SUSURLUK
Ramazan NARİN
xsusurlukx@hotmail.com
TUVALET TEMİZLEYİCİLİĞİ ve BAŞARI HİKAYESİ..!
Bir adam, bir sabah rast gele MİCROSOFT Şirketine girerek iş ister. O gün
de şirketin bir tuvalet temizleyicisine ihtiyacı vardır. HR-Menajeri ile
görüşür. Menajer test için kendisine tıkanmış bir lavobayı tamir ettirir.
Adam testi başarır. İşe alınmıştır, ancak ne zaman başlayacağının kendisine
e-maille bildirileceği söylenir. Adam, " benim e-mail adresim yok, çünkü
bilgisayarım yok, adsl bağlantım ve ev telefonumda yok" der. (internet
cafeler henüz yoktur) Menajerde; “ Üzgünüz ama o zaman siz sanalda
yoksunuz ve bu işte de yoksunuz ! ” der.
Adam, üzgün olarak sokağa çıkar, cebindeki son 10 $ ile, bir e-mail
edinmeye mi çalışacağına veya ne yapacağına karar vermeye çalışırken, bir
süpermarketin önünden geçmektedir. İçeri girer. 10 $ karşılığı KİRAZ almaya
karar verir. Alır ve bu kirazları küçük ambalajlarla kapı kapı dolaşarak
satar. Sonuçta akşam üzeri sermayesi, ikiye katlanmıştır. Sevmiştir bu işi
ve bunu hergün arttırarak devam ettirir. Birkaç ay sonra yürümeyi bırakıp
bir kamyonet, birkaç ay sonra da kamyon, devamında da kamyonlar alır.
Aradan 5 sene geçtiğinde bu adam, yaşadığı şehrin ve ülkenin en büyük
nakliyat firmalarından birinin, sahibidir artık.
Bir gün, ailesini sigorta ettirmek için bir sigorta şirketine gider.
Sigortacı da, e-mail adresini sorar. "YOK" der. Sigortacı hayretler
içerisinde kalır ve "e-mail adresiniz yok ama, holdinginiz var ? Bir de
e-mailiniz olsaydı, kimbilir şimdi neleriniz olurdu ? " der.
Adamın cevabı ; “ Benim e-mailim olsaydı, şu anda MİCROSOFT’ ta
tuvalet temizliyor olurdum.” olur.
Bu, çok ilgimi çeken bir basit başarı hikayesinin şifresi olduğu için, siz
okuyucularla paylaşmak istedim. İnternette çok vakit kaybeden ve e-mail
adresi olunmasını çağdaşlık sayan bir gençliğimiz var. İnternetin her şeyde
çözüm olmadığının anlaşılması, e-maliniz olmasa da çalışarak zengin
olunabilineceğinin görülmesi ve kıssadan hisse alınması dileğiyle tabii.
Haaa, bu yazıyı sizlerde e-mail deponuzda görmüşseniz, göndermişseniz,
sizde muhtemelen TUVALET TEMİZLEYİCİLİĞİNE adaysınız anlamına gelmesi de,
iş bu yazının PÜF NOKTASI…
BAŞARI HİKAYESİ :
İnsanlar genelde hırslıdır ya, ne zaman yorulurlarsa kendi BAŞARI
HİKAYELERİNİ yazmaya aday olurlar. Veya sen niye yazmıyorsun ? Diye
sorarlar birbirlerine…
O yaşa kadar hep başkalarının başarı hikayelerini dinlemekten yorulan,
kendi başarı hikayesiyle ortaya çıkmak ister. Ama pekçoğu başaramaz. Çünkü
yazmaya oturunca, başarızlıklarının daha fazla olduğunu görür insan.
Türkiye’de bir VEHBİ KOÇ efsanesi vardır, hepimiz biliriz. Seyyar
satıcılıktan bakkallık ve holding sahibi olmuştur. Eskiden atalarımız KARUN
gibi zengin derken, şimdi KOÇ gibi zengin deyimi cuk diye oturmuştur
mesela. Bu zenginlik siyaset yapan için de, ticaret yapan için de
geçerlidir.
Sanal dünyanın büyüsüne kendisini kaptırmış çocuklarımızın bütün vaktini
bilgisayar başında tükettiğini üzülerek görüyoruz. İlkokula giden
çocuklarımızın E-MAİL adresleri var artık. Bu çocuklarımıza emeklerken
dizlik taktığımızdan, düşme acısını yaşamadılar mesela. Veya bir parkta toz
toprak içinde kirlenerek, temizliğin zevkini tadamadılar. Ama bu
çocuklarımızda ileride, kendi başarı öykülerin yazmak isteyeceklerdir. İşte
o gün, başarısızlıklarını gördüklerinde gerçek zonk edecektir tabii.
En iyisi, bilgiden, yaşanmış tecrübelerden, teknolojiden elbette sonuna
kadar istifade edelim. Ama bunun yanında en iyi neyi biliyorsak, o sahada
en iyi olmaya çalışalım ve hayatımızı tecrübelerimiz doldursun. Doldursun
ki, başarının asıl ne olduğunu, düşmenin acısını, kirlenmenin faziletini,
çalışmanın ne olduğunu ve yaptıklarımız ve yapamadıklarımızla yarın kendi
hayat hikayemizi yazabilelim. Benim de e-mailim adresim var ama nelerim yok
! Hepimizin, kendimize sorması gereken soru bu bence...!
____________________