Ben Mustafa Oğuz MUCURLUOĞLU, 27 Ocak 1972 Ankara doğumlu olup doğumumdan
sonraki ilk 40 gün içerisinde geçirdiğim sarılık nedeni ve doktor ihmali
sebebiyle; ellerini ve ayaklarını kullanamayan spastik özürlü birisiyim.
İlköğretimimi Halide Edip Adıvar İlkokulu’nda bitirdim. Engelli
oluşum nedeniyle öğrenimime 9 yaşımda başladım. Ortaokul ve liseyi Çankaya
Lisesi’nde okudum. Ortaokul ikinci sınıfındayken karnemi Özel Başarı
Belgesiyle aldım. Ortaokul iki ve üçüncü sınıfındayken Amerikan Kültür
Derneği’nde burslu İngilizce kursu da aldım. Sertifikam olmasına
karşın, temel bilgileri biliyor olsamda yetersizim. Bu konudaki eksikliğimi
şimdilerde, TÖMER’den eğitim alarak gidermeye çalışmaktayım. Aynı
yıllar okul bünyesindeki Bilgisayar Eğitimleri kursuna katılarak Basic
Programlama Dili Başarı Sertifikası aldım. Şimdilerde ek olarak
sertifikasız Windows, Word, Power Point, Photoshop ve birçok program ile
Internet’i rahatlıkla kullanabilmekteyim.
Eğitimimde bugün, Gazi Üniversitesi Çevre Bölümü ve A. Ö. F. Halkla
İlişkiler Bölümü mezunuyum. Ayrıca şuan, Anadolu Üniversitesi’nin
İşletme Bölümünde ekstern öğrenciyim.
1994’de, Gazi Üniversitesi Çevre Bölümü’nü kazandığım yıl,
kadrolu belediye işçisi de oldum. Ve ’94’ten bu yana kamu
görevlisiyim. Aynı yıl annemle babam ‘şiddetli geçimsizlik’
gerekçesiyle mahkeme huzurunda ayrıldılar. İlki üniversite yıllarımda olmak
üzere, iki kez Özel Bir Gün adı altında Sevgi Günü organize ettim.
’80’li yılların sonlarına kadar mektup dahi yazamayan ben,
Günlük tutmaya başlayarak yazın dünyasına girmeye başladım. ’97
yılında İskenderun Rotary Kulübü’nün özürlüler için düzenlediği
kampın davetlisiydim. Kamp sonrasında, görüş ve düşüncelerimizi içeren bir
yazı istediler. 2 sene üst üste kampa katılarak, kamp sonrası duygularımı
anlatan hikâyeler yazdım. Yazdığım o öyküler, benim yazın hayatıma hız
kattı. Çünkü o denemelerimin ardından; ’99 yılı Ocak-Haziran
aylarında um:ag Vakfı’nda burslu olarak Yazarlığa Hazırlık ve
Felsefe-Yazın İlişkisi seminerlerine katıldım. Aldığım başarı
sertifikalarından sonra kendimi kâğıtlara ve kalemlere adadım. Şuan um:ag
Vakfı Gönüllüleri üyesiyim ve 94’ten bu yana A. D. D. Genel
Merkezi’ne kayıtlı üyeyim.
Katıldığım um:ag seminerlerinden sonra 2 sene boyunca devamlı, amatörce
yazdım. Yazdıklarımın değerlendirilmesi için 2001 yılı Şubat ayında Sevgili
Cezmi Ersöz’le tanıştım. Leman Degisi’ndeki kendi sayfasında,
beni anlatan yazısı yayınlandıktan sonra; yazınsal yaşamımda
profesyonelliğe giden ilk adımımı attım. Cezmi Ersöz’ün sayfasında
yayınlanan mektubumdan sonra, birkaç söyleşisinde de konuşmacı konuk olarak
yer aldım.
Daha önceleri özürlüleri içeren Sevgi Çemberi dergisinde fahri muhabirlik
ve İskenderun’daki bir öğrenci gurubunun çıkardığı yerel Lâl
dergisinde sayfa yazarlığı yaptım. Daha sonra; zaman zaman Evrensel Kültür,
Pencere, Ardıçkuşu, Külöykü ve diğer bazı dergilerde hikâyelerim
yayınlandı.
Varlık dergisinde de öykülerimin değerlendirildiğini; 2002 Şubat sayısında,
İbrahim Yıldırım’ın eleştirilerinin olduğu metinde adımın yer
aldığını görünce öğrendim. Bu değerlendirmenin motivasyonumu arttırdığını
belirtmeden geçemeyeceğim. Bilkent Üniversitesi, Türk Edebiyat Bölümü,
başkan yardımcısı Dr. Süha Oğuzertem bey, yazılarımla zamanı elverdiği
sürece yakından ilgilendiği gibi, bölümünün bazı etkinliklerinde de
bulunmamı sağlamıştır. Dünya Şiir Günü, Genç Eleştirmenler Sempozyumu,
Uluslararası Yaşar Kemal Sempozyumu, Eskişehir’de düzenlenen Nâzım
Hikmet Anma Törenleri, Dünya Şiir Günü, Behçet Necatigil Sempozyumu
katıldığım etkinliklerden bazıları.
Ayrıca 2002 yılında, Edebiyatçılar Derneği’nin “mektup”
türündeki Behzat Ay Yazın Ödülü yarışmasına katıldım. Yine aynı yıl Varlık
Degisi’nin düzenlediği Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü yarışmasına da
öykülerimle katıldım.
2004’de, Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme
Derneği’nin düzenlediği Kadın Oyunları ve Öykü Yarışmasına hikâye
dalında katıldım.
Ve Mayıs 2006’da, Dinle Kardeşim isimli ilk kitabım Hemenkitap
yayınlarından çıktı. Bu ilk kitabımla Oğuz Atay Öykü yarışmasına katıldım.
Aynı yılın sonunda Ümit Kaftancıoğlu/2007 Öykü Yarışmasına katıldım.
2007’de ise VI. Gila Kohen öykü yarışmasına yeni öykülerimle
katıldım. 2006 yılı başlarında yapımı biten ve başta İZ TV olmak üzere
birkaç kanalda gösterilen, yönetmenliğini dayım Sinan İpek’in
yaptığı, annemin ve benim yaşantımızı anlatan “Ağ” isimli kısa
belgesel yapım; 2007 senesinde 44. Antalya Altın Portakal Film Festivali
kapsamında ilk 15’te yarıştı.
Benim için müzik dinlemek ve kitap okumak; gündelik zaman pastasının en
güzel dilimi. Bu dilimi tüketirken, yazılarımla yaşama dair sevgi
meşrubatını da yanında yudumluyorsam; müthiş haz alıyorum oluşan tattan.
Klasik Müzik, Türkü ve Türkçe Sözlü Hafif Müzik dinlemeyi, felsefi yaklaşım
içeren kitapları okumayı seviyorum.