Senior Member Cevaplar: 884 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/11/2008 Saat 21:24 |
|
|
Bence68
Site kurucusu
Bektaşîler arasındaki ananelere göre Hacı Bektaş, Hz. Ali soyundandır.
Anadolu’ya gelmiş, Kırşehir civarında Sulucakarahöyük’te
yerleşmiş, burada bir çok derviş ve halife yetiştirmiş, bunları çeşitli
yerlere irşat görevi ile göndermiş, nihayet orada vefat etmiştir.
---------------------------------------------------------------------------
-----
Görüştüğü kabul edilen kimseler arasında Kutbeddin Haydar, Hacım Sultan,
Akçakoca, Sarı Saltuk, Karaca Ahmet, Osman Gazi, Alaeddin Keykubat,
Kırşehir Emiri Nureddin b. Cece’nin adları geçmektedir.
---------------------------------------------------------------------------
-----
Tanınan “Menâkıb-ı Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli”dendi. Bektaşîler
için Hacı Bektaş hakkında bilgilerin ana kaynağı bu kitaptır. Özellikle
Ahmed Yesevi ile ilgili anane ve menkâbelerin Anadolu’daki
metinlerini içeren en eski yazılı kaynak olması itibariyle önemi
büyüktür.Abdülkadir Gölpınarlı tarafından günümüz alfabesi ile 1958 yılında
yayımlanmıştır.
---------------------------------------------------------------------------
-----
Hacı Bektaş’ın asıl adı “Bektaş” olup, babası İbrahim-i
Sâni diye lakaplandırılan Seyyid Muhammed b. Musa Sâni’dir. Zamanına
yakın kaynaklarda ve vakfiyelerde de kendisinden daima “Hacı
Bektaş” şeklinde bahsedilmektedir.
Vilâyetname ve diğer kaynaklar Hacı Bektaş’ı baba tarafından Hz. Ali
soyuna mensup sayar. Dolayısıyla Hacı Bektaş’ın ilk zamanlardan
itibaren Hz. Peygamber soyundan sayıldığı tercihe şayandır. Buna rağmen
kaynaklarda Hacı Bektaş için verilen şecere sağlam ve tatmin edici olmaktan
uzaktır.
Vilâyetnâme’de Hacı Bektaş’ın doğum ve ölümü ile ilgili tarihi
bilgilere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte büyük mutasavvıfın doğumu,
yetişmesi ve Anadolu’ya kadar ki hayatı hakkında, güvenilir belgeler
maalesef yok denecek kadar azdır. Bu bakımdan hayatının o dönemi ile ilgili
söylenenler, menâkıpnâmeler ve rivayetlerden meydana gelmiş genellemelerden
ibarettir. Ancak ölüm tarihinin 1270 olduğu hususunda hemen hemen ortak bir
kanaat oluşmuş gibidir.
Vilâyetnâme, Bektaş’a “Hacı” denilmesini, gençliğinde
gösterdiği bir keramete bağlıyor: Hocası Lokman-ı Parende hacca gitmiş, hac
törenlerini yerine getirmiş, Arafat’a çıktığında yanındakilere
“Bugün arafe günü; bizim evde yemek pişiriyorlardır.” demiş.
Horasan’daki Bektaş-ı Veli’ye bu söz malum olmuş; bir tepsiye
yemek koyup bir anda tepsiyi Mekke’de Arafat’a götürmüş, halk
bu olayı duyunca, ona Hacı Bektaş el-Horasanî demişler.
Horasan’dan gelen Hacı Bektaş ile Anadolu’da Ahiler diye
adlandırılan fütüvvet erbabı arasında birtakım bağlantıların bulunması
doğal olan bir olay olmakla birlikte; gerçekten, tıpkı Horasan Melâmet
ekolüne mensup Mevlana gibi Hacı Bektaş’ın da çevresinde Ahi ünvanlı
kişilere tesadüf edilmektedir. Mesela, Hacı Bektaş Vilâyetnâmesi, Anadolu
esnaf ve zanaatkârlarının piri addedilen Ahi Evren ile Hacı Bektaş’ın
çok samimi iki dost olduklarını yazmaktadır.
İlk Hacı Bektaş sevenlerinin ahilikle ilgileri sebebiyle
Bektaşîlik’teki tarikata giriş ayini, eşik öpme, kuşak bağlama
törenleri, aynı kaseden şerbet içme adeti, kıyafetle ilgili teferruat,
ayinlerde okunan dualar tamamıyla ahilikten alınmıştır.
---------------------------------------------------------------------------
-----
Osmanlı hükümdarları Yeniçerilerin piri sayılan Hacı Bektaş için,
türbesinin etrafına binalar yaptırmışlar, vakıflar kurmuşlar, sebiller inşa
etmişlerdir. “Zamanla ‘Hacı Bektaş Köçekleri’ diye
anılmaya başlanan yeniçerilerin 94. ortasında daima bir Hacı Bektaş vekili
bulunur; değişen Bektaşî babalarının tacı yeniçeri ağası tarafından
merasimle giydirilirdi. Bu iki teşkilatın karşılıklı sempati ve işbirliği
yapması, II. Mahmud’un 1826’da Yeniçerileri ilga ederken
Bektaşî tarikatının da kapatılmasına sebep olmuştur.”
---------------------------------------------------------------------------
-----
Hem on iki imama ikrarun
Bunların zıddına ikrarun olsun
Muhibb ol dostına, zıddına düşman
Dilersen kim ola imanın rusan
Dr. Bayram Ali ÇETİNKAYA
[tarihinde düzeltildi 5/2/2008 Saat 09:46 Yazar Bence68] ____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
Senior Member Cevaplar: 884 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/11/2008 Saat 21:25 |
|
|
Bence68
Site kurucusu
Mevlana ve Hacı Bektaş'tan muhteşem insanlık dersleri
Bir adamcağız kötü yoldan para kazanıp, bununla
kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından
pişman olur ve hiç olmazsa iyi birşey yapmış olmak
için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergahına kurban olarak
bağışlamak ister. O zamanlar dergahlar aynı zamanda
aşevi işlevi görmektedir.
Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ama Hacı Bektaş
Veli, Helal değildir diye bu kurbanı geri çevirir.
Bunun üzerine adam, mevlevi dergahına gider ve aynı durumu
Mevlana'ya anlatır. Mevlana, bu hediyeyi kabul eder. Adam, aynı
şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını
ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya
bunun sebebini sorar.
Mevlana şöyle der:
- Biz bir karga isek, Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir.
Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul
ederiz, ama o kabul etmeyebilir.
Adam üşenmez, kalkar Hacı Bektaş dergahına gider
ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul
ettiğini söyleyip sebebini bir de ona sorar. Hacı
Bektaş şöyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise, Mevlana'nın
gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim
gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü
kirlenmez. Bundan dolayı o senin hediyeni kabul etmişir.
Sevgiyle
____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
Senior Member Cevaplar: 884 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/11/2008 Saat 21:26 |
|
|
Bence68
Site kurucusu
ULU PİR YüCE GERÇEK ALEMLER İÇİN SULTAN-I
SULH OLAN HüNKAR HACI BEKTAŞ-I VELİ KADDESALLAHU TEALA
SIRRAHüL AZİZ DİYOR Kİ:
Abdal, Hak’ka hayran olandır.
Adalet her işe, Hak’kı bilmektir.
adem suretinde olan herkes,
adem değildir.
adem’in ademliği; akıl, haya ve ilim iledir.
alimlere ve kendini bilenlere, alçak gönüllülük
yaraşır.
Allah ile gönül arasında perde yoktur. Ara, bul.
Araşırma, açık bir sınavdır.
arifler hem arıdır, hem arıtıcı.
ariflerin içinde, murdar nesne (kötülük) eğlenmez.
Aşk meydanı, erenlerin ve bilenlerindir.
Bilim, gerçeğe giden yolları aydınlatan
ışıktır.
Bir olalım, iri olalım, diri olalım.,
Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur, dillerinde de biz
konuşuruz.
Bizim erkanımız; ahlakı Muhammed’i ve edebi
Ali’dir.
Cahiller ve hak tanımazlara, sükut ile karşılık
veriniz.
Cennet için ibadet geçersizdir.
Çalışan insan kötülük
düşünmez.
Çalışmadan geçinenler, bizden değildir.
Daima iyiyi, güzeli, doğruyu öğrenebilmek için
okuyunuz, okutunuz.
Devletli odur ki; cehli sile, gafletten uyanıp kendini bile.
Dil mızraktan, daha derin yaralar.
Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.
Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan.
Doğruluk dost kapısıdır.
Düşmanınızın bile, insan olduğunu
unutmayınız.
Düşünce karanlığına ışık
tutanlara ne mutlu.
Düşünce, davranış ve sevgiyi, Allah lezzeti olarak
tadın.
Edeb elbisesini, sırtınızdan ölünceye kadar
çıkartmayınız.
Elden gelen her iyiliği, herkese yapınız.
Eline, diline, beline sahip ol.
En büyük keramet çalışmaktır.
En yüce servet, ilimdir.
Hak’ka erişebilmek için, büyüklere ve
doğrulara yaklaşın.
Hakikatın ilk makamı, toprak olacağımızın
bilinmesidir.
Hamı pişiremezsen bari, pişmişi ham etme.
Her ne arar isen, kendinde ara.
Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayınız.
Hükümdar (idareci) , ancak adaleti ile başarılı
olur.
İbadetin yeri başkadır, işin yeri başkadır.
İçi murdar kimseyi ne kadar dışan yıkarsan
arınmaz.
İlim, hakikate giden yolları aydınlatan
ışıktır.
İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
İlmi ve bilgiyi yüce tutan kimse hiçbir zaman
küçülmez, alçalmaz.
Ã?Žmanın kemali, ahlak güzelliğidir.
İncinsen de, incitme. İnsan dilinin arkasında gizlidir.
İnsanın kemali, ahlak güzelliğidir.
İnsanın olgunluğu, davranışlarının
doğruluğundadır.
İslamın temeli güzel ahlak; ahlakın özü
bilgi; bilginin özü akıldır.
Kadınlarınızı okutunuz, kadınları okumayan
millet yükselemez.
Kanaatkar olanlar, en büyük zenginliğe sahiptir.
Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen,
önce kendisi iyi olmalıdır.
Kendini tanımayan, Yaratan’ı da bilemez.
Kibrin aslı şeytan, tevazunun aslı Rahman’dır.
Kimsenin ayıbını arama, kendi ayıbını
görür ol.
Mevki hırsı, koğu, gıybet, edebsizlik, hıyanet
Hak’kı inkar eder.
Murada ermek, sabır iledir.
Mürüvvet hoş görme ve affetmektir.
Nebiler, Veliler, insanlığa
Allah’ın hediyesidir.
Nefsine ağır geleni, kimseye tatbik etme.
Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et.
Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı
tam değildir.
Sevgi ve acıma, insanlık; hiddet ve şehvet ise
hayvanlık vasfıdır.
Yolumuz; ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuşur.
Seyyid
Muhammed eş-Şehir Hacı Bektaşi Veli, İbn Seyyid
İbrahimü's-Sani.
[tarihinde düzeltildi 5/2/2008 Saat 10:31 Yazar Bence68
____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
Ziyaretçi
|
|
Yazılış Tarihi: 19/11/2008 Saat 12:14 |
|
|
Bu resmi Seçkin isimli bir arkadaşımız
yaptı..
Birçok Hacı Bektaş-ı Veli resimlerine baktım.
Günümüz zamanındaki hani o yaşlı Pir
dedelerimiz var ya. Hep öyle düşledim Hacı bektaş
Veli'yi. Tıpkı kendi dedem gibi. Gözlerinin
kenarlarında yüzüne güzellik katan güzel
kırışıklıkları ile, sakallarındaki
dalgalanmalar tıpkı deniz gibi, sevecen bakışlı...
Hep öyle gördüm, baktığım resimlerde
görmek istediğim buydu..
Belkide Seçkin bu resmi çizerken günümüz
dedelerini düşünerek yaptı kimbilir.
Eline yüreğine sağlık diyorum Seçkinim.
:zalkis:
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 19/11/2008 Saat 19:36 |
|
|
Emegine saglik, Arkadasin guzel bir calisma yapmis devamini dilerim...
:zalkis: :t: :zalkis:
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 16/8/2009 Saat 19:14 |
|
|
Her ne ararsan kendinde ara kudüste mekkede hacda
değildir...
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/6/2010 Saat 13:27 |
|
|
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
|