Cevahirden köşkün yapıp otursa
Altın tabak ile taam getirse
Pir mürşidi bilmez yolu yitirse
Menzil almaz yola gitse ne fayda
Büryani çağırır eleman aman
Kerbela gülüdür billah bu zaman
Dilde beli deyip gönülde güman
Hak'ka ikrar verdim dese ne fayda
1926 yılında Kısas'ta doğmuştur. Asıl adı Hamdullah Aykut'tur. Aşık
Dertli Divani'nin de babasıdır. Önce Hamdullah sonra Kemteri mahlasıyla
tapşıran aşık, Büryani mahlasını nasıl aldığını el yazması defterinde şöyle
anlatmaktadır. "23.3.1977 günü Hacı Bektaş-ı Veli evlatlarından Muharrem
Sefa Efendi bize geldi. Yanında Gazi Antep'in Haral Köyü'nden Ali Dede,
Adanalı Mürteza Dede ve hanımı bize geldiler. 23 Mart'ı 24'e bağlayan gece
muhabbete başlandı. Aşık arkadaşlardan deyiş söylemeye fırsat bulamadım.
Halime agah olan o Sultan nutkeyledi. Üç parça söyledim. İrticalen
söyleyişimizi çok şükür kabul kıldı. Mahlasımı Büryani koydu.''
Hamdullah Aykut o gece irticali söylediği deyişinin son dörtlüğünü şöyle
bitirir;
''Arşın demanında Nebi-yi zişan
Akıl idrak etmez bu sırra insan
Hamdullah ciğerim olmuştur Büryan
Yandım ateşine İmam Hüseyin''
M. Sefa Efendi son mısrada büryan sözcüğünü duyar duymaz Hamdullah'a,
Büryani diye seslenir ve mahlasını koyar. Ondan sonra aşık şiirlerinde
Büryani diye tapşırır. Dedelikte yapan Büryani Kısas'ın eşrafından olup
güçlü aşıklarındandır. Eski ve yeni yazıyı bilen, çok kitap okuyan ileri
görüşlü Aşık Büryani 7.11.1990 tarihinde vefat etmiştir.
Harran'da Bir Türkmen Köyü: Kısas
Halil Atılgan - Mehmet Acet
Kültür Bakanlığı
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...