe, saç tokası ve tarağı yapılırken, erkekler
için tespih, ağızlık, yüzük, vb. eşya imal edilmektedir. Bu ürünlerin
satıldığı yer Rüstem Paşa Bedesteni'dir. Taşhan olarak da adlandırılan bu
eser Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafında
yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina
halen çarşı olarak kullanılmaktadır.
alintidir.
____________________
kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz