Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Pazar, 22. Aralık 2024 12:09   User Online: 47 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Sevimli 13Fantazi Resim 6Manzara -4Elde FidanKaplanSensizSevimli 20Sen Ben.Cicek1Cicek -4Elde MumManzara -8HayatYanlizDostluk 4Atatuerk.jpgManzara -11Bebek -9Dostluk Resimi 3Manzara -

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: TESLiM ABDAL / Biografisi
Senior Member
Senior Member


Cevaplar: 884
kayıt olmuş: 26/5/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 21/7/2009 Saat 01:28  
Teslim Abdal kimdir sorusunu yanıtlamak zor. Çünkü karşımıza dört ayrı yerde ayrı
ayrı zamanlarda yaşamış dört Teslim Abdal çıkarılıyor.
Bunlar:
1) Teslim Abdal, Onyedinci yüzyılda yaşamış. Asıl adı Mehmed olan, Sultan Dördüncü Murad döneminin bir Bektaşi ulusu. Yeniçeri ocağının Halife Babası, yani Büyük Baba Efendisi. Bağdat seferine katıldığı öne sürülüyor. Bu Teslim Abdal'ın:

"Teslim Dede Teslim Baba
Ey kahraman Türk Milleti"

başlığıyla başlayan bir Mehter marşına konu olduğu iddia ediliyor. Teslim Abdal'ın yurdumuzun üç yerinde türbesi bulunmaktadır. Birincisi Trakya'da Keşan'a bağlı Teslim Abdal köyünde. İkincisi Denizli dolaylarında, üçüncü türbesi ise, Çorum'un Teslim köyünde.
2) Denizli'de tekke ve türbesi olan Teslim Abdal.
3) Denizli'de türbesi bulunandan ayrı bir Teslim Abdal ise Çorum'un Teslim köyünde
tekkesi ve mezarı olan Teslim Abdal hakkında daha geniş bilgi için Alevilik Araştırmaları
Dergisi, sayı: 1, Mayıs 1998 Can Yoksul, İki Alevi Şairi s: 120-174 bakılabilir.
4) Ankaralı Teslim Abdal.
5) Elazığ'ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan (Şıh Hasan) köyünde olduğu öne sürülen Teslim Abdal. Bunlardan hangisi doğru bilinemiyor. Şimdilik hepside karanlıkta. Biz hepsini birden sunuyoruz. Kesin bilgiler ortaya çıkıncaya değin böyle sürecek. Bunlar ayrı ayrı Teslim Abdal'lar da olabilir, bir Teslim Abdal da. Teslim Abdal şiirlerinde doğru yola girdikten sonra kişinin korkup çekineceği bir engel kalmadığını, Alevi -Bektaşi geleneğinde yol göstericilik duygusunun yoğunluk kazandığını, Kur'an surelerinin kişinin nesnel varlığında görünür duruma geldiğini, kişinin bir tür ''canlı Kur'an'' olduğunu sezer, sezinletir. vurgular ve sergiler. Onda Ali ve On iki imam sevgisi sevgilerin en yücesidir:

Teslim Abdal eder Şems'in Çırası
Errahmandır iki kaşın arası
Güzel Bismillah'la Elham suresi
Elif-lam-mim inmiş hattın üstüne

17. yüzyıl Alevi ozanlarının en büyüklerinden biri. Yaşayışı ancak kendisinin ve başka ozanların şiirlerinden çıkarılabiliyor. Buna göre Teslim Abdal, tarikatta yüksek yeri olan bir pirdir. Denizli'de kendi adı ile anılan Bektaşi tekkesinde gömülüdür. Ona göre insan dile gelip konuşan, bütünlüğü içinde Kuranı kendi özünde taşıyan bir varlıktır. Dahası insan Kurandır.

İran Safevi Devleti yararına, daha önce kendilerinden söz ettiğimiz Alioğlu, Dedemoğlu, Kul Nesimi gibi ve belki de onlarla birlikte siyasal olaylara karışmış, çabalara girmiştir. Müridi Kul Mustafa'nın bir nefesinden anladığımıza göre Teslim Abdal da Bedreddinli'dir. Tanrı'nın insan varlığında birleştiğini, onunla özdeşleştiğini, insanın tanrının ışığı olduğunu savunur.

Teslim Abdal'ın piri Alioğlu'dur. Bunu bir nefesinde Teslim Abdal kendisi söylemektedir.

Pirim Alioğlu'ndan bize gel oldu
Mürşid duydu, müşkilimiz halloldu
Yardımcımız Şah-ı merdan Ali oldu
Urum'a yolladım gönül kuşunu

Teslim Abdal yukarıda adı geçen arkadaşları gibi hükümet kovuşturmasına uğramıştır. Çok güçlü ve ülkücü bir ozandır. Ünü yaygındır. Eserleri günümüze dek gelmiştir (C. Öztelli, Bektaşi Gülleri, s: 370). Teslim Abdal Tanrı insanla görünür. İnsan yüzünde yazılı bir Kur'an vardır der.

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda

Gerçekte yaşamı üzerine ayrıntılı bilgi yok. 11. Mahmut'un emriyle düzenlenen "Bektaşi Tekkelerinin Teftişi" ile ilgili bir defterden o dönemde Sivas'a bağlı Mecitözü ilçesinin kendi adıyla anılan köyünde bir zaviyesi bulunduğu öğreniliyor. Bir şiirinde de pirinin XVII. yüzyıl şairlerinden Alioğlu olduğunu bildirilmekte, bir başka şiirinden ise Dedemoğlu'nun arkadaşı olduğu anlaşılmaktadır. Denizli'de, adıyla anılan tekkede yatan Teslim Sultan Abdal'ın bu şair olup olmadığı da bilinmemektedir. Bir şiirinde "Dördümüzü bir araya sürdüler / Eriş Teslim Abdal gel imdad eyle" diyerek onu yardıma çağıran Kul Mustafa'nın da daha önce sanıldığı gibi Kayıkçı Kul Mustafa olmayıp Teslim Abdal'ın müridi başka bir Kul Mustafa olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Gel ha gönül havalanma
Engin ol gönül engin ol


____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Senior Member
Senior Member


Cevaplar: 884
kayıt olmuş: 26/5/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 21/7/2009 Saat 01:29  
BİR BAŞKA öYKü

-Maarif yayınevi tarafından çıkarılan M. Halit Bayrı'nın Aşık Virani divanında, Teslim Abdal isminde bir aşığın var olduğu, ancak nerede ve ne zaman yaşadığının bilinmediğinden bahsedilmektedir.

-Ayrıca, Erman yayınevi tarafından yayınlanmış, İbrahim Aslanoğlu'nun Söz Mülkünün Sultanları adlı eserinde de Teslim Abdal'ın asıl yaşadığı yerin bilinmediği, fakat çorum'da bir Teslim Abdal köyünün bulunduğundan oralı olduğuna ilişkin tahminler yürütülmüş olduğu görülmektedir. Bu konuda Can Yoksul (A.Haydar Avcı;)'nın Alevilik Araşırmaları dergisinin ilk sayısında geniş bir araşırma yer almaktadır.

-''Teslim Abdal Elazığ'ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan (Şıh Hasan) köyündendir. Şeyh Ahmet dedenin torunlarından dördüncüsü olan Şeyh Melek kolundan gelen Kalender Abdalın oğludur. Kalender Abdal da bir gerçektir ve nefesleri vardır. Bu köyün Doğu tarafında Şeyh Ahmet dedenin Türbesi ve civarında da köyün mezarlığı vardır. Batı tarafında bir tepenin arka yüzünde de Teslim Abdal'ın türbesi ve onun çevresinde de ondan gelen torunlarının mezarları vardır.

Teslim Abdal'ın ikinci oğlu Süleyman'dan doğma Derviş Ali'nin mezarındaki tarih 1172 dir. Bundan anlaşılacağı üzere Rumi 1090 da miladi ise 1670 yıllarında yaşamış olduğu anlaşılır.

Teslim Abdal'ın beş oğlu olmuşur. Adları şöyle : İmam, Hüseyin, Süleyman, Bektaş ve Cafer'dir. Bunlardan İmam Teslim Abdal'ın sağlığında öldüğü için, Ceddi Şeyh Ahmet dede mezarlığında gömülüdür. Hüseyin oğlunun mezarı Teslim Abdal'ın türbesi içinde, Süleyman, Bektaş ve Cafer'in mezarları ise Teslim Abdal mezarlığındadır.

Süleyman oğlundan gelen derviş Ali'nin türbesi de Şeyh Ahmet dedenin türbesi bitişiğinde kargir kubbeli bir türbedir. Derviş Ali de bir gerçek Er'dir. Yaygın nefesleri vardır.

Teslim Abdal'ın sayısı çok olan nefesleri vardır. Ama elimize ancak yetmiş kadarı geçmişir. Köyünde onun soyundan gelenler de bir zihniyet vardır ki onun eserlerini kimseye vermeyip sıkı Sıkı saklıyorlar. Bu yüzden fazla elde edemedik.

Teslim Abdal ata ve dedelerine saygılı bir kişi idi. Bu yüzden öldüğü zaman kendisine daha fazla ilgi gösterilip, Şeyh Ahmet dedeye daha az ilgi gösterilme ve bu yüzden de saygısızlık etmiş olması ihtimaline karşı, kendi mezarının bugünkü Tepe Düzü mevkiine yapılmasını vasiyet etmişi. Onun için Şeyh Hasan köyünün iki mezarlığı var. Teslim Abdal'dan sonra bu soydan gelen kişiler Teslim Abdal mezarlığına defnedildiler. Yalnız Teslim Abdal'ın oğlu İmam Teslim Abdal hayatta iken vefat ettiği için Şeyh Ahmet Dede mezarlığına defnedildi.

Teslim Abdal'ın halk arasında söylenen bir söylencesi şöyledir :
Teslim Abdal'ın yaşadığı yıllarda İbrahim Paşa adında, Osmanlı Padişahının seyis başıısı vardır. Bu zat bir gece rüyasında Şeyhhasan köyünü, oradaki Şeyh Ahmet dede yatırını görür. Yatırın üzerine başındaki fesi çıkarıp koyar, daha sonra hiç el değmeden fesin tekrar başına konduğunu görür. Bu rüyanın etkisi ile Şeyhhasan köyünü aramak üzere yola çıkar. Araya araya Fırat nehri kıyısına gelir. Oradan da o zamanın tek nehir nakil aracı olan Kelek ile nehri geçip köye gelir. Köyde başı kavuklu bir çok Dede ve

Şeyh vardır. Bunların hepsi kendi çaplarında mucize sahibi kişilerdir. Teslim Abdal ise divana kabul edilmediği için adamdan sayılıp cemaatte yer alamaz. İbrahim Paşa bu kavuklu kişilere rüyasını anlatır. Kavuklular << Peki Paşam, sen kurban kes köylüye yedir, biz gerekeni yaparız>> derler. İbrahim Paşa birinci gün bir kurban keser ve Şeyhin birisi İbrahim Paşanın fesini el değmeden başına giydirmeyi dener, başaramaz. İkinci günü bir kurban daha keser bu defa bir başkası dener, gene fesi Paşaya giydiremez. Böylece kırk gün kurban kesme ve denemeler sürer. Derken İbrahim Paşa hiddetlenir ve : << Benim rüyam yalan değildir. Mutlak içinizden birisi fesi bana giydirecek>> der. << Eğer bunu başaramazsanız hepinizi kılıçtan geçireceğim>> diye bir korku verir. Bunun üzerine herkes telaşlanır, ne yapacaklarını şaşırırlar. Neticede orada bulunanlardan birisinin aklına Teslim Abdal gelir. Belki bunu Teslim Abdal yapar, derler ve hemen denemeye koyulurlar. Teslim Abdal fakir olduğu için civar köylerden olan Boran köyünün sığırlarını otlatmaktadır. Bir kaç kişi hemen yola çıkar, Teslim Abdal'ı bir otlakta bulurlar. <<Aman sen bilirsin, İbrahim Paşa gazaba geldi, bizi kılıçtan geçirecek, bizi kurtar>> diye yalvarırlar. Teslim Abdal <<ya benim bu sığırlarım ne olacak>> der, <<biz senin sığırlarını otlatırız>> deyip, iki kişiyi sığırların yanına bırakırlar, diğerleri de Teslim Abdal'la birlikte Şeyh Ahmet Dede yatırının yanında bekleyen İbrahim Paşaya gelirler. İbrahim Paşa Teslim Abdal'ı görünce, rüyasında gördüğü kişi olduğunu hemen tanır. çevresindekilere <<işe bu yapar>> der. Yine kurban kesilir, dualar edilir, köylü yer içer, Türbenin içine girerler. İbrahim Paşa fesini çıkarıp yatırın üzerine koyar. Teslim Abdal'ın nazan ile fes Paşanın başına gelir. üç defa bu tekrarlanır. Paşa kalkıp diğer kavuklulara dönerek : <<Hey Allah'tan korkmazlar, Gerçek kişi ve Gerçek Er bu zat imiş, sizler kendinize boş yere süs veren yalancılarsınız>> diyerek onları kovar. Sonunda Paşa Teslim Abdal'ın dua ve himmetlerini alıp gitmek üzere Fırat Nehri kenarına geldiğinde, Teslim Abdal geri çağırtır ve ona bir delilik yaparak aklını karışırır. Paşada <<Eyvah iyi bir Er imiş ama deliymiş>> diye ikirciklenir. Teslim Abdal Paşaya <<şimdi gidebilirsin>> deyip gönderir.

Orada bulunanlar Teslim Abdal'a merakla neden böyle yaptığını sorarlar. O da: << Böyle yapmasaydım, köyümüzde ne ikrar kalırdı ne iman kalırdı ne de tarikat kalırdı. Hepsini Paşa alıp götürürdü. Şimdi ikirciklendiği için hepsini burada bıraktı>> der. İbrahim Paşa oradan ayrılıp Malatya iline gelir ve bugünkü Paşa Köşkü denilen mevkide ev yaptırıp konaklar.

Seherde bir bağa girdim
Ne bağ duydu ne bağbancı
El vurdum güllerin derdim
Ne bağ duydu ne bağbancı

Teslim Abdal'ın torunu Derviş Ali'de dedesi gibi divane ve ermiş bir kişi idi. Şeyhhasan köyünün bir kaç saat batısında Kale köyü var. Bu köyün yamacındaki dağda da, Hz. Muhammed zamanından Battal Gazi zamanına kadar gelip Hz. Muhammed' in verdiği emaneti Battal Gazi'ye getiren Battal Gazi'nin piri Abdulvahab'ın yatırı bulunmaktadır. Kale köyünün bir kaç saat batısında ise Adaf köyü bulunmaktadır.

Derviş Ali bir gün Adaf köyünde bir cemde otururken şöyle der:

''Nefestir adamı talar, Adara Elmaya salar,
üç Kürt oğlu suya dalar Battı m'ola çıktı m'ola''.

Köylüler Derviş Ali'nin gerçek bir kişi olduğunu bildikleri için hemen adam koşururlar. Fırat Nehri kıyısındaki elma bahçesini kontrol ettirirler. Bakarlar ki kürt çocukları elma çalmaya gelmişler, elma çalarken suya düşmüşler ve boğulmak üzereler.
Hemen çocukları kurtarırlar.

Derviş Ali ölmeden önce Teslim Abdal'ın yatırı yanında uzanıp yatmasının saygısızlık olacağı gerekçesi ile kendi mezarını başka yere yapmalarını ister. Şimdi yatın Şeyh Ahmet Dede yatın yanında ve ondan biraz daha küçüktür.

Şeyh Hasan köyünün kıble yönünde ve köyün hemen önünde Murat suyu akmaktadır. Murat suyunun karşı kıyısında ise Korucuk köyü vardır. Bu köyde Hasan Dede isminde bir de yatır vardır. Bu zata Hasani Basri de derler. Bu zatın Bağdat'tan geldiğini ve sonunda da su ile Bağdat'a gideceği çok önceleri büyüklerimiz tarafından söylenirdi. Bir süre önce Murat taşı. Köylüler yatır gidecek diye telaşlandılar ve çevre köylerden para toplayarak önüne set yaptırdılar. Ne yazık ki, şimdi Atatürk Barajı yapımı nedeniyle bu yatır gene suyun altında kalacak ve söylendiği gibi de Bağdat'a gidecek. Bu yatır, Vakıflar idaresince Eski Malatya (Battal Gazi) ilçesi merkezine nakledilmişir.

Hasani Basri'nin yaşadığı tarih belli değil. Yalnız, çok ağır hasta ve deliler ona büyük bir itikat ile götürüldüğünde şifa bulurlardı. Teslim Abdal bir beytinde bu zatı övmüşür'' (Yusuf Şahin, Kulhak, 1987, İstanbul, s: 250).

Teslim Abdal ey der eremediniz
Kör idi gözünüz göremediniz
Yetmiş yıl dolandım bilemediniz
Zöhre yıldızı doğup aşı duydun mu?

Teslim Abdal'ın şiirleri öğreticidir, eleşiri öğeleri de taşır. Bu şiirlerin bir kaç Teslim Abdal'a ait oldukları da düşünülebilir. Şiirlerde Şah Hatayi etkileri görülür. Erdebil tekkesiyle ilişkisi olabileceği düşünülse de, şiirlerde daha çok Anadolu Aleviliği görüşleri egemendir. öztürkçe söyler, dili sade ve akıcıdır, yerel söyleyiş biçimlerine ve adetlerine yer verir. Şiirlerinde Allah-Muhammed-Ali, oniki imam sevgisi egemendir.

Menzil almak ister isen
Gönül sabreyle sabreyle.


Alevi Bektaşi Şiirleri Antolojisi
İsmail özmen
Kültür Bakanlığı Yayınları


____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 1
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Aralık 2024
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8098 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11182 okuma)
Mektup......
(11996 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12021 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11783 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12011 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12176 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 979 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft