Denizli, Türkiye'nin Ege Bölgesi'nin güneybatısında bulunan, turizm,
tekstil endüstrisi ve ulaşım açısından önemli bir ildir.
Coğrafi konumu [değiştir]
Denizli il tabelasıAnadolu Yarımadası'nın güneybatı, Ege Bölgesi'nin
güneydoğusunda yer almaktadır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit
durumundadır. Denizli İli'nin her iki bölge üzerinde de toprakları vardır.
Denizli ili 28o38' - 30o05' doğu meridyenleri (doğu uç noktası; Çivril
ilçesi Gümüşsu - Gökgöl Koyu Dinar sınırında Efekli Tepe, batı uç Aydın,
Manisa; güneyde Muğla; kuzeydoğuda Uşak illeri ile komşudur.) Yüzölçümü
11.868km², denizden yükseltisi ise 428m'dir.
Denizli belediyesi Delikliçınar Meydanı
İklimi [değiştir]İlin kuzey kısmı Ege, güney kısmı Akdeniz bölgesine
dahildir. Kıyı kesimlerinden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan, kuzey
kısımda az da olsa iç bölgelerin iklimi hissedilir. Ege Bölgesi ikliminden
sıcaklık olarak biraz düşük farklılıklar görülebilir. Denizli'de dağlar
genel olarak denize doğru dik olduğundan, denizden gelen rüzgarlara açık
bulunmaktadır. Kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. İlde yıllık sıcaklık
ortalaması 15,8 oC'dir...
Nüfus [değiştir]İlin 2007 yılı nüfus sayımı sonucuna toplam nüfusu
901.029'dir. İl merkezi nüfusu, çevresindeki belediyelerle birlikte
yaklaşık olarak 500.000'dir. Merkez dışında hiçbir ilçe merkezi nüfusu
30.000'i geçmez. Merkez hariç 20 ilçe, 300 Belediye, 845 köyü vardır.
İçişleri Bakanlığı'nca sürdürülen MERNİS Projesi çalışmaları neticesinde
ilde de tüm vatandaşların % 97'sine vatandaşlık numarası verilerek nüfus
işlemlerinde gerekli serilik sağlanmış ve işlemler sorunsuz olarak
sürdürülmektedir.
Tarihçe [değiştir]
Denizli adı [değiştir]Denizli şehri ilk defa, bugün şehir 6 km.
kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında, M.Ö. 261 - 245 yılları arasında,
Suriye Kralı II. Antiokhos tarafından kurulmuştur. II. Antiokhos kente
karısı Laodike'nin adını vermiştir. Laodike'nin kenti anlamına gelen
"Laodikeia" adını alan kent, M. S. 7. yüzyılda büyük bir depremle
yıkılınca, kent bugünkü Kaleiçi mevkiine taşınmıştır. Türkler Denizli
havalisini zaptettikten sonra, kenti "Ladik" adıyla anmışlardır. (Bkz:
www.pamukkale.edu.tr/laodikeia Laodikeia Kazıları)
Denizli adına, tarihi kaynaklarda başka başka isimler olarak
rastlamaktayız. Selçuklu kayıtları ve Denizli mahkemesi seciye sicilleri
Ladik ismini vermektedir. İbni Batuta'nın seyahatnamesinde Tunguzlu
denilmektedir. Mesalikullebsar'da da Tunguzlu olarak kaydedilmiştir.
Timurlenk'in zafernamesini yazan, Şerafettin Zemdi Tenguzlug ve Tonguzlug
gibi iki isimden bahsetmektedir. Tensiz kelimesi eski Türkçe'de Deniz
demektir. Tunguzlu ise bugünkü imlasıyla Denizli demektir. Netice olarak
Denizli adı, Tenguzlu ve Tunguzlu kelimelerinin zamanla ağızdan ağıza,
Denizli kelimesi haline gelmesinden bugünkü şeklini almıştır.
İlk Fetihler [değiştir]Denizli ve havalisinde Türkler ilk defa 1070
yılında görüldüler. Afşin Bey bütün Anadolu'yu kastettikten sonra
Laodikya'yı yağma ederek, Honaz'ı zaptetmiştir. 1071 yılından sonra Denizli
ve çevresi Kutalmışoğlu Süleyman Şah'in mahiyetindeki beyler tarafından
fethedilmiştir.
