Özay Gönlüm u Ölümünün 9. yılında saygıyla anıyoruz...
01.03.2000
Ben öyle duyuyom, o gocuman memleketlerde cicili bicili, boyalı moyalı,
şıngırdak fıngırdak, kirpikleri takma, saçları sokma, onlan bunlan düşüp
kalkma, gözleri elde, etekleri belde, artanı da yerde, sıska mıska,
şıbıldak gibi bazı, çirkin mirkin hanımlar, gızlar oluveriyormuş…
Türk dinleyicisi onu peruk saçı, şık takım elbisesi ve yeleği, kolunda
tesbihi, sazının altında bacağına serili mendili, ayağında çizmesi ile Ege
yöresinden derlediği türküleri ama illa ki de "Ninenin Mektupları" ile
tanıdı. Teatral yeteneği, yöresel icra tekniği, vokal yorumu ve "yâren"i
ile Türk Halk Müziğinde bir ekoldu Özay Gönlüm.
Özay Gönlüm baba tarafından Denizliliydi. Babasının askeri görev aldığı
Erzincan'da 1940 yılında doğdu. Küçük yaşta ağız armonikası çalarak müziğe
başladı, ortaokul yıllarında keman çaldı. Bağlama çalmaya başladıktan
sonra, 1965 yılında köy köy dolaşıp derlemeler yapmaya başladı. Özellikle
Ege yöresinden pek çok türkü derledi. Yurttan Sesler'in kurucusu Muzaffer
Sarısözen'in davetiyle Ankara Radyosu Yurttan Sesler programına misafir
sanatçı olarak katılmaya başladı. Kısa bir süre M.E.B. Film ve Radyo
Telavizyon Merkezi'nde çalıştıktan sonra Yurttan Sesler'de "yetişmiş saz
sanatçısı" olarak çalışmaya başladı.
1973'ten sonra on yıl kadar İzmir Fuarı'nda sahne aldı. Özellikle bu
yıllarda şöhreti yayıldı. Pek çok 45'lik ve uzunçalara imzasını attı. Kendi
derlediği ve TRT repertuarına kazandırdığı yüzlerce türküden "Çöz de al
Mustafa Ali", "Sobalarında kuru meşe", "Denizli'nin horozları", "Evlerinin
önü bulgur kazanı", "Avşar Beyleri", "Cemilemin gezdiği dağlar meşeli",
"Tepsi tepsi fındıklar", "Şu dağlar tepe tepe"yi bu dönemde plaklara okudu.
Ama asıl satış rekorlarını "Ninenin Mektubu" plaklarıyla kırdı. Onlarca
mektubu plaklara okudu. Denizli şivesi ile anlattığı bu hikayeler ve
fıkralar çok sevildi. Saz çalıp söylemenin yanına şovmenlik ve taklit
yeteneğini de katmıştı.
Gönlüm, radyo programlarında bağlama çalmasına rağmen cura ve "şelpe"
tekniğine de çok önem vermiştir. Ege yöresinde Ramazan Güngör'den Hamit
Çine'ye kadar bir çok cura çalanla çalışmış, katıldığı programlarda her
boydan cura çalmıştır.
70'li yılların sonunda esprili kişiliği ve türkülerinin yanı sıra bağlama
yapımcısı Cafer Açın'a yaptırdığı "yâren"i ile de ünlendi. Cura, bağlama ve
çöğürü içeren bu sazla televizyon, radyo ve konserlerde şovlar yaptı.
TRT için pek çok alanda çalışan Gönlüm, 80'li yıllarda Maliye
Bakanlığı'nın televizyon için hazırladığı KDV reklamlarında oynadı. Ayrıca
bazı radyo tiyatrolarında, tarıma ve çocuklara yönelik televizyon
programlarında yer aldı.
"Yâren"ini yanına katıp 42 ülkede konserler veren Özay Gönlüm, Kültür
Bakanlığı Hagem'de Repertuar Kurulu üyeliği, TRT Türk Halk Müziği Repertuar
Kurulu üyeliği ve birçok sınavda jüri üyeliği görevlerinde de bulundu. Son
süreli yayını olan TRT 1'deki "THM İstekler Programın"da dinleyicileriyle
buluşan Gönlüm, yâreni, boy boy curası ve söylediği türkülerle Türk
dinleyicisine yine doyumsuz geceler yaşatıyordu.
Özay Gönlüm, 1 Mart 2000 Çarşamba günü, birkaç gündür tedavi gördüğü
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde gece
yarısına doğru solunum yetmezliğinden vefat etti. Hiç kimsenin beklemediği
bir anda neşeli simasını ve türkülerini sevenlerinin anılarında bırakan
Gönlüm, Türk Halk Müziği repertuarına da derlediği 1000 kadar ezgiyi
bırakmıştı.
Özay Gönlüm'ün TRT repertuarında yaklaşık olarak derlenmiş 44, kaynaklık
ettiği 8 türkü bulunmaktadır. Derlediği türkülerden bazıları:
Cemilemin gezdiği dağlar meşeli, Dam ardıne dolaştım, Elindedir bağlama, Et
aldım elim yağlı, Gara gabak kökeni, Osmanım mendili saman sarısı, Şu
dağlar tepe tepe, Zobalarında guru meşe yanıyor...
____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.