Habibullah (sav) otuzsekiz yaşına girmişlerdi. Bir sene boyunca gaibden
sesler duyup, bazı nurlar gördüler. Daha sonra Allah'ın sevgilisi, altı ay
kadar süren sadık rüyalar görmeye başladılar. Gördükleri rüyalar apaçık
ortaya çıkıyorlardı. Hz. Muhammed (sav) yaşadıkları bu haller üzerine,
yalnızlık aramaya başladılar.Toplumun zülmetinden sıkılıyor; yalnız kalmayı
arzuluyorlardı.
Resullah halvet yeri olarak Mekke'ye 5km kadar uzakta bulunan Hira
mağarasını tercih etmişlerdi. Dedesi Abdulmüttalip'te Ramazan aylarında bu
mağarada inzivaya çekilirlerdi. Allah Resulü sık sık bu mağaraya çekilip
ceddi Hz.İbrahim'in dini üzere ibadet ve dua ediyor; insan ve kainatın
yaradılış sebep ve hikmetleri üzerinde derin düşüncülere dalıyorlardı. 610
senesi, Ramazan ayının 27.gecesi idi. 40 yaşına gelmiş olan Hz.Muhammed
(sav), o senenin Ramazan ayını bu mağarada geçiriyordu.Seher vaktine doğru,
vahiy meleği Cebrail (as), Allah'ın Habibine insan süretinde gözükerek
hitap etti ve Kur'an'ın ilk ayetlerini kendisine okudu.Resullah olayı şöyle
anlatıyor; " Bana kendisinin Cebrail adlı melek olduğunu ve Allah'ın beni
Peygamber olarak seçtiğini bildirmek için geldiğini söyledi. Bana abdest
almayı ve istincayı öğretti.Temiz olarak dönünce; "OKU" diye emretti. 'Ben
okumayı bilmiyorum' diye cevap verdim . Beni kollarının arasına alıp
sıktı.Sonra yere bırakarak; " Oku" diye emretti. Ben yine okuma bilmediğimi
söyledim. Beni tekrar ve daha kuvvetli bir şekilde sıktı.Tekrar "Oku" dedi.
Ben okuma bilmediğimi tekrarladım. Be sefer beni üçüncü defa sıkarak
bıraktıktan sonra dedi ki; " Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan
pıhtısından (embriyo) yarattı. Oku! Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir.
Kalemle yazmayı öğreten O'dur. İnsana bilmediğini O öğretti." (Alak1-5)
Allah Resulu de, Alak süresinin bu ilk ayetlerini tekrar etti, inen
ayetler, Resulullah'ın hem diline hemde kalbine yerleşmişti . Hemen
ardından Melek kayboluverdi. Heyacan ve şaşkınlık içerisinde Hz.Resul
mağaradan çıkarak evine doğru yola koyuldu.Yolda hayreti bir kat daha
arttı. Zira ağaçlar, dağlar, taşlar , çiçekler; "Esselamü aleyke ya
Resulüllah", diyerek kendisini selamlıyorlardı. Titreyerek eve dönen Allah
Resulü, hanımına; "beni örtünüz! Beni örtünüz" diyerek yatağa girdiler.
Uyandıklarında biraz sakinleşmişlerdi. Olanları Hz.Hatice'ye anlatarak,
tedirginliklerini arz ettiler. Bu hadise ile beraber, Resulullah'ın özel
hayatı kapanıyor, hayatının ikinci safhası olan Peygamberliği başlıyordu.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...