1097 yılında Bizans İmparatoru Aleksis Komnenos, Yuannis Dukas'ı Batı
Anadolu'nun fethi için görevlendirdikten sonra bu yöre Bizanslılar'ın eline
geçti. Bu sırada Türk kuvvetleri Orta Anadolu'da bulunuyordu. Bizanslıların
elinde kısa bir süre kalan bu güzel beldemiz 1102 yılında yeniden
Kılıçarslan tarafından zapt edilmiştir. Bu tarihten sonra Türk kuvvetleri
Alp Arslan'ın komutasında Bizans topraklarına sürekli akınlar yapıyordu.
1119 yılında Bizanslılar, büyük bir ordu ile Denizli ve havalisine
saldırdılar. Bu bölgede az sayıda Türk kuvveti bulunduran 'Alparslan'
önderliğindeki Türkler, bu yöreyi terketmek zorunda kalmıştır. Ertesi yıl
tekrar gelen Bizanslılar Uluborlu taraflarına kadar istila ettiler. 1147
yılında II.Haçlı Ordusu Fransız Kralı VII.Lui'nin komutasında, Ege
Bölgesi'nden güneye doğru hareket ederek, Denizli civarını işgal etmiştir.
Buradan Antalya istikametine hareket eden Haçlı Ordusu'nun öncü birlikleri,
Acıpayam Ovası'nı geçtikten sonra, ordunun ağırlıkları ve artçı birlikleri
aynı yolu takip ederek, Kazıkbeli'nden geçmek için hareket etmişlerdi.
Fakat orada yapılan çetin gerilla savaşlarında Haçlı Ordusu çok büyük kayıp
vermiştir.
1177 yılında Bizans İmparatoru Manuel Komnenos, Selçuklu topraklarına yeni
bir sefer düzenleyerek Laodikya ve civarını yağma edip İstanbul'a
dönmüştür. Ertesi yıl Türkler Laodikya'ya gelerek şehri zaptetmişlerdir.
Manuel Komnenos 1176 yılında büyük bir ordu ile Laodikya ve Honaz civarını
geri almışsa da Selçuklular'la yaptığı savaşta yenilmiştir. II.Kılıçarslan
bundan sonra sınırlarını genişleterek Bizans topraklarına akınlar
düzenlemiştir. Selçuklular, Atabey komutasında yapılan bu akınlardan büyük
ganimetler elde ediyordu. Bizanslılar Atabey komutasındaki bu orduyu
Sarayköy yakınlarında pusu kurarak mağlup ettiler. Bu savaşta Atabey şehit
oldu.
Bu tarihlerden sonra Denizli ilinin doğu kısımlarına Türkler yerleşmeye
başladı. Böylece Türk akıncıları, Küçük Menderes Vadisi'ne kadar ilerleme
fırsatını bulmuşlardır. 1190 yılında II.Haçlı Ordusu Laodikya'ya gelmiştir.
Haçlı Ordusu Komutanı Frederick Barbarossa, Bizanslılar tarafından sevinçle
karşılanmıştır. Buraya yerleşmiş olan Türk boyları, çadırlarını bırakarak
dağlara çekilmişler ve Haçlı ordusuna karşı ani baskınlar düzenlemişlerdir.
Denizli ve havalisi, takriben 13. asrın ilk yıllarında Gıyaseddin Keyhüsrev
tarafından 4 defa fethedilmiştir. Diğer bir rivayete göre, Laodikyalılar
tarafından bir Türk kervanının soyulması üzerine, Selçuklu beylerinden
Mehmet ve Servet beylerin komutasında bir Selçuklu ordusu, Laodikya
ordusunu yenmiş ve haraç olarak bu bölgeyi antlaşma ile almıştır.
