Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Cumartesi, 07. Haziran 2025 13:05   User Online: 77 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Cok  Sirinler.Dostluk 3Manzara -Dostluk Resimi 4Cicek -4Fantazi Resim 10Manzara -10Manzara -4Dostluk Resimi 3Tabiat 4Karanfil -2Dostluk Resimi 9LalelerBebek -4Manzara -18Sevimli 4GelincikDostluk Resimi 10Beyaz karanfilDostluk 8

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek

En son aktif olan: 7/6/2025 Saat 10:04

Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Siirlerimiz
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
../../../images/forum/smiles/ros.gif Yazılış Tarihi: 14/2/2009 Saat 21:25  
SÂDECE AŞK!

Güldeki kırmızı rengin. Özü!.
Seher şakıyan bülbülün.sözü!.
Güneşte akkor ateşin.közü!.
Sâdece aşk!... Sâdece aşk!...
Güldüren ağlatan gözü!...

Yüreği yakan canı da.yangın!...
Gözlerdeki uyur gezer.Dalgın!...
Müzmin tembel yara, kalpte.salgın!...
Sadece aşk!... Sâdece aşk!...
Uslanmak bilmeyen çılgın!

Her mevsimde gezdiren.Canı!...
Buz gibiyken de yakan.Kanı!...
Bir ân unutturmayan.Cânanı.
Sadece aşk!... Sâdece aşk!...
Öğüten, dağıtan insanı!...

Külden duygularda kar.Beyazı!.
Cana, yüreğe işlenen.yazı!...
Hasrete esir, ayrılığa.râzı!...
Sâdece aşk!... Sadece aşk!...
Kış sıcağı, yaz ayazı!...

01.10.03

Kadir KARAMAN
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 14/2/2009 Saat 21:28  
BİR PORSİYON AŞK ALABİLİR MİYİM?

Naif KARABATAK



Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, ülkeler arasındaki sınırlar da kalktı. Değer verdiğimiz bir çok şey gibi aşk ta dejenere oldu. Mevsimlik aşklarımız revaçta şimdi. Hazirandayız. Yaz aşkları başladı. Bu yaz kimi sevelim. Onda, bunda, şundadır mı oynasak? Nedir bu aşk bir oyun mu, ne oynuyoruz.? Çelik çomak gibi bir şey mi?

Maalesef aşkın o derin anlamını yitirdik. Ferhatların, Şirinlerin yaşadığı aşkı, aşktaki o varılmaz yüceliği kaybettik. Aşkı; o kadar basite indirgedik ki, sadece güzellik ve sadece cinsellik olarak kabullenmeye başladık ve sonuçta basitçe, kabaca, hoyratça bir kelime olan sıvı aktarımı olarak algıladık ya… Ekstra olarak gördük ya…. Aşk sonunda bir porsiyonluk bir yiyecek halini aldı.

Ama öyle mi? Aşk bir porsiyonluk, bir gecelik, tadımlık bir şey mi? Aşk; var olmamızın sebebi. Aşk; dünyanın oluşumunun nedeni, aşk; yaşamamızın sebebi değil mi?

En ulvi, en kutsal, en kavuşulmaz ve aynı zamanda yanı başımızdadır da aşk. Aşk her an, her zaman, her yerde karşımıza çıkabilir. Önemli olan aşkı kalbimizle, beynimizle birleşirerek, ona içten, samimi bir hoş geldin diyebilmektir.

Aşkı cinsellikten, cinsi duygulardan arındırmamız lazım. Aşkı layık olduğu yere oturtmamız lazım. Aşkı öldürmeye, süründürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Aşkı dejenere etmeye neden kalkışıyorsunuz? Aradaki gerçek aşkları nasıl arayıp, bulacağız? Aşkı gösterin bana. Ben aşkı arıyorum.

Aşkları mecnunlaşırmalı, Leylalaşırmalı, Ferhatlaşırmalı, Şirinleşirmeliyiz artık. Aşkı yaşamalıyız. Aşkı yaşatmalıyız. Geleceğimiz buna bağlı çünkü. Her güzel şeyin arkasında sevgi vardır. Her kötülüğün arkasında şeytan olduğu gibi.

Hiç sevgilinizle el ele tutuşurken, kırlarda dans ederken, kelebeklerin kıpırtısı gibi heyecan yaşadınız mı? Yada kalbiniz yerinden fırlayacak hal aldı mı, ya o tatlı o anlatılmaz duygularla yoğunlaşınız mı? Alt tarafı bir el tutuşmak değil mi sonuçta. Ama basit değil o kadar. Aşkın elini tutmak, sevginin elini tutmak, yaşamın elini tutmak, dünyanın elini tutmak gibi bir şey, kavurucu bir kor gibi.

Yeni Mecnunlar, Leylalar mı arayalım, yoksa onlar yanı başımızda da bizler mi görmüyoruz. Bakmayı bilmiyoruz aslında. Herkesin bir mecnunu ve bir Leyla’sı vardır. Kalbimize sormasını, kalbimizle konuşmasını öğrendiğimiz zaman Mecnunu ve Leyla’yı bulacağız. O zaman aşkın o anlatılmaz anlamına biz de bir anlam katacağız.

Hiç aşkınızla göz göze geldiniz mi? Bakmaktan korktuğunuz an oldu mu?, Peki o tatlı mahcubiyeti yaşadınız mı? Aşk ile göz, göz ile kalp, kalp ile beyin, beyin ile tüm vücudun bir ilişkisi vardır. Tümünün uyumuyla o aradığımız aşk doğmaktadır.

Ama bir porsiyonluk aşkların yaşandığı, sonucunun bir sıvı aktarımı olarak algılandığı bir dünyada aşk mı arıyoruz. Boşuna bir çabamı benimki? Ne dersiniz? gerçek Mecnunları, Leylaları bulabilecek miyiz? Neredesiniz Mecnunlar, neredesiniz Leylalar? elma dersem çıkın diye mi bağırsak yoksa.

Aşkı; çıkarsız, sebepsiz, nedensiz, amaçsız yaşamaya başladığımızda, kimliğini onunla özdeşleşirdiğinde, tamamen onu yaşamaya başladığında, her anında, her yanında, her nefesinde o olduğunda aradığım Mecnun ve Leyla sensin... Yanıma kadar gelebilir misin?... Aşkı, gerçek aşkı görmek istiyorum. Bıktım artık bir porsiyonluk aşklardan.! Verin bana aşkları!. Ben aşklarımı arıyorum..! Bir porsiyonluk aşkları alın benden, alın bizden, çıkarın dünyamızdan…



[tarihinde düzeltildi 15/2/2009 Saat 01:42 Yazar kartal19]
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 1
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 15/2/2009 Saat 01:39  
Beni Hatırla

Uzakta bir yıldız kaydığında
Yüreğin deli gibi çarptığı anda
Korktuğun zaman unutulmaktan
Bilki ben seni düsünüyorum...

Kendini yalnız hissettiğinde
Tüm hayallerin kaybolup gittiğinde
Içindeki son umutta bittiğinde
Bilki ben seni özlüyorum...

Hiç nedensiz yere üzüldüğünde
Deli ğibi ağlamak istediğinde
Yaşlar dolunca o güzel gözlerine
Bilki ben seni anıyorum...

Başkaları seni kırdığında
Beni en çok arzuladığın anda
Kalbindeki sızı durduğunda
Bilki ben seni istiyorum...

AYSUN PATAN
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 2
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 15/2/2009 Saat 01:43  
HER DEM AŞK!

Ben aşkı; zemheri soğuklarda buldum!
Ocak tütüşlerinde... kedi sokuluşlarında.
Bir kupa şarapın, kızıla çalan renginde,
Altı is karası tasın, kaşıklanan çorbasında.
Kalın parmakların sardığı bir kaç nefeslik cigarada,
Tavanlara asılı kalan dalgın bakışlarda buldum!

Ben aşkı; el değmemiş baharlarda buldum!
Ilk açan çiçeğe konan kelebeğin zerafetinde.
Hilalin durgun göllere gülümseyen yüzünde,
Ilık ılık esen meltemlerin, dudaklarımı öpüşünde.
Saçlarımı okşayan ellerinin,bedenimi titretişinde,
Her vuslatta yeniden doğuşumuzda buldum!

Ben aşkı; sevip sevilmeyenlerde buldum!
Yazılmış destanlarda.... yakılmış ağıtlarda.
Gitipde gelmeyeceklerin ardından sallanan mendillerde,
Kara trenlerin acı acı çığlık attığı peronlarda.
Masallardaki kaf dağının ardına gizlenmiş hasretlerde,
Ben aşkı; aşk için çarpan yüreklerde buldum!

Bilal Coşkun


Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 3
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 16/2/2009 Saat 00:52  
Bir Hayale

Kimsin sen, necisin ne idi adın
Yankılanır yürek yakan feryadın
Meçhulde saklanıp kalsın kimliğin
Rüyalar içinde bir hayal kadın

Yanımda olsaydın...kafana takma
Darılma gücenme her söze bakma
Bir çift selamına hasret bırakma
Müptelası oldum buruk bir tadın

Sonsuz boşluklarda kaybolup gitme
Gelgitler içinde eriyip bitme
Sakın son sözümü bana dedirtme
Sımsıcak bir hüzün veriyor yadın.

