Hristiyanlık, geleneğin sürekliliğinin parçalandığı bir ortamda, kendi
tiyatrosunu yoktan var etti, kendi inançlarından yeni bir tiyatro türetti.
Ortaçağ, kilise tiyatrosunun yanı sıra akrobatların, soytarıların,
hokkabazların tek kişilik yada grup halinde yaptığı gösterilerde hem halk
arasında hem de saraylarda ilgi görüyordu. Ama tiyatroyu yeniden kurallı
bir oyuna, yani sanata dönüştüren, oyunun yazılı öğesini vurgulayan kilise
oldu. Bunun ilk örnekleri, Kitabı Mukaddes'ten belli bölümlerin sahne
etkileri de gözetilerek seslendirilmesiydi. Bu seslendirme daha sonra 10.
yüzyılda oyuncular ve diyaloglarla gerçek bir canlandırmaya dönüştü. 13.
yüzyıldan sonrada manastırların dışına yayıldı; artık kent yönetimleri de
yapım giderlerini üstleniyordu. Dinsel tiyatronun manastır dışında gelişen
birbirine bağlı bir dizi kısa oyunlardan oluşan dizilerdi ve 2-3 gün
boyunca oynanıyordu. Gizem oyunlarının sahnelenmesini de loncalar gibi özel
kentsel örgütler üstlenmiştir. Her lonca, kendi zaanatıyla ilişkili olan
bir oyunun giderlerini karşılıyordu. Başlangıçta, oyunlar, "ev" adı verilen
süslenmiş tahta platformlar üzerinde oynanıyordu. İtalya'da bir alanın
ortasında oturan seyirciler, alanın çevresine yerleştirilmiş platformlar
üzerinde oynanan oyunu izliyordu. İngiltere'de ise oyunlar araba gibi
çekilen pagent adı verilen tekerlekli sahnelerde oynanıyordu. Gizem
oyunları başlangıçta Latince diyaloglardan oluşurken, sonradan yerel diller
yaygınlaştı. Bu da oyunların halk geleneğinden ve mizahi öğelerden yana
zenginleşmesini sağladı. Dinsel tiyatronun öteki iki türünden biri mucize
oyunları, öbürü ise ibret oyunlarıdır. İbret oyunları ilk kez İngiltere'de
ortaya çıkmıştır.
Ortaçağ tiyatro düşüncesi yeni bir görüş üretmemiş, türlerin ayrımı, ahlak
eğitimi gibi antik dönem kuramcılarının düşüncelerini yinelemiş, tragedyada
yıkımın yazgı olduğunu vurgulamıştır. Tiyatro düşüncesinin gelişmemiş
olmasının nedeni, ortaçağda tiyatronun yasaklanması, din adamlarının
tiyatronun zararları üzerinde bildiriler yayımlamış olmalarıdır
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...