Diğer bir rivayet ise şudur: 12.yy sonlarında Bizanslıların Burdur'a kadar
ilerlemeleri üzerine Konya Sultanı Osman ve Hüsamettin beyleri bu bölgeye
göndermiştir. Osman Bey, Acıpayam Ovası'nı, Hüsamettin Bey de, Çal
taraflarını zaptetmişlerdir. Denizli ve havalisinin Selçuklulara bağlı bir
beylik halinde teşekkülü, Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev
zamanında, 1207 yılında olmuştur. 1209 yılında İznik'i başkent yapan Teodor
Laskaris ile Selçuklular'ın arası açılmıştır. Gıyaseddin Keyhüsrev,
Laskaris'ten, Aleksios'un tahtına iadesini isteyince, İznik Devleti ile
Selçuklular, Denizli'nin batısında Alaşehir ile Antiokya arasında savaşa
tutuştular. İlk seferde savaşı kazanan Türkler yağmaya dalınca hücuma gecen
Rum askerleri, Gıyasettin Keyhüsrev'i şehit ettiler. Böylece savaşın
sonunda galip gelen Bizanslılar, Batı Anadolu'ya bir süre hakim oldular.
Selçuklular ile Bizanslılar arasında Denizli ve yöresi sınır olarak kaldı.
Bugünkü Denizli şehri bu sıralarda kurulmaya başlamıştır.
İlk olarak Denizli Kalesi Abdullah oğlu Karasundur tarafından
yaptırılmıştır. Ayrıca bu devrede birçok cami, han ve çeşme de inşa
edilmiştir. 13.yüzyıl başlarında Denizli ve havalisi yeni göçlerle ,"Uç
Bölgesi" olarak önceden gelenlerle birlikte yoğun bir Türk topluluğu
meydana getirdiler.
1257 yılında Denizli'ye gelen Bizans garnizonu, şehirdeki Türklerin
çoğunluğu karsısında uzun sure kalamadı. Böylece 1259 yılında Denizli
tekrar Türkmenlerin eline geçmiş oldu. Bu tarihlerde Denizli etrafında
kümelenen Türkmenler, Hülagü Han'a müracaat ederek bu bölge için kumandan
istediler. Bu konuda İlhanlı Hükümdarı Hülagü de bir ferman çıkararak
Kulsak isimli bir zâtı bu bölgeye göndermiştir. Bölgenin merkezi "Asi
Karaağaç" diye bilinen Acıpayam yöresidir.
Söylentiye göre, bu bölgede yaşayan Türkmenlerin manevi Türk Lideri
"Yatağanbaba " olması muhtemeldir. 1261 yılında bu yöredeki Türkmenler,
Selçuklular'a baş kaldırınca, Selçuklu Sultanı Ruknettin ile Moğollar
anlaşarak Türkmenleri mağlup ettiler. Bu sırada birçok Türkmen Bizans
sınırını geçerek yerleşmişlerdir. Konya'daki "Cimri İsyanı'nın"
bastırılmasından sonra, II.Gıyaseddin Keyhüsrev kendisine yardım etmeyen,
Karaağaç Bölgesi Komutanı Ali Bey'i öldürtmüştür. Bundan sonra Denizli,
Germiyanoğulları'nın eline geçer. Bir süre sonra, Konya'ya karşı hareket
yapılınca, Denizli havalisindeki Türkmenler, Karaman, Eşref ve Menteşe
Türkmenleriyle birlikte isyan çıkardılar. Bunun üzerine, İlhanlı Sultanı
Keyhakü, 31 Ağustos 1291 de Türklerin üzerine yürüdü. Böylece, İlhanlı
hakimiyeti bu bölgede başlamış oldu.
Bu tarihlerde Germiyanlılar, Alsıroğlu'nun kumandasında, bugünkü Buldan
olan Tripolis'i zaptettiler(1306). Böylece, Denizli'nin Türkleştirilmesi
tamamlanmış oldu. 14.yüzyılın ilk yıllarında Denizli arazisinin düzlük
kısımlarına İnançoğulları yerleşmişti. Kuzey doğusunda Germiyan Beyliği
bulunuyordu. Sucaeddin Bey, bir ara bağımsızlık için hareket edince, öteden
beri, Anadolu'da kuvvetli bir birliğin kurulmasını istemeyen İlhanlı
Hükümdarı Timur Tas, 1327 yılında Denizli'ye geldi. Sucaettin Bey ona itaat
etti. Denizli 1366'da bir deprem ile harap olduğu sırada şehir, Germiyan
hakimiyetine geçmiştir.
1391 yılında Yıldırım Bayezit, Denizli'yi Osmanlı topraklarına katmıştır.
1402 yılında Timur, Ankara Savaşı'nı kazandıktan sonra, Denizli'ye gelmiş,
burada bir süre kaldıktan sonra, İzmir yöresini fethe gitmiştir. 1403
yılının ilk aylarında tekrar Denizli'ye dönerek çadır kurmuştur. Timur, bu
bölgeyi Germiyanlılar'a bırakarak ayrılmıştır. 1411 yılında bir ara bu
bölge Karamanoğulları'nın eline geçmişse de, 1429 yılında tekrar
Osmanlılar'a bağlanmıştır.
Türkmen beylikleri [değiştir]14. yüzyılın ilk yarısında Türkmenler
parçalanmış bir halde bulunuyorlardı. Pek çok yerde bunların izleri
kalmıştır.
Germiyanoğulları Beyliği [değiştir]Honaz'dan Buldan taraflarına kadar
uzanan bir alanda kurulmuştur.
Hamitoğulları Beyliği [değiştir]Yören Dağı-Bozdoğan'ın doğusundaki saha
Karaağaç mıntıkasına sahiptir.
Tavas Beyliği [değiştir]Babadağ'ın güneyindeki araziyi, şimdiki Tavas ve
Kale ilçelerinin sahalarını kaplamaktadır.
Tavas çevresine Türklerin yerleşmesi MS.l2.yüzyıllara rastlamaktadır. Kesin
olmamakla birlikte 1071 Malazgirt savaşından sonra 1280-1290 yılları
civarında Türklerin bölgeye geldikleri sanılmaktadır.
Genellikle gelenlerin Türkmenler olduğu, Selçukluların zayıflayıp yıkılması
ile l300’lü yıllarda Tavas Beyliğinin kurulduğu ve o zamanki Tavas
Beyliğini İlyas Beyin yönettiği ve Mevlevi tarikatına girdikleri
belirtilmektedir.
Tavas Beyliği Germiyan, Aydın, Hamit ve Menteşe oğulları Beyliği arasında
tampon bir bölge olarak kurulmuştur. Denizli’nin Germiyan oğullarına
geçişi ile Tavas Beyliği l365 tarihinde Menteşe Beyliğine bağlanmıştır.
Beylik önceleri Horasanlı köyünden sonra da Hırka köyünden
yönetilmiştir.
Denizli şehri, Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra, yaşantısına sakin bir
şekilde devam etmiştir. 1702 - 1703 yıllarında vuku bulunan depremlerde,
12.000 kişi ölmüş, o zamanki Kale civarında bulunan şehir oturulamayacak
hale gelmiştir. Bundan sonra şehir daha yukarıya, şimdiki merkezine doğru
çekilmiştir.
Ladik Beyliği (İnanoğulları)1261-1368 [değiştir]Laodikya şehrinin sürekli
harpler depremlerle yıkılması üzerine halk Laodikya'nın bağ ve bahçelerinin
bulunduğu, bugünkü Denizli'ye gelip yerleşmişlerdir. Türkler Laodikya adını
kısaltarak Ladik olarak kullanmıştır. Denizli'nin ilk yöneticilerinden biri
Seyfettin Karasungur'dur. 30 yıllık valilik ve komutanlığı sırasında,
Denizli Kalesi'ni, Akhan Kervansaray'ını, birçok çeşme, camii, han ve
hamamlar yaptırmıştır. Karasungur'un, San Kuvvetlerine esir düşmesi
üzerine, yerine Ladik ve Honaz emimi olarak Sahip Ataoğulları'ndan Tabettin
Hasan Nasreddin Ali gönderilmiş. Bunların da Cimri İsyanı'nda öldürülmeleri
üzerine, Ladik emirliğine Ali Bey gönderilmiştir. Böylece Sahip
Ataoğulları'nın 1277 tarihine kadar Ladik ve Honaz emirliğinde kaldıkları
anlaşılmaktadır. Bölge, Sahip Ataoğulları’ndan Ladik
Germiyanogulları'na geçmiştir. Fakat halkın Germiyanogulları'ndan Ali
Bey'i, Giyaseddin II.Keyhusrev'e şikayeti üzerine Ladik tekrar sahip
Ataogulları'na geçmiştir.
