|
Ziyaretçi 
|
 |
Yazılış Tarihi: 22/11/2010 Saat 13:26 |
|
|
O sabah, yani 3 Mayıs 1935 yılı sabahı, Atatürk erkenden kalkar...
" Haydi bakalım Gökçen...gidiyoruz, bugün bizim için bir bayram
günüdür..hem de ileride çok öğüneceğimiz bir bayram Türk Hava Kurumu'na
bağlı olarak Türkkuşu'nu açıyoruz...orada yüz binlerce havacı genç
yetiştireceğiz...
Türkkuşu'nda ilk açılan okul planör okuluydu. Rusya'dan iki öğretmen
getirtilmişti. Alanda büyük bir kalabalık vardı, gençler heyecanlı, orta
yaşlıla gururluydu.
....................
Rus öğretmenler planörle uçuş gösterileri ve paraşüt atlayışları yaptılar,
bunları yakından seyretmek insanı büyülüyor, heyecandan heyecana
sürüklüyordu iyiden iyiye ilgilenmeye başlamıştım havacılıkla..
Atatürk, bir ara kulağıma eğilerek:
Gökçen görüyorum çok heyecanlandın sen bu gösterilerden, nasıl sen de böyle
havalarda süzülebilir, paraşütle atlayabilir misin bakalım?
Haklısınız Paşam gerçekten çok heyecanlandım ve çok beğendim, onların
yerinde olmayı isterdim.
Sonra yanında duran Türk Hava Kurumu genel başkanı Fuat Bulca'ya
dönerek:
Fuat Bey, bizim Gökçen paraşütle atlamak istiyor demir tavında dövülür
madem ki istiyor o halde başlasın hemen işe..
Artık benim için de istikbal göklerdeydi...
.............
Atatürk sofrada arkadaşlarına " Göreceksiniz Gökçen iftihar edeceğimiz bir
uçan kızımız olacaktır. Onu bir gün Avustralya'ya uçarak göndereceğim"
dedi.
Daha sonra Atatürk, Sabiha Gökçen'i Rusya'da daha üst düzeyde uçuş
eğitimine gönderiyor. Yedi erkek arkadaşıyla birlikte. Onları yolcu ederken
şöyle diyor:
"Kendinize iyi bakın, sakın disiplinsizlik yapmayın , havacılık
disiplinsizliği affetmez ha, bunu aklınızdan çıkarmayın! Orada konuk
olduğunuz sürece Türk ulusunu temsil ettiğinizi hiçbir zaman unutmayın!
Sizin başarınız Türk ulusunun başarısı olacaktır!
Dönüşte öğretmen olarak sivil havacı gençlerden kurulu bir ordu
yetiştirecek, tarihe böyle geçeceksiniz!..Yolunuz açık olsun uzayın
çocukları!....
Ve, henüz 22 yaşındaki genç Sabiha Gökçen ve diğer arkadaşları Odesa'ya
gidiyorlar, Ruslar büyük incelik, nezaket göstererek, gittikleri okulun
kapısına Türkçe olarak HOŞGELDİNİZ pankartı asmışlar ve direğe Türk bayrağı
asmışlardır. Burada uçakla akrobasi yapmayı bile öğreniyorlar. Daha sonra
Moskova'ya geçiyorlar ve orada motorlu uçak okulunda eğitim görüyor.
Dönemin Sovyet gazeteleri hep onlardan söz ediyor, fotoğrafları
yayınlanıyor..
Tüm eğitimleri başarıyla bitirip, yurda dönüyorlar. Atatürk, bir gün
sürpriz bir kararla onu ilk kez yalnız başına uçmasını istiyor, bu bir tür
sınav...çok heyecanlanıyor Gökçen ama alnını akıyla sınavı
geçiyor...Atatürk çok mutlu oluyor:
"Beni çok mutlu ettin. Şimdi artık senin için planladığım şeyi
açıklayabilirim..belki de dünyada ilk askeri kadın pilot olacaksın, bir
Türk kızının dünyadaki ilk askeri kadın pilotu olması ne iftihar edici bir
olaydır tahmin ediyorsun değil mi? Şimdi derhal harekete geçerek seni
Eskişehir Tayyare Okulu'na göndereceğim orada özel bir eğitim
göreceksin."
...............
Eskişehir askeri uçak okulunda 2 yıl askeri disiplin ve havacılık
disiplinin hakim olduğu bir eğitim alıyor. Sonunda uçuş brövesini alıyor.
Tam bir subay gibi yetiştiriliyor. Dersim harekatına katılıyor, Atatürk
onun Cumhuriyet bayramı törenlerine katılmasını, gösteri uçuşu yani
akrobasi yapması isityor...Sabiha, yere birkaç metre kadar alçalarak
akrobasi hareketleri yapıyor...nihayet şeref tribününü Atatürk'ü
selamlamaya sıra geliyor...uçağın daha çok alçalması gerekiyor...nihayet
bunu da yapıyor, Ata'nın önünden geçerken selalmını veriyor...herkes
nefeslerini keserek ayağa kalkmış durumda..uçak neredeyse yere
değecek!...
Daha sonra Atatürk, ondan uçağıyla bir Balkan ülkeleri turu yapmasını
istiyor. Sabiha Gökçen bir ay hazırlık yapıyor, çalışıyor. Amerikalı uzman
bir pilottan özel eğitim aldırıyorlar kendisine, çünkü ilk defa hiç
kullanmadığı Volti denilen askeri bir uçak kullanacak...sonunda Amerikalı
uzman Sabiha'nın uçağı kullanabilecek düzeye geldiğini söylüyor...
16 Haziran 1938'de Balkan turuna başlıyor...TEK BAŞINA hem de...yanına
makinist bile almayacak!...bakın Atatürk burada ne diyor:
"Yanına makinist bile almayacaksın..biliyorum makinistler sadece uçağın
yerdeki bakımı ile uğraşırlar lakin gideceğin yerlerde onu bir kurmay subay
zannedebilirler...uçağı onun kullandığı hissini kapılıp başarını
gölgeleyecek sözler söyleyebilir ya da düşünebilirler evet evet..yalnız
başına uçacaksın...makinistleri gerekiyorsa senden iki gün önce gideceğin
yerlere göndeririz..
Ve Sabiha Gökçen, tek başına Balkan Turuna çıkıyor, bu olay gittiği
ülkelerde büyük yankı yapıyor, gittiği ülkelerde kahraman gibi
karşılanıyor, örneğin Yugoslavya'da genelkurmay başkanı General Meriç
karşılıyor, askeri tören, her iki ülkenin milli marşları çalınıyor ve
General Meriç güzel bir konuşma yapıyor, gençkıza Yugoslavya'nın ünlü BEYAZ
KARTAL nişanı ve havacılık brövesi takdim ediliyor.. kısaca Yunanistan,
Bulgaristan, Yugoslavya ve Romanya'da büyük çoşku ile karşılanıyor.
Ama dönüşünde Atatürk'ü hasta bulduğu için, tüm bu sevinci bir anda yok
oluyor. (yıl 1938)
Sabiha Gökçen'in paraşütle atlamakla başlayıp, uçakla akrobasi yapan,
askeri pilot olan ve nihayet 22 yaşında, TEK başına Balkan turu yapan bir
Türk kızı olması çok önemlidir. O, Atatürk'ün çağdaş Türk kadını için
örneğiydi ve başarılı oldu. Türk kadınının nereden, nereye geldiğini
aşağıdaki iki resime bakarak kıyaslayabilirsiniz.

|
|
Junior Member   Cevaplar: 2 kayıt olmuş: 5/7/2004 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 21/12/2010 Saat 15:39 |
|
|
harika bir paylasim Bence abim
eline yüregine saglik abim
 ____________________ Dost kelimesinle Dost olunmaz Dostluk destekle olur
|
|
|
0,055 saniye - 21 queries
|
Happy Birthday |
Doğum Gününüz Kutlu Olsun!:
- AdaletliKadin: 55 Yaşında
|
üye Puani |
- Rojin: 10 976 Puanlar
- asliyok: 4 432 Puanlar
- HarmanYeli: 4 396 Puanlar
- KizilZora: 2 048 Puanlar
- life23: 1 675 Puanlar
- gokkiz: 1 657 Puanlar
- BirNefes: 1 048 Puanlar
- Erasmus: 984 Puanlar
- -Pozan-: 785 Puanlar
- Siyahinci: 623 Puanlar
|
|