Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Cumartesi, 07. Haziran 2025 04:35   User Online: 19 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
YanlizAtatuerk.jpgHepimizin Bu VatanHayalBayrak CamiDostluk 4Dostluk 7SensizSevimliBebek -1Tabiat 5KamelyaManzara -16GelincikKaranfilKaranfil -2Manzara -18Sevimli 19Sevimli 18Tabiat 6

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek

En son aktif olan: 7/6/2025 Saat 01:35

Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Namik kemal bigrofasi
Junior Member
Junior Member

sabireden
Cevaplar: 2
kayıt olmuş: 5/8/2004
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 31/3/2008 Saat 13:48  
Osmanli, şair ve yazar.
Batı edebiyatının yazın türlerini ilk kez Türk toplumsal yaşamına sokmuştur.


21 Aralık 1840'ta Tekirdağ'da dogdu

2 Aralık 1888'de Sakız Adası'nda vefat eti

Asıl adı Mehmed Kemal'dir, Namık adın? ona şair Eşref Paşa vermiştir.

Babasi : Müneccimbaşı Mustafa Asım
Anasi Fatma Zehra

Abdüllatif Paşa’nın torunu

1849 yil İstanbul’da Beyazıt ve Valide rüştiyelerinde okudu

Dedesinin görev nedenile Rumeli ve Anadolun cok sehir leirni dolasir

1851-1854 Kars da bulunduklair devirde egitimini
şair Seyyit Mehmet Hamit Efendi tarafından yetiştirildi

1855 de Istanbulda Arapça ve Farsça öğrenimi gördü.

1955 - 1857 arasinda sofya da franzizca ve edebiyet egiztim almisdir veilk şiir denemelerine bu şehirde başlamıştır.

1857’de İstanbul’a gelen Namık Kemal bir süre sonra Tercüme Odası’na girdi ve hem edebiyat, hem düşün adamı kişiliğinin oluşması yolunda kendisine çok şey kazandıran bir ortam içinde yetişme olanakları buldu, Fransızcasını ilerletti.


1862’den itibaren Tasvir-i Efkâr’da yazma olanağı sağladı. Adı dönemin reformcu olarak bilinen aydınları arasında duyulmaya başladı.

Öte yandan dönemin düşün ve sanat adamlarının toplantılarına katılmaya başlamış, aralarında Leskofça’lı Galip, Hersekli Arif Hikmet, Şeyh Osman Şems gibi ünlü şairlerinde bulunduğu Encümen-i Şûra çevresindeki kişilerle tanışmıştı.

Haziran 1865 “Yeni Osmanlılar” adlı gizli örgütün İstanbul’daki ilk toplantısına katilir.

1866 Tasfir-i Efkar ve Ali Suavi’nin çıkardığı Muhbir gaztesinde “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”nin gizli toplantılarında alınan kararlar doğrultusunda yapılan yayın, özellikle Ali Suavi’nin “Millet Meclisi Usulü”nden söz açan yazısı Bab-I Ali’yi baskıya yöneltti.

Gaztete kisa zamnda kapanmisdir :ka:
ve Namık Kemal Erzurum vali muavinliğine atanarak İstanbul’dan uzaklaştırıldı.

Bu evrede Padişah Abdülaziz’e karşı olanlardan Mısırlı Hidiv ailesinden Prens Mustafa Fazıl Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşayı Paris’e çağırdı. Bu çağrı üzerine Namık Kemal ve Ziya Paşa Paris’e kaçtılar (17 Mayıs 1867). Bir süre sonra orada toplanan dokuz ihtilalci, Paşanın başkanlığında “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”nin ilk yönetim kurulunu meydana getirdiler.

Bu evrede Padişah Abdülaziz’e karşı olanlardan Mısırlı Hidiv ailesinden Prens Mustafa Fazıl Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşayı Paris’e çağırdı. Bu çağrı üzerine Namık Kemal ve Ziya Paşa Paris’e kaçtılar (17 Mayıs 1867). Bir süre sonra orada toplanan dokuz ihtilalci, Paşanın başkanlığında “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”nin ilk yönetim kurulunu meydana getirdiler.

Bu evrede Padişah Abdülaziz’e karşı olanlardan Mısırlı Hidiv ailesinden Prens Mustafa Fazıl Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşayı Paris’e çağırdı. Bu çağrı üzerine Namık Kemal ve Ziya Paşa Paris’e kaçtılar (17 Mayıs 1867). Bir süre sonra orada toplanan dokuz ihtilalci, Paşanın başkanlığında “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”nin ilk yönetim kurulunu meydana getirdiler.

7 Haziran 1876 V.Murat’ın tahta getirlemesinden hemen sonra çıkarılan af sonucu öteki sürgünlerle birlikte İstanbul’a dönen ( Namık Kemal’e Şura-yı Devlette ve Kanun-i Esasiyi hazırlayacak kurulda görev verilde.


31 Ağustos 1876 Bu arada V.Murat’ın sinir hastalığı artmış, Mithat Paşa ve arkadaşları Şehzade II.Abdülhamit’i (Meşrutiyetin ilanına engel olmayacağı üzerine söz alarak) tahta çıkardılar
Çok geçmeden, II.Abdülhamit Mebuslar Meclisi açıldığı gün Sadrazam Mithat Paşa ile Devlet Şurası üyesi Namık Kemal’i tutuklamaktan çekinmedi.

1877 Namık Kemal maaşı ödenmek koşuluyla Midilli adasına sürgün edildi

1879 Avrupa’ya kaçması ihtimali göz önünde tutularak bâlâ rütbesiyle mutasarrıflık verildi

1879-1884 Midilli’deki yaşamında Namık Kemal’in kendisini tamamen Osmanlı Tarihi’ni yazmaya verdiği söylenebilir. Ama ne var ki, beş yıllık emeğine konan yasak onu çok sarstı.

Ölümünden az önce Midilli’den Rodos’a (1884), oradan da Sakız’a (1888) atanmıştı. Manevi güçsüzlüğü arttıkça, yakalandığı zatürreye karşı koyma gücünü bulamadı. Kısa süren hastalık sonucu öldü. Ölümden sonra naşı Bolayır’a Tevfik Fikret’in çizdiği mezara taşındı.

2 Aralık 1888'de Sakız Adası'nda vefat eti


____________________
Kimseye laik oldugunda cok deger verme
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 12:14  
Sabireden tarafından yazıldı.

Yazılış Tarihi: 1/4/2008 Saat 13:42

Namık Kemal ilk şiirlerini çocuk denecek yaşlarda yazmaya başlamışır. İstanbul'a geldikten sonra eski ve yeni kuşaktan şairlerin bir araya gelerek kurdukları Encümen-i Şuara'ya ve kimi Divan şairlerine nazireler yazmışır. Şinasi'yle tanışıncaya değin, şiirlerinde tasavvuf etkileri görülür. Bu dönemde özellikle Yenişehirli Avni, Leskofçalı Galib gibi şairlerden etkilenmişir. Şinasi'yle tanışmasından sonra şiirlerindeki içerik de değişmişir.

Günlük konuşma dilinden alıntıların yanı sıra, o zamana değin geleneksel Türk şiirinde görülmemiş olan "hürriyet kavgası", "esaret zinciri", "vatan", "kalb-i millet" gibi yepyeni kavramlarla birlikte, doğrudan doğruya düşüncenin aktarılmasını amaçlayan bir tür "manzum nesir" oluşurmuşur. Bosna-Hersek Savaşları, 93 Harbi gibi olayların yarattığı sonuçlar, onun yazdığı vatan şiirlerini etkilemişir. Bu şiirlerin en tanınmışları arasında "Vaveyla", "Vatan Mersiyesi", "Vatan Şarkısı" ve "Hürriyet Kasidesi" yer alır. Namık Kemal şiirleriyle şiir tekniğine büyük bir katkıda bulunmuş sayılmazsa da o günler için alışılmamış diri bir sesle konuşmuş olması ve yapıtlarına kattığı yeni kavramlarla Türk şiirini Divan şiirinin edilgen edasından kurtarmışır. Bütün bu nitelikler onun Vatan Şairi olarak anılmasına yol açmışır.

