|
Member  Cevaplar: 180 kayıt olmuş: 6/11/2004 Durum: Çevrimdışı
|
 |
Yazılış Tarihi: 27/2/2008 Saat 08:01 |
|
|
Ölüm kimilerine göre yok oluş, kimilerine göre ebedi hayata kavuşmadır. Bu
durum kişinin dünya görüşüne, hayat tarzına, ideolojisine göre değişir.
Ölüm, şairin düşüncesine göre şiirde yer alır. Edebiyatımızdaki birçok
şairin şiirine baktığımızda ölüm temasının çok kullandığını görürüz. Bu da
insan olmanın bir sonucudur. İslamiyet Öncesi Türk Edebiyattan, Cumhuriyet
Edebiyatına kadarki edebiyat devrelerinde birçok şair ölüm temasını bir
kere dahi olsun işlemiştir. Ama bazı şairlerimizin adeta bütün şiirlerinde
ölümün etkisi hissedilir. Mesela Cahit Sıtkı denilince hemen aklımıza ölüm,
yaşama sevgisi gelir. Cahit Sıtkı edebiyatımızda özellikle şiirde durak
düzeninde yaptığı yenilikle dikkat çekti. İlkin Fransız şairlerin etkisinde
şiirler yazdı. Daha sonra özgünlüğünü yakalayarak şiire güzellikler
kazandırdı.
Yazımızın başında ölüm anlayışından bahsetmiştik, işte Cahit
Sıtkı’nın ölüm anlayışının şiirlerini dikkatlice incelediğimizde yok
oluş olduğunu görürüz. Cahit Sıtkı yaşama zevkiyle dolu şairlerimizden
biridir. Yaşamak, canını Azrail’e vermemek için çırpınıp durmaktadır.
Hayatta kalmak onun için ne demekti? Evet, şair uzun bir ömür sürmek
istiyordu. Bunu açıkça şiirlerinde de söylüyordu.
“Gün Eksilmesin Penceremden” adlı şiirinde;
Ne doğan güne hükmüm geçer
Ne halden anlayan bulunur
Ah aklımdan ölümüm geçer
Dedikten daha sonra adeta Allah’a bir yakarışta bulunan şu
dizelerini sıralar;
Pervam yok verdiğine elemden
Her mihnete kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden
Cahit Sıtkı burada sanki bir pazarlık içinde gibidir. Çünkü bütün
elemleri çekmesine karşın ölümün kendine uğramamasını ister.
“Ben Ölecek Adam Değilim” adlı şirinde dünyanın birçok
güzelliğine( gökyüzüne, kuş sesine, bulutlara ve özellikle penceresinden
görünen denize) adeta âşıktır. Onlardan ayrı bir yerde sıkılacağını
huzursuz olacağını söyler.
Otuz Beş Yaş şiiriyle de tanınan şairimiz burada “ Yaş otuz
beş yolun yarısı” diye düşünüyordu; fakat düşündüğü gibi ömür her
zaman kişinin düşündüğü kadar uzun ya da kısa olmuyor. Şairimiz düşündüğü
kadar uzun ömür de sürememiş kısa bir yaşamdan sonra şiirlerinde sıkça dile
getirdiği ölüm ile yüzleşmiş ve 1910 yılında doğan şair 1956’ da
vefat etmiştir.
alintidir.
[tarihinde düzeltildi 6/11/2008 Saat 20:59 Yazar HarmanYeli]
____________________ kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz
|
|
Member  Cevaplar: 180 kayıt olmuş: 6/11/2004 Durum: Çevrimdışı
|
 |
Yazılış Tarihi: 27/2/2008 Saat 08:05 |
|
|
Cahit Sıtkı Tarancı Asıl adı Hüseyin Cahit
(d. 2 Ekim 1910, Diyarbakır-ö. 13 Ekim 1956, Viyana)
2.Ekim.1910 yılında Suriçi Cami Kebir Mahallesi 3 nolu evde
dünyaya gelen Cahit Sıtkı Tarancı'nın
çocukluk ve gençlik yıllarının bir
bölümü bu tarihi evde geçmişir.Cahit
Sıtkı Tarancı Diyarbakır'ın soylu ailelerinden
olan Pirinçcizadelerdendir. 2 Ekim 1910 yılında dünyaya
gelen Tarancı'nın Babası Bekir Sıtkı, annesi Arife
hanımdır. İlk tahsilini Diyarbakır'da tamamladı.
Daha sonra Orta öğrenimi için İstanbul'a
gönderilerek, Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne
yazıldı.Burada dört yıl okuduktan sonra Galatasaray
Lisesinde tamamladı (1931).Sonra Istanbul'da Mülkiye Mektebi'nde
(1931-1935) ve Yüksek Ticaret Okulu'nda okudu. Yüksek
öğrenimini tamamlamak için Paris'te Sciences Politiques'te
sürdürdü (1938-1940). Öğrenimi sirasinda Paris
Radyosu'nda Türkçe yayinlar spikerligi yapti.
2. Dünyü savaşı nedeniyle Türkiyeye
döndü.1944 yilindan baslayarak Ankara'da Anadolu Ajansi, Toprak
Mahsulleri Ofisi ve Çalisma Bakanligi'nda çevirmen olarak
çalisti. 1951 de Cavidan Tınaz'la evlenir.1954'te ağır
bir hastalığa yakalandı felç geçirdi.
Türkiye'de tedavisi sonuç vermeyince Viyana'ya
götürüldü. 13 Ekim 1956'da orada bir hastanede
öldü. Ankara'da toprağa verildi.
'Sanat için sanat' ilkesine bağlı kaldı. Ona göre
şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır.
Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya
serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği
inancını taşımışır. Açık ve
sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe
bağlı olan mecazları, derin, karışık ve
şaşırtıcı değildir. Uzak
çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar
etmemişir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere
başvurmuşur.
Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm
temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün
üstüne gitmişir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu
sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem
hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de
şiirlerine konu olmuşur. Fransiz sairlerinden, özellikle
Baudelaire ve Verlaine'den etkilenmistir.
Şairin önemli kitapları arasında "Otuzbeş
Yaş", "Ömrümde Sükut", "Düşen Güzel" ve
"Ziya'ya Mektuplar" sayılabilir.
1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışmasında
ödül aldı.
alintidir ____________________ kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz
|
|
Member  Cevaplar: 180 kayıt olmuş: 6/11/2004 Durum: Çevrimdışı
|
 |
Yazılış Tarihi: 27/2/2008 Saat 08:21 |
|
|
:t: :t: :t:
ABBAS
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işe oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni başan.
____________________________________________________________
Cahit Sıtkı Tarancı
------------------
:t: :t: :t:
BİR MEMLEKET İSTERİM (32675 Hit)
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başa dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t: :t:
DESEM Kİ (84952 Hit)
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t: :t:
HEPİMİZE DAİR (10038 Hit)
Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın,
Gölgesi yeryüzünde avare insan?
Taş da istemezdi yosun tuttuğunu;
Solmakta her çiçek kokusu uçunca.
Tasadır ağaca rüzgarda yaprağı;
Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna;
Sivrisinek de halinden memnun değil;
Vızıltısı şikayet makamındadır.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t:
İNSANOĞLU (9093 Hit)
Adem'le Havva'dan geldiğim doğru;
Vuruldum bir kere elma dalına
Hala aklımda o Tufan yağmuru;
Şükür çıktığıma Nuh'un salına.
Ölmek varsa günün birinde gayri,
Göz nuru, el emeği, alın teri
Yaşadığım iyi kötü günleri
Değişmem hiçbir cennet masalına.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t:
MEMLEKET (16488 Hit)
Bir yanda Anadolu bir yanda Rumeli'dir.
Hepsi bizden yolcusu olsun hancısı olsun
Efkar ettiğimiz şey memleketin halidir
Sanmam hemşehrim sanmam bundan acısı olsun
Köylümüz efendimiz tarlasında perişan
İşçimiz kardeşimiz kavgasında perişan
Anam bacımdır bahtı karasında perişan
Hemen Allah cümlemizin yardımcısı olsun
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t:
OTUZBEŞ YAŞ ŞİİRİ (279724 Hit)
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t: :t:
ŞUBAT GüNü (11727 Hit)
Kim ne bilsin neydi beni uyutan?
Uyanmadığım o sabah uykudan.
Henüz yaşıyordum yeniden yeni
Bir şubat gününün güzelliğini.
Türkü kalmasın diye söylenmedik,
Bendim o yağan kar, asude şenlik,
Dağlara, ovalara, şehirlere;
Sevgilinin hülyalarına göre.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t: :t:
TUTSAM ELLERİNDEN AĞLARSIN (29075 Hit)
Tutsam ellerinden ağlarsın.
Benek benek büyür karanlığım.
Nokta nokta korkutur seni.
Tutsam ellerinden ; ağlarsın
Toprak kokar avuçlarım , kan kokar.
Ben hoyrat gecelerde boy atmış fidan,
Boz bulanık sularda yıkanmış ,
arınmışım.
Geceleri çok yakınım yıldızlara,
Işığa çıkınca bir karışım.
Tutsam ellerinden ağlarsın.
Doğduğum köyü bir bilsen.
Gece gecemden büyük,
Acısı acımdan derin.
Tutsam ellerinden , üşür ellerin!
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t:
YALAN DüNYA (23099 Hit)
İlk günden alışığımız emektar
dünya,
Anne yüzünde dost yüzünde evlat yüzünde.
Her sabah yeniden başlayan şeye doymadık,
Düşümüz gerçeğimiz ne varsa
yeryüzünde.
Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği,
Başımız darda kalınca el
açtığımız yer.
Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi,
Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.
Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran,
Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz.
Yaman çalacak o çalmayası saat yaman,
Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t:
YüREK (27532 Hit)
Yumruk biçiminde bir şey
Kan kırmızı et parçası
Gümbür gümbür atar durur
Göğsümün sol tarafında
Hayat, aşk, iyilik, cesaret
Ne varsa bu yürektedir
Bu yürek durmayagörsün
Kodunsa bul dünyaları
Yüreğim benim bir tanem
Velinimetim, efendim
Durma, çarp, vur, ses ver aman
Aşık kulağım sendedir.
CAHİT SITKI TARANCI
:t: :t: :t: :t:
____________________ kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz
|
|
|
|
Happy Birthday |
Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok! |
üye Puani |
- Rojin: 10 976 Puanlar
- asliyok: 4 432 Puanlar
- HarmanYeli: 4 396 Puanlar
- KizilZora: 2 048 Puanlar
- life23: 1 675 Puanlar
- gokkiz: 1 657 Puanlar
- BirNefes: 1 048 Puanlar
- Erasmus: 984 Puanlar
- -Pozan-: 785 Puanlar
- Siyahinci: 623 Puanlar
|
|