Bence68
Site kurucusu
Öncelikle Muazzez Çetin Hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum.
Türküler bizi biz yapan türkülerimiz. Yüzyıllardır Anadoluda bir çok kültür
ve toplumun bir mozaiği olmasının yanında aynı zamanda da Anadolu insanının
da yaşam biçimi. Türkülerle acılarımızı, sevinçlerimizi, hüznümüzü,
umutlarımızı, hırsımızı, sevdamızı, yaşattık yüzyılardır. Türküler,
insanımızın bazen yaşama, bazen dünyaya meydan okuması oldu. Onun içindir
ki nice ozanlar bugün kendileri yaşamasalar bile hala isimleri türküleriyle
yaşıyor. Pir Sultan Abdallar, Dadaloğlular, Aşık Veyseller Türk toplumunun
unutamadığı ozanlar. Bizler onların türküleriyle büyüdük. Dünyayı, yaşamı
onların türküleriyle tanıdık. Türküler yaşayan bir efsane ve de hep öyle
olacak.
Ne varki 1980 sonrası insanların politize edilmesi sonucu uzun zaman
insanların sesi soluğu çıkmaz oldu. Dünyadaki gelişmelerin kısmen ülkemizde
kendini göstermesi toplumda oluşan baskıyı kaldıramaz olunca, türkü evleri
tam da bu zamanda sayılarını giderek artırması, hükümetin gelişecek
toplumsal baskıyı indirgemek için teşvik edildi. Özellikle belli kesimlerin
insanları, koptukları geçmişlerine dönemeyip sistemle de tam bir
birliktelik sağlayamadıkları için bu türkü barlar bunlar için can simidi
oldu. Ülkemizin demokrat ve ilerici kesimi, türkü barlara büyük rağbet
göstermeye başladılar. Evde, işte, sokakta konuşamadıkları alamadıkları hak
ve talepleri bu tür barlarda deşarj olarak hem kendilerini hem de toplumu
boşluğa ittiler. Tabii buna türkü barların işletmecileri ve sadece parayı
düşünen sözde sanatçıları da çanak tuttular. Asimile edilmeye çalışılan
türkülerde bu barlarda rakı yanında meze yapılmaya çalışıldı. Ancak bütün
bu olumsuzlukların yaşandığı türkü barlarda yeni nesile türküyü de bu
barlarda sevdirildi. Unutulmaya çalışılan türküleri bu barlarda canlı
tuttu. Şu anda yapılması gereken bu türkü barları kendi içimizde
yapılandıracağımız iç denetimle bir düzen sağlayarak olumsuzlukları yok
edebiliriz. Önemli olan buna inanmaktır.
Evet bir İstanbul görevimde tanıştığım Muazzez Çetin le böyle konuştuk
dertleştik. 12 yıldır bir kadın işletmeci olarak sektörde inançlarının ve
inadının sonucu annesiyle birlikte her türlü zorluğa ve sıkıntıya rağmen
Avcılarda Şara Desman Türkü Evini oluşturmanın ve yaşatmanın haklı
gururuyla türküler sevdamızdır diyor. Şara Desman, sıcak ve güven dolu
atmosferiyle kendinizi evinizde hissettiren, aileniz ve dostlarınızla kimi
zaman halaya tutan, kimi zaman da uzak diyarlara yolculuğa çıkaran
türküleriyle, gönlünüzce türkü tadında bir gece geçirmek isteyenlerin,
yıllardır değişmeyen adresi olmuş bir mekan. 1996’dan bu yana Avcılar
sahilinde gerek iç dizaynı gerekse de müzik grupları ve işletmesiyle tarz
ve anlayışından ödün vermeyerek türküsever dostlarını ağırlıyor. Şara
Desman sadece türküleriyle değil gece sonuna dek yanan ocakbaşıyla değişik
lezzetlere imza atan ustası ve mezeleriyle damak tadınıza hitap etmeyi de
unutmuyor.
Şara Desmanı bu günlere getiren isim Muazzez ÇETİN, özellikle bir bayan
işletmeci olmanın zorluklarını sırtlanarak Şara Desmanı adım adım bir miras
gibi bu günlere getirebilmek için yıllarını vermiş. O, Bakırköy’de
CHP ilçe Çetinkanlığı yapmış Sabri Çetin’in kızı. Türküevi düşüncesi
ise o yıllarda babasının çok istediği bir proje ve bu projeyi
gerçekleştirmek de Çetinlangıçta annesiyle birlikte, bugünde eşi Cengiz ve
Muazzez Çetin’a düşmüş.
Türkiye koşullarında hem kadın olmak hem de bir türküevi işletmek kolay bir
iş değil diyen Muazzez Çetin, İlk yıllarımızda insanlarımız Şara Desman
Türküevi’ne geldiklerinde beni ve annemi gördüklerinde
şaşırıyorlardı.. Fakat sonraları biz buraya gelen tüm müşterilerimizle
birlikte büyük bir aile olduk. Tabii çok zorluklar yaşadığımız günlerimiz
de oldu ama asla yapacaklarımızdan ve prensiplerimizden ödün vermedik.
Bugün insanlar kardeşleriyle, eşleriyle, dostlarıyla buraya gelip eğlenip,
gönül rahatlığıyla evlerine gidebiliyor; işte bu bizim yarattığımız güvenle
Şara Desman’ın en büyük farklılığını ortaya koyarken, bizimde kadın
olarak mücadelemizde Çetinarımızın göstergesi oldu. Yola çıkarken en büyük
düşüncemizde saygılı ve seviyeli bir ortam yaratarak, insanların
dostlarıyla gönül rahatlığıyla gelip türkülerini dinlemesi, söylemesi ve
burada iş stresinden düşüncelerinden uzaklaşarak hem rahatlaması hemde tüm
bunları yaparken unutulmaya Çetinlayan kültüründen uzaklaşmayarak
türküleriyle bu anları yaşamalarıydı. Şara Desman, dostlarına kimi zaman
kahkahaları, kimi zamanda türkülerin hazin öyküsünde kendinden birşeyler
bulmayı sağlamalıydı. Şara Desman’ın kalbinin türküsever dostlarıyla
atması varolmasıydı. Aradan geçen 12 yıl yaşanan zorluklar ve tüm emeklerin
boşa gitmediğini bize gösterdi diyor.
Şara Desman’ın farklılıkları ve konsepti konusunda ise Muazzez ve
Cengiz Çetin çifti oldukça iddialı. Cengiz Bey, Öncelikli Şara Desman
türkülerin söylenilip dinlenildiği bir mekan, bu da türküyü ve ona olan
sevgi ve saygıyı da beraberinde getiriyor, hem gelen insanlar hem de
işletmemiz için. Buradan baktığınızda öncelikle işletmeciler olarak bizlere
görevler düşüyor. Pir Sultan’ı, Dadaloğlu’nu, Aşık
Veysel’i vb birçok ozanımızı biz buraya gelen insanlara ve
gençlerimize tanıtmak ve anlatmak durumundayız. Türküevleri, türkülerin
türkü tadında söylendiği mekanlar olmalıdır, anlayışından bakarsak en
Çetintaki görevimiz Çetinta bizim sonrada türkü dostlarımızın türkülerine
sahip çıkması birincil zorunluluğumuzdur. Biz Şara Desman olarak
türkülerimizle özdeşleşen bir mekan anlayışıyla, bu konudaki
sorumluluğumuzdan asla taviz vermiyoruz. Öncelikle bizim bu anlayışımızı
benimseyen sanatçı arkadaşlarımızı ve grupları seçerken oldukça titiz ve
seçici davranıyoruz. Bizde program yapan sanatçılarımızın söyledikleri
türkülerden, gelen insanlarımızın istek ve davranışlarına kadar her şeyi en
ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz. Şara Desman’a gelen
misafirlerimiz burada nasıl davranması gerektini bilirler. Açıldığımızdan
bu yana büyük dostluklar kazandık, müşterilerimizle bir aile olduk bir
yerde. Bakınız bu senenin yılbaşı gecesi hiçbir reklam yapmaksızın yer
kalmamıştı Şara Desmanda. Tüm bunlar prensiplerimizden ve kurumumuzun
hassasiyetlerinden yıllardır vazgeçmeyişinin yansımalarıdır.
Son yıllarda sayılarI oldukça artan türküevleri açıldı, bunun nedenleri
taleplerden mi, yoksa bu işin kar getirisinin yüksek oluşundan mı, bu
akılllarda bir soru. Peki bu yerler nasıl bir hizmet verdiler, ortaya nasıl
bir tablo çıktı? Şara Desman 12 yıldır ayakta olan bir türküevi olarak tüm
bunlardan nasıl etkilendi sorusuna ise ...... çifti şunları söylüyorlar.
"Türkü bir yaşam biçimidir, kimi zaman bir düş, kimi zaman bir ağıt olur.
Şara Desman’ın bugün geldiği nokta ve farklılığında ki en büyük olgu,
yönetim ve anlayış olarak bizlerin türküyü bir yaşam biçimi olarak
hayatımıza geçirmiş olmamızdır. Biz türkülerle büyüyen bir aileyiz ve
gerçek türkü aşıklarıyız. Bizler, müziğimizden dekorumuza, menülerimizden
garsonlarımızın davranışlarımıza kadar burada ortaya koyduğumuz
misyonumuzla türküevi olabilmenin ve ayakta kalabilmenin gücünü bu türkü
aşkına borçluyuz.
Avcılar’da 10 sene önce parmakla sayılabilecek kadar türkü evi vardı
ve o dönemlerde yükselen bir ok gibi tırmanıştaydı türküevleri, hem sayı
hem talep hem de getiri olarak. Fakat son yılllarda bu sayının hızla artışı
beraberinde, türküevi anlayışının değişmesi sonucu türkü evleri türkü
barlara dönüşerek, içeriğinden ve anlayışından kopmasına yol açtı. Ezilen
halkların sahip çıktığı bir müzik türü olan türkü, bu tarz mekanlarda daha
fazla kazanç elde etmek adına, bir bakıma toplumsal yozlaşmanın
getirilerinin Çetinka bir yansıması olarak amacından. Türkü barlar bugün
yukarılara çıkan ok, freni patlayan kamyon gibi aşağılara düşmekte.
Şara Desman bu noktada daha fazla değerlerine sahip çıkarak kendini
korumayı Çetinarabilen mekanlardan biri oldu, karşılaştığı güçlüklere
rağmen. Şara Desman bu zamanlarda daha fazla türkülerine sahip çıkıp,
değişik isimleri buraya getirdi; Arif Sağ’dan, Sebahat
Akkiraz’a, Onur Akın’dan, Yusuf Hayaloğlu’na bir çok
konuğu misafir ettik. Kimi zaman türküler kimi zaman şiir dinletileriyle
konseptinden bir an olsun uzaklaşmadan, yine türkülerine sarılarak ayakta
kalmayı başardık.
Genel olarak baktığımızda bu tür mekanlarda yemek tadı ve lezzetler çok
eksik. Ya mutfağı yok ya ustası yok. Şara Desman’ın damak lezzeti
konusunda mutfağında farklı lezzetleri var mı? Servis elemanları nasıl? Bu
soruya Muazzez Çetin’in yine herkesi kıskandıracak cevapları var.
Çetin "Öncelikle gelen insanlara açık bir mutfağımız var, farklı mezelerden
salata çeşitlerine ve farklı et yemeklerine kadar bir çok tadı
barındırıken, sürekli yanan ocak başıyla da ızgaralarda oldukça iddialıyız.
Ustamız Tokat’lı, yeni yaptığımız özel fırınımız tüm müşterilerimize
yeni süprizimizle "Tokat kebabının yeni adresi" de olacağız. Temizlik ,
hijyen ve kullandığımız malzemelerimizde de titizlilik anlayışımız ön
planda. Servis elemanlarımıza gelince; Şara Desman’ın açıldığı yıldan
beri burada görev yapmakta olan personelimizin yanına, diğer
elemanlarımızında en yenisi 3 senedir burada hizmet vermekte. Konuşma,
kabiliyet, titizlik, özen konusunda da iddialıyız.
Umutsuzlukta dahi umudun olması gerektiğini söyleyen Çetin çifti son olarak
şunları söylüyorlar: "İnsanlarımız seçici olsun, ne istediğini bilsin
hayatlarında. Eşleriyle, dostlarıyla ve sevdikleriyle türkü tadında hoş
vakit geçirmek istiyorlarsa burası doğru mekan; türküseven, gönlü türküyle
çarpan insanlarımıza Şara Desman’ın kapısı sonuna dek açık."
Sevgiyle
____________________
İnsan sevincin ürünüdür. Kötülüklerin, karamsarlıkların ürünü olamazki...
____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.