Tiyatro türüne özellikle önem veren Namık Kemal, altı oyun yazmışır. Bir yurtseverlik ve kahramanlık oyunu olan Vatan Yahut Silistire yalnız ülke için değil, Avrupa'da da ilgi uyandırmış ve beş dile çevrilmişir. Magosa'dayken yazdığı Gülnihal'de baskıya ve zulme karşı duyduğu tepkiyi dramatik bir biçimde dile getirmişir. Oyunun sahnelenmesinde pek çok bölüm sansür tarafından çıkarılmışır.

Namık Kemal yine Magosa'da yazdığı Akif Bey'de, yurtsever bir deniz subayının göreve koşuğu sırada karısının kendisine bağlılık göstermeyişini anlatırken, ahlaksal bir yorum da getirir. Zavallı Çocuk'ta görücü yoluyla evlenmeye karşı çıkar. On beş perdelik Celaleddin Harzemşah, Namık Kemal'in en beğendiği yapıtı olarak bilinir. Oyun, Moğollar'a karşı İslam dünyasını koruyan Celaleddin Harzemşah'ın kişiliği çevresinde gelişir. Bu eserde Namık Kemal, İslam birliği düşüncesini kapsamlı bir biçimde sergilemişir. Namık Kemal'in ilk romanı olan "İntibah" 1876'da yayımlanmışır. Ruhsal çözümlemelerinin, bir olayı toplumsal ve bireysel yönleriyle görmeye çalışmasının yanı sıra, dış dünya betimlemeleriyle de İntibah Türk romanında bir başlangıç sayılabilir. Eleşirmenler Namık Kemal'in bu romanda yüksek bir edebi düzey tutturamadığı görüşünde birleşirler.

Dört yıl sonra yayımladığı "Cezmi", tarihsel bir romandır. Kırım Şehzadesi Adil Giray'ın yaşadığı aşk ve Cezmi'nin onu kurtarmak isterken geçirdiği serüvenlerle gelişen romanda, Namık Kemal'in tam anlamıyla Avrupa Romantizmi'nin etkisinde olduğu izlenir. Namık Kemal'in yaşamı boyunca ilgi duyduğu alanlardan birisi de tarihtir. Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş ve yükseliş dönemlerini anlattığı Devr-i İstila yayımlandığında büyük ilgi görmüşür. 1872'de çıkan Evrak-ı Parişan'da, Selahaddin Eyyubi, Fatih gibi tarihi kişilikleri, Barika-i Zafer'de İstanbul'un alınışını anlatır.

Ahmed Nafiz takma adıyla yayımladığı Silistire Muhasarası ve Kanije, yine Osmanlı tarihine ilişkin kahramanlık olaylarını ele alan kitaplardır. Namık Kemal'in, tarih konusunda en kapsamlı çalışması olan Osmanlı Tarihi'nde, Hammer'in etkisinde kaldığı, yapıtın bilimsel olmaktan çok, eğitici değer taşıdığı konusunda görüşler ileri sürülmüşür. Yarım kalan bu yapıtın ilk basımı II. Abdülhamid tarafından yasaklanmışır. 1975'te yayımlanan Büyük İslam Tarihi adlı yapıtındaysa Namık Kemal, İbn Haldun, İbn Rüşd gibi yazarlardan yararlanmış olduğunu belirtmişir. Namık Kemal romanı ve tiyatroyu toplumsal yaşama soktuğu gibi, edebiyat eleşirisini de Türkiye'ye ilk getiren kişilerden biri olmuşur.

En önemli eleşiri eserleri Tahrib-i Harabat ile Takip'dir. Eleşirilerinde canlı, dolaysız bir üslup kullanmışır. Tahrib-i Harabat, Ziya Paşa'nın Harabat adlı güldestesine karşı yazılmış sert bir eleşiri niteliğindedir. Takip de yine aynı güldestenin ikinci cildini eleşirir. Mukaddeme-i Celal eleşirisinde Namık Kemal, Batı edebiyatı ile Doğu edebiyatını karşılaşırmış, tiyatro, roman türleri üstünde durmuşur. Namık Kemal gazeteci olarak da Türk kültürü içinde önemli bir yer alır. Döneminin hemen hemen bütün yenilik yanlısı ve ilerici gazetelerinde yazmışır. Siyasal ve toplumsal sorunlardan edebiyat, sanat, dil ve kültür konularına dek çok çeşitli alanlarda yazdığı makalelerin sayısı 500 kadardır. Bunlarda düzyazıdaki üstün yeteneğini ortaya koyduğu ve çok etkili bir üslup oluşurduğu kabul edilir.

Alinit vikpedia


____________________
Kimseye laik oldugunda cok deger verme


asliyok
Member



Cevaplar: 315
kayıt olmuş: 6/11/2004
Durum: Çevrimdışı
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 17:34

namik kemale

sabir eden degerli dost emeklerine cok cok tesekkurler.


____________________
kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz
Cevap 1
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 12:15  
Sabireden tarafından yazıldı.

Yazılış Tarihi: 1/4/2008 Saat 15:14

OYUN:

Vatan Yahut Silistre (1873, yeni harflerle 1940)
Zavallı Çocuk (1873, yeni harflerle 1940)
Akif Bey (1874, yeni harflerle 1958)
Celaleddin Harzemş2ah (1885, yeni harflerle 1977)
Kara Bela (1908)

--------------------------------------------------------------------------- -----


ROMAN:

Intibah (1876, yeni harflerle 1944)
Cezmi (1880, yeni harflerle 1963)

--------------------------------------------------------------------------- -----


ELEŞTIRI:

Tahrib-i Harabat (1885)
Takip (1885)
Renan Müdafaanamesi (1908, yeni harflerle 1962)
Irfan Paşa’ya Mektup (1887)
Mukaddeme-i Celal (1888)

--------------------------------------------------------------------------- -----


TARIHI KITAPLAR:

Devr-i Istila (1871)
Barika-i Zafer (1872)
Evrak-I Perişan (1872, yeni harflerle 1973)
Kanije (1874)
Silistre MuhasarasI (1874, yeni harflerle 1946)
OsmanlI Tarihi (1889, ölümünden sonra, yeni harflerle 3 cilt, 1971-1974)
Büyük Islam Tarihi, (1975, ölümünden sonra) 1975, ölümünden sonra)


____________________
Kimseye laik oldugunda cok deger verme
Cevap 2
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 12:16  
Sabireden tarafından yazıldı.

Yazılış Tarihi: 1/4/2008 Saat 15:17

NAMIK KEMAL (1840-1888)


Osmanischer Dichter und Schriftsteller. Er war der Erste, der die Schriften der westlichen Literatur in die türkische Gesellschaft einführte.

Er kam am 21 Dezember 1840 in Tekirda? zur Welt und starb am 2. Dezember 1888 in Sak?z Adas?. Sein eigentlicher Name lautet Mehmet Kemal, den Namen Nam?k hat ihm der Dichter E?raf Paya gegeben. Sein Vater, Mustafa As?m (Bey) war während der Herrscherzeit des II. Abdülhamid als Vorsitzender der Astronomietätig. Als er seine Mutter sehr jung verlor, hat ihn sein Großvater Abdüllatif Pa?a aufgezogen. Seine Kindheit hat er in verschiedenen Städten von Rumelien und Anatolien verbracht. Daher wurde er privat unterrichtet. Er lernte arabisch und persisch. Mit 18 Jahren ging er nach Istanbul zu seinem Vater. 1863 war er im Babiali übersetzungskammer als Sekretär tätig. Während den vier Jahren, die er dort arbeitete, machte die Bekanntschaft von bedeutenden Denkern und Künstlern. Er trat in die geheime Gesellschaft Ittifak-? Hamiyet, die 1865 gegründet und später unter dem Namen ?Die Neue Osmanische Gesellschaft? eröffnet wurde ein. Nebenbei schrieb er für die Zeitung Tasvir-i Efkar; worin er den Staat kritisierte. In der Anführung und Anleitung der Neuen Osmanischer Gesellschaft wurde der Zeitung publikationsverbot eingeführt. Um auch Nam?k Kemal aus Istanbul zu entfernen wurde er zum Gehilfen des Gouverneurs von Erzurum ernannt. Um nicht dort hinzugehen hat er dieses mit verschiedenen Hindernissen verzögert und flüchtete dann anschlie߸end auf die Aufforderung von Mustafa Faz?l Pa?a mit Ziya Pa?a nach Paris. Nach einer gewissen Zeit ging er nach London über und begann dort mit der finanziellen Unterstützung von M. Faz?l Pa?a in der Muhbir Zeitung zu schreiben, die Ali Suavi unter den Namen von den Neuen Osmanen eröffneten hatte. Da sie nicht miteinander auskamen hat er sich von der Muhbir Zeitung getrennt. 1868 hat erneut mit der Unterstützung von M. Faz?l Pa?a eine andere Zeitung, mit den Namen Hürriyet eröffnet. Infolge von verschiedenen Verständigungsschwierigkeiten, hatte er keine Unterstützung mehr in Europa. So kehrte er auf die Aufforderung des Polizeipräsidenten Hüsnü Pa?a 1870 zurück nach Istanbul. 1872 mietete er mit den Herrn Nuri, Re?at und Ebüzziya die Ibret Zeitung. In dem selben Jahr wurde durch einen Artikel von ihm die Zeitung von Seiten der Regierung für vier Monate gesperrt. Damit Nam?k Kemalerneut von Istanbul zu entfernen wurde er zum Regierungspräsidenten von Gelibolu ernannt. Mit dem Theaterstück, den er dort zu schreiben begann, hat er 1873 durch die Aufführung in dem Gedikpa?a Theater aufsehen und Unruhen beim Volk erweckt. Infolge der Verbreitung dieser Nachricht von der Ibret Zeitung wurde Nam?k Kemal, der sich zu diesem Zeitpunkt in Istanbul befand, mit vielen anderen Freunden gemeinsam verhaftet. Diesmal wurde er nach Magosa mit Festungshaft verbannt. 1876 kehrte er mit der Verkündung der I. Konstitutionalismus zürück nach Istanbul. Er wurde zum Mitglied des Staatsrats. Er beteiligte sich amprat, welches die Verfassung vorbereitete. Als 1877 der Krieg zwischen dem Osmanischen Reich und Russland ausbrach wurde Nam?k Kemal auf das Aufheben der (Meclis-i Mebusan) von Seiten des II. Abdülhamid, festgenommen. Nachdem er fünf Monate in Haft blieb wurde er zur der Lesbos Insel verschoben. 1879 wurde er zum Regierungspräsidenten von Lesbos ernannt. Mit der selben Aufgabe wurde er 1884 nach Rodos, 1887 zu der Chios Insel geschickt. Ein Jahr danach starb er hier und wurde in Bolay?r Gelibolu vergraben.

Nam?k Kemal schrieb seine ersten Gedichte als er noch sehr Jung war, man könnte sagen im Kindesalter. Als er nach Istanbul kam hat er für den Akademierat, was sie mit der älteren und jüngeren Generation von Dichtern gemeinsam gründeten und für einigee Dichter vom Diwan Nachdichtungen geschrieben. Bis zu der Begegnung mit ?inasi sieht man in seinen Gedichten mystische Eindrücke. In dieser Zeit wurde er insbesondere von den Dichtern Avni aus Yeni?ehir und Galib aus Leskof beeinflusst. Nach der Begegnung mit ?inasi hat sich auch der Inhalt seiner Gedichte geändert. Neben den Einführungen aus der Alltagssprache, hat er mit ganz neuen Begriffen wie ?Kampf ums Freiheit?, ?Ketten der Gefangenheit?, ?Staat?, ?Das Herz ist das Volk?, die bis zu diesem Zeitpunkt in der traditionellen türkischen Lyrik nicht vorkam, in der nachdichtung die direkte Aussage der Gedanken bezweckt. Die Folgen wie der kriege zu. Bosnien und der Herzegowina, der 93 Kriege hat seine Heimatgedichte Beeinflusst. Die bekanntesten unter diesen Gedichten lauten ?Vaveyla?, ?Heimatelegien?, ?Heimatlieder? und ?Freiheitselegien?. Obwohl Nam?k Kemal mit seinen Gedichten nicht besonders bedeutendes in der Methode der Lyrik eingeführte, hat er für seine Epoche mit seine direkten Ausdruck wei߸e und mit den neuen Begriffen, die er in seine Gedichte einführte, die türkische Lyrik von der passiven Art der Divan Lyrik befreit. All diese Besonderheiten hatten dazu geführt, dasser als Heimatdichter in den Erinnerungen haftet.

Da Nam?k Kemal auf Theaterstück besonderen Wert legte, hatte er sechs Stücke geschrieben. Das Stück Heimat oder Silistria, was Vaterlandsliebe und Heldentum bearbeitet, ist kein Stück was nur innerhalb der Staatsgrenzen Begeisterung erweckte. Auch Europa war von diesem Stück begeistert und es wurde in fünf Sprachen übersetzt. Gülnihal, ist ein weiteres Theaterstück worin er seine Reaktion gegen Unterduckung und Zwang auf eine dramatische wei߸e darlegt. Gülnihal sprieb es während seinen Famagusta Aufenthalt. Bei der Aufführung des Stückes wurden viele Akte durch Zensur der Aufführung verboten. In einem weiteren Stück der Akif Bey (Herr Akif), den er ebenfalls in Famagusta schrieb, erzählt er die Geschichte eines Marineoffiziers der zum Meer hinaus muss, wobei ihm während dieser Zeit seine Frau nicht treu bleiben will. Hier bringt er auch eine moralische Ebene ein. Und ?Der hilflose Junge? wiedersetzt sich gegen eine Heirat, die durch Zwischenpersonen ermöglicht wird. Celaleddin Harzem?ah ist ein fünfzehn akten Theaterstück von Nam?k Kemal, was ihm selbst am meisten gefällt. Das Stück handelt von der Persönlichkeit des Celaleddin Harzem?ah, der die islamische Welt vor den Mongolen schützt. In diesem Werk hat Nam?k Kemal den Gedanken, dass der Islam ein Verein- Bund sei, sehr ausführlich bearbeitet und wiedergegeben.

Sein erster Roman "Das Erwachen? wurde 1876 veröffentlicht. Mit den folgenden Eigenschaften, der Seelenanalyse ein Versuch einer Situation aus gesellschaftlichen und individuellen Sicht zu betrachten und der Au߸enwelt Beschreibungen ist dieser Roman "Das Erwachen? ein Neubeginn im türkischen Roman. Die Kritiker sind bei diesem Roman alle der Meinung, dass Nam?k Kemal mit diesem Werk keine literarische Ebene erreicht hätte. Der Roman Cezmi, was er vier Jahre danach veröffentlichte, is ein historischer Roman. Es ist ein Roman worin eine Liebesgeschichte von Adil Giray dem Prinzen von Krim und die Abenteuer von Cezmi, der versucht ihn zu retten. In diesen Roman sind die Spuren der europäischen Romantik zu vernehmen.

Einer der grö߸ten Interessen galt sein lebenslang der Geschichte. Seinem Werk (Devri-Istila) was die Gründung und der Aufschwung des Osmanischen Reiches wiedergibt wurde mit Begeisterung gelesen. Der Roman Evrak-? Peri?an (1872) gibt die historischen Persönlichkeiten wie Selahaddin Eyyubi und Fatih wieder. Der Roman (Barika-i Zafer) erzählt die Wiedervoberung Istanbuls. Der Roman Vanisza und Belagerung Silistria ist wieder ein histor isches. Werk, was Heldentaten der osmanischen Geschichte erzählt. Bei seinem umfangreichen Werk die Osmanische Geschichte sind allg. die Kritiker der selben Meinung, dass er stark von Hammer beeinflu߸t war, dass der Werk vielmehr didaktisch geprägt sei statt wissenschaftlich. Das nicht vollendete Werk wurde von dem II. Abdülhamid unted Zensur gestellt. In dem Werk ?Die Gro߸e islamische Geschichte? (1975) wurde Nam?k Kemal von Schriftstellern wie Ibn Haldun, Ibn Rü?d beeinflu߸t.

Wie er den Roman und das Theater in die türkische Gesellschaft einführte, war er auch der erste der die Literaturkritik in die türkische Literatur brachte. Seine wichtigsten Kritiken sind (Tahrib-i Harabat) und Verfolgung. Seine Erzählungen sind sehr lebhaft und bringen direkt das Wort zu Sprache. Den (Tahrib-i Harabat) hat Nam?k Kemal als eine frei kritiksierung zu der Anthologie Harabat (Ruine) von Ziya Pa?a geschrieben. Das Werk Verfolgung kritisiert den zweiten Band der selben Anthologie. In seiner Kritisierung (Mukaddem-i Celal) vergleicht Nam?k Kemal die westliche mit der östlichen Literatur und insbesondere die epischen Geltungen Drama und Roman.

Auch als Journalist nimmt Nam?k Kemal in der türkischen Kultur eine besondere Stellung ein. Er schrieb bei Zeitungen, die zu seiner Zeit als Reformisten galten. Er schrieb 500 verschiedene Artikel über politisch- gesellschaftliche Probleme, über Literatur, Kunst, Sprache und Kulturelle Themen. Diese insbesondere zeigten seine überragende Begabung in der epischen Form und brachte somit eine beeindruckenden Darstellungswei߸ mit sich.

Seine bedeuternsten Werke:

Theaterstücke: Heimat oder Silistria, 1873 (mit dem neuen Alphabet, 1940); Der hilflose Junge, 1873 (mit dem neuen Alphabet, 1940); Arif Bey (Herr Arif), 1874 (mit dem neuen Alphabet, 1958); Celaleddin Harzem?ah, 1885 (mit dem neuen Alphabet, 1977); Böse Plage (Kara Bela), 1908.

Roman: Das Erwachen, 1876 (mit dem neuen Alphabet, 1944); Cezmi, 1880 (mit dem neuen Alphabet, 1963).

Kritik: Tahrib-i Harabat, 1885; Verfolgung, 1885; Die Rechtfertigung von Renan, 1908 (mit dem neuen Alphabet, 1962); Brief an Irfan Pa?a, 1887; Mukaddem-i Celal, 1888.

Historische Werke: Besetzung der Zeit, 1871; Barika-i Zafer (Blitzeroberung), 1872; Evrak-? Peri?an (Ungeordnete Unterlagen), 1872 (mit dem neuen Alphabet, Kanije, 1874); Die Belagerung von Silistria, 1874 (mit dem neuen Alphabet, 1946); Die osmanische Geschichte, 1889 (mit dem neuen Alphabet, drei Bände 1971-1974); Die gro߸e islamische Geschichte (ö.s.), 1975.

Verschiedenes: Traum, 1893; Briefe von Nam?k Kemal, Verlag Akün, 1972.

eski forumda alinti


____________________
Kimseye laik oldugunda cok deger verme
Cevap 3
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Haziran 2025
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8367 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11479 okuma)
Mektup......
(12306 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12282 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12006 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12261 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12453 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 1 032 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2025 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft