Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Pazar, 22. Aralık 2024 10:57   User Online: 62 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
AglayanTabiat 4CigdemBeyazgulTabiat 2Manzara -5BirbenSevimli 10Sen gitinKaranfilCrested-PigeonKaplanBayragimiz.Sevimli2Dostluk Resimi 9Fantazi Resim 8Kirmizi beyaz lallerGecesefasiFantazi Resim 7Bebek -11

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Nuri Can - Yüregin Üsüdügü Gün..
Site kurucusu
Senior Member

Rojin
Cevaplar: 987
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 10/3/2010 Saat 23:08  
Yüreğin üşüdüğü gün

sıcacık bir günü düşün
sıcacık bir bahar gününü
umudun büyüklüğünü
ve sonsuz maviliğini göğün

yüreğin üşüdüğü gün

bir çocuğun gülüşünü düşün
bir çocuğun beyaz düşünü
göveren dal uçlarını
çatlayan tomurcuğu
ve çiçeklenen yerini her öpüşün

yüreğin üşüdüğü gün

bir ormanın gümbürtüsünü düşün
bir ırmağın türküsünü
bulutların beyazlığını
güneşin kızıllığını
ve ısıtan yanını özğürlüğün

Nuri Can



____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman ...
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Site kurucusu
Senior Member

Rojin
Cevaplar: 987
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 10/3/2010 Saat 23:09  
Ah! Mümkün Olsa



Ah! mümkün olsa
acıdan sevinç
sevinçten umut yapardım
bölüp yüreğimi acılara
dünyadaki bütün çocuklara
sevgi satardım…

Ah! mümkün olsa
rüzgar olur eserdim bozkırlarda
dağ - bayır dolaşır,
odalarına sızardım çocukların
üstlerini örter, alınlarından öper
bir masal anlatır
sonra usulca çekip giderdim ...

Ah! Mümkün olsa
ağaç olurdum bozkırlarda
her bahar yeşerip
meyve verirdim çocuklara her yaz
sonra döküp yapraklarımı sonbaharda
rüzgarlarla savrulup giderdim…

Ah! mümkün olsa
ulu bir çınar olur
dört mevsim baharı yaşardım
yağmurlarla yıkayıp saçlarımı,
rüzgarlarla kurulardım…
sevgiden bir elbise giyip,
çocukları kucaklardım her kış! ..

Ah! mümkün olsa
soğuk bir pınar olur,
su verirdim bağrı yanmışlara
kinleri, kötülükleri, acıları siler
sevgiyle yıkardım yürekleri
sonra akıp giderdim diyar diyar…

Ah! Mümkün olsa
toprak olur,
buğday yetişirirdim bağrımda
ekmek verirdim açlara, yoksullara
gül olur açardım bağ - bahçe
yeryüzüne salardım kokumu…
yağmurun yağmadığı ülkelere
billurdan damlalar dökerdim gözlerimden…

Ah! mümkün olsa
gelincik tarlası olurdum
kin yerine sevgi
düşmanlık yerine dostluk içirirdim insanlara
barış koyardım adını çocukların
umut koyardım
karşı koyardım bütün haksızlıklara, savaşlara

Ah! mümkün olsa
bir balon gibi çocuklara verirdim dünyayı
güneş olur doğardım her sabah
masal olur rüyaları süslerdim
sevgi olur,
şefkatle kucaklardım onları
ağlatmazdım anaları, babaları…

Ah! mümkün olsa
vurulduğunda bir çocuk,
anne olur karalar bağlardım
şefkatle sarardım bütün yaraları
baba olur hepsinin yerine ağlardım...

Ah! mümkün olsa
savaşan barış
barışan insan yapardım
acıdan sevinç
sevinçten umut
umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara
her sabah şiir atardım…


Nuri CAN



____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman ...
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 1
Junior Member
Junior Member

Siyahinci
Cevaplar: 56
kayıt olmuş: 22/7/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 28/3/2010 Saat 16:23  
Delinin Biri


Herkesin akıllı olduğu bir dünyada
delinin biriyim ben
aykırı bir adamım yani
ait değilim bu kirli çağa
istemediğim bir hayatın yamacında
sırtımda acılar taşıyorum.
yüreğimin içinde yaşıyorum hep
sevgisizlik sarmış heryeri
ayağa düşü aşk
tutunduğum dallar incecik,
kırıldı kırılacak...


Deliyim ben,
yalnız ve yorgun
herkesin acısından pay kaptım.
sarıp ipek bir mendile yaralarımı,
içime attım.
yalnız gülerken sevdi beni insanlar
ağlarken ağlamadı benimle kimse
kazandıklarımın yanında,
yitirdiğim çok şey var hayatımda.
ne bireysel oldum ne de toplumsal
yaşamı sorgulamadan,
ve hep erteleyerek geçip gitti zaman...

