Halk oyunu bazen bir bakış, bazen bir duruş, bazen bir gülüş, bazen ağır
ama anlamlı bir kımıldanma, bazen mutlulukla hareketli bir sıçrama; bazen
coşkuyla sesleniş, bazen derin bir hüzünle susuştur. Halkımız oyun
oynamaya başladı mı kendinden geçer, bedenini duygularının seline bırakır
ve iç huzura dalar. İnsanımız, davulun sesini, yüreğinin çarpıntısında
duyar, zurnanın nağmesini gönlünün sesiyle birleştirir, coşar, eğlenir,
eğlendirir... Harman yerinde berekete şükür duasıdır oyunlar, köy
meclislerinde zaman seline yoldaş. Gelinin ağıdı, güveyinin heyecanıdır
düğünlerde oyunlar. Bir başkadır bizim oyunlarımız, halk oyunlarımız…
Bir başkadır bizim elimiz, obamız, yurdumuz…

Günümüzde halk oyunları dendiği zaman ilk önce akla, sazlı sözlü eğlence,
dans gelmektedir. Halk oyunları sözü yerine köylü dansları, halk dansları,
folklor, folklor ekibi, raks, köylü oyunu hatta bozuk yazılış ve söyleyişle
foklor, foklor oyunu, foklör... gibi pek çok yanlış kullanımla
karşılaşılmaktadır. Bilindiği gibi folklor (folk: halk lore: bilim) halk
bilimi demektir ve bir milletin sahip olduğu kültür ürünlerinin tümünü
içine alan, halk kültürünü araştıran bir bilim dalıdır. Halk kültürü,
toplumun sağduyusunu, dilini, dinini, geleneğini, dünya görüşünü, günlük
hayatını, beğenisini vb. yansıtan ögelerin bütünüdür. Halk oyunları ise
halk kültürünün bir parçası, folklorun bir alt öğesidir. Halk oyunları
sözünün altında yatan anlam derinliğini kavramak için halk ve oyun
sözcükleri üzerinde biraz daha düşünmek gerekir.

İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne yarattığı ve yaşattığı halk oyunları,
milletlerin törelerine, inanışlarına, yaşantı şekillerine, huylarına,
alışkanlıklarına, karakterlerine, yaşadıkları yere ve zamana göre
değişiklikler gösterir ve içinde başka başka güzellikler gizler. Bu anlamda
milletlere özgü halk oyunları, o insanın içinde yaşadığı toplumun temel
değerlerini ve özelliklerini bizlere aktaran önemli göstergelerdendir.
İspanya’da, Yunanistan’da, Moskova’da oynanan bir oyun,
bize o milletin öz kültür yapısı hakkında pek çok ipucu verir. Doğal olarak
Türk halk oyunları da hareketleriyle, mimikleriyle, müziğiyle, sözüyle ...
Türk insanının yaşadığı yeri, zamana göre sahip olduğu değerleri; toplumun
doğasını, karakterini anlatan bir kültür varlığımızdır.

İnsanımız, Doğu Türkistan’da, Kırgızistan’da,
Kazakistan’da, Türkmenistan’da, Azerbaycan’da
Anadolu’da, Balkanlar’da hasılı bulunduğu her yerde oyunlar
oynar. Bu oyunlar temelde aynı millî duyguyu paylaşır, aynı kültür
öğelerini içinde bulundurur, yaşatır ve bunların pek çok benzerlikleri
vardır. Bunun yanında farklı inanç ve geleneğe sahip toplumlarla komşu olan
ve bunlarla kültür alışverişi yapan veya bu farklı medeniyet dairesi içinde
yer alanlarla diğerlerinin oyunları arasında doğal bir farklılık da
görülür. Anadolu’da da bugün oynanan oyunlar bölge bölge farklılıklar
gösterir. Bu farklılıklar, bölge insanının farklı şartlar altındaki yaşantı
şekilleriyle ilgili olarak farklı duyuş, jest, mimik ve hareketlere sahip
olmasından kaynaklanır. Karadeniz bölgesi insanı dur durak bilmeksizin atik
ve çevik bir şekilde denizin dalgalarıyla uğraşmak zorunda kalmıştır, bunu
oyunlarında yansıtır. Uzun kış mevsiminden sonra doğanın kış uykusundan
uyanmasıyla hareketli ve coşkun bir çalışma temposuna geçen yayla insanı,
davranışlarında ve kımıldanışlarında bu durgunluğun ardından coşmayı
oyunlarında aynı tempo ile sergiler...


Halk oyunu bazen bir bakış, bazen bir duruş, bazen bir
gülüş, bazen ağır ama anlamlı bir kımıldanma, bazen mutlulukla hareketli
bir sıçrama; bazen coşkuyla sesleniş, bazen derin bir hüzünle susuştur.
Türk insanı oyun oynamaya başladı mı kendinden geçer, bedenini duygularının
seline bırakır ve iç huzura dalar. Bir Türk, davulun sesini, yüreğinin
çarpıntısında duyar, zurnanın nağmesini gönlünün sesiyle birleştirir,
coşar, eğlenir, eğlendirir... Harman yerinde berekete şükür duasıdır
oyunlar, köy meclislerinde zaman seline yoldaş. Gelinin ağıdı, güveyinin
heyecanıdır düğünlerde oyunlar. Bir başkadır bizim oyunlarımız. Bir
başkadır bizim elimiz, obamız, yurdumuz…
[tarihinde düzeltildi 12/2/2008 Saat 08:04 Yazar Bence68]