Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Pazar, 22. Aralık 2024 06:02   User Online: 88 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
TutukluKaplanSen Ben.Bayrak2BittiBeyaz kardelenFantazi Resim 4AglayanSevimli 7EllerKaranfil -2Bayrak1Sevimli 14TatliKedi -2SensizHayalBebek -9Fantazi Resim 6Bebek -10

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Yanlizlik...
Junior Member
Junior Member

Siyahinci
Cevaplar: 56
kayıt olmuş: 22/7/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 3/10/2008 Saat 22:39  
Yalnızlık ve
kimsesizlik duygusu
Kendi yalnızlığımı keşfettiğim bir gündü. Daha doğrusu kendimle olan yalnızlığımı gördüğüm ilk gündü…


İnsanlarla dolup taşan bu dünyanın içinde yalnız kalmak garip olsa da ben kendi yalnızlığımı yaşamaktaydım. Oysa onca zaman kalabalıkların arasındaki gizli yalnızlığım beni yanıltmıştı.


Şimdi yalnızım, yapayalnız, kimsesiz ve çaresiz. Bu duyguyu taşımak o kadar ağır geliyor ki… Ne yapmalı, nasıl yenmeliydim bu duyguyu? Peki, ama bunca zaman beni kahreden bu duygu, yalnızlık mıydı yoksa kimsesizlik mi? Ben mi insanlardan uzaklaşmıştım yoksa insanlar mı benden? Sanki yok gibiydim, varlığımı hissedemiyordum.

Benim yalnızlığım varoluşumdaki gerçeği görememekten mi ileri geliyordu yoksa? Öyleyse önce varoluşumdaki gerçeği yakalamalıydım, yani kendimi bulmalıydım.
Yalnızlığın limanına sığınmış, kalabalıkların arasında kaybolduğumu sandığım bir anda elimden tutup beni bu duygudan kurtaracak bir ses duymuştum:


"İşte burada yalnızlık gömülmeli! Yalnızlık dediğin nedir? Uzat ellerini uzatabildiğin kadar uzaklara ve aç artık gözlerini, bak bakabildiğin kadar derinlere. İşte o vakit yalnız kalmadığını, yalnız olmadığını göreceksin. Her nefes alıp verişinde, attığın her adımda, her yürek atışında bir sen var senden ötede. Onu bulduğunda göreceksin yalnız olmadığını. Akan güzel, giden güzel. Bir ömür akıyor her gün, giden ömür güzel. Hayatta ne oluyorsa o güzel. Belki de ölüm bunun için güzel."


Ölümü dahi Allah'a kavuşmak olarak algılayabilmek. Hayatta her şey olabilir, çünkü burası dünya ve yalan değil; şu anda biz buradayız ve bu gerçek, diyordu bir ses. Peki, ama kimdi bu sesin sahibi? Yalnızlığın limanına sığındığım, kaybolduğumu sandığım bir anda karşıma çıkan ve haykırışlarıyla ruhumu uyandıran bu sesin sahibi kimdi?
Ruhum dirilişe durmuştu âdeta. Hayatıma öyle bir anda girmişti ki, çabuk ve âniden.


Ben daha onu tanımadan o beni tanımıştı ve anlamaya çalışmıştı. Sonra da beni bana anlatmaya başlamıştı. Beni hiç kimse bu kadar tanıyamaz, böyle tanımlayamaz, anlatamazdı. Ben, kendi yokluğumu sorgularken, yok olmadığımı ve hiçbir şeyin yok olmayacağını; fakat dünya dediğimiz bu âlemde her şeyin olabileceğini söyleyen bir sesti bu…


Bu dünyanın ve içindeki canlı–cansız tüm varlıkların gerçek oluşunu anlatıyordu. Aslında bu yokluk, kendimi onca kalabalığın arasında yalnız ve kimsesiz görmemdi ve ben bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım. Bana bir güç lâzımdı. Çünkü kendi gücümü göremiyordum.


Her şey üzerime geliyordu, hiçbirini kabul edemiyordum. Dış dünya ile ruhum arasına kırılması âdeta? imkânsız olan bir kabuk oluşturmuştum. Tüm kapılarımı insanlara kapatmış ve her bir kilidini uçsuz bucaksız deryalara atmıştım. Kendi yalnızlığımda bocalamayı tercih etmiş ve kaçmıştım diğer tüm varlıklardan.


İnsan bazen tam uç noktalarda gezinir de kendi eliyle kendisini ateşe atar ya… İşte benimkisi de öyle bir andı. Ölüme koşan insanlar gibi en uçlarda, uçurumun en uç çizgilerinde geziniyordum.


Belki de tarif ettiğimden daha ağır bir anda çıkıvermişti o esrarengiz ses ve uyandırmıştı uyuyan ruhumu. O sesle keşfetmiştim kendimi. Sonra tüm âlemi… Ve öyle bir yol açmıştı ki:

neten
"Sonu belli, başı belli
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Junior Member
Junior Member

Siyahinci
Cevaplar: 56
kayıt olmuş: 22/7/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 3/10/2008 Saat 22:44  
Sessizliğin sesi...


Hiç duydunuz mu, hiç dinlediniz mi?
Bir gece yolculuğunda bir ara yola saptınız mı hiç?
Duruverdiniz mi orada öylece?
İndiniz mi arabanızdan aşağı?
Hayır mı?

O zaman ben anlatayım size neler olacağını.
Önce sağır olduğunuzu düşüneceksiniz.
Acele etmeyin, bekleyin.

Sessizliğin sesi sarıverecektir sizi yavaşça.
Ve birdenbire fark edeceksiniz gecenin daha önce hiç duymadığınız seslerini.
Bir yaprağın açılırken çıkardığı ses, bir böceğin sesi, uzaklarda öten bir baykuşun sesi.

Ben küçükken bir gece dedem demişi ki;
yeterince sessizse ortalık ve yeterince dikkatli dinlemişsek duyabiliriz yıldızların sesini...

Evinizde bile başarabilirsiniz bunu.
Gecenin ilerlemiş saatlerinde trafik gürültüsü durduğunda fark edeceksiniz evinizdeki "sessizliğin sesini".

Son sayım gününü hatırladınız mı?
Geçen bir arabanın ne kadar gürültü yaptığını?

Peki hiç kendi içinizde yaşadınız mı, duydunuz mu kendi "sessizliğinizin sesini"?
Sessizlik terk ediş değildir, sessizlik kaçış değildir, sessizlik teslimiyet değildir, onaylamak da değildir hiç bir zaman.
Fark ettiniz mi?

Sessizliğin bir başkaldırı, bir direniş, bir çığlık olduğunu, bir sitem, bir reddediş olabildiğini duyabildiniz mi?

neten
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 1
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Aralık 2024
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8098 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11182 okuma)
Mektup......
(11996 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12021 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11783 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12011 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12176 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 979 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft