Gökyüzü ağlıyordu. Bir damla sen istedim kül rengi bulutlardan… Sen,
geldin. Sana ait olan bende ki seni bıraktın da, bana ait olan duygularla
beraber yok olup gittin. Geldiğine sevinmediğim gibi gittiğine de
üzülmemiştim. Bu gelişin aslında bir gidiş olduğunu biliyordum.
Konuşuyorduk, üstü kapalı cümleler altında. Bu aşkın imkânsız olduğunu
söyledikten sonra neler konuştuk bilmiyorum. Gözlerimden iki bülbül yavrusu
kanatlanıp omuzlarına kondu. Duygularımda sendeydi artık, kalbim
gibi…
Başlamadan bitmişti her şey… Güneşe özlem duyan bir tohum gibi gece
toprağı delmiş, sabaha çürüyüp gitmişti sevgim. Tek suçu bir damla sen
istemekti, ayrılığı anlatan gözlerinden. Şaraptan tatlı gözlerinden bir
yudum ayrılık içti gönlüm ve… Yok etti bendeki beni, ayrılığın
sarhoşluğuyla…
Sensizliğin kırbacı ile yaralanan yüreğimin acısını her attığım adımda
yeniden hissediyorum. Yıldızları saymaktan usandım; gelmeyeceğini bile
bile, belki gelirsin diye. Hayallerimi yıldızlara veriyorum, çünkü sen
gittin… Gitmene karışamam da, neden duygularımı da götürdün? Sana bir
daha yazmamam için mi? Eğer öyle ise bendeki seni almalıydın.
Yanıldın…! Yoksa seni daha rahat unutmam için mi? Unutmamı
istiyorsan, duygularımı gönder bana yağmurlarınla. Sana yazmayacağım,
gönlümde yeni bir sen yarattığımda. Unutmama yardımcı olmak istiyorsan eğer
çıkma karşıma yağmurlarla, gezme sokaklarda rüzgarlarla!
Duygularımı bana geri ver! Senden ayrılmanın acısı ile yanarken yüreğim,
birde duygularımdan ayırarak yok etme benliğimi.
Bilsen ne kadar ağladı bu yürek, gözlerinin ardından; ne kadar uğraştı
unutmak için. Söyleyeceklerini anlatmaya yetmedi sözleri. Belki bir gizdi
kapının arkasında saklanan, belki gözlerin hapsetti gözlerimi parmakların
ardına. Belki bir oyundu perdenin kapanmasını bekleyen. Ama sadece seni
sevdi ayrılığın acısıyla yanarken bile.
Senden duygularımı istiyorum sadece,. Dönmeyeceğini bildiğim için seni
istemiyorum. Her yağmurda gökten bir damla sen beklesem de, her rüzgarda
seni arasam da…
Gidişinle volkanlar patladı içimde. Sensiz yağmurlarda yetmiyor söndürmeye.
Bir tek seni kurtarabildim gönlümdeki felaketten. Ne kadar iyi bilsem de
dönmeyeceğini, bir damla sen yeterdi gönlümün ateşini yok etmeye.
Ayrılığın verdiği sarhoşluk geçmedi hâlen. Herkesi sen sanıyorum. Her gece
gökyüzüne resmini çiziyorum yıldızlarla. Seni sensizliğin ile yaşıyorum.
Dön sevgilim bile diyemiyorum, bir gün sensizlikte bırakıp gider diye. Her
gece dualar ediyorum, bir damla sen göndersin diye gökler.
Yıldızlar bile diyor ayrılığın eşiğindeki gönlüme. Onlar bile anlamıyorlar
artık beni.
Her gece haykırmak geliyor içimden diye. Duymayacağını, duysan bile
dönmeyeceğini biliyorum; vazgeçiyorum.
Sen yoksun, duygularım yok… Bir ben varım senden uzakta…
Sana yazdığım son yazımı, son bir şiirle aşkım gibi noktalıyorum.
Ve ayrılık uzayan yolda tek sırdaşım.
Bu oyunun son sahnesi olacak;
Perde kapandıktan sonra,
Ne sen beni bir daha göreceksin,
Nede ben seni…
Bu birlikte son oyunumuz.
Son kez gülümse,
Son kez tut ellerimden.
Sonra düşeceğim dipsiz karanlıklara…
Alkışlarla beraber göz yaşlarımı duyacaksın.
Bir gün
Anlayacaksın bir damla sen isteyişimin sebebini.
İşte o zaman; sende ağlayacaksın
anonim
[tarihinde düzeltildi 25/2/2010 Saat 20:50 Yazar Rojin]
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...