Sahip Ata'nın vezirlikten azledilmesi üzerine(1288) Germiyanogulları
Ladik'i tekrar ele geçirmiştir. Ali Sirkin kızının oğlu Bedrettin Murad'ı
Ladik emirliğine tayin etmiştir. Mollaya sinirlenen Selçuklu Sultani
Ladik'e kuvvetli bir ordu göndermiş ve burası tekrar geri alınmıştır. BU
tarihten sonra Sucaettin İnanç Ladik'te 50 yıla yakın beylik yapmış ve
adaletli ve iyi idaresi sayesinde halk tarafından sevilmiştir.
Ölümünden sonra yerine gecen oğlu Murat Aslan Bey de memleketi iyi idare
etmiş, zamanında Türkçe fatiha tefsiri yazılmış, 3 çeşit para basılmıştır.
Bu paraların biri üzerinde Murat Bey'in adi geçmektedir. Ibni Batıda Murat
bey;i Denizli'ye gelişinde bugünkü Devlet Hastanesi'nin bulunduğu tepedeki
sarayında ziyaret etmiştir. Seyahatnamesinde bundan bahsetmektedir. Murat
Bey'in iktidara geçiş ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmiyor. Hatta
Murat Bey'in mezarına bile rastlanmamıştır. Fakat Hastane yakınındaki Murat
dede mezarı, halk tarafından Murat Bey'e addedilmekte ve ziyaret
edilmektedir. Buğun Denizli'de Murat Dede adıyla bir mahalle bulunduğundan,
bazı kaynaklara göre bu mezar Ladik Beyliği ile ilgi derecesi tespit
edilemeyen ve Hisar Savası'nda ölen Murat Bey'e aittir.
Murat Aslan Bey'den sonra oğlu Issak Bey yerine geçmiş kendi adına para
bastırmış fakat 1402'de Timur Anadolu'yu istila edince Denizli'nin idaresi
Germiyanoglu Y akıp Bey'e geri verilmiştir. Ankara Savası'ndan sonra bütün
Anadolu'yu ele geçiren Timur, bir müddet sonra Kütahya ve Altıntaş'tan
geçip, Ladik'e gelmiş mevsimin sonbahar olması sebebiyle karargahını
Denizli'de kurarak askerlerini kışlaklara göndermiştir.
O vakitler Tonguzlu denen Denizli'de askerlerin hastalanması sebebiyle,
Timur karargahını havası ve suyu daha iyi olan Karcı ve Hisar Koyu
sırtlarına çekmiş, Menteşeoglu Mehmet Bey ile İsfendiyer Bey Timur'u burada
ziyaret ederek ona 1000 at hediye etmişlerdir. Timur bir sure Denizli'de
kaldıktan sonra, Serinhisar yoluyla Denizli'den ayrılmıştır. Timur'un
Denizli'deki kalış günlerinde Germiyanoglu Yakup Bey kendisini ziyaret
etmiş, Kütahya ve Denizli'nin idaresini üzerine almak için onu ikna
etmiştir.
Ladik'in Osmanlılar'a geçişi [değiştir]Ladik Germiyanoglu Süleyman Şah
idaresinde iken, Osmanlı Devleti günden güne kuvvetlenip sınırlarını
genişletiyorlardı. Süleyman Sah ergen Osmanlılar tarafından gelecek
tehlikeyi sezerek, kendini emniyete almak için kızı Devlet hatunu,
I.Murat'ın oğlu Şehzade Beyazıt'a vererek akrabalık kurmuştu (1381).
Kızına çeyiz olarak verdiği yerler arasında Ladik de vardı. Beyazıt Han
Denizli'de hamam ve bahçe satın almıştır. Ladik Ankara Savası'na kadar
(1402) Osmanlılar'da kalmış, savaştan sonra Germiyanogullarının yeniden
hakimiyetine giren Ladik, nihayet yerine geçecek kimsesi bulunmayan
Germiyan Hükümdarı Yakup tarafından, II.Murat'a bir vasiyetname ve bütün
Germeyen ülkesiyle birlikte verilmiştir (1428). Böylece Ladik kesin olarak
Osm ali Devleti'ne bağlanmıştır.
Ünlü gezgin Evliya Celebi Denizli'ye uğramış ve 300 yıl öncesinin
Denizli'sini söyle dile getirmiştir. "Şehrin çevresinde pek çok akarsular
ve goller bulunduğu için bu isim verilmiştir. Yoksa denizden 4 merhale
uzaktadır. Kalesi düz yerde dörtgen seklindedir. Hendeği yoktur. Çevresi
470 adimdir, 4 kapısı vardır.Kuzeyinde boyacılar, doğusunda semerciler,
güneyinde Yeni Camii, batısında bağlar kapısı bulunur. Kalede 50 kadar
silahlı bekçi vardır ki dükkanları bekler. Asil şehir kalenin dışında 44
mahalle ve 3600 evlidir. Büyüklü küçüklü 57 camii ve mahalle mescidi, 7
çocuk mektebi, 6 hamamı, 17 tekkesi vardır.
Herkes bağlarda oturduğundan ehil ve ayalleri birbirinden kaçmaz.
Birbirleriyle akraba gibi olmuştur. halkı beyaz ve mavi feraceler giyer.
Pamuğu, pamuk ipliği, beyaz ince sade bezli olup, Anadolu'ya sevk edilir.
Halkın kazancı "Beyaz Denizli Bezi" dir.
Kronoloji [değiştir]M.Ö.4000’ler Kalkolitik Dönem
M.Ö.3000-2000 İlk Tunç Çağı
M.Ö.2000-1200/1100 Orta Tunç Çağı ve Son Tunç Çağları
M.Ö.1800 Denizli’nin Arzava Siyasal Birliği içinde yer alması
M.Ö.1200’ler Deniz kavimleri göçü
M.Ö.1100’ler Deniz kavimleri göçüyle Hitit Devleti’nin
yıkılması
M.Ö.546 Ahameniş Kralı II. Kiros’un Lidya Krallığı'nı ortadan
kaldırılması
M.Ö.360 Hellespontos, Misya, Lidya ve Karya satraplarının Pers Merkezi
Yetkesi’ne baş kaldırışı
M.Ö.334 Büyük ıskender’in Anadolu seferi ile Denizli yöresindeki Pers
etkinliğine son verilmesi.
M.Ö.246 II.Antiokos’un karısı Laodikeia’yı ziyareti sırasında
Laodikeia kentinin kurulması.
M.Ö.188 Roma, Bergama, Selevkoslar arasında barış antlaşmasının
yapılması.
649 Muaviye’nin Kıbrıs seferi
1070 Türkler’in Denizli’de ilk kez görülmeleri.
1077 Denizli’nin Türkler tarafından fethi
1097 Denizli’nin Bizans’ın eline geçmesi
1102 I. Kılıç Aslan’ın Denizli’yi fethi
1119 Denizli’nin yeniden Bizans’ın eline geçmesi
1148 Haçlıların Denizli’den geçmeleri
1190 Frederik Barbaros komutasındaki bir Haçlı ordusunun Denizli’den
geçmesi
1207 Denizli’nin yeniden Türklerin eline geçmesi
1259 Türkmenlerin, Denizli’nin yönetimini ele geçirmeleri
1288 Denizli’nin Germiyanoğulları egemenliğine girmesi
1300-1368 Denizli’de ınançoğulları egemenliği
1368 Denizli’nin yeniden Germiyanoğulları egemenliğine girmesi
1391 Denizli’nin Osmanlıların eline geçmesi
1403 Timur’un Denizli’yi Germiyanoğulları’na geri
vermesi
1429 Denizli’nin kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmesi
1874 Denizli’de ilk rüştiye mektebinin (ortaokul) açılması
1876 Denizli’de ilk belediyenin kurulması
1879 İzmir-Aydın Demiryolu’nun Sarayköy’e dek uzatılmasına
ilişkin bir antlaşmanın yapılması
1883 Yapılan yönetim değişikliği ile Denizli’nin Sarayköy, Buldan ve
Tavas kazalarının bağlandığı bir sancak haline getirilmesi
1884 Çal kazasının Denizli sancağına bağlanması
1888 Acıpayam Kazası’nın, Denizli sancağına bağlanması, Sarayköy
demiryolu hattının Dinar’a dek uzatılmasının kararlaştırılması
1910 Denizli’nin ‘Bağımsız Mutasarrıflık’ haline
getirilmesi
22 Mart 1919 İzmir’de toplanan Redd-i ılhak Kongresi’ne
Denizli’den bir kurulun katılması
25 Nisan 1919 İstanbul Hükümeti’nin şehzade Abdürrahim Efendi
başkanlığındaki bir öğüt kurulunu Denizli’ye göndermesi
15 Mayıs 1919 İzmir’in Yunanlılarca işgali üzerine, Denizli’de
bir protesto mitingi düzenlenmesi
16 Mayıs 1919 Yunan işgalinin protesto edilmesi amacıyla Tavas’ta da
bir miting düzenlenmesi
17 Mayıs 1919 İşgale karşı Çal’da bir miting düzenlenmesi
29 Mayıs 1919 Denizli Redd-i ılhak Cemiyeti’nin kurulması
8 Haziran 1919 Sarayköy’de bir Kuva-yi Milliye Cephesi’nin
oluşturulması
10 Haziran 1919 Denizli’de Heyet-i Milliye’nin ve Sarayköy
cephesinin Oluşturulması
3 Ağustos 1919 İstanbul Hükümetinin Denizli’de incelemelerde bulunmak
üzere Jandarma Genel Komutanı Ali Kemal Paşa’yı göndermesi
7 Ağustos 1919 Denizli Mutasarrıfı Faik Bey’in Dahiliye
Nezareti’ne bir telgraf çekerek , Kuva-yi Milliye’nin
dağıtılmasıbuyruğunu geri çevirmesi
18 Ağustos 1919 Denizli delegelerinin Sivas Kongresi’ne katılmak
üzere kentten ayrılması
12 Ocak 1920 Emin Efendi ve Faik Bey’in ıstanbul’da toplanan
Meclisi Mebusan’a Denizli milletvekili olarak katılması
21 Haziran 1920 Çopur Musa çetesinin Çivril’i basması
5 Temmuz 1920 Yunanlıların Buldan’a ve Çal’ın bazı köylerine
girmesi
8 Temmuz 1920 Demirci Mehmet Efe’nin adamlarından Sökeli Ali
Efe’nin Denizli’de öldürülmesi
9 Temmuz 1920 Denizli’ye giren Demirci Mehmet Efe’nin, Sökeli
Ali Efe nin ölümünden sorumlu tuttuğu 60 kişiyi öldürtmesi
29 Temmuz 1920 Yarbay Nazmi Bey’in 57. Tümen Komutanı ve Mutasarrıf
vekili olarak Denizli’ye gelmesi
18 Ocak 1921 Çivril’in Yunan işgaline uğraması
1 Nisan 1921 Çivril’in ikinci kez bir işgale uğraması
30 Ağustos 1922 Çivril’in Büyük Taarruz neticesinde Yunan işgalinden
kurtarılması 3 eylül 1922 Güney'in düşman işgalinden kurtarılmasıdır.
4 Eylül 1922 Buldan’ın işgalden kurtarılması Denizli Bursa'nın kardeş
şehridir.
Denizli'nin tanınmış kişileri [değiştir]Özay Gönlüm - Türk Halk Müziği
sanatçısı
İbrahim Çallı - ressam
Behçet Uz - İzmir'in belediye başkanı ve iki dönem sağlık bakanı
Selahattin Pınar - Türk Sanat Müziği bestekar ve sanatçısı
Merkez Efendi - Osmanlı dönemi mahalle mekteplerinde ilk karma eğitimi
uygulayan
Ahmet Hulusi Efendi - Denizli müftüsü ve cephe komutanı kurtuluş savaşı
meclisinde millet vekili
Necip Ali Küçüka - Milli Mücadelede Atatürk'ün yanında yer alanlardan
Sezen Aksu - Ünlü Sanatçı
Mehmet Ali Develi - Denizli'nin en ünlü sporcusu(taekwan-do cusu)
Osman Sınav - Ünlü Yönetmen-Yapımcı
alintidir
____________________
kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz