Hz.İbrâhim (a.s)
Hazreti İbrahim "Ulü'l-Azm(Azm Sahipleri) denilen büyük peygamberlarden
biridir. Bunlar, bizim peygamberimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselâm, Nûh
Aleyhisselâm, İbrâhim Aleyhisselâm, Mûsâ Aleyhisselâm ve Îsâ Aleyhisselâm
olmak üzere beş peygamberlerdir.
Nuh peygamberin çocukları dağıldıktan sonra Hâm'ın soyundan "Nemrud" adında
bir adam, birçok kabileleri başına toplayarak Bâbil'de, şimdiki Musul
şehrinin bulunduğu yerlerde Bâbil hükümetini kurmuştu. Bâbil ülkesine
"Geldanistan" hükümdarlarına da "Nemrud" denilir.
Bâbil halkı arasında "Saibe" denilen sapık bir din türemişti. Bunlar,
güneşe, aya, yıldızlara, putlara ve hükümdarlara tapmakta idiler. Yüce
ALLAH, Nemrud, İbni Ken'an zamanında Bâbil halkına İbrâhim Aleyhisselâm'ı
peygamber olarak gönderdi.Ona on sayfalık kitap verdi.
Hazreti İbrâhim, Bâbil halkına gerçek dini bildirmeye başladı, onları hak
dinine çıkardı.Doğup batan,sönüp giden şeylerin tapılmaya uygun
bulmadıklarını onlara söyledi.Fakat onlar aldırmadılar. Bir yortu günü
insanlar şehir dışına çıkmışlardı. İbrâhim Aleyhisselâm şehirde kaldı.
Putların bulunduğu yere giderek bir kısım putları kırdı.Elindeki baltayı da
büyük bir putun boynuna astı.İnsanlar şehre dönüp bu durumu görünce, bunu
Hazreti İbrâhim'in yaptığını anladılar. Hazreti İbrâhim de: "Eğer
söyleyebilirse sorunuz;bunu büyük bir put yapmıştır!" dedi.
Dediler ki: "Hiç cansız olan bir put böyle bir şey yapabilir mi?" dediler.
Hazreti İbrâhim de "Mâdem ki bunlar cansız, ellerinden birşey gelmez
şeylerdir;artık niçin bunlara tapıyorsunuz?" dedi. İbrâhim Aleyhisselâm bu
cahil kavme, ne kadar sapıklık ve anlayışsızlık içinde kaldıklarını bu
hareketi ile anlatmak istemişti. Bunun üzerine hepsi de biraz sustular,
cahilliklerini anlar gibi oldular. Ne yazık ki, cehalet gururları tekrar
baş gösterdi. Sapıklıklarında ısrar ettiler. Hazreti İbrâhim'i, yaktıkları
büyük bir ateş içine attılar. Fakat ateş, Yüce ALLAH'ın emri ile gül
bahçesi kesildi, onu yakmadı. Bu ALLAH'ın büyük bir mucizesi idi. Bunu
görenlerden bazıları îmân ettiler. Hazreti İbrâhim de bu iman edenleri ve
kendi âile halkını yanına alarak Şam memleketine hicret etti. Bir aralık
kıtlık olunca Mısır'a gitti. Sonra da dönüp Ken'an ilinde Kudüs çevresinde
bulundu.
İbrâhim Aleyhisselâm rivayetlere göre, Âdem Aleyhisselâm'ın yaratılışından
üçbin üçyüz otuzyedi sene sonra Bâbil de doğmuş ve yüzyetmişbeş veya ikiyüz
sene yaşamıştır. Kudüs'e bağlı "Halilürrahman" kasabasında bir mağara
içinde zevcesi Sâre ile beraber gömülmüştür.
Hazreti İbrâhim'e "Halilûllah" denir. Ona bütün milletler saygı gösterir.
Son derece misafir sever idi. Minberde hutbe okumak, misvâk kullanmak,
sünnet olmak, tırnak kesme işleri, Hazreti İbrâhim'in bazı
sünnetlerindendir. Kâbe-i Muazzama'yı, oğlu İsmâil Aleyhisselâm ile ilk
olarak veya yenileyerek inşa etmiştir
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...