Tahir Yüksel




Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 4
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 16/2/2009 Saat 00:56  
SOKAK ÇOCUĞU

Onun ellerinde bali,
Gözlerinde kan.
Çekiyordu iğrençlikleri
Girdabın son noktasında
Varoşların kimsesiz çocuğu.

Mayın döşeli sokaklarda
Yangınların ortasında.

Yüzü beyaz, kar ayaz,
Saçları darmadağın,
Paltosu yırtık, karnı aç.

Bu gece soğuk!
Bu gece zor olacak!

Gecenin örttüğü
pislikleri çekiyor içine...
Gözlerinde kan,
Elinde bıçak,
Başında yıldırımlar.
Fırtına koptu kopacak.
Ya vuracak!
Ya kıracak!
Ya da kendini yakacak!

Insan olamayan idareciler!
Sizin eseriniz bu çocuklar.
Memleketimi soyan çıyanlar!
Sizi başı ezilesiler!
Parti menfaatleri, kişisel menfaatler.
Devletin parası deniz,
Yemeyen keriz deyenler.
Sizin çocuklarınız kolejlerde.
Varoşların çocukları alt geçitlerde!...

Alın eserinizi!
Alın görün!...

Birazdan kopacak fırtına...
Birazdan camlar yine paramparça.
Çocuğun kafasında intikam!!

Ya kendini yakacak!
Ya birıni vuracak!

Suçlu kim?
Bu çocuklar mı?
Onları bu hale düşürenler mi?

Fikret Şimşek
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 5
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 16/2/2009 Saat 01:00  
Gülüm


Gün senden ışık alır renklere girer
Bütün sema senin için yerlere iner
Herşeyi siler unuturum mutlaka
Bana yalnız senin nur yüzün yeter

Elveda diyemem sana, varmazki dilim
Seni hatırlatır hep verdiğin sevgin
Sen benim sevdamsın sen benim gülüm
Sana nasıl kıyılıp, edilir zulüm

Sana sevdalıyım yalnız bir de vatana
Düşmana bir çare kurşun atana
Kalem tutar yalnız o narin eller
Gülüm yakışırmı hiç top tüfek sana

Yangınlar gönlümün ta derininde
Bilmem neresinde hangi ininde
Sırat köprüsünde mahşer yerinde
Cennette ışık sen olsan yeter...

Murat YARAHMET
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 6
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 16/2/2009 Saat 01:05  
Badem Ağaci Ve Güneş



Nisan ayının başlarıydı. Doğa üstündeki miskinliği yavaş yavaş atmaya başlıyordu. Uzak diyarlarda tatilde olan Güneş geri dönmüş. Çapkınca tüm tabiata göz kırpıyordu. Tabiatta buna kayıtsız kalmıyordu. Sümbüller açıyor,çiğdemler bende buradayım diyordu. Tüm tabiat Güneşin kendilerine ilgi göstermesi için bütün güzelliğini ortaya seriyordu. Güneşse bu ilgiden gayet mutlu , ışıl ışıl ve heybetli duruşuyla tabiatla cilveleşiyordu.

Bir gün Güneşin dikkatini çelimsiz, kuru bir ağaç dikkatini çekti. Dalları yeni yeni filizleniyordu. O kadar ürkek ve nazlı duruyordu ki... Daha fazla dayanamayan Güneş ona ismini sordu. Ağaçta tüm ürkekliğiyle sessizce Badem diyebildi. İlerleyen günlerde Güneş tüm ilgisini ve sıcaklığını Bademe vermeye başladı. Bu ilgi karşısında Bademde yavaş yavaş açılıyor, ürkekliğini üzerinden atıyordu. Güneşin sevgisiyle dallarındaki filizler yerini rengarenk çiçeklere bırakıyordu.

Badem ve Güneşin aşkını tabiatta da ki diğer ağaçlar,çiçekler ve gökyüzünde ki bulutlar, yıldızlar kıskançlıkla izliyordu.



Tabiatta Badem arkadaşları tarafından dışlanmış hatta onu Güneşin yalancı ilgisine kandığı için ağaçların aptalı seçmişlerdi. Ama bunların hiçbiri bademin umurunda değildi. Ve Güneşin sevgisine inanıyordu. Badem bunları yaşarken Güneşin durumu da farksız değildi. Gökyüzü de Güneşin Bademe olan aşkına inanmıyordu. Güneşin her zaman ki gönül eğlencelerinden biri olarak düşünüyorlardı. Ama değildi. Güneş Bademe gerçekten aşıktı. Her güzel şey sonsuza dek sürmez. Burada da böyle oldu. Bulutlar kıskançlıktan kapkara renge bürünüp gökyüzünü kaplayıp Güneşle Bademin birbirlerini görmelerini engelliyorlardı .Her yeni günde Badem ve Güneş birbirlerini görmek için çırpınıyorlardı. Ama kara bulutlar buna izin vermiyorlardı. Badem Güneşin sıcaklığını ve ilgisini hissedemediği her gün çiçekleri biraz daha soluyordu.üşüyordu, korkuyordu.

Diğer ağaçlar biz sana demişik.



Sen ağaçların en aptalısın. Güneşin sahte sıcaklığına kandın hemen çiçeklerini açtın gördün mü bak bırakıp gitti seni diyorlardı.

Ama Badem tükenmeyen umuduyla Güneşi bekliyordu. Gelecekti O.Günler geçti ama Güneş gelmedi gelemedi.Artık Bademin dayanacak gücü kalmamışı.Dalında son bir çiçek kalmışı. Bu sırada Güneş bulutları atlatarak en güzel ışığıyla Bademe ulaşı. Ama artık çok geçti. Badem Güneşi görmenin sevinciyle tüm gücünü toplayarak

‘bu dünyaya tekrar gelsem yine sana aşık olur yine seni severdim’ dedi.Ve dalındaki son çiçekte toprakla buluşu.



Ve Badem sözüne sadık kalırcasına her bahar Güneşin sahte sıcaklığına aldanır ve erkenden açar çiçeklerini o güzel aşkı yaşamak için, sonu ölüm olsa bile...



Aziz Nesin’ in Arkadaşım Badem Ağacı adlı şiirinde dediği gibi
Sen ağaçların aptalı

Ben insanların

Seni kandırır havalar

Beni sevdalar



Füruzan Acar

Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 7
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
../../../images/forum/smiles/ros.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 02:44  
:t: ZORDUR DİYORUM
Seni şiirlere aktarsam bile,
Yazdığım satırlar gelse de dile,
Bunca yıllardır çektirdiğin çile
Seni anlatmak zordur diyorum.

Rüzgarlar getirse nefesini,
Düşlerimde duysam da sesini,
Konuşursam bile soluk resmini,
Seni anlamak zordur diyorum.

Güllerden severim, kırmızı, beyazı,
Sensiz geçiriyorum kış ile yazı,
Efkar bastı mı alırım bir de sazı,
Seni anlatmak zordur diyorum.

Sen uzaklarda bensiz ağlarsın,
Gözünden eksik olmaz mı yaşın?
Ne sevgilin oldum, ne de arkadaşın,
Sensiz yaşamak, zordur diyorum. :t:

Not: Şiirin bir kısmı alınmışır.
Hikmet Atiş - (PALİVATEPESİ;) -
RİZE – ÇAYELİ
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 8
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
../../../images/forum/smiles/ros.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 02:56  
:t: :t: Güzel Gece (Die Schöne Nacht)
Artık kulübeyi terk ediyorum,
Sevdiklerimin meskenini,
Yalnız, alçak adımlarla dolaşıyorum
Issız ve karanlık ormanın içini.
Luna (ay) doğuyor çalı ve meşeler ortasından,
Zefir (meltem) seyrini bildiriyor,
Huş ağaçları eğilerek serpiyor yukardan
Ona doğru, en tatlı tütsüyü seriyor.

Nasıl da tapınıyorum serinlikte
Bu güzel yaz gecesine!
Ah, ne damıtıcı burada duygulanma,
Ruhu şen ve mutlu kılan;
Neşene nafile dokunamadan!
Ama, gene de isterdim ki, ey sema sana
Binlercesine böyle gece bırakmak,
Yarimi verseydin bir tek bana.

Çeviren: Musa Aksoy


Orijinali:

Die Schöne Nacht


Nun verlass’ ich diese Hütte,
Meiner Liebsten Aufenthalt,
Wandle mit verhülltem Schritte
Durch den öden, finstren Wald,
Luna bricht durch Busch und Eichen,
Zephyr meldet ihren Lauf,
Und die Birken streun mit Neigen
Ihr den sü߸ten Weihrauch auf.

Wie ergötz’ ich mich im Kühlen
Dieser schönen Sommernacht!
O wie still ist hier fühlen,
Was die Seele glücklich macht;
Lässt sich kaum die Wonne fassen!
Und doch wollt’ ich, Himmel, dir
Tausend solcher Nächte lassen,
Gäb’ mein Mädchen eine mir.
:t: :t:

Johann Wolfgang von Goethe
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 9
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 02:59  
:t: :t:

Tekrar Buluşma
Acaba bu gerçek mi, yıldızların yıldızı
Seni tekrar kalbimin üstünde sıkıyorum!
Ah, şu ayrılık denen gece nasıl bir acı
Nasıl derin uçurum
Evet neşelerimin
Sevgili, hoş rakibi sen;
Düşününce geçmiş acıları
ürperirim halden.
Düha ezeliyetin, Tanrının sinesinin
Uyurken bir yerinde en kuytu ve düzgün derin
Hazırladı ilk anı
Çok yüce bir yaratma isteğiyle Tanrı
'Ol!' emrini verdi,
Bütün alem kudretle ve büyük ihtişamla
Hemen gerçekleşerek bir varlık kazanınca
Her taraftan çok derin bir ah koptu yükseldi
Etraf nura boyandı
Birbirinden ayrılıp bir yana kaçışılar,
Vahşeh ve korku dolu rüyaları içinde
Her şey can attı
İsteyerek sessiz ve ihtirassız
Uzaklara, o derin sonsuzlukta.
Her şey susmuş, sessiz ve ıssızdı etraf,
Tanrı yalnız kalmışı ilk olarak,
Yarattığı şafağı o anda
Şafak merhamet etti çekilen ıstıraba,
Ve acı duyanlara,
Ahenkli renk oyunları gösterdi,
Daha önce birbirinden her ayrılan böylece
İmkan buldu tekrardan birbirini sevmeye.
Telaşla, acele ile birbirinin olanlar
arayıp birbirini yeni başan buldular
Döndüler ölçüsüz hayata tekrar
His ve duygular
İster el ele tutup, ister yakalansınlar
Yeter ki birbirinden onlar ayrılmasınlar.
Bundan sonra Tanrının yaratması lüzumsuz
Onun dünyasını artık bizler de yaratırız.
Bu suretle o şafak al al kanadlariyle
Beni sana uçurdu geldik dudak dudağa,
Ve gece gökyüzünde parlak yıldızlarıyle
Binlerce mühür vurdu, kuvvet verdi bu bağa,
Artık şu yeryüzünde böylece her ikimiz
Sevinç ve acılarda biriz ve herkese örnek olabiliriz.
Ve ikinci bir 'Ol!' emri
Bir daha ayıramaz bizi.


Johann Wolfgang von Goethe :t: :t:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 10
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:03  
:t: :t:
Ormanda Yürüyordum
Ormanda yürüyordum
Öylesine ve kendimce
Ve hiçbir şey aramamak
İşe buydu niyetim.

Sonra gölgeler arasında
Bir çiçekçik gördüm,
Yıldız gibi parıldayan,
Bir göz gibi gülümseyen.

Yerinden koparmak isterken onu,
İncecikten bana:
Solup ölmemi istiyorsun.
Tutup kopararak beni? deyiverdi.

Onu kökleriyle birlikte,
Hiç incitmeden çıkarıp,
Güzel evin başındaki,
Büyük bahçeye taşıdım.

Büyük sakin bahçede,
Ektim onu yeniden.
Şimdi o küçük, güzel çiçek
Büyüyor durmadan, çiçek açıp, gülerek.
Goethe


Johann Wolfgang von Goethe :t: :t:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 11
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:17  
:t: :t:
Goethe'nin Marienbad Ağıdı'ndan
Artık ne bekleyebilirim, yeniden
Buluşsam da o gonca çiçekten
Cennet ve cehennem seni bekliyor
Duygular kararsızlık dalgalarında sarsılırken,
Bitsin bu kuşkular artık! İşe gök kapında
Kaldırıyor yerden seni kollarıyla


İşe cennete kabul edildin, keşke
Değer olsaydın sonsuz güzel hayata
Artık ne istek, ne umut, ne tutku kaldı
Burasıydı yöneldiğin içten çabalarla
Karşında görünce eşsiz güzelliği
Yanık gözyaşlarının kaynağı tükendi

Gün nasıl da hızla çarptı kanatlarını
Zamanı önüne katıp sürer gibi
Akşamki öpücük bir mühür dudaklarda
Yarınki güneşin de aynen göreceği
Sakin bir yürüyüşeydi zaman,
Kız kardeşler gibi, benzer ve benzemeyen

Son öpücüğün nasıl da tatlı kıyıcılığı
Kesiveriyor aşkın kusursuz örgüsünü
Şimdi acele, tedirgin koşan, sakınıp eşiğinden
Ardından alevler içinde bir melek geliyor gibi
Göz, karanlık yola yorgun bakıyor
Dönüp baktı: Kapı kilitli duruyor

Şimdi kendine bile kilitli olan bu gönül
Sanki hiç açılmamış, mutluluk saatlerini
Gökteki bütün yıldızlarla yarışarak
Onun yanında hiç yaşamamış gibi
Usanmış, utanmış, bungun, hüzünlü
Karanlıklar içinde soluksuz gönlü

Bu dünyadan geride ne kaldı? Sarp kayalar
Kutsal gölgelerle taçlandırılmadı mı?
ürünler olgunlaşmadı mı? Yeşillikler canlı,
Irmak ve otlaklar boyunca uzanmıyor mu?
Ve yeryüzü ötesinin büyüklüğü
Biçimli ve biçimsiz kubbelenmiyor mu?

Nasıl da aydınlık ve kırılgan, hafif ve ince
Ciddi bulutlar korosundan altı kanatlı melek
Tıpkı o, yukarıdaki mavi gök
Buhar gibi karışıveren maviliğe
Böylece gördün danslar içinde sevinçli
O, sevgililer sevgilisini.

Yalnızca birkaç dakika izin sana
Onun yerine bir hayli tutup bırakmaya
Yüreğine geri dön, daha kolay bulabilirsin orda
Değişen biçimlere oynarken onu.
Pek çok resim giderek oluşuruyor birini
Böyle binlerce kez ve hep hep sevgili

Kapılarda bekliyordu, karşılar gibi
Adım adım mutlu etti beni
Bir daha koşu son öpücükten sonra
Bir son daha kondurmaya dudaklarıma
Nasılda canlı şimdi anısı
İçimde alevden harflerle yazılı.

O gönül ki, yüksek surlar yaptırmış
İçinde korumak için kendini ve sevdiğini
Onun yerine de sevinç duyuyor bu aşktan
Yalnızca ona açınca kapılarını tanıyor kendini
Böylece kendi sınırları içinde daha özgür
Ve yalnızca ona teşekkür için atıyor yüreği

Sevme gücü ve gereksinim
Karşılıklı sevgiyle yok edildi
Sevinçli tasarılar için umudun neşesi
Karar ve eylem için hemen bulundu
Aşk bir heyecansa seven için,
Ben en hoş örneğiyim bunun.

Beni böyle kılan onun varlığı! Nasıl bunaltıcı
Bir korku akıl ve beden üstünde, istenmeyen ağırlık:
Tüyler ürpertici hayaller dolu
Yürek boşluğunun ıssızlığında.
Şimdi eşikte umudun bilinen şafağı
Işıyor güneşin yumuşak aydınlığında.

Tanrı'nın verdiği huzuru bu evrende
Akıldan çok mutluluk veren - okuduğumuza göre -
Karşılaşırıyorum aşkın huzuruyla,
Sonsuzca sevdiğin yanındaysa bu dünyada
Gönül rahatlar, bozamaz hiçbir şey o derinde
Duran anlamı, o anlam ait olmaktır sevdiğine...


Johann Wolfgang von Goethe
:t: :t:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 12
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
posticons/light.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:20  
:t: :t: Köprü
Avrupa’dan Türkiye’ye
Köprü olsun bu sözlerim.
Gurbetciden memlekete,
Köprü olsun bu sözlerim.

Gurbet elde yaşıyoruz,
Hasret dolup taşıyoruz,
Çok da acı çekiyoruz,
Köprü olsun bu sözlerim.

Duyun bizi siz Türkiye,
Kulak verin gurbetçiye,
Hasretimiz tek sevgiye,
Köprü olsun bu sözlerim.

Duyarlarsa bu sözleri,
Sızlar belki yürekleri
Dönemeyiz neden geri?
Köprü olsun bu sözlerim.

İki kültür yarım yarım,
Ne dil kaldı nede tanım,
Anla artık anla halim
Köprü olsun bu sözlerim.

Bizi sevip biraz sayın,
Adam yerine de koyun,
Niye yoktur benim oyum,
Köprü olsun bu sözlerim.

Banka kurduk bitirdiler,
Holding kurduk batırdılar.
Hep soydular, bitirdiler,
Köprü olsun bu sözlerim.

Gelin dedin gelmedik mi?
Yardım dedin vermedik mi?
Gurbetlerde ölmedik mi?
Köprü olsun bu sözlerim.

Irkçı yaktı yanan bizik,
Polis vurdu yürek ezik,
Sahip çıkın biz yazık,
Köprü olsun bu sözlerim.

Konsolosluk banka gibi,
Nokta koysa ver Avroyu,
Görevliler duvar sanki,
Köprü olsun bu sözlerim.

Seçim günü yaklaşıkca,
Bakan gelir koşa koşa.
Sorar derdim, dinlemez ha,
Köprü olsun bu sözlerim.

'Bizim parti başa geçsin,
Bütün dertler tükenecek.'
Biz çok duyduk bu masalı,
Köprü olsun bu sözlerim.

Fener mener duyuyoruz,
Gemicikler görüyoruz,
Mısır ektik suluyoruz.
Köprü olsun bu sözlerim.

Bize gelen büyük beyler,
Ne anlatsak evet derler,
Ne değişi ne yaptılar?
Köprü olsun bu sözlerim.
Bitsin artık çilelerim.

Enschede/15.02.2009


Ramazan Ateş
:t: :t: :zalkis: :zalkis:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 13
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
posticons/light.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:25  
:t: :t:
İki Ara Bir Dere
Ne madden güldü bu yüzüm,
Ne manen erdim murada.
Ne vatana dönebildim,
Nede mutlu oldum burda.

İki arada, bir dere,
Ne ora tam, nede bura.
Ne gurbete sığıyorum,
Ne dönebildim sılaya.

Olmayacaksa olmuyor,
Boş dolmaz, dolu almıyor.
Madden olmayınca sanki,
Manende murat olmuyor.

Terslik başlamaya görsün,
Kopmasın yeterki iplik,
Ardı arkası geliyor,
Durmaz çoğalır aksilik.

Allah'ım güç kuvvet versin,
Sabırda yetmiyor bazen,
Ecel vakti, mevsim hazan.
Sona geldin sen Ramazan.

Enschede-10.2.2009


Ramazan Ateş :t: :t: :zalkis: :zalkis:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 14
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
posticons/heart.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:35  
:t: :t: Seviyorum seni
Bakma öyle masum,masum
Daglama yüreğimi
Uzat ellerini
Tutayım sonsuza kadar
Aglamasın gözlerin
Yüreğime ateş salar
Gel bu yüreği sar
Dursun damla,damla akan kanaması
Delik deşik bu yürek
Sarmaya senin sevgin gerek
Sana sevdalı bu Akseki; li
Gözlerime bak güzeller güzeli
Seni göreceksin
Bak nasılda heyacanlıyım
Durgun bir nehir gibi uysal olduğum kadar
Çılgın bir fırtınayım
O fırtına işimdeki heyacan
Uysallığımsa senin karşında anlıyacan
Seni çok seviyorum
Yokluğunda özlüyorum
Seviyorum yok işe ötesi
Canımda canımsın diyorum
Bırakta gel derdi,kederi
Hadi uzat o narin elleri
Sonsuza kadar tutayım
Aglatma güzel gözlerini
Ölenedenk ben olara bakayım
Seni seviyorum,seviyorum
Bir anlık,bir aylık deyil
Adım silinene denk yeryüzünden
Şimdi gel,gel umudum
Sevincim yaşamım
Bitsin bu kör olası sensizlik
Hadi uzat ellerini seiyorum seni


Hasan Güzel :t: :t:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 15
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
posticons/heart.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:40  
:t: :t: Derdimiz neydi
Önce parçalı bulutlu
Sonra sağnak yağışlı
giden evlilik
Sonraları şitdetini artırdı
Gök gürültülü hızlı,hızlı
Ve ardından şimşekler caktı.
Fırtına oldu,yıldırımlar düşü
Paramparça oldu yandı gitti
Bu kadar gürültü edecek derdimiz neydi.?


Hasan Güzel
:t: :t:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 16
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
posticons/wink.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:49  
:t: :t:

İçimdeki Çocuk
İçimde ki çocuk kaç yaşında
Sekiz,on,belki de on beş
Acaba boyalı kalemlerle mi avunur
Yoksa ister mi belki de beş beş

Ben yaşlansam da,o yaşlanmadı
Benim saçlarım ağardı,onunkiler ağarmadı
Reddetmiş büyümeyi içimde ki çocuk
Bu dünyayı asla bilmem nesine takmadı

Onun dünyası o kadar temiz ki
Sıkıntılarım da kaçarım o küçük çocuğa
Saf bir sevgiyle,anlayışla karşılar
Hayran kalırım içimde ki çocuğa

Hiç büyüme sen yoldaşım
Aynen şimdi ki gibi kal
İhtiyacım olursa taze bir umuda
Bana yine hayırlı haberler sal

Hüzünler hep bana gelsin
Zaten deneme tahtası olmuşum
Sen daha küçüksün,korumak vazifem
Sanki nerde senden iyi dost bulmuşum

Peşimde ki gölgemden de yakınsın bana
Çocukça muhabbetin ise sadece bana özel
İyi ki varsın iyi ki içimde ki çocuk
Seninle dostum,dertlerim bile güzel

ALİ EFEOĞLU.TEMMUZ.2003.İZMİR


Ali Efeoğlu
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 17
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
posticons/thumbup.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 03:59  
:t:

Berdus Amca
üstü basi berbat ayakkabilari cokmu cok eskiydi.
Elinde sarap sisesi yasamindan cok aci cekmisti,
Kolunda eski bir semsiye elinde bir parca ekmegi vardi
Aksam günes batinca asik yüzünü mutluluk sardi.

Allaha inanirdi berdus amca hazirladi bankini kartonla
Elindeki semsiyelerle korurdu kendini yagmurdanda
Ama hava cok soguktu belliki cok üsüyordu berdus amca.
Yavrulari onu sahipsiz birakmis,her biri kendi havasinda.

Tertemiz kalbini hala tasiyordu berdus amca yaslamisti basini hazirladigi,bankina.
Kücük bir cocugun sesine bir den uyandi,sahipsiz cocugu banka yatirdi kendi yere uzandi.
Torbaya koydugu ekmegini birakti cocugun basi ucuna.
Yüz cesit yama olmus paltosundan yavrucuga yorgan yapti.

Cok soguk olmasina rahmen kendisi uyanmamak üzere uykuya daldi.
Sabah olmustu ayaz yerini günese birakti
Kücük cocuk uyandi hemen ekmege sarildi
Karni cok acikmisti tam ekmegi isiracakken gözü berdus amcaya takildi,
Amcanin saci ve sakallari dahada beyazlamisti seslendi amcaya amca amca kalk.
Kalkamazdi berdus amca cocuk kalkti berdus amcanin paltosunu amcanin bas ucuna birakti.

Ah be berdus amca sen yoktun artik burada
Herkes seni cehenneme gitti derken simdi melekler senin bas ucunda.
Hele be amca son ekmegini,yatagini o yavruya verdin ya
Sen varya sen berdus amca sokagin degil o yavrunun amcasi kalacaksin.
O yavru büyüyecek adam olacak ve berdus amcam benim kalbinde yasiyor onu kimsenin gücü yetmez oradan atmaya diyecek.


Nihat Yasul :t:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 18
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
../../../images/forum/smiles/ros.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 04:02  
:t: :t:

Canim Annem
Dokuz ay boyunca karninda tasidin yük olduk sana.
Dünyaya getirdin bizi büyüttün annem
Sacimizi oksayip helal sütünden verdin bize,
Biz senin hakkini nasil öderiz canim annem.

Kimbilir kac gece bizim yüzümüzden uykusuz kaldin,
Ninniler söyledin bizi uyuttun annem
Yemedin yedirdin giymedin giydirdin ac birakmadin,
Biz seni hic bir zaman kizdirmadik inan annem.

Ne insanlar gördük bizi seven bu güne kadar
Senin kadar hic kimse bizi saramadi annem
Inanki bizim bu yasa gelmemizde hakkin cok büyük,
Dünyayi verseler hakkini nasil öderiz canim annem.

Ama sensiz cekilmez bu hayat
Sen yanimdayken annem icimiz cok rahat
Babamin sevmesi baska seninki bambaska sevkat
Bizim yanimiz her zaman senin yanin be annem.

Analik duygusu bambaska duygudur tadamadik
Biz her türlü dertleri yoklugu senin sayende astik,
Her seye bosver dedik ama senin sevgini satamadik,
Eger alacagin varsa hakkini helal et öderiz be CANIM ANNEM.


Nihat Yasul
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 19
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 24/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
../../../images/forum/smiles/hos.gif Yazılış Tarihi: 19/2/2009 Saat 05:08  
:t: :t: Pervanenim..

Sultanımsın sen benim, canımda ki tek cansın,
Gönülde al gülleri, topladım senin için.
Bütün kanım boşalsın, bedene dolan kansın,
Pervanenim ateşe, aşkınla yanmak için.

Aşkı sunan meleksin, mirim beyzadem sensin,
Tenimde açan gülsün, derdin dermanı cansın.
Dünya malı neyime, bu can aşkına yansın,
Pervanenim ateşe, aşkınla yanmak için.

Kalbimin vadisine, güz güllerini ektin,
Dudağımdan kalbime, bir şifa oldun aktın.
Bu üşümüş bedeni, kor ateş oldun yaktın,
Pervanenim ateşe, aşkınla yanmak için.

Şifa oldun tenime, artık doktor neyleyim,
Beni bana sen kattın, sana selam eyleyim.
Göğüste 'yedi beyza' nuru ile söyleyim,
Pervanenim ateşe, aşkınla yanmak için.

Muntazırım aşkına, gel gönlümü şad eyle,
Uçur geçmişlerini, hatırayı yad eyle.
Cennet suyu akıttım, hislerimi sad eyle,
Pervanenim ateşe, aşkınla yanmak için.

Tek isteğimdir unut gözleri gözlerimde,
Sana yazdım sevdamı, mühürdür sözlerimde.
Bin defa dokunsam da, hasretim özlerimde,
Pervanenim ateşe, aşkınla yanmak için.

Nurdane Diken..
30.01.09-23.40
İst.K.köy

Nurdane Diken

:t: :t:


[tarihinde düzeltildi 19/2/2009 Saat 05:10 Yazar kartal19]
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 20
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Haziran 2025
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8367 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11479 okuma)
Mektup......
(12306 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12283 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12006 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12261 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12453 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 1 032 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2025 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft