Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 2/3/2009 Saat 18:32 |
|
|
Ömrümün hangi hecesine baksam
Uzadıkça uzayan bozkır yalnızlığı
Ve duman rengi kasabalar ki sen
Okunaksız mektuplar da diyebilirsin
Sesini yitirmiş bu gergin coğrafyaya
Sözlerin eksilip eskidiği bu gri atlas
Karanlık bir vadiye akıyor, bütün
Işıkları söndürülürken belleğimin
Ve sen kurtarabilirsin beni ancak
Unutmanın bu vahşi saldırısından
Alnımı okşa dağıt alışkanlığımı
Belki sümbül serinliği olur yeniden
Çocukluğumun elinden tutan
masalcımdın benim, göğsüne
yaslanıp gecelerce dinlediğim
Dinlediğim ve kederini nehrin
Kızıl kahve toprağına benzettiğim
Bana öyle geldi ki her çiçek
Ve her kuş su içmek istiyor
Sesinin gözesinden bu bahar
Bense bir çiy damlasıyım
Dudaklarının ışkın kokusunda
Ellerin diyorum, Berçelan Yaylası
Yahut Munzur tedirginliği şimdi
Ahmet Telli
[tarihinde düzeltildi 10/1/2010 Saat 22:45 Yazar Rojin]
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:28 |
|
|
ACININ TUTANAKÇISIYIM
Acının tutanakçısıyım
Anlatıp dururum aşkları
Ayrılıkları ve o destan
Yalnızlığını ömrümüzün
Göçebe, Gezgin ve Aylak
Biri miydim aklıma gelmedi
Bir çingeneyle bir bilici
Hep aynı şeydi bildiğim
Ve serseriliğimdi aşklar
Bir masalcıydım belki de
Yaşadım o büyük serüvenleri
Yolculuklar tarihimdi benim
Acılar yaşanıyordu yurdumda
Peşpeşe yakılıyordu kentler
Bense hep oralardaydım
Daha yangın başlamadan önce
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:31 |
|
|
GüLüŞüN EKLENİR KİMLİĞİME
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece
Her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur
Sığındığım her yer adınla
anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğime.
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:32 |
|
|
BEKLESEM
Biri var, nasıl konuşursa, herkesin
öyle düşünmesini ister
Sfenks demişim daha önce
yanıldım
bir soytarıydı
her nasılsa tarihe sızan
Beklesem
unuturdum uçurumların dilini
ve ömrümün bütün
karşılığı
ödünç alınan bir umut olurdu
ki şimdi onu da yitirmiş
kurtuluş parkında bekleyen biri
......................................
Biri var, kurtuluş parkında ordadır akşamları
birini bekler gibi durur, üşümüş gibi biraz da
Acemidir, ikide bir kaçırır bakışlarını
ve korkuyla harelenen gözleri
haylaz çocukların kırdığı sokak
lambasıdır
Tedirgin, solgun, ikircikli sesiyle ses verir
-Yerin varsa iyi olur, bir de çok hırpalamazsan
Suyu kurumuşur kuyunun çıkrık boşuna
dönüp durur
unutmuş sevinebilmeyi, gülümsemeyi unutmuş
biliyor seçtiği adın kendine hiç
yakışmadığını
sımsıcak sarılmayı unutmuş, bilmiyor öpmeyi
Kenti bir uçtan bir uca yürüyebilmek
sevdiğinin kolunda bulutlara bakarak
-Boşver bunları diyor, karşılığı yok
yaşamda
Biri var, kurtuluş parkının oradadır
akşamları
bir söz bulunsa eskimemiş, sessiz bir söz
sabaha kadar konuşulsa yine de hiç bitmese
yalnızlığını unuturdu belki,
üşümeyi unuturdu
bir yıldız gibi gülerdi şafak sökerken
söylediği türkünün kıvrımlarında
bir yangın
tutuşururdu bütün kenti, kül ederdi
Beklesem
bütün öyküsünü alırdım
eskimemiş bir sözün gülümseyişiyle
Biri var
bütün gün lunaparktadır ve kenti
götürüp koyar aynaların karşısına
Beklesem
bütün soytarıları görürdüm
her nasılsa tarihe sızan
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:33 |
|
|
KUŞ ÖLüMLERİ
Gittikçe yalnızlaşıyorum bir sen varsın
karşılığı olmayan sorular düşüyor
aklıma
ve kuşların intihar tasarısından söz ediliyor
kentte
soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi
Ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik
birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak
Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin
her satırını çizip notlar düşük
kıyılarına
Dünya upuzun bir çöl sanki, bir buzul kütlesi
karşılık bulamıyorsun aklıma düşen
sorulara
ve düşüp duruyor kırlangıçlar,
üşüyorum
bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz
Sesine bir esmerlik düşüyor parçalanıyor
yüzün
kayıp gidiyor parmaklarımın arasından
bir aşkı anlatmak için seçtiğim
sözcükler
hep yanlış numaralar düşüyor telefonlarda
kaçırıyor korku bakışlarını eski
tanıdıklar
Bir sen varsın kurtulursam bu aşkla kurtulurum
Gülüşü süt mavisi insanlar vardı/ nerede
şimdi
çoğunun adını unuttum çoğunun kimliğinde
kazınmış adresler
Nevin canına kıydı geçen gün, şiir gibi bir
kızdı bilirsin
Öner enfaktüs geçirmiş içerde, kesik kesik
öksürürdü eskiden
Ayşe ise acemi bir sokak yosması artık
üşüyorum, ama sen anılarla sarma beni ve anlat
yanlızlığımızı
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:33 |
|
|
SAVRULUP DURURKEN HAYAT
Kekremsi bir hayat dilimindeyiz
Bakır tadında geçiyor günler
Tutmuş yolları bir sürü harami
Geleni geçeni sigaya çekmekte
Şüphesiz onlar ölüm getiricilerdir
Ve sevincin düşmanı olarak bilinirler
Yoktur gözlerinde sevgilerin ışıltısı
Aşk yoktur, duman bürümüşür
büsbütün
Onlar yalnızca ölümü bağışlayabilir
Yalnız kederi, kahrı ve zulümleri
Ve tarih onlarla bizim kavgamızın
Sürüp duran hadisatından ibarettir.
Ne yazılmışsa bize ve onlara dair
Işıklı sularındadır bilincimizin
Hükmünü yerine getirse de acılar
Biz yine neşeli türküler söylemekteyiz
Savrulup duran bir zaman diliminde
Sarsarak ve sarsılarak geçiyor günler
Ama kalbimiz çatlayacak kadar duyarlı
Hayatı savunabilecek kadar güçlüdür.
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:34 |
|
|
SESİNİN KUŞLARI SUSUNCA
Öyle yorgun düşmüşüm ki
acının mavzerini taşımaktan
bulanık sular basıyor birden
bütün mevzilerimi
sonra çöle kesiyor içim
Bu alaturka şarkılarda
fena kanıtıyor bazen
anıların ve acıların kabuğunu
gagalıyor kanatırcasına yarayı
susamış bir kerkenez
Sesimin pınarı kuruyor
susunca sesinin kuşları
Uzayıp giden bir bozkır
kesiliyor dudaklarım
kavruluyor yalım yalım
Sesini ver bana dinle
Su verir gibi yaralı bir hayvana
sesinin bütün gözlerini
çevir dudaklarımın bozkırına
yoksa dilim dilim edecek acılar beni
Acının her gözeneğinden
hüznün ilmiklerini geçirip
dokudum şiirin kilimini
şimdi nakışlamak istiyorum
yanlızlığın dört duvarında sesini
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:35 |
|
|
SÖZ DE SARARIR
Olur, aramam seni ve kimseyi
Anıları pas tadında bırakırım
Konuşacak ne kaldıysa kalsın
Susmaktır birşeylere saygılı kılan
Ayrılık da bir olanaktır bilirsin
İnce bir sis, bir hüzün örtüsü
Dumanlı bir ıslık yakışır şimdi
Dudaklarıma, bırakıp giderim
Söz / de sararır biterken bir aşk
Kediye iyi bak çiçekleri sula
Diyorsam da aldırma sözlerime
Alışkanlık işe başka birşey değil
Söz / de sararır biterken bir aşk
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:36 |
|
|
YALNIZSAN EĞER
Hayatın devraldığı
sessiz bir özsudur acı
birikir yüreğinin kıvrımlarında
ve ağar gözlerine ağır ağır
Bulutlar yere inmişir artık
ya da gurbettesindir
Unutma
Bir hayalet gibi kapındadır
yalnızlık denilen şey
ufkun kararabilir birden
için çölleşebilir
Kaçışın bile bir adımdır
ya da dönüşündür kendine
Unutma
Her sayfası kederle kararan
bir hüzün defterine döner günler
ve her sabah Ã?´merhaba hüzünÃ?´
"merhaba yalnızlık"
diyerek başlarsın hayata
Ama hayat bağışlamayacaktır seni
Unutma
üstelik günlüğü yoktur hüznün
hiçbir zaman da tutulmayacaktır
Serüvenlerin yorgun yeniği
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Unutma
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:37 |
|
|
ÖFKENİN ADINI KOY
Devrilen bir çınar
nasıl uzanırsa boylu boyunca
öylece düşü kollarına
kan-revan içinde dostun
donup kaldı soluk bir gülümseyiş
çocuksu kıvrımında dudaklarının
Kaşın seyirmeye başladı birden
yüreğin körüğü üflüyor
içindeki cehennemi
ve bir boşluğa nasıl çarparsa deli su
öyle uğuldamakta kulakların
bir bora patlıyor göğsünün okyanusunda
Ne ki tutulmuş nalçalı seslerle
umudun köşebaşları
korsanlar dalgalandırıyor
senin deli rüzgarlarınla bayraklarını
ve yitiriyorsun yolunu
balta kesmez ormanında öfkenin
Bil ki dostunda değil çekilen tetik
senin umuduna, unutma bunu
kör bir öfke delirtmesin
yıkmasın yaşamın direncini
unutma ki her köşebaşında
bunca dostun kurumadı hala kanları
Hele dik tut başını önce
haykır yıkılmadığını,
tükenmediğini
yüreğindeki yalım nasıl olsa
korlaşırır zamanın çeliğini
sen önce öfkenin adını koy
yanıltmasın yüreğini
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:37 |
|
|
ÖMRüM DİYORUM
üzgün bir çocuğun yalnızlığı
Kadar saydam kalabilseydim
Ömrüm derdim ömrüm nasıl da
Dolu geçmişir ölebilirim artık
Ölüm hiç de ürkünç gelmiyor
Yaşanmışsa tüm yaşanacaklar
Acı yitiriyor anlamını ve renkler
Kül oluyor körleşirken gökboşluğu
Bu dünya dünya mıdır hani
Bildiğimiz o yamyam küresi
Ki apis öküzlerinin çekip durduğu
Bir cansıkıntısıydı önceleri
Hantal ve gürültücü bir tehdit
Gibi düşüyorken üstümüze
Alaycı bir gülüş takılıyor yalnız
Dudaklarımın hüzün kıvamına
Ömrüm diyorum şimdi ömrüm
üzgün bir çocuksun sen ve yalnız
Öyle kal çünkü bu dünyada
Sana en çok mutsuzluk yakışıyor
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:38 |
|
|
ŞEN OLASIN HALEP ŞEHRİ
Hiç kimse senin kadar
yakışırmamışır hüznü kendine
Hüzünler ki aşkın ve şiirin
yıllanmış şarabıdır
damıtılmışır acıların imbiğinden
Hüzünler ki şairlerin yüreğinden uçuşan
sararmış çiçek tozlarıdır
Biraz da şairlere özgüdür hüzün
Bozkırın yalımına direnen
solgun bir gül gibi yüzün
Acının, sabrın ve yalnızlığın
sessizliği sararıyor
yorgun güzünde alnının
Ve artık hiç bir şey bırakamıyorsun
bekleyişlerden başka kendine
Biraz da şairlere özgüdür bekleyiş
Hiç kimse senin kadar
alışkın değildir ayrılıklara
Ayrılıklar ki nişanlısıdır hasretin
acılar ve türkülerle çeyizlenir
bekleyişlerin sararan güzüne
Ve hasret kızıl bir güldür
ayrılıkların mendiline nakışlanmış
Biraz da şairlere özgüdür hasret
KeremÃ?´i kül eden yangındır gurbet
ferhatÃ?´ın sabrıyla çatlayan kayadır
Sarınarak acının yorganına
sararmış bir yaprak gibi nakışlar
bekleyişlerin gergefine hüznü
Gurbet biraz da halep demektir
söylenir adı efsane efsane
Biraz da şairlere özgüdür gurbet
Ayrılıkların çanı vurduğunda
savrulur pişmanlığın kızgın külleri
Bütün sevdalar hasretin yalımıyla tutuşmuş
bir bozkır türküsüdür KeremÃ?´in kavruk
bağrında
ve artık
yollara düşmenin zamanıdır
şen olasın halep şehri
Biraz da şairlere özgüdür ayrılıklar..
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:39 |
|
|
ŞAHMARAN
Sedef, safir ve kör uyku, dünden
Kalan bir aynaya vuruyor düş gibi
Ve kahinin her remil atışında ölüm
Kara değil, karada havada ve suda
Ağlayan narım da çatladı çünkü ben
Çocuklarımı kaybediyorum dağlarda
Dağlar ki ceylan yurdu, bir gülistan
Olsun içindi, düşerse yolu ŞahmaranÃ?´ın
Ve anılardır diye bilinen Şahmaran
Belleğin derin kuyusundaki uykusunu
Bir hançerle kesip çıkmalıdır
günyüzüne
Ve bırakarak derisini çöl iklimlerine
Tozlaşan ve durmadan tozlanan keder
Sedef, safir ve kör bir uykuya dönerken
Çöl hep çöldür, daima çöl, gri
söylence
Ve buhurun incelttiği ölümcül bir büyü
Gülen ayvamı soruyorum ağlayan kızımı
Nerdesin bunca zaman ey Şahmaran
Dağlar ceylan yurdudur, bir gülistan
Düş yollara, keder öcünü almalıdır
çünkü
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:41 |
|
|
UNUTMA DOSTUMSUN
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Meşeler göğermiş diyorsun, varsın
göğersin
Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde
Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara
yabancıyım
Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız
Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum
Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim?
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin,
öylesine mahzun!
Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde
yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında
yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim!
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:43 |
|
|
YAŞANAN
Bir süredir kuşlar da yok
Kentin bulanık göğünde
Dumanlı bir uğultu
Uzayıp dururken sokaklarda
ürküttü bütün kuşları da
Öfkeyi kollayarak sakin
Kalabilmenin zamanıdır
Biliriz ki bizimledir doğanın
Ve sevdanın gülümseyen sevinci
Ve onlar sahip çıkacaktır bize
Biz ki acılarla olgunlaşık
Biliriz kederi, kahrı ve zulmü
Aşkı ve hicranı da biliriz
Nice onmaz denilen yarayı
Acılarla sargılamadık mı
Ve ölesiye bağlıyızdır
Sevdamızı paylaşan
Uzak ve yakın dostlara
Ki ahde vefa denilen şey
Bizimle girmişir kitaplara
Ama neler getireceğini yarının
Ve neler alacağını bizden
Hesaplamanın zamanıdır
Bel bağlayamayız çünkü
Feleğin ve zalimin insafına
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:44 |
|
|
SİZİ SEVMİYORUM
Sesimden arındım ve ufku
Bir harmani gibi giyindim
Kahraman bir korkaktım
Kavmimin kadim tarihinde
Ki onlar için umutsuzluk
Kendim için haramiydim
Böyle bilindiydi bu hikaye
Yarından bugüne kaldıydı
Tersine akan bir ırmaktım
Sözün şaşkın serinliğinde
Kendi deltasında boğulandım
Ve sizi sevmiyorum ey kavmim
Yakın beni rüzgarın ıslığa
Islığın hükme döndüğü yerde
Derim ki ey kavmim, zulmünüz
Payidar, yurdunuz çığlığımdı
Ki hükmümü kendim veriyorum
Yakın beni sesim sorulara dönmeden
Küllerimin altında kalacak
Mutluluk sandığınız ne varsa
Böyle yaşandıydı bir ömür ve söz
Giyotindi sözün belleğinde
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 9/3/2009 Saat 17:45 |
|
|
ZAMAN KEKEMEYDİ
Gün bitti, elindeki güller de soldu
anımsanacak neler kaldı bugünden
paylaşılmış olan nelerdi sımsıcak
belki bir türkü söyleriz geceye karşı
saçlarını tarazlayan bir şafak olur
Zaman kekemeydi ve tarihe sızan
soytarılar gördük genç ömrümüzde
ölüm peşimize düşende bir göçebeydik
suretimiz ağardı kurulan darağaçlarına
bütün sığınaklar uçurumlara
açılırdı
Rüzgar suyu soğutsun su terli bedenlerimizi
ve aşkı düşünelim biz, destan
yalnızlıkları
konuşursak akşam olur ve yine yağmur yağar
gidersek gülüşler azalır buralarda
kim bulur kayıp adresteki dostları
Bir karanlığa bakıyorum bir de zamana
ay büyüyüp bir gül oluyor ellerinde senin
ve ancak yeni bir yorumu oluyor aşkın
saçlarından sızan bu karanlık yağmur
ayın çağıltısıyla tutuşuyor begonyalar
Saçlarındı diye düşünüyorum
ömrümüzü
çözdükçe savrulan rüzgardı saçların
ve ikide bir aklıma düşüyor aynı soru
-Aşkı bilmiyorsam nasıl değişiririm
kendimi, seni ve bütün dünyayı..
Ahmet Telli
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|