Kendimi ihmal edip,
başkaları için yaşadım hep...
şiirler yazdım, resimler çizdim
ağıtlar dizdim
yine de kendimsizdim...
dilimde ertelenmiş sözcükler
gözlerimde gerçekleşmeyen hayaller kaldı
başkalarının çizdiği yolda gidip geldim bir ömür...

Deliyim ben
yüreğimde umut,
gözlerimde tanımsız hüzün kırıkları taşıyorum.
düşündüğüm hiç bir şeyi paylaşamadım
düşüncelerim içimde saklı kaldı hep
sıkışıp kaldım bildiklerim ile bilmediklerim arasında
bir kelepçe gibi takıp kollarıma yalnızlığı
sürülerin tuttuğu bir yolda,
gidip geldim öylesine bir başıma
aldırmadan gözyaşıma...



Nuri Can
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 2
Junior Member
Junior Member

Siyahinci
Cevaplar: 56
kayıt olmuş: 22/7/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 28/3/2010 Saat 16:29  
Hoşçakal Gönlümün Nazlısı



Gidiyorum buralardan yalınayak ve üzgün
önümdeki uçurumlara aldırmadan
asi... onurlu... ve ümitsiz...
varsın hayallerim kurduğum yerde kalsın
o gerçekleşmeyen hayallerim.
ardımda yaralı bir yürek
kederli bir ömür
ve yoksul anılar bırakarak
çekip gidiyorum sevdiğim
hoşçakal gönlümün nazlısı, bağrımın sızısı,
hoşçakal



Gidiyorum başım önümde, gözümde nem
duramam artık ey aşk, ey sevdiğim
hüzne ve kedere boğulduğum bu şehirde duramam
hiç bir anı kabul etmiyor beni
bedenim buz gibi soğuk
yüreğim paramparça keder
kış kadar soğuk ellerim
ardımda yoksul bir sevda
ve bana ait ne varsa bırakıp gözü yaşlı
bağrıma basıp yalnızlığımı
çekip gidiyorum buralardan
hoşça kal anlımın yazısı, kaderimin küskünü
hoşçakal



Bütün yaprakları dökülmüş
dalları kırılmış bir ağaç gibi hıçkırarak
ve bırakarak ardımdan sırtımı yasladığım
çınar ağacını yaslı
meçhule giden acılar yüklü bir gemide
uğuldayan rüzgarlara sarıp sesimi
şarkıların sustuğu, aşkların vurulduğu
limanlara gidiyorum sevdiğim
hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal



Bir yıldız daha kaymadan gözlerimden
yüreğimden bir arzu daha sönmeden
ıssız bir köşede bırakıp kırgın gülüşlerimi
hüzünlü bir fotoğrafa düşlerimi bırakıp
çekip gidiyorum buralardan ey aşk, ey sevdiğim
Bir daha yağmamalı bu ihanet yağmurları
ağlamamalı bu yürek bir daha
yüreğimdeki acıyı, başka bir acıyla sarıp
alıp dağların ve yıldızların gölgesini yanıma
sabah çiğlerine yazıp gözyaşlarımı,
yüzümde kış, bakışlarımda kar
yorgun akan bir ırmak misali
kimsesiz sokaklara bırakıp yanlızlığımı
çekip gidiyorum sevdiğim
hoşça kal gecelerimin yıldızı, karlı dağların yalnız kızı
hoşça kal



Bütün borçlarını ödedim bu sokakların, alacağımı aldım
geri dönmez bir mevsimdeyim artık duramam ey aşk
bu şehre sığamam bu hüzünle
yoksa acılar üşütür beni
kar kavurur anılarımı
donar bakışlarım
üşürüm... üşürüm ey aşk



Sorma nereye, hangi dağın ardına?
ne kadar uzağa varır yolum?
kim yoldaş olur bana ?
dönüp gelir miyim yine bahar geldiğinde ?
çiçek açtığında mor dağlar
sorma!...



Ey gönlümün sultanı, canımınözü hosçakal
her sabah gülüşünden öptüğüm,
saçlarını okşadığım her gece
hoşçakal
artık vakit tamam
yıldızlara gözlerimi
ayışığna sessiz gölgelerimi bırakıp
sazımdaki hüznü, içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı basıp bağrıma
çekip gidiyorum işe
hoşçakal nazlı çocukluğum, sevdalı gençliğim
bağrımın ateşi, kalbimin ahı mühür gözlü yar
hoşçakal...



Nuri CAN
[/size]
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 3
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Aralık 2024
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8098 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11182 okuma)
Mektup......
(11996 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12021 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11783 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12011 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12176 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 979 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft