Fisilti
nedemeli şimdi birçiğdemenin topraği yirtişini seyredişin
göğemi dokunmalı ucunamı körpekıysının
öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün
aygenebir kadın gibi sarkıyorken denize
dirseklerinle börüme gömdüğün titremeyi düşün
oradan göğsümü kaplayışını soğukbi tenin
ilk sözcüğü anlam labirleştiren çocuğu düşün
onun kavradıkça derinleşen şarkısını
vay perçemle günün huysuzluğu dolaşan kısrak
vay acemi öpüşlerden gövdeme boşalan acımtırak haz
telaş kıvranış parıltılı gözlerdeki atılganlık
yagörevinne senin görevin oynaşmakdeğilmi içimdeki savaşmak duygusuyla
vebenim nevresimim kararmişsa kirden rutubetten
sarhoşsam gülümseyiş ağlayışlarda
ve kaynak sulariyla ustüme yağan aydinlik vilalari
senden gelen ısıyla koruyorsam
nedemeli şimdi eyserçelerin sabahlarla bölüştüğü cıvıltı
ey bir romanın olurolmaz yerinde dikkati çeken hayal
kalbimi çevreleyen sevda gözeneği
acıyış şevkat umursayış hırçınlık seli
benidüşün öyleyse
beni hayretin ve karanlığın eşiğinde
beni fikirlerde başlayan bir fısıltı
anında ilk satırını yazarken bir bildirinin
kulaktan kulağa dolaşan haber lerin bağrında
beni dar camlarda değil birbulutun seyrinde düşün
burda ortasında sıçraya sıçraya kabaran alev lerin.......
Yusuf Hayaloglu
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...