Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Cuma, 01. Kasım 2024 05:31   User Online: 116 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Sevimli 7Fantazi Resim 2Tabiat 10dogaManzara -13Cok HosAsterSevimli 5SarikardelenlerFantazi Resim 9SensizGaillardiaBebek -5Cicek -3Uykusu kacmisDostluk 4Fantazi Resim 4Cicek -5Son BaharYanliz

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Biografisi
Site kurucusu
Member


Cevaplar: 245
kayıt olmuş: 28/4/2004
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 22/1/2009 Saat 11:40  
Dogum Tarih 3 Nisan 1928
Dogum yeri İstanbul - Beykoz
Vefat Tarih 22.ocak 1996
Vefat etigi yer Istanbul

Anne, baba ve ataları yönünden tarihsel bir Beykoz’ludur.
Babasının hava subayı olması nedeniyle gezginci bir öğrenim hayatı yaşamıştır.
İlkokulu Beşiktaş 1. yıldız yatılı okulunda tamamlamış,
ortaokulu Kütahya da
liseyi ise Bursa Erkek Lisesinde tamamlamasına karşın Türkiye’de aşağı yukarı okumadığı lise kalmamıştır.
1945 İlk yazısı ve şiiri o sıralar Zonguldak ilinde yayınlanmakta olan BUCAK dergisinde yayımlanmıştır.
Daha sonraları Türkiye’nin her yanında Halkevi dergilerinde ve belli başlı sanat – edebiyat dergilerinde yazı, şiir, öykü ve denemeleri yayımlanan Ercüment Uçarı daha sonra şiir dışındaki bütün uğraşlarını bırakmış sadece şair kalmaya karar vermiştir.
1959 İstanbul Üniversitesi Hukuk Fkültesini bitirdikten sonra askerliğini yedek subay olarak Ankara Elmadağ’ında yapmıştır.
Bir süre serbest avukatlık yaptıktan sonra girdiği Petrol Ofisinden (1983) yılında emekli olmuştur.

Sabahat hanımla evliydi Arzu adında Bir kızı vardır. 1996 yılında aramızdan ayrıldı.
İkinci yeni şairlerindendi ve ikinci yeniyi reddi miras etmeyen tek şairdi


____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Site kurucusu
Member


Cevaplar: 245
kayıt olmuş: 28/4/2004
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 22/1/2009 Saat 11:41  
KENDİ AĞZINDAN

Şiirime bir kaçışın oluklu sesi de denilebilir mi ki? Belki de bize şiir diye öğretilen şeyin kendisinden kaçışımın ya da kendimden bıkıp kaçmak istememin soluğundan kaçışımın han kapılarını zorlayıp da bir başka kaçışa yönelmek istememin sorunlarıyla baş başa kalmamın değerinden mi kaynaklanıyor şiir yapmam, isteğim.

Ben örneğin turunçgillerden, çevremden, eriklerden kaçışımın, saka, güvercin, pekin ördeklerinden, kanarya kuşlarından kaçışımın, kedilerden, ağaçlardaki zeytin tanelerinden kaçışımın, kadınlardan şiirimsi kaçmayışımın, oluk gibi büyüleriyle büyütüp yapmıyorum şiirimi.

Kor aynaların içinde başlayıp süren sırım gibi bir koşunun hep uç bir noktasındadır diyorum şiirim.

Şiirim apar topar, geri ileri, süratli, hedefsiz belki de kör bir mermi hızı ile yola çıkar potasından. Düşünce hızıyla yeniden maddeye bürünüşünün sinemalarının en doruk haz noktasında; yeniden yeni başan atomlarına ayrılmasının kutsallığını tek başına yaşayıp bulacaktır da benimle.

Sürahilerin, semizotlarının, hercaimenekşelerin, daktilo şeritlerinin, gazete ilavelerinin boyalı seslerinin o albenili şarkılarına eklenmiş kadifeli orgazımdır benim şiirim. Ya da sonsuz kainatlardaki yaşam sistemlerinin bütününde kıpıl kıpıl kımıldayıp kıpıldayan bir ölümsüz noktanın kapısının arkasında şiirim.

Şiirimde gerektikçe ya da gerekmedikçe zor ve tehlikeli olan her merdivenin altından geçerim. Şiirim için, gerekli gereksiz her şeye sokulurum örneğin değişik seslisi olmasalarda mor, kahverengi, mavi rengin, kara rengin, sarı rengin, eflatun rengin her çeşit zengin va fakir rengin tonlarına bilenir onları merakla inceler, koklar doyasıya: sonra renklerin ruhlarını ellerim, ellerimle; parmaklarımla dokunurum maddelerin kirpiklerine, avuçlarımın içlerini öptürürken; erkeğini sevişikten sonra büyük bir hazla yiyen dişi örümceklere.

Ben başka şeyden söz açmam; kendimden başka; kendi yaşamımdan söz açarım, başka değişik yaşamları da koklayarak. Belki ruhumun bundan önce barındığı sayısız vucutlardaki yaşamımdan da çokça söz açmış olabilirim. Şiirim için ufak şeyleri ıvır zıvırları severim; kutsal yaşam içindeki. Şiirime bir yönlü de gece ya da gündüz vakti görülen garip düşlerin aynalarının izdüşümleridir diyorum.

Körlemesine, elleye elleye boşluğu; giriyorum şiirime hep. Gür cinselliğimdeki kuş sesleriyle vucudumun uçarı kaşıntılarının vitaminsizlikte renkliliğini tadıyorum; yaşadığım her saniye. Tanrım ben mi yaptım bu şiiri ben mi doğurdum; hayretimin hala bal arıları usumun içinde; capcanlı. Şiirden hep irkilmişimdir; yaşamım boyu hep tatlı, tatsız korkmuşumdur, paniğe kapılmışımdır. Ama hep saygı duymuşumdur. Yiğitliğine küçümenciliği görünümdeki devliğine. Şiir, sıcak bir Temmuz ayının baytekinli bir gününde tam öyle vakti sizi çok rahatsız eden (vızıltılarıyla, sizi ısırmalarıyla) bir sivrisineğin kanatlarındaki tüyleri sevgiyle ve sonsuza dek okşayarak öpebilmek duygusunu içinizde taşıyabilmek yürekliliğini sürdürebilmek demektir.

Şiir komik olmadığı gibi, bir olayın ciddiyetini de hiç ceplerinde taşımaz.

Kusan bir yanardağdaki lavın akışıdır; çaresiz akışı. Bitmeyişindeki canın adıdır şiir ve ruhun tükenmeyişinde her an yeniden doğar. Cinsel organlarımızdaki sönmeyen kudretin hep yeniden oluşan orgazmının altın heykeliyle de resimlendirir kendini. Abası olmayan bir çobanın vucudunda belki de.

Cesur kişilerin işidir şiir. Kendini ona karşılıksız adayanların işidir. Yirmi dört saat kendinle yatanların yanındadır şiir.. Şiir üstelik korkak, pısırık kimverdili kişilerin semtine uğramaz. Şiirde evrenselliğe ise kişiliğin daleveresiz yurtseverliliğiyle erişilebilir ancak. Şiirin politikası olmaz şiirin kendisi varken. Şiirimi, vucudumun hücrelerini adeta öldürerek yapıyorum. Yüzde seksen beyin hücrelerimi ve yeniliyorum yeniden süratimi kendimi koşmak için şiire. Tuzdur şiir. Dünyamızın mayasına ekmek için. Şiir insanın bilinçsiz gıdasıdır. Denizin sebepsiz dalgalanışındaki insan gözünün toplamıdır. Göğün birden kararması. Martı kuşlarının, kapkara denizlerin çevresinde uçuşmalarıdır. Şiir sadece kendisine tapılmasını isteyen, hırsla seven kıskanç bir kadın gibidir. Tavizin kuşağı yoktur belinde.

Siz Ercüment Uçarı’nın beklide her şiirinde, onun o giz dolu korkak, ürkek, cesur, kahraman, parasız, güç dolu, orgazmımı başaran ya da başaramayan yaşamının sürecinin midyaları içindeki gizli incilerden sevaplarını, günahlarını, kirlerini akpaklığını tatmanın bedeniyle suçlu ya da suçsuz gözlerindeki kuşku dolu pisliklerinin yakaları kararmış gömlekleriyle bir densizliğini bulacaksınız.

Şiirin sözcüklerinin seçimi önemli. Yapısının sağlamlığı önemli, ayakları kokmamalı mı şiirin? Her şeye rağmen yoksul kalmak; hiçbir şey yapmadığınızı sıkça algılamak belki de şiirin özlerinden biri de bu. Her şair çoğalma kokusuna dahildir. Ben kargaşayı seviyorum biraz da. Şiirin çocuksu bünyesinin az büyümesi için.

Dehşete düşmekte iyi şeydir. Sevginin, sanatın zorlanan kapılarından biri, küçük şeylerin, ufak olayların sesidir şiir. Şiirin kanlı gözünün sabit çeşmesi şaraptır, bun tadana ne mutlu labirentinden. Dil önemli, bir şairin dili resmettiğini göstermek istediği tual o. Şiirimi hep ciddiye aldım; yaşamımda başka uğraş bilmedim.

Tanrı şiirsizliği sevmediği bütün insanlara veriyor biliyor musunuz?

Acıyla pişer şiir, acı, ateşin bünyesinde mısra kurma uğruna yıkanmaktır.

Acı bu dünyayı beynin aracılığıyla değişirmenin, yeniden kurmanın uyanıkken düş kurmanın boşluğa merdiven dayamanın, gökyüzüne çıkmanın sancısını yaşamaktır. Bir büyüdür şiir. Şamanların değişik büyüleriyle değişik gözlerini yakalamaktır geçmiş zamanın. Şiirin gerçekçiliği kendi oyunundandır. Bitkisinin özündedir gücü. Topraktan fışkırır aniden içi dışı yepyenidir, allak bullak edip dünyayı şaşırtır.. Ortada yokken birden vardır, sözü sevmez, kaçar ondan; anlatacaksa kendini anlatır.. Sert bir yapısı vardır ve o yapıyı yapabilmek için herkes granit bulmaz. Herkes şiir yazdığını sanır ama yeryüzünde çok az kimseye şairlik belgesi verilmişir. Şairlik asla bir meslek olamaz. Şair yaşamı boyunca gözü bağlı hep bostan kuyusunun çevresinde dönüp su çıkaracaktır. Hep söylüyorum şiir bir yapıdır. Dünyaya trilyonlarca kozmoz ekleyen bir yapı. Şiir iyi iklimlerin çocuğudur. Kötü ve ortaların kafalarında oluşmaz.

Şiir kendine tapacak kölelerini seçer. Bilinçli bir efendidir o. Şiir kural dışıdır. Kural sevmez. Alışılmışın dışındadır; ona vurgundur. Şiir, hep söylüyorum; hiçbir şeyi hiçbir olayı anlatmaz, açıklamaz., açıklayamaz.. Sadece gösterir; bir zevki bir beğeniyi; şiir güzelliği istimlak eden bir kudrettir. En çok da gözlerine tutkundur iradenin. Sabrın ve zamanın. Şairin edebiyatta kalış noktası şiiriyle olmalıdır. Şiirim, gece yarısı saat yarımda ikinci dünya savaşında köprüden kalkan Şirket-i Hayriye vapurudur. Yenilenmiş sesiyle her iskeleye uğrar. Anadolu, Rumeli yakası arasında dolaşıp her iskeleye yolcu bırakır, her iskeleden yolcu alır sanatın gümüş küpleriyle birlikte içi altın dolu. Ben aynı zamanda kara ya da sarı renk açan lale soğanlarından doğup büyüyen çiçeklerin değişik sesini verdim şiirime. Ben gönül büyüteciyle bütün ekranlarda büyür ve gözükürüm. Ben kısa ve uzun yollardaki yorgunlukları toparlarım. Yorgunlukların bende çoğaldığı, kabına sığmadığı noktada da yaşamı yeniden yanıma çağırıp ateşlemenin şiiridir benim şiirim. Yaşamdan hiçbir karşılık beklemeksizin yaşama sunulan acılarıyla; yaşamın anlatılışı içindeki amaçsızlığa deli gibi tutunan. Bu yönlü olarak Nazım Hikmet ve onun şiirinin süreliğiyle ilgili her zamanının uçakları ise benim şiirimin sevgi noktalarıyla açıkça çepeçevre sarılmış uçak pistlerine inip kalkamaz mutluluklarını yüreklerinde taşıyarak. Ben sürekli Walt Disneyli şiirimin Ercüment UÇARI edebiyatına çıkışının öncüsüyüm.

Ercüment UÇARI

*Kaynak Mustafa Suphi’nin arşivinden


____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 1
Site kurucusu
Member


Cevaplar: 245
kayıt olmuş: 28/4/2004
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 22/1/2009 Saat 11:49  
Eserleri

ŞİİR KİTAPLARI

1958 - Cümbüşçübaşı
1960 - Et
1962 - Kuyuda Yusuf
1967 - Avlanırken Bir Korku
1971 - Albatros Adı Bir Gün Gelecek
1988 - Geçmiş Zaman Tevellüdü ('Şiirler 1971 - 1988' altbaşlığıyla)
1991 - Ziba Sokağı
1994 - Ay Batarken Kancama

Not.
Ölümünden kısa bir süre önce yayınlaması için teslim ettiği ''Kımızı Balon Sisledim'' adlı şiir dosyası halen Şair - Yazar Mustafa Suphi'nin arşivindedir


____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 2
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Kasım 2024
  1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8055 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11138 okuma)
Mektup......
(11947 okuma)
ANADOLU GARIBI
(11977 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11752 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(11976 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12108 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 977 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft