Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 13/5/2008 Saat 14:14 |
|
|
Yüzüm bir maskedir,Sizi aldatmasin binlerce maskem var cikarmaya korktugum,
Ve hic biri ben degilim olmadigimi göstermek ikinci dogam oldu,Kendinden
emin biri dersiniz,
Sanki gülük gülüstanlik,Benim icin hersey...Adim güven belirtir,Ve oyunumun
adi Agirbasliliktir,
Icimde ve disimda denizler sakin,herseyin kumandani ben..
kimseye gerksinme duymayan ben,Fakat inanmayin bana,Lütfen herse dista
düzgün ve cilali,
Hic yipranmayan herzaman sakayan O maske alta ne ,Güven nede rahatlik,
Karisik korku ve yanlizlik icinde bocalayan Ben..
Ama sakalarim bu gercegi savununcuk"la kimsenin bilmesini istemem,
Zayif tarafimi düsündükce titer ve sararirim,Ve baskalari görürse ic
dünyami,
Gercek ben ve yanlizligim iste,Maskelerimi onun icin yaratirim,
Onlar gösteriste kulana bilecegim parlatilmis yüzlerim ,Beni korur bakan
gözlerden, Beni oldugum gibi kabul edecek,Sevecek koruyacak gercek Ben..
Ve ben bunu biliyorum ,Beni kendi maskelerimden kurtarcak kurdugum,
Hapsihanelrden kacircak diktigim engelleri asacak,Beni seven ,Beni
anlayan,bakislari olcak,
Bana sen degerlsin diyecek, Maskesiz2ken daha bir "Insansin" daha yakin
daha "bir dostsun"
Diyecek bir bakisa , Muhatacim.Benim yanima sokulman kolay olmayacaktir
Uyariririm seni,
Dost uzun yillarkendini yetersiz his etmis ,Ben sana kendimi kolay
acmayacam,
Bütün gücümle tutnacagim,Maskelerime nekdar sokulursan yakinima...
O denli sidetle geri yitecegim, Seni kim oldugmu merakmi ediyorsn?
Hic merak etme, Ben cevrendeki her Erkek her Kadinim, Maske takan bir
insanim.
Bu siir bana ait deil zn yillar önce okmustum ,sizlerle paylasmak istedim.
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Member Cevaplar: 180 kayıt olmuş: 6/11/2004 Durum: Çevrimdışı
|
|
Yazılış Tarihi: 13/5/2008 Saat 19:15 |
|
|
:t: :zalkis: :t: :zalkis: :t: :zalkis:
____________________ kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz
|
|
Junior Member Cevaplar: 62 kayıt olmuş: 27/1/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 13/5/2008 Saat 20:37 |
|
|
Rojim, paylasimina cokca tesekkürler.
Maskesiz, diye bir yazi yazmistim...? ona cok benziyor . (biraz
degistirilmis)
Maskesiz bir yasam diliyorum cümlemize.
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 14/5/2008 Saat 09:51 |
|
|
dilerim ablam maskesiz bir yasam herkes icin,Bu siiri senneler önce
okmustum ve not almistim :zk:
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/6/2008 Saat 21:05 |
|
|
Sevgilerinin üstünden baharlar ve kışlar
geçenlere!
Hatırlayanınız var mı, sevgi neydi?
Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazen;
bir akış, bir koşuş muydu?..Sevgi gönül
kumaşında bir nakış mıydı?!..
Hatırlayan var mı sevgi neydi?
Leyla'ların, Şirin'lerin, Aslıların nazı
mıydı o; yoksa Mecnun'ların, Ferhatların, Kerem'lerin
niyazı mı? Hangisinde belirtmişi ilk
kıvılcımı sevginin? Neydi sevgi?!..
Açıkken gözbebeğimize yerleşen de, göz
yumduğumuzda gönlümüze sızan da sevgi değil
miydi bir vakitler? Bir dudağım
kıpırdanışından yanağımıza akseden
pembelikler, utanmalar sevgi değil miydi yoksa? En son ne zaman
kızarmışı yanağımız
hatırlayanınız var mı? Uykumuzu en son ne zaman terk
etmişik sevgiyi düşünmek adına? En son sevgi
şiirini hangi gecede okumuşuk?
Sahi, neydi sevgi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi;
toprağı amber niyetine koklamak mı? Sureti sirete,
arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi sevgi? Sevgi bir
iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi dış
mıydı, yoksa iç mi; zahir miydi, yoksa batın mı;
kalıp mıydı, yoksa can mı?Var olmak mı,
varlıktangeçmek mi? Dünyaya gülmeye mi gelmişik,
ağlamaya mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi
neydi?!..
Sevgi bir acıydı herhalde, bir kederdi, kah hüzünle,
kah mutlululkla hatırlanan. Belki de sabırdı
sevgi,affetmekti, gelecek günler adına. Sevgi
sınanmaktı adl-i ilahi'de ve sınavı geçmekti
ercesine. Sevgi bir tevbeydi, nasuh kisvesinde; bir dirilişi nefsi
öldürerek. Sevgi iyi bir ad bırakmatı fena yurdunda.
Ömür geçer de ad kalır...
Sevgi: İki hece.
Sevgi, sevmek kelimesinden türetilen bütün öteki
kelimelerin en güzeli.
Derin uykulara dalmadan önce ilk soru: Sevgilerinizi en son ne zaman
hatırlamışınız ve sevgiyi hak edenleri en son ne
zaman?!..
Bir soru daha: Sevgileriniz yalan mıydı yoksa?!..
Ve son soru: Çorak vadilere yönelmişse sevgimiz,
çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa
ne?!..
[tarihinde düzeltildi 9/6/2008 Saat 21:09 Yazar Rojin]
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/6/2008 Saat 21:19 |
|
|
AŞK ?..
Aşık Veysel gibi görebilmektir aşk… Mevlana gibi
dönebilmek… Nuh’un gemisine erişmektir. Aşk;
Tapduk’un kapısına eğri odun
yakışırmamaktır… Bir akçeye bin deve
gütmesidir Karn’lı üveys’in… Aşk
Endülüs’te gemileri yakmak, Çanakkale Geçilmez
diyebilmektir… ve Aşk, Şeyh Şamil’in
kükremesidir… Uğruna dağları dize getirmektir
Şirin için…
Bir Yüce’nin rüzgarında gül kokmaktır
aşk… Yüreği umman, sözleri ferman etmektir…
Alemin nakşına hayran olmak, inancı savurmaktır her
ekim gönüllere… Sevda bulutlarının
karşısına dikilip, günebakan misali ram
olmaktır… Dünyayı yakacak gücü bulup
kendinde, sevgilinin sözüyle durgun göl olmaktır…
Aşk
O’nsuz çöl olmaktır… Bir beyaz sayfadır
yaşadıkça çizilen. Ömür kitabının
en nadide ve sephia yaprağıdır kutsal… üzerinde
sıcak ve yalnız şekerpembesi bir öpücükle
gönderilen mektuptur…
Aşk için ölmeyi cebinde taşımaktır
aşk… Aşk açacak güllere bir sultaniyegah
şarkı yapmaktır… Kırk gün aç olup, bir
gün onsuz olmamaktır ve dahi… Onsuz doğan
güneşle kavgadır aşk… Sigara dumanında
solgun hayaller yetişirmek ve dünyanın en güzel
şiirlerini O’na ithaf etmektir… Bela yağmur gibi
yağdığında gökten; başını
O’na tutmaktır Aşk… Ve bir bedeldir sorgusuz ama en
tatlı, en içten yakarış, rüyalara
sığmayan ebedi bir senfonidir… Aşk; her gecenin
sonunda ve her seher vakti dünyanın en güzel
ictimasıdır…
İlle de Sen'dir Aşk... Son
Hıçkırık'tır... Yürek
Çağrısı'dır...
Kırmızı Karanfil'dir... Sevgilinin sevgiliye düetidir
elele, aynı renklerle kalbin titremesidir. Küçük bir
dünyada koskoca alemler kurmaktır. Asla bitiremeyeceğin bir
kitabı yazmaya başlamaktır aşk... Aşk
bıçak gibi kesen Mart ayazında O'na sarılıp alevle
dolmaktır herşeye inat... Gönülçelen'dir biraz,
Bir Muhabbet Kuşu'dur bazen... Aşk aklı, fikri,
bakışı, nefesi O'na adamak, bir şiirin
şişesine kalbi koyup sulara bırakmaktır... Ve aşk
kalbin anahtarını tutuşurup, bir sevilen şarkıya
kulak vermektir...
Belki de ..
Kimbilir? ..
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/6/2008 Saat 21:21 |
|
|
MEVLANA dan Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belalar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf beladan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
İsa'nın yurdu değilsin sen,
yayıldığı yersin eşeklerin.
Nerden tanıdım seni bilmem ki,
nerden parçası oldum bu yerin,
Bana vermedin bir yudum tatlı su,
sofranı yaydın yayalı.
Elimi ayağımı bağladın gitti,
elimin ayağımın farkına varalı.
Bırak da bir ağaç gibi
yerin altından çıkarıp ellerimi
sevgilinin havasıyla sarmaşdolaş olayım,
uzayıp gideyim bari.
Ey çiçek, dedim çiçeğe,
dedim, bu küçük yaşa sen,
neden ihtiyar oldun bu kadar,
dedim, nasıl oldu bu böyle?
Çocukluktan kurtuldum, dedi çiçek,
sabah rüzgarını tanıyalı,
hep yukarlara doğru çıkar
yukarlardan gelmiş bir ağaç dalı.
Şunu da söyledi çiçek:
Madem aslımı tanıdım,
madem yersizlik alemi aslım,
artık bana tek bir şey düşecek:
Yücelip aslıma gitmek.
Sus yerter artık,
var git yokluğa haydi,
yoklukla yok ol.
Git, yokluklardan tanı
yokluktan var olanı.
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Ziyaretçi
|
|
Yazılış Tarihi: 12/6/2008 Saat 05:07 |
|
|
|
|
Junior Member Cevaplar: 74 kayıt olmuş: 22/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 19/1/2009 Saat 01:27 |
|
|
Elinizden kaydırıp kırarsanız onları, bir daha
eskisi gibi olmazlar. Hasar az bile olsa, dikkatli hiçbir gözden
kaçmaz beceriksizce yapılmış tamirler.Artık onu
baş köşeye de koysanız, kırıktır
işe. Atlas halılarla döşeli salonlarda da
oturtsanız; altın sulara da bulasanız,
kırıktır.
Kaprisinden değildir düzelmeyişi. Bazen düzelmek bile
istese camdan kalp tamir tutar mı? Hassaslıgı
mıdır kadının suçu? Yoksa suçlu onu
kıran mı?
Bir camın düşerken çıkardıgı
şangırtı bir kadının feryadıdır.
Kırıklar elbet batar kalbine kıranların.
Bir kadından camdan gözyaşları akar
Dönüşü yoktur kırılan camdan kalplerin.
Kadınlar cam gibidir.
Camın ömrü, kırılacagı ana kadar.....
|
|
|