|
Member Cevaplar: 174 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 17/2/2008 Saat 15:40 |
|
|
Düzce’nin tarihi
Düzce’nin tarihi 14. yy’dan daha gerisine dayanmamaktadır.
Ancak Düzce’nin 8 km kuzeyinde yeralan Konuralp kasabasının tarihi MÖ
3. yy’ a kadar dayanmaktadır. Konuralp’in mevcut arkeolojik
eserlerden saptandığı kadarıyla zengin bir tarihi vardır. Konuralp M.Ö. 74
yılına kadar Bilecik, Bolu, Kocaeli ve Sakarya şehirlerini kaplayan bir
alanda hakimiyet süren Bitinya Devleti’nin önemli şehirlerinden
birisiydi ve adıda ‘Prusias Pros Hypios (Melen Kenarındaki
Prusias)’dı. M.Ö. yılında, kısa bir süre Pontus istilasına uğrayan
şehir, aynı yıl Roma hakimiyetine girdi. Roma devrinde şehir Latin
kültürünün tesiri altında kaldı, adıda ‘Prusias ad Hypium’
olarak değişti. Roma devrinde şehirde Hıristiyanlık hakimiyeti hüküm sürdü.
395′de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce şehir Doğu Roma
İmparatorluğu’nun sınırları içinde kaldı.
Osman Gazi‘nin komutanlarından Konuralp Bey, Düzce ve çevresini
Osmanlı topraklarına katma emrini aldı. Bunun üzerine yılları arasında bu
yöredeki Bizans tekfurları ile yaptığı savaş sonunda Düzbazar (Düzce
Ovası)’ı ve Bizans Prusias’ını fethetti.
Düzce’nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz
Alp’tir.
14.yy.dan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca ‘Konrapa’
denmiştir. Konrapa Bolu‘nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir
nahiye haline geldi.
16.yy.ın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından
‘pazar’ mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki
köye ‘Düzce Pazarı ‘ denilmiştir.
Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini
karşılamada önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca İstanbul‘u, Sivas ve
Erzurum‘a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce’nin önemini
arttırmıştır.
18. ve 19. yy.da Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır.
Düzce’nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz
Alp’tir.
14.yy.dan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca ‘Konrapa’
denmiştir. Konrapa Bolu’nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir
nahiye haline geldi.
16.yy.ın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından
‘pazar’ mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki
köye ‘Düzce Pazarı ‘ denilmiştir.
Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini
karşılamada önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca İstanbul‘u, Sivas ve
Erzurum‘a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce’nin önemini
arttırmıştır.
18. ve 19. yy.da Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır.
Abdülaziz ve Abdülmecit döneminde, Kafkasya‘dan, Doğu
Karadeniz‘den, Doğu Anadolu‘dan ve Rumeli‘den gelen
göçmenler Düzce’nin nüfusunun artmasında ve şehrin büyümesinde önemli
rol oynamışlardır. Hükümet yeni gelenlere ücretsiz toprak sağlamıştır.
Düzce’ye göç eden Türkler; Çerkez, Abhaz, Laz, Gürcü, Ordulu,
Hemşinli, Batumlu, Hopalı, Tatar, Boşnak, Arnavut…gibi geldikleri
yerlerin isimleri ile anılmışlardır.
Düzce’nin arzetmeye başladığı ticari önem karşısında Rum ve
Ermenilerinde şehre yerleşmesiyle birlikte renkli bir sosyal yapı ortaya
çıkmıştır.
2. Abdülhamit döneminde Düzce’ye bağlı 137 köy vardı ve 6618 hane ile
36.088 nüfus yaşıyordu.
1869 yılına kadar Düzce nahiye olarak Göynük‘e bağlıydı. 1870 yılında
kaza oldu ve Kastamonu vilayetinin Bolu Sancağı’na bağlandı.
Düzce’de yaşayan Abhazların ileri gelenlerinden Elbuz Bey ailesinden
Behice Hanım saraya giderek 2. Abdulhamit’le evlendi.
1915 yılında hükümetin emriyle Düzce’deki Ermeni Mahallesi (İcadiye
Mahallesi) boşaltıldı.
30 Ekim 1918‘de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla Fransız
askerleri komşu kazalara kadar çıkartma yaptılar. Bu dönemde Bulgaristan
göçmeni Nuri Bey, Düzce Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurdu.
Milli Mücadele döneminde Düzce’de haraketli askeri ve siyasi
gelişmeler yaşandı.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Düzce ilçesi Bolu vilayetine bağlandı.
Düzce’nin ilk Kaymakamı Midhad Kemal Bey’dir.
Cumhuriyet dönemi boyunca, Düzce sanayi ve ticari alanda sürekli bir
gelişme ve büyüme yaşadı. Düzce’nin güçlü ekonomik yapısının yanında
sosyal faaaliyetler alanında sürekli bir hareketlilik yaşanmaktadır. Bu
özellikleri itibariyle Düzce tarih sayfasına 1950’den itibaren
“İL” olarak geçme isteğinde bulunmuştur.
Düzce 1944 Düzce Depremi, 1957 Abant Depremi, 1967 Adapazarı Depremi ve 17
Ağustos Körfez Depremlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. 12 Kasım Düzce
Depremi ise şehri yerle bir etmiştir.
Deprem yaralarının daha kolay ve hızlı sarılabilmesi amacıyla Bakanlar
Kurulu kararınca Düzce “Türkiye’nin 81. İLİ” olmuştur.
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Member Cevaplar: 174 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 17/2/2008 Saat 15:41 |
|
|
Düzce’nin nüfusu
Büyük göç hareketlerinin başlatan Osmanlı-Rus savaşları (1877 - 1878)
sırasında Anadolu’ya Abaza, Çerkez, Gürcü, Laz, Boşnak, Arnavut,
Tatar, Kürt, Makedon ve Rumeli göçmenleri gelmişlerdir. 1730 yillardan beri
günümüze kadar yerlesik cingene nufusuda sabittir.Göçmenlerden bir kısmı
Bolu İline, durumları iyi olmayan Kırım, Kafkasya ve Rumeli göçmenleri ise
Düzce Ovası ve Akçakoca çevresinde çoğunlukla orman açmalarına
yerleştirilmişttir, 1823 senesi itibarı ile bir kısım yerleşik çingene
nufusunun varlığıda sözkonusudur, 1830 ve 1864 yıllarındaki göçlerden
sonraki bu büyük göçler,Abdülaziz döneminden II.Abdülhamit dönemine kadar
sürmüştür
1924 ve 1940 lardaki göçlerden sonra 1946 ve 1952 yıllarında Bulgaristan,
Yugoslavya ve Yunanistan’dan gelenler olmuştur.
Doğu Anadolu’dan gelen Ermenilerin de Düzce, Adapazarı ve
İzmit’e yerleşmesiyle Düzce Ovasında etnik çeşitlilik artmıştır. Bu
dönemde bir nahiye ve 133 köyü ile Düzce nüfusu 34861′dir. yılları
arasında İsmail Kemal Beyin çalışmaları ile Düzce’ye yeni bir kasaba
kimliği kazandırılmış, Cedidiye, Şerefiye, Nusretiye ve İcadiye gibi yeni
mahalleler oluşturulmuştur.
Türkiye genelinde en kalabalık yaş grubu 15-19 yaş grubu olduğu halde,
Düzce’de en kalabalık grup 20-24 yaş grubu olduğu halde,
Düzce’de en kalabalık grup 20-24 yaş grubuna kaymaktadır. Diğer
taraftan bu görünüm kent merkezi, ilçe merkezleri ve köyler için çok büyük
farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların nedeni, özellikle kent
merkezi ve ilçe merkezlerinin nüfus hareketliliğine çok açık oluşudur.
Nüfusun bu hareketliliğine 12 Kasım depreminin de katkı yaptığı
söylenebilir. Nüfus hareketlerindeki bu kararsızlık Düzce köylerinde daha
azdır.
Düzce genelinde hanelerin yüzde 25,7’si 4 kişilik haneler, yüzde
67,6’sı da 4 veya daha az üyeli hanelerdir. Kent merkezinde 5 kişilik
hanelerin payı yüzde 37’ye çıkmaktadır. Köylerde en yaygın aile
büyüklüğü tipi 5-6 kişilik ailelerdir (yüzde 29,8). Diğer taraftan, Düzce
genelinde 7 ve daha fazla üyeli ailelerin payı yüzde 12,9 iken, bu pay ilçe
merkezlerinde yüzde 8,2’ye, kent merkezinde yüzde 5,4’e
düşmekte, köylerde ise yüzde 19,8’e kadar çıkmaktadır. Büyüklük
olarak Düzce köyleri geleneksel yapıyı korumaktadır.
Benzer şekilde, Düzce kent merkezi ortalama yaşı, Düzce köyleri ortalama
yaşından 0,039 anlamlılık düzeyinde düşüktür. Düzce’de de köylerde
yaşlı nüfus yaşamakta, genç nüfus başka yerlere göçmektedir. 1998’e
göre hane halkı büyüklükleri Türkiye geneli için 4,3’tür. Düzce
araştırmasında hane büyüklüğü ortalama 4,33 kişi olarak bulunmuştur.
Düzce’nin demografik yapısı ile ilgili gösterge değerleri için
beklenti, İlimizin coğrafi konumuna uygun olarak, ülkemizin gelişmiş
bölgesi olan Batı Anadolu değerlerine yakın olmasıdır.
12 Kasım 1999 depremi Düzce’yi derinden sarsmıştır. Çok yüksek sosyal
ve demografik hareketliliği olan İlimizin sosyal ve demografik yapısı yeni
bir dengeye kavuşmak üzere hareketliliğini sürdürmektedir.
Düzce’nin nüfus artış hızı yılları arasında Türkiye nüfus artış
hızına çok yakındır. 1935 yılından sonraki Genel Nüfus sayımı yıllarında
Düzce nüfus artış hızı hep Türkiye Nüfus artış hızının altında kalmıştır.
Özellikle 1960’dan sonra dönemi dışında, nüfus artış hızında ciddi
bir yavaşlama izlenmektedir.
Düzce nüfusunun yarısı köylerde yaşamaktadır. Geri kalan yarısı da, yine
birbirine yakın miktarlarda il merkezi ve ilçe merkezlerinde
yaşamaktadırlar. Yerleşim yerlerinde nüfusun dağılımı cinsiyete göre
farklılık göstermemektedir. İl nüfusunun kent merkezinde yığılma eğiliminde
olması nüfusun kır-kent dağılımının giderek bozulması riskini
taşımaktadır.
Kırsal alandan kentlere doğru bir akım vardır. Kırsal alanın boşalmasına,
kentlerinde üretici olmayan bir kalabalıkla dolmasına neden olabilir. Bunun
sonucu olarak, kentler plansız büyüme sürecine girerek uygur bir kent
olmaktan çok, uygar hizmetlerin verilemediği çok kalabalık köylere
dönüşür.
Göç, Düzce İlinde durmamakta, Düzce dışına da taşmaktadır. Genelde
Düzce’ye dışardan gelenlerin Düzce’yi atlama tahtası gibi
kullandıkları söylenebilir.
Yaş bağımlılık oranı büyük bir genç, üretici insan kaynağının varlığını
göstermektedir.
Toplam doğurganlık hızı, çok az olmakla beraber, Türkiye değerlerinin
üzerindedir. Özellikle, yaşa özel doğurganlık hızları, genç nüfusun
doğurganlık hızının son yıllarda artış eğilimine girdiğini göstermektedir.
Kadınların ideal çocuk ortalaması, gerçekleştiği taktirde, nüfus artış
hızını sabit veya sıfıra yakın tutacak düzeydedir.
Düzce’de kadınların aile planlaması yöntemleri konusunda bilgi
düzeyleri çok yüksektir. Özellikle modern ve etkili yöntem kullanımı
Türkiye’dekinden daha yaygındır.
Hem bebek ölümleri, hem de yetişkin ölümleri çok düşük düzeydedir. Doğuşta
beklenen ömür süresi çok uzundur.
2000 Nüfus Sayımı - Toplam Nüfus: 314.266
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
|
0,037 saniye - 19 queries
|
Happy Birthday |
Doğum Gününüz Kutlu Olsun!:
- cannur: 124 Yaşında
- cannurr: 54 Yaşında
|
üye Puani |
- Rojin: 10 976 Puanlar
- asliyok: 4 432 Puanlar
- HarmanYeli: 4 396 Puanlar
- KizilZora: 2 048 Puanlar
- life23: 1 675 Puanlar
- gokkiz: 1 657 Puanlar
- BirNefes: 1 048 Puanlar
- Erasmus: 984 Puanlar
- -Pozan-: 785 Puanlar
- Siyahinci: 623 Puanlar
|
|